İlan çok eleman yok!

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Pinterest

İŞKUR açık iş ilanlarında en çok aranan meslekleri açıkladı. İŞKUR'un geçmiş yıllarda yayımladığı listeleri incelediğimizde benzer bir meslek listesiyle karşılaşıyoruz.

Örneğin; beden işçiliği geçmiş yıllarda da ön sıralarda. Bu listeler bize geçmişten bugüne istihdamda oluşan bir soruna ve bu sorunun çözülmesi gerektiğine işaret ediyor. 

Yaşlı nesiller emekli oluyor. Küresel bazı stratejistlere göre, 2025 yılında tarihte ilk kez emekli nüfusu çalışan nüfusuna eşit olacak.

Emekli olan bebek patlaması kuşağının büyük bir kısmı mavi yakalı ve manuel hizmet işlerinde çalışan, daha az eğitimli insanlardan oluşuyor.

Şimdi onların yerini alan genç neslin çoğu daha eğitimli ve bu tür işlerde çalışmaya daha az istekli.

Bu nedenle çoğunlukla mavi yakalı sektörlerdeki şirketler, önemli sayıdaki mavi yaka işi yeterli sayıda insan olmadığından dolduramıyor.

Bu rolleri dolduramamak hem iş fırsatlarının kaçırılması anlamına geliyor hem de Türkiye'nin büyümesini kısıtlıyor.  


İŞKUR'a göre en çok aranan meslekler:

  1. Beden işçisi (genel)
  2. Temizlik görevlisi
  3. Makineci (dikiş)
  4. Satış danışmanı / uzmanı
  5. Ön muhasebeci
  6. Gazaltı (mıg-mag) kaynakçısı
  7. Konfeksiyon işçisi
  8. Garson (servis elemanı)
  9. Özel güvenlik görevlisi (silahsız)
  10. Şoför-yük taşıma

Açık işlerin 98,5'i özel sektörden alınırken, sektörler itibarıyla en fazla açık iş (547 bin 88 açık iş) imalat sanayi sektöründe yer alıyor.

İŞKUR dışındaki araştırmalar da Türkiye'de talebin en çok arttığı sektörlerde imalat, üretimi ilk sıraya koyuyor. 


Son 20 yıldır el emeği yapmaya istekli işçilerin sayısı istikrarlı bir şekilde azalıyor

İŞKUR listesi üzerinden şunu söyleyebiliriz ki, teknoloji bazı işlerin yerini alıyor ve bazılarını geçersiz hale getiriyor.

Son 20 yıldır el emeği yapmaya istekli işçilerin sayısı istikrarlı bir şekilde azalıyor. Bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.  

Bu nedenle şirketler, mavi yaka pozisyonları dolduracak insan bulmakta giderek daha fazla zorlanıyor. Mavi yakalı işçi bulmak için beyaz yakalılara göre daha fazla zaman harcıyor.  

Bu da işverenlerin bu tür işçileri güvence altına almak için daha yüksek ücretler ödemeye zorlandığı anlamına geliyor.

Avrupa'da el emeği isteyen mavi yaka grubundaki bazı işçiler beyaz yakalı çalışanlardan daha iyi kazanıyor.

İnşaat, ulaşım ve imalat gibi mavi yakalı sektörlerdeki işçiler ile yemek hizmeti, eğlence, ağırlama, güzellik ve sağlık hizmetleri dahil olmak üzere el hizmeti sektörlerindeki işçiler son yıllarda ücret artışı görüyor. 


Mavi yaka işler göçmenlere mi geçiyor? 

Mavi yakalı işlerde yabancı göçmenler tercih ediliyor. Bu durum sadece Türkiye'de değil farklı ülkelerde de bu şekilde karşımıza çıkıyor.

Örneğin Kanada'da mavi yakalı işçi sınıfı genellikle Kanadalılardan ve genç yabancı işgücünden, göçmenlerden oluşuyor.

Şirketler ihtiyaç duydukları işgücünü bulamazlarsa göçmenleri işe almayı her zaman çözümün bir parçası olarak görüyor.

Ülkeler de bu nedenle göçmenlik yasalarını esnetmeyi sürdürüyor. 


Dijital istihdam portföyü büyüyor 

Sahadan aldığımız bilgiler ve güvendiğimiz araştırmalar da bize yazılım, veri, yapay zekâ, siber güvenlik, mobil uygulama geliştirici, oyun, fotoğraf ve video düzenleme, robotik kodlama, e-ticaret, bulut bilişim, makine öğrenme gibi alanlarda işgücüne ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. 


Üniversite tercihlerinde hangi bölümler öne çıkıyor? 

Bu yıl gençler arasında en çok tercih edilen 4 yıllık bölümler arasında; diş hekimliği, psikoloji, havacılık yönetimi, hemşirelik, yazılım mühendisliği, bilişim teknolojileri ve sistemleri, yapay zeka mühendisliği, sağlık yönetimi, fizyoterapi ve rehabilitasyon, gastronomi ve mutfak sanatları, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, uluslararası ticaret ve finans, moleküler biyoloji ve genetik, dil ve konuşma terapisi, uluslararası ticaret ve lojistik, astronomi ve uzay bilimleri, Avrupa Birliği ilişkileri yer alıyor. 


Zorluk neden kaynaklanıyor? 

Mavi yakalı işgücü sıkıntısının birkaç nedeni var.

Birincisi; "mavi yakalı işçi" terimi ile oluşturulan algı. Mavi yakalı alanların karşı karşıya olduğu imaj sorunu.

Toplumumuz katı hiyerarşik olunca statü ihtiyacı da beslenmek isteniyor. Pandemide mavi yakalının önemini anladık.

Sadece doktorlara ve hemşirelere değil, aynı zamanda teslimat işçilerine, bakkallara, depo çalışanlarına, kamyon şoförlerine, evde sağlık hizmeti sağlayıcılarına ve çocuk bakımı çalışanlarına da ne kadar derin bağımlı olduğumuzu gördük.

Bu insanlar kilit çalışanlar. Ve çoğu zaman en iyi ücretli veya en itibarlı çalışanlar değiller. Bu işlere itibarın yeniden dağıtılması gerekiyor.

Bu işlerin zor ve kirli olduğu imajı, genellikle insanları başvurmaktan caydırıyor. Ebeveynler, bu işleri çok fazla el emeği gerektiren işler olarak algılıyor ve çocukları beyaz yakalı işlerde çalışsın istiyor.

Artan sayıda lise mezunu, genellikle ebeveynlerinin teşvikiyle dört yıllık bir üniversite diploması almayı tercih ediyor.

Üniversite diplomasının artık profesyonel, güvenli veya iyi maaşlı bir işi garanti etmemesine rağmen durum değişmiyor.

Sonra üniversiteden çıktıklarında birkaç profesyonel iş için yarışan binlerce insanın hikayesine tanıklık ediliyor. 

İkincisi; gençler mavi yakalı işlere özendirilmediği için bu işlerde ne kadar para kazanabileceklerinin farkında olmuyorlar.

Oysa bazı şirketlerde beş yıllık bir teknisyen için üniversiteden yeni mezun olmuş bir elektrik mühendisine ödenenden yaklaşık yüzde 50 daha fazla ödeme yapılabiliyor.  


Ne yapmalı?

Mavi yaka işler için teşvik edilmesi gereken çalış ve öğren modelidir. Yani gerçek bir deneyim kazanırken üniversiteye devam etmek gibi. 

Örneğin İsviçre GSYİH'sının yüzde 1'ini çıraklık eğitimlerine harcıyor. İsviçre çıraklık programı, genç İsviçreli öğrenciler için okul hayatının ayrılmaz bir parçası.  

İsviçre'de çıraklık programı üç farklı kuruluş tarafından finanse ediliyor; yüzde 60'ı işverenler, yüzde 30'u kantonlar (eyaletler) ve yüzde 10'u federal hükümet tarafından.

Birçok öğrenci okulda bir veya iki gün ve haftanın geri kalanını iş yerinde öğrendiklerini uygulayarak geçiriyor.

Bu, düşük işsizlik oranlarının da kanıtladığı gibi, çalışma hayatına sağlıklı bir geçiş sağlıyor.

İsviçre modeli, 15 veya 16 yaşındaki öğrencileri işe alıyor, onları 21'inci yüzyıl becerileriyle yüksek talep gören, "yüksek vasıflı işler" için hazırlıyor ve yüksek öğrenim (üniversite dereceleri dahil) ve eğitim almalarına olanak tanıyor.

İsviçre, Almanya ve Danimarka gibi ülkeler iyi gelişmiş bir işe dayalı öğrenme sistemine sahip, neler yaptıklarına bakmak gerekiyor.  


Sertifika zorunlu olmalı 

Çıraklık eğitimleri, tam nitelikli ve modern meslek liseleri ve daha erişilebilir eğitim programları mavi yakalı endüstriler için üniversiteyi uygun bulmayan potansiyel çalışanları yakalamanın önemli bir yolu olarak görülüyor. 

İşverenlerin adaylardan belirli beceriler için yaygın olarak tanınan sertifika programlarını istemesi çalışanların bir sektörde kalmasını sağlamanın bir yolu olarak görülebilir.

Şayet çalışanlar, yeterliliklerinin kanıtı olarak işverenlere götürebilecekleri uzmanlık sertifikasını almak için eğitim almak zorunda olduklarını bilirlerse bu eğitim sürecini olumlu etkiler.

Ayrıca, sanayinin ihtiyacına ve iş kollarına göre aranan elemana erişmek, sanayinin beklediği türden profilleri işe dahil etmek için sanayici ve akademi daha fazla bir araya gelmeli, uygulamalı eğitim desteklenmeli, mesleki eğitim ve reel sektör entegre olmalıdır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU