Ukrayna krizi ve G20'nin geleceği

Gülru Gezer Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Mart sonunda ABD Başkanı Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle G20'den çıkartılması gerektiğini söyledi.

Hatırlanacağı üzere Rusya, 2014'te Kırım'ı işgali sonrasında G8'den çıkartılmıştı.

Ancak G7 ülkeleri Japonya hariç Batılı ülkelerden oluşurken, G20 ülkeleri arasında Ukrayna krizine yönelik Batı'dan daha farklı bir yaklaşım sergileyen Çin, Hindistan ve Suudi Arabistan gibi ülkeler var.

Nitekim Biden'ın bahse konu açıklaması sonrasında Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, Rusya'nın önemli bir G20 üyesi olduğu yönünde bir beyanatta bulundu.

Rusya'nın şu aşamada G20'den çıkartılması mümkün gözükmüyor, ancak üyeler arasındaki derin görüş ayrılıkları toplantılarda ilginç sahnelerin yaşanmasına ve G20'nin geleceğinin sorgulanmasına neden oldu. 

20 Nisan 2022 tarihinde Vaşington'da düzenlenen G20 Maliye Bakanları Toplantısı'nda, ABD Maliye Bakanı Janet Yellen başta olmak üzere Batılı ülkelerin Bakanları Rus Maliye Bakanı Anton Siluanov'un telekonferans aracılığıyla yayımlanan konuşması sırasında salondan ayrıldı. 

7-8 Temmuz 2022 tarihlerinde Endonezya'nın Bali adasında yapılan G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı ise birçok "ilklere" sahne oldu.

Çok taraflılığın güçlendirilmesi ile gıda ve enerji güvenliği gibi çok önemli konuların gündemde olduğu toplantıya Ukrayna krizi damgasını vurdu. 

Oturumlarda Batılı ülkelerin Rusya'yı suçlayıcı ifadeleri Rusya'nın bir numaralı diplomatı Sergey Lavrov başta olmak üzere, Rus heyetinde rahatsızlık yarattı. Lavrov'un Rusya'nın eleştirildiği noktalarda oturumlardan çıktığı basına yansıdı. 

Rus tarafı benzer bir durumun tekrarlanmaması için geçtiğimiz hafta sonu yine Bali'de yapılan G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısına fiziki katılımdan imtina etti.  


Endonezya Dönem Başkanlığı'nın diplomatik girişimleri

G20 Dönem Başkanlığı'nı deruhte eden Endonezya, savaşı kınadı ve Ukrayna'ya sempatilerini sundu; ancak Ukrayna'nın silah talebini, Güney Asya devletlerinin izlediği stratejik tarafsızlık politikasını öne sürerek reddetti.  

Öte yandan, Endonezya; ABD, Kanada ve Birleşik Krallık başta olmak üzere bazı G20 ülkelerinin itirazlarına rağmen, G20'nin çözüm için bir platform olabileceği ve Endonezya'nın da bir "diplomatik köprü" olduğunu belirterek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kasım ayında Bali'de düzenlenmesi öngörülen G20 Zirvesi'ne davet etti.

Aynı şekilde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'ye de davet iletildi. Endonezyalı yetkililer Putin'in katılımını açıklarken, Zelenski'nin ise videokonferansla Zirve'ye katılacağı duyuruldu. 

Dönem Başkanı Endonezya aynı anlayışla, tahıl krizine çözüm bulmak için de çeşitli girişimlerde bulundu.

Bu çerçevede, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir hafta önce ilk olarak Ukrayna sonra da Rusya'yı ziyaret ederek, Devlet Başkanları Zelenski ve Putin'le görüştü. 

Widodo'nun temaslarından somut bir sonuç çıkmadı, hatta Endonezya Cumhurbaşkanı'nın bazı sosyal medya paylaşımları kafa karışıklığına bile neden oldu.

Eleştiriler karşısında Endonezya tarafı yine de diyalog kanallarının açık tutulmasına işaret ederek, bunun bir süreç olduğuna vurgu yaptı. 

Birçok yorumcu Widodo'nun bahse konu ziyaret turunun ve Endonezya'nın G20 Dönem Başkanı olarak yürüttüğü diplomatik girişimlerinin sonuçlarının ancak kasımdaki zirvede netlik kazanacağını belirtiyor. 


Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi açıklamalar 

G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde bazı katılımcı ülkelerin dışişleri bakanlıkları tarafından yapılan açıklamalarda bahsekonu toplantının geçmişte düzenlenenlerin aksine, sıradan bir buluşma olmayacağı vurgulandı. 

Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Dışişleri Bakanı Tony Blinken'ın toplantıya aktif olarak katılacağını, ancak Rusya'nın mevcudiyetinde sorun yokmuş gibi de davranılamayacağını ifade etti.

Benzer bir şekilde Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü toplantının "normal olmayacağını" ve G7 Dönem Başkanlığı'nı yürüten ülke olarak Almanya'nın, Lavrov'a nasıl davranılması gerektiği konusunda diğer ülkelerle koordinasyon sağlayacağını açıkladı. 

Böylelikle, Batılı ülkeler toplantı öncesinde Rusya'ya yönelik tutumlarını net bir şekilde ortaya koymuş oldular.


Lavrov'un sıkıntılı anları

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Batılı ülkelerin dışişleri bakanlarının Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yönelik eleştirileri üzerine rahatsız olarak ara ara oturumlardan çıktığı basında yer aldı. 

Lavrov'un ayrıca, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba'nın telekonferansla katıldığı oturumda yer almadığı ve ABD Dışişleri Bakanı'nın Rusya'yı eleştirdiği sırada da toplantıda hazır bulunmadığı basına yansıdı.

Lavrov, Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda basına yaptığı açıklamada ise, mevkidaşlarını eleştirerek tahıl sorununa çözüm bulmak yerine, Rusya'yı eleştirmeyi tercih ettikleri yönünde sitemkar ifadelerde bulundu. 


Gelenek haline gelen "aile fotoğrafı" yok

G20 ve benzer uluslararası toplantılarda gelenek haline gelen "aile fotoğrafı" bu defa diğer G20 ülkelerinin Lavrov'la aynı karede yer almak istememeleri nedeniyle çekilmedi.

Endonezya tarafının konuya ilişkin açıklamasında, "Bu yıl G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda geleneksel aile fotoğrafı çekilmeyecek" denilerek detaya girilmedi. 

Lavrov ise, kendisinin fotoğrafta yer almak istemediği yönünde açıklamada bulundu. 


Dışişleri bakanlarının açıklamaları

Bazı dışişleri bakanları, Lavrov'un da katılacağı ana yemeğe iştirak etmezken, toplantılara ise ülkelerinin tutumunu izah etmek amacıyla katıldıklarını belirttiler.

Alman Dışişleri Bakanı Baerbock'un, "Avrupalı meslektaşlarımla birlikte uluslararası sahneyi Rusya'ya bırakmayacağımızı göstermek için buradayım" şeklindeki açıklaması bu bağlamda dikkat çekiciydi. 

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ise, "Lavrov o kadar izole oldu ki, konuşmasından hemen sonra toplantıdan ayrılmak durumunda kaldı" dedi. 

Bazı basın kuruluşları Lavrov'a karşı tutumun belirlenmesinde ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın etkili olduğunu iddia ettiler.

Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Blinken verdiği beyanatta, Bali'de sadece ABD'nin değil, diğer ülkelerin de şiddetin durdurulması yönünde tek ses olarak çağrıda bulunduğunu vurguladı. 


Çavuşoğlu-Lavrov görüşmesi 

Birçok G20 ülkesinin dışişleri bakanı Lavrov'la aynı kareye girmekten kaçınırken, Ukrayna krizinin başından itibaren kolaylaştırıcı rolünü üstlenen Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşıyla toplantı marjında bir araya geldi. 

Toplantıda Ukrayna'daki son gelişmeler ve tahıl krizine yönelik ortak çabalar üzerinde duruldu. Ayrıca Suriye meselesi ele alındı. Görüşmenin içeriğine ilişkin ilave bilgi verilmedi. 


G20 Hazine Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı 

15-16 Temmuz 2022 tarihlerinde bu defa G20 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Bali'de bir araya geldi.

Rus Maliye Bakanı Anton Siluanov toplantılara yine fiziken değil, videokonferansla katıldı.  

ABD Maliye Bakanı Janet Yellen Bali'ye gelişinde yaptığı açıklamada "Rus heyetinin bu toplantılarda yeri yok" diyerek ABD'nin tutumunu güçlü ifadelerle yineledi. 

Batılı ülkeler toplantılarda dünyanın içinde bulunduğu ekonomik zorluklar ve gıda krizinin sorumlusunun Rusya olduğunu vurguladılar.

Endonezya Maliye Bakanı Sri Mulyani Indrawati ise, uzlaştırıcı bir rol oynamaya çalışarak, tüm dünyanın gözlerinin G20 üzerinde olduğunu vurguladı ve taraflara işbirliği yapmaları çağrısında bulundu. 

İki gün süren toplantılar neticesinde G20 üyesi ülkeler küresel gıda güvenliğinin sağlanması yönünde atılacak adımlar başta olmak üzere, bazı konularda uzlaşıya vardı, ancak Ukrayna krizi konusundaki belirgin fikir ayrılıkları nedeniyle ortak bir bildirinin kabul edilmesi mümkün olamadı.

Nisan ayındaki toplantıda da görüş ayrılıkları nedeniyle ortak bir metin yayımlanmamıştı. 


G20 Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesi

G20 Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesi'nin 15-16 Kasım 2022 tarihlerinde yine Bali'de düzenlenmesi planlanıyor.

Nisan ortasında Vaşington'da gerçekleştirilen G20 Maliye Bakanları toplantısı ve geçtiğimiz iki hafta bakanlar düzeyinde gerçekleştirilen iki ayrı toplantıda yaşanan diplomatik teamülle pek bağdaşmayan olaylar düşünülünce, Putin'in katılım sağlaması halinde, zirvenin kolay geçmeyeceği anlaşılıyor. 

Zirveye daha üç buçuk ay var. Bu zaman zarfında çok şey değişebilir. Ancak Endonezyalı yetkililer yine de zirvede bir tren kazasının yaşanmasından ve G20 içerisinde ciddi çatlakların oluşmasından endişeli, bu konuda da belirli ölçüde haklılar.

Önümüzdeki süreçte Endonezya'nın diplomatik girişimlerini devam ettirmesi bekleniyor. 

Ukrayna kriziyle birlikte değişmekte olan dünya düzeninde G20'nin nasıl bir rol oynayacağı belirsiz.

Bu nedenle, tüm iyi niyet çabalarına rağmen, taşıyabileceğinden çok daha ağır bir sorumluluk üstlenen Endonezya Dönem Başkanlığı'nın "diplomatik köprü" rolünde başarılı olması zor görünüyor. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU