Taliban geçen hafta tüm kadın TV spikerlerinin canlı yayında yüzlerini örtmesini emretti. Bu, Taliban iktidara geldiğinden bu yana ülkedeki kadınlara uyguladığı çok sayıdaki baskıcı eylemden sadece biri. O zamandan beri, bazı erkek meslektaşları da protesto amacıyla maske takarak aynı yolu takip etti.
Gazetecilik özgürlüğün ifadesidir ve 7/24 farklı bakış açıları, haberler ve içgörüler akışında durmaksızın hareket eder. Birçok objektiften bakmamızı sağlar. Dünyayı farklı bir ışık altında görürüz. Basın özgürlüğü olmasaydı, dünya gerçekte nerede olurdu? Taliban, ne yazık ki, bize dünyanın nerede olacağını gösteriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gazetecilik birçok insanın nefret etmeyi sevdiği bir şey olsa da haber anlatıcılığını ortadan kaldırdığınızda kitlelerin sesini yitirirsiniz.
Benim için, Britanya'da bir yazar ve gazeteci olarak çalışmamda her zaman bir güzellik var oldu: Büyürken, sözlerim ve konuşmam en güçlü silahımdı. Kalbimi anlamak için araç olarak şiiri ve dünyaya hitap etmeye duyduğum sevgiyi bana özgü bir yolla göstermek için sesimi kullandım. İfade özgürlüğü olmadan bunu yapamazdım. Şimdi bunu, atalarımın memleketi ve annemin büyüdüğü ülke olan Afganistan'da gerçekleştiremezdim.
Ne yazık ki ifade, eğitim ve seçme özgürlüğünün artık sınırlı olduğu güçlü Afgan kadınlarının soyundan geliyorum.
İfade bizim giyinme, konuşma, yazma, dokunma ve yaratma yollarımız vasıtasıyla görülür. Bunun ortadan kaldırılması insan hakları ihlalidir.
Kısa bir süre önce, Taliban'ın kadınları burka giymeye zorlayan gayet çirkin kararına karşı düşüncelerimi ve hoşnutsuzluğumu paylaşmıştım. Afganistan'ın şu an yüzleştiği gerçekten tuhaf bir gerçekliğe, Afganistan'daki kadınların bu tür emirlere uymaması halinde erkek akrabalarının hapisle veya işlerini kaybetmekle tehdit edildiği gerçeğine gösterdiğim tepkiyi yazmıştım.
Bazıları sözlerime daha sıcak bakarken, diğerleri kararname hakkında hissettiklerime dair olumsuz görüşe sahipti. Sözlerimin dijital alemde akıp gitmesine izin verdim ve böylece günümüz toplumunda hâlâ dem tutan kadın düşmanlığı bana hatırlatıldı.
Hatta bir okuyucu, hakkımda bir makale yazacak kadar ileri giderek inancıma duyguyu öfkeyi dile getirmiş ve "Saqib... Batı kompleksiyle Taliban nefreti yayıyor" diye yazmıştı. Bariz biçimde sözlerim onu tetiklemişti.
Amacıma ulaşmıştım, doğru kimseleri rahatsız etmiştim: Sıklıkla dinin güzelliğini göz ardı etmeyi tercih eden ve kadınları özgür bir hayat sürmekten alıkoyan kültürel bir kompleksi etkinleştirmeyi seçen bireyleri.
Kendi kendime, "Ah, nasıl düşünüp hissetmem gerektiğini söyleyen bir adam daha" diye düşündüm. Biz kadınların (gazetecilikte çalışan meslektaşlarımın, sosyal medyada alanlarındaki bizler) yaşadıkları gayet yorucu bir hadise. Kadınların her yerde sesine son vermek için sinsi bir çaba var. Bu çaba, bir zamanlar seçme özgürlüğü, eğitim ve büyüme içinde gelişen bir memleket olan Afganistan'da Taliban'ın konuşmak isteyen kadınların ağzını ve sesini kapatma çabasıyla aynı yörüngenin bir parçası.
Üstelik en son yüz örtme zorunluluğunda özellikle güçlü ve yürek burkan bir şey var. Afganistan için, TV ekranlarında kadın sunucuları görmek, Afganistan'ın çok uzun süredir kaydettiği ilerleme yönünde atılmış bir adımdı. Küçük kızlar nihayet yeniden hayal kurabiliyor ve büyük düşünebiliyordu.
Bir kadının yüzünü örtmek isteyip istemediğini seçme hakkını elinden almak, sesimizi kullanma hakkını almak gibidir. Tolo News'in tanınmış TV sunucusu Sonya Niyazi'nin AFP ajansına verdiği demeçte söylediği gibi:
Direndik ve maske takmaya karşı koyduk...
Kararı protesto için maske takan erkek sunucuları da alkışlıyorum. Sosyal medyada "freeherface" (onun yüzünü özgürleştir -ed.n.) etiketleri dolaşıyor ve kadın sunucularla dayanışma sağlayarak değişim çağrısı yapılıyor.
Taliban din adına aldatıcı görünümü sürdürür ve bu tür sahte maskeler takarken, İslam'ın öğrettiği şeyin bu olmadığını hatırlayalım. Kanaatimce kültür, dinimizi lekeledi ve bazı adamların üstünlük talebinin görüldüğü bir kibir biçimi yarattı.
Gazetecilik, sadece Afganistan'ın karşı karşıya kaldığı karanlık dönemin vurgulanmasına yarayan TV sunucularının bahse konu yüzlerini kapatma emriyle tam zıt biçimde, seçme ve konuşma özgürlüğüdür. Özgürlüklerimizi kaldırmayı ve vücudumuzu denetlemeyi bırakın.
Afgan kadınları önemlidir, seslerimiz önemlidir ve kendimizi nasıl ifade edeceğimizi seçmemiz önemlidir. Dünyanın dinlemeye başlamasının zamanı geldi.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent