Dünyada 150 milyondan fazla yetim çocuk var; her beş çocuktan biri savaş mağduru

Yetim Vakfı, Dünya Yetim Çocuklar Raporu 2022'yi açıkladı. Ortaya çıkan tablo oldukça trajik. Cahide Hayrunnisa Çiçek, Independent Türkçe için Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz ile raporun ayrıntılarını konuştu

Bundan 5 yıl önce 15 Ramazan Dünya Yetimler Günü'nde kurulan Yetim Vakfı, dünyadaki yetim çocukların genel durumunu ortaya koymak amacı ile önemli bir rapor yayımladı.

"Dünya Yetim Çocuklar Raporu 2022"ye göre, dünya üzerindeki yaklaşık iki buçuk milyar çocuğun 153 milyondan fazlası yetim ve 426 milyon çocuk; yani neredeyse her beş çocuktan biri savaş mağduru.  

Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz, yayımladıkları raporun ayrıntılarını, kısa sürede Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşları arasında yerini alan Yetim Vakfı'nın çalışmalarını ve 'yetim' kelimesinin kavramsal boyutlarını Independent Türkçe'ye anlattı. 
 

Yetim Vakfı (2).jpeg
Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz, Independent Türkçe için Cahide Hayrunnisa Çiçek'in sorularını yanıtladı

 

- Yetim Vakfı'nın bugün kamuoyuna açıkladığı raporun sonuçları itibari ile oldukça çarpıcı ve de aynı zamanda üzücü sonuçları olduğunu gördük. Raporun hazırlık aşamasından bahsedebilir misiniz? 

Dünya üzerinde bulunan her çocuk, insanlığın öz evladıdır ve onun her türlü problemi, derdi, çıkmazı, üzüntüsü insanlığın mesuliyetindedir.

Yetim Vakfı olarak bu bilinci tazeleyen ve yeryüzündeki her yetim, mağdur, muhtaç veya mazlum çocuğun sorumluluğunu dünyaya yeniden hatırlatan Dünya Yetimler Günü'ne ayrı bir değer atfettik.

Kurulduğumuz günden beri birbirinden farklı alanlarda yaptığımız çalışmalar ve projelerle gündeme hep yetimi taşıdık. Gittiğimiz her yerde gözlerimiz yetimi aradı.

Elimizi attığımız her işin meyvesini yetime uzattık. Tabir yerindeyse, yılın 365 gününü Dünya Yetimler Günü olarak ifa ettik.
 

Yetim Vakfı (1).jpeg
Yetim Vakfı Başkanı Murat Yılmaz  / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

'Yetim' kavramı zannedildiğinden daha geniş bir anlam içermektedir. Her coğrafya birbirinden farklı sorunlarla mücadele ediyor ve bunların faturasını en ağır şekilde ödeyen çocuklar oluyor.

Verdiğimiz sayısal değerler ve tablolar ne yazık ki sadece suyun yüzüne çıkan kısmı. Hakikat bundan daha üzücü ve trajik.

Dünya Yetim Çocuklar Raporu 2022'ye göre; 

  • Dünyada ortalama 1 milyar yetim, öksüz ve sosyal yetim yaşıyor.
  • 400 milyon yetim çocuğun yanı sıra, her gün 10 bine yakın çocuk yetim kalıyor. 
  • Yerinden edilen 40 milyona yakın çocuk kamplarda veya sokaklarda yaşıyor.
  • Her yıl ortalama 2.5 milyon çocuk kaçırılarak kayboluyor.
  • Her gün 385 milyon çocuk aç olarak geceliyor. 
  • Her 10 çocuktan biri çocuk işçiliğine maruz kalıyor.
  • Her beş çocuktan biri savaş mağduru.
  • Doğu Türkistan'da 2 milyondan fazla çocuk kamplarda yaşıyor.
  • Filistin'de son 10 yılda 980 çocuğun şehit edildi, 12 binden fazla çocuk yaralandı.
  • Arakan'daki çocuklar 40 yıldır vatansız bırakıldı.
  • Afganistan'da 10 milyon çocuk acil insani yardıma muhtaç.
  • Yemen'de 12 milyon çocuk acil insani yardıma muhtaç.
  • Suriye'de 1 milyondan fazla çocuğun yetim kaldı.
  • Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra milyonlarca çocuğun hayatı risk altında ve doğacak sonuçlar henüz bilinmiyor… 


153 milyon üzerinde yetim çocuk var

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, dünya genelinde yetim çocuk sayısı 153 milyondan fazla ve her gün 10 bine yakın çocuk yetim kalıyor.

2021 yılı boyunca, önceki yıllara benzer şekilde artan yoksulluk ve eşitsizlikler, iklim değişikliğine bağlı krizler, bölgesel çatışmalar ve savaşlar ile Kovid-19 başta olmak üzere çeşitli salgınlardan etkilenen en hassas grup çocuklar oldu.

Salgınlar, savaşlar, iklim felaketleri gibi krizler sebebiyle milyonlarca çocuk yetim kalmış ve sosyal yetim olarak sayabileceğimiz 10 milyonlarca çocuk; bu krizlere bağlı yoksulluk, yerinden edilme, yetersiz beslenme, temel hizmetlere erişimin yetersizliği gibi sorunlar yaşamıştır. 


35 milyon çocuk yerinden edildi

2021 son 10 yılın en sıcak senesi olarak kayıtlara geçti. İklim değişikliğine bağlı felaketler de son 30 yılda üç katına çıktı.

Rakamlara göre bu yıl iklim değişikliğine bağlı kıtlık yaşayan bölgelerde 82,4 milyon insanın yerinden edildiği; bunun 35 milyonunun çocuklardan oluştuğu ve bu çocukların büyük bir kısmının refakatsiz veya ailelerinden ayrı olarak sınırları geçtiği tahmin edilmektedir.


Savaş mağduru çocukların durumu trajik

2021 yılı boyunca dünyanın pek çok bölgesinde sıcak çatışmalar meydana gelmiştir. Suriye, Yemen, Afganistan, Etiyopya, Filistin ve son olarak Ukrayna bu çatışmaların yaşandığı ülkelerden sadece birkaçıdır.

UNICEF'in 2021 yılı sonunda yayımladığı bir rapora göre dünya genelinde 426 milyon çocuk -neredeyse her beş çocuktan biri- çatışma bölgelerinde yaşamaktadır.

Bu çatışmaların birçoğunun yıllardır devam etmesi ve bir çözüme ulaşmamış olmasının yanı sıra üzerine yeni çatışmaların eklenmiş olması, meseleyi daha trajik hâle getirmektedir. 


-  Güncelliğinden dolayı rapordan başlamış olduk ama Yetim Vakfı'nın kuruluş hikayesini dinlemek isteriz. Çünkü henüz genç bir vakıf olmanıza rağmen kısa zamanda önemli işler ortaya koydunuz. 

Yetim Vakfı'mız 2017 Dünya Yetimler Günü'nde kuruldu. Kuruluş iradesi ve felsefesinde yine yetim çocuklar ve bir yetimhane var.

2016 yılı Aralık ayında Esad'ın ordusu Halep'e çok ciddi bir bombardıman başlatmıştı ve hayatın aktığı tüm noktaların acımasız şekilde bombalanmasının ardından o bölgede yaşama imkanı kalmamıştı.

İşte o zaman bombalanan noktalardan bir tanesi de Halep Yetimhanesi'ydi. 103 evladımızın yaşadığı yetimhanede bombalamanın ardından 47 çocuk hayatta kalabildi.

Ardından bölge kuşatma altına alınınca insanlar güvenli bölgelere doğru uzun bir yolculuğa çıktı. Yaklaşık olarak 40 bin civarı insan bu muhasara altındaki bölgelerden otobüslerle İdlib'e ve daha güvenli olan bölgelere doğru nakledildiler.

Bu sırada yetimhanedeki evlatlarımızın 'Bizi kurtarın' mesajını aldık. Yetim Vakfı'mız o dönem henüz kurulmamıştı ancak kurucu iradesi hemen harekete geçti ve çocuklarımızın da sağ salim şekilde tahliyesine yardım edildi. 

Size bu olayda sembolümüz haline gelen Sevra bebekten bahsetmek istiyorum. Yine bir bombardıman sonucu evi yıkılan Sevra, bu yetimhaneye yaralı bir şekilde getirilmişti.

Ekipler, Sevra'nın çığlıkları sayesinde onu fark etti ve moloz yığınlarının altından çıkararak tahliye ettiler. O dönemde Sevra daha 1 yaşında bile değildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fakat elhamdülillah Sevra bebeğimiz bugün Cerablus'taki Yetim Vakfı'nın desteklemiş olduğu yetimhanede ilkokula başladı.

Yani moloz yığınların altından çıkartılan, anne babasını kaybetmiş, yetim ve öksüz kalmış olan Sevra bebek bir anlamda Yetim Vakfı'nın kuruluş ışığı olmuş oldu.

İşte Yetim Vakfı bu ortamda, bu duygularla kuruldu. Belki de bu yüzden kısa sürede büyük işlere de imza atabiliyoruz. 

Hedefimizde dört grup çocuk var. Birincisi yetimler, babasını kaybeden çocuklar. İkincisi öksüzler yani annelerini kaybetmiş olanlar.

Üçüncü grup kimsesiz olan çocuklar, yani ne annesi ne babası olmayan çocuklar. Dördüncü grup ise, sosyal yetimler ya da İslami terminoloji ile konuşacak olursak 'Hükmi Yetimler'.

Yani çocuğun anne ve babası var ama yanlarında değil ve bu çocuklara başka aile bireyleri bakıyor, dede, teyze, amca gibi.

Yani varlar ama yanlarında değiller. Yetim Vakfı olarak 1 milyarın üzerinde bir çocuk grubunu hedef olarak aldık ve bu grupla ilgili çalışıyoruz.

Vakıf çalışmalarımızı iki saç ayağı üzerinde anlatabilirim. Birincisi Psiko-Sosyal Destek ve Eğitim Çalışmaları.

Biraz önce de örneğini vermiş olduğum Sevra bebek ve onun gibi nice Suriyeli yetim çocuklarımız yaşadıkları savaş ölüm yıkım nedeniyle ciddi bir şekilde travmatize olup acıları ve sıkıntıları çok derinden yaşadılar.

İşte tam da bu noktada vakfımız hem çocuklarımızın hem annelerimizin bu travmalarından sıyrılabilmeleri ve hayata uyum sağlayabilmeleri adına psiko-sosyal destek çalışmaları yürütmektedir. 

Bu zamana kadar 4 binin üzerinde anne ve yetim çocuğumuzu uzman psikolog, sosyolog ve sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımızın desteği ve kardeşlerimizin nezaretinde tedavi etmek ya da onları hayata kazandırmak için çalışmalar yaptık.

Halihazırda Sosyal Hizmet Merkezlerimiz ve Psiko-Sosyal Destek Merkezlerimiz İstanbul, Hatay (Reyhanlı), Kilis (Merkez) ve Suriye İdlib (Babıska) merkezi olarak 4 alanda 4 noktadan hizmet vermeye devam ediyor. 
 

y.jpg
Yetim Vakfı'nın Reyhanlı Eğitim Köyü'nde öğrenim gören Suriyeli yetimler için düzenlediği zeytin toplama şenliğinden bir kare / Fotoğraf: Yetim Vakfı

 

Eğitimli bir çocuğun dünyayı değiştirebileceğini ve kendi ayakları üzerinde durabileceğine inandığımız için anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise çalışmaları yapıyoruz.

Kilis'te 1 anaokulu, Reyhanlı'da anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lisemiz var. Reyhanlı'da bin100 tane yoğun şekilde travma yaşayan çocuğumuzun bulunduğu Çocuk Bakım Merkezi'miz var.

Bu merkezimizi İHH İnsani Yardım Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokoller sonucunda birlikte yürütüyoruz.

Amacımız onlara sadece akademik eğitim vermek değil, aynı zamanda travmalarının üstesinden gelebilecekleri faaliyet alanları açmak, duygusal, mesleki, manevi ve sosyal gelişimlerini desteklemek.

Bu kapsamda çocuklarımızın çeşitli yeteneklerini ortaya çıkarma adına kulüp çalışmaları yapıyoruz.

Taekwandoo, okçuluk, futbol, Wushu gibi spor dallarının yanı sıra görsel sanatlar atölyeleri, mekatronik ve akıl oyunları gibi aynı zamanda rehabilite edebileceğimiz faaliyetler yer alıyor. 

İkinci saç ayağımızı ise, yetim ailelerimize ve yetim çocuklarımıza verdiğimiz nakdi, fiziki destekler ve kalkınma projeleri oluşturuyor.

Bu çerçevede ailelerimize özellikle 'Sponsorluk Destek Sistemi' adını verdiğimiz hayırsever bağışçıların ayda 150 TL ile katkı sağladıkları bir sistem oluşturuldu.

Bu 150 TL ne işe yarıyor diye soracak olursanız, 150 TL ile çocuğun eğitim, sağlık, gıda, kıyafet ihtiyaçlarına ve kısmen de barınma ihtiyaçlarına bir katkı sağlamış oluyorsunuz.

Elhamdülillah şu anda biz Yetim Vakfı olarak Sponsorluk Destek Sistemi sonucunda 20 ülkede 7489 yetim evladımıza hamilik yapıyoruz. 

Yetim hamisi olmak çok kolay. Bağışçılarımız www.yetimvakfi.org.tr adresine girerek orada bulunan formu doldurup kolayca ödeme yapabilirler.

Bağışçımızın vermiş olduğu mail adresine çocuğun fotoğrafı ile birlikte adı, doğum yeri ve tarihi, babasının vefat tarihi ve kardeş sayısı gibi bilgileri 24 saat içinde iletiyoruz.

İsteyen bir yetimi de destekleyebilir, 100 yetimi de. Bu konuda da bir sınırlamamız bulunamamakta. 

Yetim Vakfı olarak sponsorluğa çok önem veriyoruz. Çünkü sponsorluk vesilesi ile yetim çocukların evlerinin kapısını aralamış oluyoruz.

Yani içeride eğer hali, kilim yoksa yatak, yorgan yoksa çocukların, annenin kıyafeti yeterince uygun değilse, kışsa evin sobası yanmıyorsa, evin camı çerçevesi kırıksa, bir tarafta bir tadilat ihtiyacı varsa onları da görüyoruz.

Akabinde yetim çocuklarımızın yaşadığı evlerle ilgili yeni projeler de gerçekleştiriyoruz. Diyelim ki eve destek için kalkınma projesi lazımsa, o ev için hemen bir proje oluşturuyoruz.

Mesela yaşanılan bölge tarım alanı ise, ailenin tarım yapabilmesi için gerekli materyalleri oluşturuyor, balıkçılık yapılan bölge ise bir balıkçı teknesi, ağ, olta oluşturuyoruz.  

Kadınlara dikiş makinesi veriyoruz. Bu sayede aile kendi geçimini sağlayabiliyor. Ailelerimize balık vermektense balık tutmasını öğretmek için çalışıyoruz. 

Yine çocuğumuz eğitimden mahrumsa kitabını, defterini, üniformasını tedarik ediyoruz, zaman zaman bu çocuklar için kurs imkanları oluşturabiliyoruz.

Yani yetim sponsorluğuyla tanınmaya başladığınızım çocuklarımız ve ailelerimize sayısız projelerle destek olmaya devam ediyoruz. 

Bunun dışında ailelerimize nakdi destekler de sağlıyoruz. Mesela ramazanda 'Ramazan bereket, yetim emanet' sloganıyla zekat, kumanya, bayramlık dağıtımı ve iftar gibi organizasyonlarla 50 binden fazla yetim çocuk ve annesine temas ettik. 
 


'Bir kutu gülücük' diyerek içinde kitaplar, oyun araç gereçleri, oyun hamurları, zekâ oyunlarının bulunduğu kutuları hediye ettik.

Aynı zamanda kısa SMS hattımız var. Yetim yazıp 9868'e gönderildiğinde 10 liralık bir bağış yapabiliyorsunuz. 

Fiziksel projelerde Suriye İdlib'de Briket Ev Kampanyası çerçevesinde yetim ailelerimize sıcak bir yuva imkânı sağlamaya çalışıyoruz.


- Sırtlarını yaslayabilecekleri bir duvarın var olması ne kadar önemli değil mi? Çünkü savaş başladığından beri ev nedir bilmeyen nesiller yetişiyor!

Evet özellikle yıllarını çadırlarda geçirmiş muhacir kardeşlerimiz için bir yere yaslanamamanın ayrı bir psikolojisi ve travma durumu var. Dolayısıyla dört duvarları, sırtlarını yaslanacakları bir evleri olmuş oldu. 


-  Briket evlerde önceliğiniz yetim aileleri mi? 

Evet, yetim ailelerimiz kalıyor. O evlerden de ne hikayeler çıkıyor! Mesela evlerimizden bir tanesinde kalan bir yetim ailesi, hiç tanımadıkları iki yetim çocuğu da yanlarına almış. Böyle hikayeler bize insanlığımızı da yeniden hatırlatıyor. 


- Şimdi şöyle bir eleştiri var ya, muhakkak size de iletilmiştir. 'Önce kendi evimizi düzeltmeden neden dışarıya dönüyoruz. Türkiye'de de yetim çocuklarımız var. Bunlar dururken yurt dışına açılmak ne kadar doğru?' deniyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? 

Teşekkür ediyorum bu soru çok kıymetli ve çokça sorulan ve merak edilen bir konu. Yetim Vakfı olarak öncelikle Türkiye'de çalışma yapıyoruz.

Yani biz yetim sponsorlukları, zekât, fitre, bayramlık dağıtımı, iftar programları gibi projeleri öncelikle kendi ülkemizde hayata geçiriyoruz ve Türkiye'deki çocuklarımızı destekliyoruz.

Adana'da, Urfa'da İstanbul'da, Hatay'da, Kilis'te desteklediğimiz yetim yavrularımız var. Yine Türkiye merkezli olarak psiko-sosyal destek çalışmamızın en önemli ayağı İstanbul'da ve Aksaray'da.

Bu kapsamda sosyolog, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarımız ev ziyaretleri yapıyor, diğer taraftan evlerin maddi ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. 
 

Yetim Vakfı 5.jpg
Fotoğraf: Yetim Vakfı

 

Ancak şunu da belirtmek isterim; Afrika, Güneydoğu Asya, Uzakdoğu, Orta Asya gibi ülkelerde mağduriyet çok fazla.

Dünya üzerinde yetim kalan her üç çocuktan ikisi Afrika'da yaşıyor. Afrika kıtasında 30 milyonun üzerinde çocuğun AIDS yetimi olduğu söyleniyor. Ki bence bu rakamı en az 2 ile çarpmak lazım.

Dolayısıyla Kurbanda da biz özellikle Afrika çünkü bugün Dünya üzerinde yetim kalan her Üç çocuktan ikisi Afrika'da yetim kalıyor.

Orada çünkü yetimlik sebepleri daha fazla mesai AIDS hastalığından dolayı Afrika kıtasında 30 milyonun üzerinde çocuğun AIDS yetimi olduğu söyleniyor. Ki bence bu rakamı en az 2 ile çarpmak lazım.

Neden? Çünkü yani Afrika'da mesela istatistik çok gelişmemiş. Mesela Uganda da şu anda Uganda'nın nüfusu 30 milyon civarı.

Şu anda istatistikler diyor ki 3 milyon yetim var Uganda'da. Yüzde 10 yetim. Ben bunun birazcık daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Mesela Zimbabve'de tüm yetimliklerin yüzde 74 oranında sebebi AIDS hastalığıdır. Düşünün, her 4 çocuktan 3 tanesi AIDS nedeniyle yetim kalıyor.

Buna Namibya'yı, Botsvana'yı, Güney Afrika Cumhuriyeti Svaziland (Esvatini) ile Lesoto'yı ekleyebiliriz. Özellikle sahra altı Afrika'da inanılmaz bir şekilde hem yoksulluk hem hastalıklar var.

Bugün Afrika'da hala 1 dolarlık sıtma ilacını alamadığı için her sene 2 milyona yakın çocuk sıtmadan dolayı ölüyor. 
 

Yetim Vakfı 4.jpg
Fotoğraf: Yetim Vakfı

 

Çok dramatik tablolar var. Dolayısıyla biz de Afrika, Güneydoğu Asya, Uzakdoğu, Orta Asya gibi bölgelerde de ciddi anlamda çalışmalar yürütüyoruz.

Şunu lütfen unutmayın, siz yetim hamiliğinizi hangi ülke veya bölgeden almak isterseniz orayı kendiniz seçebiliyorsunuz.

Birden fazla hamiliklerde farklı ülkeleri de seçebiliyorsunuz. Örneğin, biri Türkiye'den biri Gazze'den, diğeri de Afrika'dan olabilir.


- Rakamları siz de açıkladınız az önce. Dünyadaki yetim sayısına baktığımızda çok çalışma yapılması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkıyor. Özellikle de yetim çocuklarının organ mafyası, fuhuş çeteleri ve misyoner örgütleri tarafından kaçırıldığını biliyoruz ve bu çok korkunç. Bu konuda nasıl bir çalışma yürütmek gerekiyor? 

Dünya üzerindeki silahlanma ve savunma sektörü harcamaları 14 trilyon dolardan fazla. Bu miktarın binde birini bile biz yetim çocuklar için aktarabilsek bugün sokakta organ mafyası, fuhuş mafyası, dilenci şebekelerinin ağında bir çocuk bırakmayız.

Ama bugün baktığımız zaman her gün 10 bine yakın çocuk yetim kalıyor. Ve bu senede üç buçuk milyonluk bir nüfusa tekabül ediyor. Bu üç buçuk milyonluk nüfusun 2,1 milyonu Afrika'da yetim kalıyor.

Senede iki buçuk milyon çocuk ise kaçırılıyor ve bu çocukların maalesef yüzde 40'ından fazlası fuhuş mafyaları tarafından kaçırılıyor ve Brezilya'dan Tayland'a kadar bu çocuklar fuhuşa zorlanıyor. 

Bunun dışında çocuklar organ mafyaları tarafından kaçırılıyor. Birleşmiş Milletler'in bir raporunda 1988 yılından 2008 yılına kadar 1 milyonun üzerinde çocuğun kaçırılarak organlarının çalındığı ifade edilmişti.

Mesela şu anda Doğu Türkistan'da 4 milyona yakın çocuk yetimhane, çocuk bakım merkezleri ve yatılı okul adı altında çocuk toplama kamplarında tutuluyor.

Organları boşaltılmış çocuk cesetleri zaman zaman medyaya yansıyor. Doğu Türkistan'dan, Afrika kıtasına, Nijerya'dan Arakan'a kadar maalesef çocukların organları çalınıyor.

Bu organlar da yasadışı bir şekilde batıda zengin ülkelerinde organ bekleyen çocukların aileleri tarafından bu çocuklar için kullanılıyor. 


Uyuşturucu şebekeleri var, savaş ağları var. Mesela yine istatistiklere göre 32 ülkede 300 binden fazla çocuk savaşçı var. Yani bu çocuklar boylarından büyük silahlarla cephelere sürülüyor.

Ve malesef bu çocukların yüzde 40'ına yakını kız çocuğu. Dolayısıyla bu dramatik tabloyu dünya görmezden geliyor.

Oysa bu çocuklar küçük dokunuşlarla çok ciddi bir şekilde insanlığın ve Dünyanın geleceği için yetiştirilebilir. 


-  Özellikle Müslümanların çocuklarını hedef alan misyoner örgütler de var.

Evet. Bu dünyanın en büyük sıkıntılarından bir tanesi. Çünkü bugün batılı misyoner örgütler ki, bunların sayısı on binlerle ifade ediliyor.

Dünya üzerinde 4 milyondan fazla yetim çocukla ilgileniyorlar ve bu çocukların yüzde 70 den fazlası İslam ülkelerindeki çocuklardan oluşuyor.

Sadece Balkanlarda Kosova Savaşı döneminde 2500'den fazla sivil toplum kuruluşundan bahsedilmişti ki, bunların çoğu batı merkezli ve misyonerlik yapan kurumlardı.

Mesela 1950 yılında kurulan WAN WİJIN adındaki evanjelist örgütün şuan 43 bin civarı çalışanı var. Bunların 25 bini rahip ve rahibe.

13 binin üzerinde evanjelist kilise ile ortak çalışıyorlar ve hedeflerinde Müslüman çocuklar var. 

Kesinlikle şunu bilmemiz gerekiyor. Biz Müslüman ülkelerin çocuklarına sahip çıkmadığımız zaman bu tip kurumlar gelip onları alıyorlar ve kendi batılı düşüncelerine, stratejilerine hizmet edecek bir nesil yetiştiriyorlar. 


- Bu anlattıklarınızdan sonra 'yetim' konusunun geleceğimiz açısından ne kadar önemli olduğunu ve asla ihmal edilmemesini gerektiğini görüyoruz. 

Elbette. Bizim Yetim Vakfı olarak ilham kaynağımız Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar:

Ben ve yetime kefil olan, yani yetimin hamisi olan (modern çağda da telaffuz edecek olursak buna yetim sponsorluğu diyoruz) kişi cennette bu iki parmak gibi bir aradayız.


Bu şekliyle yetime destek vermek birçok yapı için bir sosyal sorumluluk projesi ama aynı zamanda da bir cennet vesilesi.

Bunu kaçırmamak gerekiyor. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de yetimlerle ilgili 23 tane ayet var. Hadislerin sayısı çok çok daha fazla.

Her biri yetimin kalbine dokunmak, yetimin hayatta ihtiyacı olan imkanları oluşturmak üzerine. Mesela Duha Suresi 6. ayette 'Seni yetim bulup barındırmadık mı?' diyor.

Buradan yetime çatı olmanın, hami olmanın, bir çocuğu sokaktan kurtarmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu çok net bir şekilde anlıyoruz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU