Ofise dönmek istemeyen çalışanları çekmek için bazı işverenler, maaşları artırıyor ve ofise gelmeleri için çalışanlara ikramiye teklif ediyor.
Aşılamanın hızlanması, kısıtlamaların kalkmasıyla "Uzaktan çalışmanın raf ömrü Kovid-19'un varlığına mı bağlı?" sorusu sorulmaya başlamıştı.
Dünyada ikilem ve tartışmalar sürüyordu. CEO'lar bölünmüş durumdaydı. Anketlere göre uzaktan çalışmayı kalıcı olarak benimseyecek şirket sayısı azalmıştı.
Dünyanın önde gelen CEO'larından peş peşe evden çalışmanın "sürdürülemez" olduğuyla ilgili açıklamalar gelmeye başlamıştı ve beklenen oldu.
Bazı şirketler Kovid kısıtlamalarının gevşetilmesi ve vakaların azalması nedeniyle ofislere dönüyor.
Son aylarda pek çok kez ertelenen ofise geri dönüş takvimleri artık kesinleşiyor.
Google, Twitter, Goldman Sachs, JPMorgan, American Express, Meta, Microsoft, Ford Motor, Citigroup çalışanları ofislere dönüyor.
Google çalışanlarından 4 Nisan'dan itibaren ofislerine dönmelerini istedi. Çalışanların aşı yaptırmasını zorunlu kılan Google, aşı olmayanlara kalıcı uzaktan çalışmaya başvurma seçeneği sunuyor. Aşılı olanlar ofislerde maske takmak zorunda kalmayacak.
Twitter CEO'su Parag Agrawal, Twitter'ın ofislerini yeniden açacağını, çalışanların 15 Mart'tan itibaren ofislere dönebileceğini söyledi.
Ancak geçtiğimiz iki yılda esnek çalışmanın iyi taraflarını deneyimleyen çalışanlar, ofisin rolünü daha fazla sorgulamaya başladı.
Ofislere dönmek bir yana, yaşadığı şehirden ayrılma planları yapmaya başladı.
Bu nedenle bazı şirketler bir çözüm olarak maaşları artırmayı, işe gitmenin yarattığı rahatsızlık için ek meblağlar ödemeyi gündemlerine aldı.
Tamamen uzaktan çalışanlara daha düşük ücret ödenip ödenmeyeceği konusunda çok şey tartışıldı.
Ancak evden çalışmanın avantajından vazgeçen ofis içi çalışanlara daha az ilgi gösterildi.
Bu sefer "2022'de evden çalışmanın avantajından vazgeçenlerin ek ödeme almaları gerekecek mi?" sorusu gündeme geldi.
Çünkü anketler, çoğu çalışanın tam zamanlı olarak ofise geri dönmek için istekli olmadığını, şirketleri tarafından geri dönmeye zorlanırlarsa işlerini bırakmayı düşüneceklerini ortaya koyuyordu.
Maaş artışının yanı sıra farklı avantajlar sunuluyor
Bu nedenle bazı şirketler iki ödemeli bir sisteme geçiyor. Tamamen uzaktan çalışanların maaşları aynı kalırken, ofise geri dönenler yüzde 5 ila yüzde 10 arasında bir ücret artışı alıyor.
Bu bir ücret artışından ziyade enflasyon nedeniyle piyasa normlarına yapılan ayarlama olarak da açıklanıyor.
Yurt dışında epeyce firmanın yüzde 10'luk ücret farkından bahsettiğini söyleyebiliriz.
Şirketler, maaşın yanı sıra ofis çalışanlarını ödüllendirmek için kahvaltı, ücretsiz spor salonu üyelikleri, gezi çekilişleri gibi ofise dönüş avantajları sunuyor.
Ancak avantajlar uzun sürmeyebilir; hatta bir süre sonra ortadan kalkabilir. Çünkü tüm bu adımlar geçiş dönemini kolay atlatmak için yapılıyor.
5 günlük çalışma haftasına neden dönülmek isteniyor?
Bazı şirketler tam zamanlı olarak ofislere dönmek istiyor. Çünkü yüksek çalışan devir oranları bunda etkili oluyor.
Uzaktan çalışmanın en büyük potansiyel kaybedenlerinden biri şirket kültürü. Uzaktan çalışmada kültürü yaşamak zorlaşıyor.
Çalışanlarını bir araya getirecek bir stratejisi olmayan, çevrimiçi kültür oluşturamayan, bunun için çabalamayan şirketler çalışan bağlılığındaki bozulmayı görüyor.
Maaş farkının uygulanması mümkün mü?
Kısa ve orta vadede aynı işi yapan insanlara farklı ölçeklerde ödeme yapmanın ne kadar adil olduğu büyük bir tartışma konusu haline gelecektir.
Kendini haklı olarak mağdur hissedenler, ayrımcılıktan rahatsızlık duyanlar olacaktır.
Ücret farkları daha da kötüleşebilecek, önümüzdeki aylarda yeni eşitlik sorunları yol oluşabilecektir.
İşlerini evden başarıyla yapabileceklerini kanıtlamış kişiler, bu uygulamayı yersiz bularak yeni bir iş arayışına yönelebilecektir.
Ücret yönetimi kritik bir işlev haline gelecek
İşin geleceğinde ücret yönetimi kritik bir işlev haline gelecek, bireyler arasındaki ulusal gelir eşitsizliğinin yanı sıra büyük ve küçük şehirler arasındaki gelir eşitsizliği daha da artacak.
Dünyada işin geleceğini oluşturmaya devam ederken ücretleri enflasyona göre ayarlayarak, çalışanları koruyan yenilikçi politikalara ihtiyacımız olduğu da anlaşılacaktır.
Haftalık maaş ödemeleri yaygınlaşacak
Gelişen esnek çalışma kültürü, haftalık maaş ödemesi uygulamasını yaygınlaştıracak.
Haftalık ödemeler Yeni Zelanda, Avustralya, Hong Kong ve ABD gibi ülkelerde yaygın olarak yapılıyor.
Gig ekonomisinin yükselişinin bir sonucu olarak, aylık veya haftalık maaşlardan ziyade parça başı, çaba bazlı hesaplama yaygınlaşıyor.
Parça fiyatlara bağlı olarak çalışanlar aynı anda birkaç kurumda çalışabiliyor.
5 günlük çalışma haftasına dönmek yaygınlaşır mı?
Aslında kimse bu konuda ilk adımı atmak istemiyor; ama şimdi büyük, tanınmış şirketlerin ofise geri dönme zamanının geldiğini söylemesi, çağrılarını yinelemesi başkalarının da aynı şeyi yapmasını kolaylaştırıyor.
Şirketler neden hibrit çalışma vaatlerinden geri dönebilir?
Hibrit çalışma işin geleceğidir; ancak yeni bir alandır. Şirketlerin bildiklerine bağlı kalmaları ise çok daha kolaydır.
Şirketler, geçtiğimiz iki yılda uzun vadeli çözümler düşünmek yerine, kanamayı durdurmak için adeta pansuman yaparak bu modele yöneldi.
Artık uzun vadeli ve stratejik düşünmek gerekiyor. Şirket için ne kadar iyi çalıştığını tam olarak bilemediğimiz, karmaşık ve çoklu çalışan sayısına sahip yapılar için yönetilmesi, koordinasyonu zor bir modelden söz ediyoruz.
Maalesef mesafe, şirket kültürünü veya bir organizasyonun değerlerine bağlılığını yıpratmasına izin veriyor.
Evden çalışan insanlar uzaktan çalışmanın, iş-yaşam dengesi sağlamalarına, çocuk bakımı sorumluluklarını yönetmelerine ve daha üretken olmalarına yardımcı olduğunu söylediler.
Ancak bu tür övgüler, şirketlerin ofise geri dönmelerini engellemeye yetmeyebilir. Çalışanların bir şeyi istemesi, her zaman onu elde ettikleri anlamına gelmez.
Çalışma hayatı nasıl devam edecek?
Pandemi sonrası çalışma hayatı hibrit, tam zamanlı ofiste çalışma ve tamamen uzaktan çalışma seçenekleri üzerinden şekillenecek.
İşin geleceği üzerine çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim ki; şirketler ofisteki ayak izlerini küçültürken, uzaktan çalışmanın kalıcılığının sürdürülebilir olmayacağını hesaba katarak planlar yapmalıdır. Tek bir gelecek üzerine bahse girilmemelidir.
Araştırmalar, anketler yapılmalı, verilerden yararlanılmalı, neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığı öğrenilmeli, ona göre harekete geçilmelidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish