Ev sinemasından vizyona bu hafta: Düşüncelerin gürültüye dönüştüğü yeni bir dünya; Kaos Yürüyüşü

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Ödüllü yönetmen ve senaristlerimizden Eylem Kaftan bir süre önce sosyal medya hesabından "Yeni bir özellik geliştirdim; insanların iç seslerini, en derin düşüncelerini, içlerini duyuyor, hissediyorum. Bu bazen güzel, bazen değil…" şeklinde bir paylaşım yapınca kendisine tam da o anda izlemekte olduğum Chaos Walking adlı filmi önermiştim.

Erkeklerin iç seslerini saklayamadığı bir evrende geçen bu film, konusu ve oyuncuları nedeniyle ilgimi cezbettiyse de ne yazık ki güzel bir fikirle başlayan film daha ilk yarısına yaklaşmadan benim için bir hayal kırıklığına dönüşmüştü.

İlerleyen süreçte "yakın Hollywood tarihinin en korkunç kaynak ve yetenek israfı" olarak değerlendirilen film yine de benim nezdimde tamamen izlenmeyecek kadar kötü olduğu anlamını taşımıyor.

Evet, bilgiyle aşırı yüklenmiş insanlık fikrini alıp bunu bir tutam cinsiyet politikasıyla harmanlayan film nihayetinde bir hayal kırıklığı olsa da yine de akılda kalıcı ve sağlam bir ritmi var, sadece hikâyenin bazı yönleri bir türlü tam potansiyeline ulaşamadığı için pek çok şeyin altı dolmuyor.

Üstelik Örümcek Adam'ın Holland'ı ve Star Wars'un Ridley'i gibi Hollywood'un iki genç yıldızı bu filmde diğer herkes gibi tamamen kaybolmuş görünüyor ve birbirleriyle olan etkileşimlerinde ne yazık ki güçlü bir bağ kuramıyor.

Bunda filmin yapım sürecinin on yıldan fazla sürmüş olmasının sebebi de var; filmin çoğu 2017 yazında çekildi, neredeyse iki yıl sonra oyuncu kadrosu ve ekip yeni sahneleri çekmek için yeniden bir araya geldi ve yönetmen Fede Alvarez yeniden çekimler sırasında devreye girdi.

Yaklaşık on yıldır geliştirilmekte olan yapım sürecinde bir dizi önde gelen senaryo yazarının yıllar içinde bu filmin senaryosuna el attığı biliniyor.

Elbette, bir filmin, hatta bazı harika filmlerin, nihayet prodüksiyona geçmeden önce uzun ve dolambaçlı bir süreçten ve birçok senaryo tekrarından geçmesi o kadar da alışılmadık bir şey değil; bu gibi süreçlerde bazen her şey yolunda giderken, bazen de bu filmde olduğu gibi her şeyin bir kaosa dönüşmesi kaçınılmaz olabiliyor.

Bu yüzden filmin zekâ parıltısı taşıyan bilimkurgu öğeleri ile şiddete meyilli aksiyonu arasındaki tutarsız gerilimin, tamamen farklı yapım ekiplerinin tutmayan kimyasından kaynaklandığını görmek gerek.

Bir diğer sorun ise kâğıt üzerinde kulağa oldukça ilginç gelen ve romanın sayfalarında işe yaramış olabilecek güzel bir fikrin büyük ekranda olması gerektiği etkiyi yakalayamamış olmasıdır.

Ama yine de söylediğim gibi bu yine de benim için izlenemeyecek derecede bir felaket anlamanı taşımıyor ve hatta olası bir üçlemenin heyecan verici ilk bölümü için umut verici görünüyor.


Düşüncelerin gürültüye dönüştüğü yeni bir dünya; Kaos Yürüyüşü

Yönetmen: Doug Liman / Oyuncular: Tom Holland, Daisy Ridley, Demián Bichir, David Oyelowo, Kurt Sutter, Cynthia Erivo, Bethany Anne Lind, Mads Mikkelsen, Nick Jonas, Ray McKinnon, Vincent Leclerc, Blane Crockarell, François Gauthier, Tyrone Benskin, Frank Fontaine, Don Jordan, Patrick Garrow, Mylène Dinh-Robic, Julian Richings, Michael Dyson, Glen Michael Grant, Maxwell McCabe-Lokos, Stephen Eric McIntyre, Peter Seaborn, Jean Michel Paré, Michael Yarmush, Frédéric Bélanger, Louis-Philippe Duhamel, Janel Boire, Trevor Anderson, Brian Alexander, Jérôme Huerta, Wiston, Lamborghini, Olunike Adeliyi, Marc Assiniwi, Claudia Besso, Tomar Boyd, Bryce Bruckbauer, Dave Campbell, Leia Crowder, Jazzy Ellis, Isabelle Giroux, Bobby Hernandez, Óscar Jaenada, Nicky Jutras, Kumbu-Ki-Lutete Lord Ted Mabika, Yannick Lupien, Tara Nicodemo, Yadi Nieves, Harrison Osterfield, Petra Post, Marc Primeau, Courtney Rasmussen, Jad Saikali, Alexa Whitaker, Kevin Woodhouse / Süre: 109 dakika
 

 

Gürültü, filtrelenmemiş bir adamın düşünceleridir ve filtresiz bir adam sadece yürüyen bir kaostur…


Patrick Ness'in genç yetişkinler için yazılmış roman serisinin 2008'de yayımlanan ilk kitabı The Knife of Never Letting Go'dan uyarlanan ve sinemalarda bu hafta gösterime giren Chaos Walking adlı bu film; kadınların tamamının öldüğü, erkeklerin ise birbirlerinin düşüncelerini duyup görebildiği distopik bir dünyada, Violet adında gizemli bir genç kadının ortaya çıkmasıyla değişen dengeleri anlatıyor.

Takvimlerin 2257 senesini gösterdiği yakın bir gelecekte, Dünya benzeri uzak bir gezegende, küçük bir insan grubu göreceli olarak barış içinde bir arada yaşamaktadır.
 


Yeni Dünya'nın bir parçası olarak yaşayan bir erkek topluluğu, tüm kadınların kötü niyetli uzaylılardan oluşan bir ırk olan Spackle tarafından öldürülmesinden sonra kendi hallerine bırakılmıştır.

Tüm hayatını annesiyle ilgili belirsiz anılar içinde geçiren ve birlikte yaşadığı topluluğun genç erkeklerinden olan Todd Hewitt de insanlık için yeni bir umut olan bu Yeni Dünya'da zamanını, kendisini evlat edinen babaları ile pancar tarlasında çalışarak ve bu küçük sınır kasabasının kurucusu olan alfa erkeğini etkilemeye çalışarak geçirmektedir.
 


Diğer taraftan, insanlık için yeni bir umut olması beklenen bu Yeni Dünya'da "konuşmadan önce iki kere düşün" diye bir kavram yoktur, çünkü Gürültü (Noise) adı verilen ve her insanın en derindeki düşüncelerini işitilebilir kılan bir virüs sebebiyle hayat burada bir cehenneme dönmüştür, hatta bu virüs ile herkes birbirinin düşüncelerinden bazı parçaları dahi görebilmektedir.

Yeni Dünya'nın en güçlü liderlerinden birkaçı, gürültülerini kontrol edebilir ve hatta onu akıllı bir silah olarak kullanabilmektedir.
 


Geri kalanlar ise hayatlarını bilinçaltının insafına bırakarak, en derin ve en karanlık arzularını açığa vurmamak için beyhude bir çaba içindedir.

Dolayısıyla kasabanın bütün erkekleri, en kendilerine saklı düşüncelerini korkularıyla harmanlayarak herkesin görmesi için açığa çıkarmaya zorlayan dumanımsı bir yapıya sahip ses dalgası olan ve düşünceleri algılanabilir kılan bu "Gürültü" adı verilen ızdırapla uğraşmak zorundadır.

Üstelik sürekli takip ve kontrol edilmesi gereken; insanın içindeki sırlarını etrafındakilere ifşa eden bu virüs pek çok kişiyi, getirdiği sonsuz gürültü sebebiyle deliliğe sürüklemiştir.
 

 

Ve kadın yeryüzüne ayak bastı

Günlerden bir gün kelimenin tam anlamıyla gökten bir kadın düşer ve onun yeryüzüne ayak basmasıyla birlikte filmin olay örgüsü de birden hızlanmaya başlar.
 


Viola adındaki bu kadın, gelecek için net bir umudun olmadığı, erkekliğin artık pek bir değerinin kalmadığı bu Yeni Dünya'da işlerin nasıl gittiğini görmek için ana gemileri tarafından gönderilen bir grup astronottan hayatta kalan tek kişidir.

Üstelik bir kadın olduğu için bir Gürültü'ye de sahip değildir; nedense Yeni Dünya'nın atmosferi sadece erkekleri etkilemektedir.
 


Bu nedenle ayak bastığı bu Yeni Dünya'da Viola etrafındaki tüm erkeklerin düşüncelerini duyabildiği için ne olup bittiğini anlayamaya çalışırken şaşkınlık içindedir, ama en önemlisi bu genç kadının gelişi komünal bir hayat süren bu yerleşim yerindeki güç dinamiklerini değiştirir.

Uzay gemisi yerleşim yerinin hemen dışındaki ormana indiğinde Viola'nın varlığını gören ve onu ilk keşfeden kişi olan Todd, düşüncelerini kontrol edemeyerek bu genç kadının yakalanmasına sebep olduğu için kendisini suçlu hisseder, çünkü herhangi bir Gürültü'ye sahip olmayan Viola erkekler tarafından hemen bir tehdit olarak kabul edilir.
 


Kısa bir süre sonra da Prentisstown'un gömülü sırlarını açığa çıkarma potansiyeline sahip olduğu için kasabanın gösterişli ve acımasız Belediye Başkanı tarafından hedef gösterilir.

Bu olay sonrasında Todd, hayranı olduğu ve bir gün onun gibi odaklanarak kendi Gürültü'sünü kontol edebilemeyi amaçladığı, topluluğun kendine güvenen lideri Belediye Başkanı Prentiss'in göründüğü gibi güçlü bir hayırsever lider olmadığını ve kendi gücünü artırabilmek için Viola'yı kullanmak istediğini çabucak anlar.
 


Buna ek olarak, genç adam ayrıca topluluklarının gezegendeki tek yerleşik topluluk olmadığını ve kendisinden korkunç bir sırrın saklandığını öğrenir ve böylelikle en çok sevdikleri hakkında bildiğini düşündüğü her şeyi sorgulamaya başlar.

Tüm bu olan bitenin içinde daha önce hiç gerçek, canlı bir kadın görmemiş olan Todd, Viola'yı ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı hale gelir.
 

 

Yolcu yolunda gerek

Bu arada Nazik Todd ve onu evlat edinen iki babası Ben ve Cillian, Viola'yı diğer erkeklerden korur ve sonunda Todd onu Farbranch adlı uzak bir yerleşim yerine götürmeyi kabul eder; böylelikle onu kendi oğulları gibi yetiştiren Ben ve Cillian ile birlikte çiftlikte yaşayan Todd, üvey babalarının yardımıyla çiftlikte saklanan Viola'nın köyden kaçmasına yardım eder.

Viola'nın aslında korunmaya ihtiyacı yoktur; o oldukça donanımlı ve yeteneklidir, hatta gerektiğinde savaşabilir, ancak onu önceki bir görevden kalan, onun yardım çağırmasını sağlayacak bir vericiyi bulması için vahşi doğada bir rehbere ihtiyacı vardır.
 


Nihayetinde ikili; erkek, kadın ve çocukların bir arada yaşadığı söylenen uzak ve huzurlu bir yerleşim yeri olan Farbranch'a doğru yola çıkmaları kaçınılmaz bir hal alır.

Böylelikle, tüm düşüncelerin duyulduğu, tüm hareketlerin görüldüğü bu çevrede kaçmaya ve saklanmaya çalışan Todd ve Viola, geride bıraktıkları hayatları ve yeni dünyaları hakkında birçok gerçeği öğrenmek için keşfedilmemiş bir gezegende tehlikeli bir maceraya girmek zorunda kalır.
 


Viola, yol boyunca mahremiyetini korumak için sürekli mücadele etse de Todd'un kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmektedir, bu da aşırı aktif genç arzularının onu bu güzel uzay mültecisinin önünde düzenli olarak utanmasına sebep olur, ama Viola her şeye rağmen hayatta kalması için Todd'a katlanması gerektiğinin farkındadır.

Daha da önemlisi Viola içi dışı bir olan bu çocuğa nihayetinde güvenir ve bu yüzden ikisi birbirine bağımlı hale gelir.


Haftanın diğer filmleri

Şubat ayında birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrim içi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra "Anka", "Ayı Kardeşler: Macera Parkı", "Drive My Car", "Gelin", "Hadi Be!", "İlk Temas", "Kaos Yürüyüşü", "Kaptan Pengu ve Arkadaşları 2" ve "Yıldızlar da Kayar" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.

 

Anka

Yönetmen: Süleyman Mert Özdemir / Oyuncular: Ozan Akbaba, Uğur Uzunel, Deniz Işın, Atilla Şendil, Engin Hepileri, Serdar Orçin, Ali Savaşçı, Kemal Zeydan, Taner Rumeli, Sinan Demirer, Ezgi Tombul, Ali Yoğurtçuoğlu, Kerim Urun / Süre: 130 dakika
 

 

Silkinip yaşama geri dönmek ya da geçmişin acısı içinde kaybolmak…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Anka adlı bu film; çocukluğunda ailesini bir kaza sonucu kaybeden Murat'ın, yıllar içerisinde bir yandan bu travmasıyla mücadele ederken bir yandan araba yarışlarında ismini duyurmasını konu ediniyor.

Çocuk yaşta ailesini bir trafik kazasında kaybeden Murat, o günden sonra bu acı olayla birlikte yaşama sevincini ve gelecek umutlarını da yitirir.

Yakın arkadaşı Tarık, sevdiği kadın Zümrüt ve onu bu yaşa getiren Ejder Baba, Murat'ı bu durumdan kurtarmak için ellerinden gelen ne varsa yapmaktadır, fakat tüm çabalarına rağmen Murat yaşama tutunma konusunda gönülsüzdür.

Azılı düşmanı Salih'in kışkırtmasıyla başlayan kavga sonucunda işini de kaybeden Murat için yokuş aşağı günler başlar.

Bu arada işten kovulan ve parası yavaş yavaş biten Murat'ın hayatına dair bir adım atamıyor olmasından dolayı iyice karamsarlığa düşen Ejder Baba, Murat'ın hayatında bir kırılma noktası olan kaza yaptıkları arabayı bulup gözünün önüne getirir.

Murat'ı sarsarak kendine getiren ise Ejder Baba olur, travması ile yüzleşmesi gerektiğini düşünen Ejder Baba, Murat'ın ailesini kaybettiği arabayı onun karşısına çıkarır ve bir tercih yapmasını ister; ya silkinip yaşama geri dönecektir ya da geçmişin acısı içinde kaybolacaktır.

Murat bir süreliğine ortalardan kaybolur, geri döndüğünde ise artık hayata bağlanmak isteyen bir adam olarak ortaya çıkar ve o günden sonra elinden gelenin en iyisini yapmaya başlar.

Anka ile birlikte Murat da küllerinden doğmak üzeredir, ancak bu yolculukta imkânsızlıklar, her türlü dalavereyle karşısına çıkan Salih ve büyük yarışlar düzenleyen gizemli iş adamı Bulut gibi keskin virajlar onu beklemektedir.

 

Ayı Kardeşler: Macera Parkı

Yönetmen: Leon Ding / Oyuncular: Chris Boike, Joseph S. Lambert, Nikki Stinson, Xiao Tan, Zhang Wei, Bingjun Zhang / Süre: 99 dakika
 

 

Hayallerini gerçekleştirebileceğin yepyeni ama gizemli tehlikelerle dolu bir dünya…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Boonie Bears: The Wild Life (Xiong Chu Mo: Kuang Ye Da Lu) adlı bu film; Briar, Bramble ve Oduncu Vick'in yeni açılan Vahşi Hayat isimli macera parkında yaşadıkları serüvenleri anlatıyor.

Çam Ağacı Dağı'nda yeni açılan ve heyecan verici bir deneyim sunan Vahşi Hayat isimli bir macera parkı, misafirlerine bir bileklik takarak istedikleri hayvana dönüşme fırsatı sunmaktadır.

Oduncu Vick parkta açılan bir milyon dolarlık yarışmayı duyduğunda katılmaya karar verir.

Ayı Bramble ve Leon isimli gizemli bir adamla kurdukları ekip gerçekten de yarışmanın galibi olur, ancak bir süre sonra, Leon bütün misafirlerin DNA bilgilerini içeren verileri çalmaya çalışırken yakalanır.

Tam da bu sırada konuklar vahşileşerek saldırmaya başlayınca işler iyice karışır.

Kahramanlarımız Briar, Bramble ve Oduncu Vick, Leon'un kötü planlarını durdurmak ve yaşananların önüne geçip her şeyin normale dönmesini sağlamak zorunda kalır.

Leon Ding'in yönettiği bu filmin Türkçe seslendirme kadrsounda Sinan Divrik, Arda Kavaklıoğlu, Emin Yaraç ile Talha Sayar yer almaktadır.

 

Benedetta

Yönetmen: Paul Verhoeven / Oyuncular: Virginie Efira, Charlotte Rampling, Daphne Patakia, Lambert Wilson, Olivier Rabourdin, Louise Chevillotte, Hervé Pierre, Clotilde Courau, David Clavel, Guilaine Londez, Gaëlle Jeantet, Justine Bachelet, Lauriane Riquet, Elena Plonka, Héloïse Bresc, Jonathan Couzinié, Vinciane Millereau, Jérôme Chappatte, Erwan Ribard, Nicolas Béguinot, Pero Radicic, Satya Dusaugey, Nicolas Gaspar, Benjamin Penemaria, Antoine Lelandais, Frédéric Sauzay, Sophie Breyer, Célia Kaci, Alexia Chardard, Sébastien Chabane, Boris Gillot, Léa Lopez, Olga Milshtein, Pascal Le Corre, Raphaël Potier, Philippe Saunier, Fabrice Cals, Quentin D'Hainaut / Süre: 131 dakika
 

 

Tüm kuralları ayaklar altına alan hem zarafet dolu hem de arsız ve kışkırtıcı bir film…


74'üncü Cannes Film Festivali'nin en çarpıcı filmlerini şubat programında izleyiciyle buluşturan MUBI'nin mreakla beklenen seçkisiyle bu hafta sinemaseverlerle buluşan Benedetta adlı bu film; 17'nci yüzyılda geçen bu cüretkâr öyküsünde İtalya'daki bir manastırda iki rahibenin aşkını, usta yönetmene yaraşır yenilikçi bir bakışla anlatıyor.

On yedinci yüzyılda yaşanmış olaylara dayanan öyküde, genç bir kadın, vebanın kırıp geçtiği Toskana yakınlarındaki bir manastıra sığınır.

Küçük yaştan itibaren mucizelere vesile olan kadın, kısa sürede, çevresinde muazzam bir etki bırakır.

Filme adını veren rahibe Benedetta, genç yaşına rağmen hızla yükselerek Toskana'da bir manastırın başına geçer.

Gösterdiği mucizelerle saygınlığı gitgide artan Benedetta, başka bir rahibeyle ilişki yaşadığı ortaya çıkınca tutuklanır ve ömür boyu cezaya çarptırılır.

Erotizmi daha önce Temel İçgüdü (1992) ve Showgirls (1995) gibi filmlerinde postmodern estetiğin bir unsuru olarak kullanan ve sinema tarihinin gördüğü en büyük provokatörlerden birine dönüşen Paul Verhoeven, Amerikan istismar filmleri geleneğinden bir anlatıyı kendi süzgecinden geçirerek, tabu yıkıcı bir yapıt ortaya koyuyor.

On yedinci yüzyılda yaşamış olan Benedetta Carlini'nin gerçek hikâyesinden esinlenen Verhoeven skandal dozu yüksek olsa da her zaman olduğu gibi felsefi, siyasi ve dini tartışmalara alan açan, gayet akıcı ve bütünlüklü bir orta çağ dönem filmine imza atıyor.

Judith C. Brown imzalı "Immodest Acts: The Life of a Lesbian Nun in Renaissance Italy" adlı romandan uyarlanan ve Cannes'daki prömiyerinden bu yana gösterildiği her yerde fırtınalar koparan, Katolik Kilisesi'nin nefretini kazanan film, Virginie Efira, Daphne Patakia ve Charlotte Rampling'li kadrosuyla da göz kamaştırıyor.

 

Can Dostum Anne Frank

Yönetmen: Ben Sombogaart / Oyuncular: Aiko Beemsterboer, Josephine Arendsen, Roeland Fernhout, Lottie Hellingman, Björn Freiberg, Hans Peterson, Stefan de Walle, Zsolt Trill, Tünde Szalontay, Teun Stokkel, Adél Jordán, Florien Ferdinandus, Pleun Nijhuis, Carmen van Zantwijk, Veerle Peters, Balázs Veres / Süre: 103 dakika
 

 

Bu hikâye Anne Frank'in arkadaşı Hannah Goslar'ın anılarına dayanmaktadır…


Netflix'in Hollanda Yapımı Gerçek Hayattan Uyarlanan Dramatik Filmler kategorisinde bu hafta gösterime giren My Best Friend Anne Frank (Mijn beste vriendin Anne Frank) adlı bu film; Nazi işgalindeki Amsterdam'dan toplama kampındaki yürek parçalayıcı karşılaşmaya doğru uzanan öyküsünde, Anne Frank ile Hannah Goslar'ın gerçek hayattaki dostluğunu konu alıyor.

Hannah Goslar ile Anne Frank, Nazi işgali altındaki Amsterdam'da tanışır ve ikisi yakın arkadaş olur, ancak Anne'nin ailesi saklanmaya başladığında ikisi iletişimi kaybeder.

Sonsuza dek birbirleinin yanında olacaklarına söz veren iki arkadaşın yolu, aradan geçen üç yılın ardından bir toplama kampında yeniden kesişir.

 

Django ve Django

Yönetmen: Luca Rea / Oyuncular: Sergio Corbucci, Ruggero Deodato, Franco Nero, Quentin Tarantino / Süre: 80 dakika
 

 

Sinema tarihine bakan dikkate değer bir belgesel…


Venedik Film Festivali'nde prömiyerini yapan ve Netflix'in İtalya Yapımı Belgesel Filmler kategorisinde bu hafta gösterime giren Django & Django; film yapımcıları Quentin Tarantino ve Ruggero Deodato ile yapılan röportajlar aracılığıyla, Sergio Corbucci'nin Spagetti Western'lerinin mirasını araştırıyor.

Belgesel, The Great Silence (1968), The Mercenary (1968) ve özellikle Tarantino'nun bu belgeseldeki Django (1966) filmindeki rolüyle tanınan Batılı İtalyan yönetmen Sergio Corbucci'ye bir aşk mektubu olarak hizmet ediyor ve bu sinema türüne bir saygı duruşu niteliğini taşıyor.

 

Drive My Car

Yönetmen: Ryûsuke Hamaguchi / Oyuncular: Hidetoshi Nishijima, Tôko Miura, Reika Kirishima, Park Yu-rim, Jin Dae-yeon, Sonia Yuan, Ahn Hwitae, Perry Dizon, Satoko Abe, Hiroko Matsuda, Toshiaki Inomata, Takako Yamamura, Ryô Iwase, Faisal Anwar, Kamal Zharif, Massimo Biondi, Shôichirô Tanigawa, Keiko Nishi, Saki Suzuki, Kirika von Schwarsz Kaiser, Joy, Daihachi Yoshida, Yoshinori Miyata, Takao Kin, Satoshi Taigi, Tetsuya Fukami, Hiro Ueno, Tami Maeda, Lee Geongem, Hiroshi Sumida, Ai Tomonaga, Tama Rindo, Kôtarô Wada, Kensuke Kusano, Masaki Okada / Süre: 179 dakika
 

 

Geçmişten gelen acı gerçeklerle yüzleşmek…


Haruki Murakami'nin 2014 yılında yayımladığı Kadınsız Erkekler adlı kısa öykü koleksiyonundaki aynı adlı kısa öyküden sinemaya uyarlanan ve Başka Sinema dağıtımıyla sinemalarda bu hafta gösterime giren Drive My Car (Doraibu Mai Kâ) adlı bu film; eşinin yasını tutan tiyatro yönetmeni Yusuke Kafuku ile davetli olduğu bir festival sürecinde kendisine eşlik eden yirmi yaşındaki şoför Misaki'nin hikâyesini anlatıyor.

Kaybettiği eşinin yasını tutan başarılı yönetmen Yusuke Kafuku, Çehov'un Vanya Dayı oyununu sahneye koymak üzere Hiroşima'da bir festivale çağırılır.

Festival kendisine yirmi yaşında bir kadın şoför tahsis eder.

Kafuku, hiç beklemediği bir şekilde, gizemli şoförüyle yalnızlık, kayıplar ve yasla bezeli, sırların karşılıklı olarak açıklandığı bir dizi yolculuğa çıkar.

Japon sinemasının istikrarlı yeteneği Ryusuke Hamaguchi'nin, sanatın aslen insan doğasını daha iyi anlamak için bir araç olabileceğini savunan bu zarif filmi, ustalıkla işlenmiş bir yalnızlık muhakemesini ortaya koyuyor.

Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nde burada Altın Palmiye için yarışırken, En İyi Senaryo Ödülü, FIPRESCI Ödülü ve Ekümenik Jüri Ödülü'nü kazandı.

 

Gelecek Nesillere Armağan
 

 

Ülkemizin iktisadi bağımsızlık yolunda atılan büyük adımlar…


Türkiye İş Bankası, Ankara'nın sembol yapılarından biri olan, ünlü mimar Giulio Mongeri'nin imzasını taşıyan Ulus'taki 3'üncü Genel Müdürlük binasını, milli iktisat tarihimiz açısından büyük önem taşıyan kurumsal birikimini toplumla paylaşmak üzere 2019 yılında müzeye dönüştürdü.

Bugün "Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi" olarak ziyaretçilerini ağırlayan binanın müzeye dönüşüm hikâyesi, Gelecek Nesillere Armağan belgeseli ile ekranlara taşınıyor.

Belgeselde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça payidar olamaz" vizyonuyla kurulan Türkiye İş Bankası'nın tarihi ile Cumhuriyet'in kuruluşunu takiben ülkemizin iktisadi bağımsızlık yolunda atılan büyük adımlar ele alınıyor.

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve Genel Müdür Hakan Aran'ın da görüş ve anılarıyla yer aldığı belgeselde müzenin kuruluşuna tarih ve müzecilik alanında katkı sağlayan uzmanların görüşlerine de yer veriliyor.

Hüseyin Ulaş Babucoğlu'nun yönettiği belgeselin metin yazarlığını ve seslendirmesini yazar Bedia Ceylan Güzelce üstlendi.

Farklı televizyon kanallarında izleyicisi ile buluşacak belgesel Bloomberg HT ve Ekotürk TV'nin yanı sıra 12 Şubat'ta Halk TV ve Habitat TV'de, 13 Şubat'ta Bein İz TV'de, 19 Şubat'ta ise A Para TV'de yayınlanacak.

 

Gelin

Yönetmen: Berkay Berkman / Oyuncular: İrem Kök, Nejla Kondak, Berkay Berkman, Alp Taş, Dilan Ural / Süre: 63 dakika
 

 

Herkes kendi karanlığının esiridir…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Gelin adlı bu film; ruhani bir varlıkla olduğunu söyleyen ve sürekli gelinlik giyen bir kadını araştırmak için kadının köyüne giden bir ekibin başından geçenleri anlatıyor.

Sosyal medyanın gündemine düşen gelinlikli kız videosu, medya patronu Saadettin Bey'in ilgisini çeker ve bu olayı araştırmak için bir ekip görevlendirir.

Ruhani bir varlıkla evli olduğunu iddia eden bu gelinin bulunduğu köye giden ekip, Ecrin ve tuhaf ailesinin misafiri olur.

Ekip, beklenmeyen olaylar nedeniyle geceyi köyde geçirmek zorunda kalır ve kendilerini korkunç durumların içinde bulur.

 

Hadi Be!

Yönetmen: Oğuz Yalçın / Oyuncular: Burçin Bildik, Ferdi Sancar, Orhan Uslu, Günce Mutlu, Ferdi Akarnur, Mehtap Bayri, Volkan Severcan, Barış Ünsalan / Süre: 99 dakika
 

 

İki salakla bir avanağın trajikomik macerası…

 


Özen Film dağıtımıyla sinemalarda bu hafta gösterime giren Hadi Be! adlı bu film; arkadaşları Nizo ve Mıstık yüzünden kendisini olmadık işlerin içinde bulan Tevfik'in hikâyesini anlatıyor.

Genç bir adam olan Tevfik, sanayi bölgesinde ufak bir esnaf lokantası işletmektedir.

Karısı Arife ile birbirlerini severek evlenmiş olan Tevfik, daha baştan aile büyükleri bu evliliğe izin vermediği için çeşitli sorunlarla karşılaşır.

Hatta daha da kötüsü Tevfik ve Arife evlilik yıldönümlerini bile kutlayamıyorlardır, çünkü evlendikleri gün Tevfik'in babası takı töreninde kalp krizinden ölmüştür.

Yıllar içinde karısı Arife, Tevfik'in ilgisizliği ve cinsel soğukluğundan dolayı kocasının dışarıda başka kadınlara gitmesinden kuşkulanır, üstelik Arife bunun için kendisini suçlu hissediyordur.

Ama işin aslı Tevfik'in kabullenemediği büyük bir sıkıntısı vardır; evlenip mutlu bir yuva kurma arzusundaki Tevfik kısır olduğundan çocuk sahibi olamayacağını öğrenir ve bundan dolayı da morali çok bozuktur.

Yıllar yılı ne denediyse bu konuda başarılı olamayan Tevfik'in bu talihsiz durumunu öğrenen arkadaşları Nizo ve Mıstık, Tevfik'e yardım etmek için çeşitli şakalar yapmaya başlarlar, hatta onu herhangi bir masrafa sokmayacaklarına söz verip zorla ikna ederek gece hayatına götürüp kafasını dağıtmasını isterler.

Tevfik kaçamak yaptığı bu gece boyunca yaşadığı yeni olaylar yüzünden kendisini olmadık işlerin içinde bulur.

 

Hedefin Ötesinde
 

 

Türkiye'nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı…


Tarihinde dördüncü kez FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası şampiyonluğu yaşayarak bu anlamda tüm dünyada en başarılı takım olma unvanını geliştiren VakıfBank Spor Kulübü'nün şampiyonluk yolculuğu belgesel oldu.

Kazandığı 4 Kulüpler Dünya Şampiyonası ve 4 CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla "Türkiye'nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı" unvanının sahibi olan VakıfBank Spor Kulübü, dijital dünyada da kreatif içerikleriyle fark yaratmaya devam ediyor.

Daha önce birçok ödüllü çalışmaya imza atan VakıfBank Spor Kulübü bu kez de Ankara'nın ev sahipliğinde düzenlenen ve VakıfBank'ın zaferi ile sonuçlanan 2021 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası'nda sarı-siyahlıların şampiyonluk yolculuğunun belgeselini hazırladı.

VakıfBank voleybol takımının Ankara'daki zafer yolculuğunu günbegün takip edilebileceği bu özel belgeselde, kamera şampiyonluğun kahramanlarına dönüyor.

VakıfBank Spor Kulübü YouTube hesabından ulaşabilecek Beyond the Goal adlı bu belgeselde daha önce sosyal medyaya ya da televizyonlara yansımamış çok özel görüntüler ve dünya şampiyonluğunun kahramanları ile şampiyonluk yolculuğu sırasında yapılmış özel röportajlar yer alıyor.

 

İlk Temas

Yönetmen: Atilla Barışer / Oyuncular: Bekir Annıak, Bedirhan Barışer, Maksut Kesici, İrem Akçay, Mehmet Sait Aydın, Ersun Topçu, Sezer Şen, Arda Aydınlı / Süre: 87 dakika
 

 

O hayal ettiğiniz kaliteli bilim-kurgu filmlerinin bir gün çekilecek olması umudunu bir başka bahara bırakan Türk yapımı bir bilim-kurgu filmi…


Skypic Film dağıtımıyla sinemalarda bu hafta gösterime giren İlk Temas adlı bu gerilim ve bilim-kurgu türündeki film; bir bilim insanının yaşadığı dağ evinde başına gelen birtakım esrarengiz olayları konu ediniyor.

Bilimsel olmayan hiçbir şeye inanmayan bir profesörün huzur içinde yaşadığı dağ evinde başına gelen bir olay sonrası artık iyiden iyiye huzuru kaçmıştır.

Profesörü gelecekte korku dolu geceler beklerken yaptığı akademik çalışmaları bırakarak bu bilinmeyen olayı araştırmak üzere peşine düşer.

Nihayetinde profesör peşine düştüğü olayda bir uzaylı ile karşılaşır ve artık profesörün hayata bakış açısı farklılaşır.

 

Kaptan Pengu ve Arkadaşları 2

Yönetmen: Nurullah Yenihan, Pelin Tuğçe Şen / Oyuncular: Onur Akgülgil, Emin Yaraç, Ali İhsan Bozdemir, Sensel Uykal / Süre: 72 dakika
 

 

Bir yardımlaşma ve dostluk hikayesi…


TRT Çocuk kanalının sevilen çizgi dizisi Kaptan Pengu ve Arkadaşları, ikinci animasyon filmiyle yeniden beyaz perdede.

Sinemalarda bu hafta gösterime giren Kaptan Pengu ve Arkadaşları 2 adlı bu film; Kaptan Pengu önderliğindeki grubun iklim değişikliği, doğal afetlerin artışı, kuraklık, doğal bitki örtüsünde olan kayıp, okyanus ve denizlerdeki yaşamı tehdit eden kirlilik gibi büyük sorunlara değinmesini odağına alarak çevre sorunlarını çocuklara en anlaşılır hâliyle anlatıyor.

İlk filmiyle birlikte ana konusu çevre sorunları olan ilk yerli animasyon olma özelliğine sahip olan yapım, dünyamızın geleceği için yarınlarımızın sahibi olan çocuklara yepyeni bir gündem konusu veriyor.

Çevre sorunları hakkında bilgilendirmenin ötesinde çözüm yolları da sunan animasyon film, müzikal yapısıyla çocuk izleyicinin çok dikkatini çekeceğe benziyor.

Böylece çocuklar hem eğlenecek hem de küresel bir sorun hakkında bilgi sahibi olacaklar.

Kaptan Pengu, Mandalina, Misket, Pelik, Pene, Mirmir, Zeze, Pegu ve Gugu gibi çizgi filmden tanınan isimler yanında yepyeni karakterlerle de tanışacak olan izleyicileri bekleyen macerada Maki güzeller güzeli İnci Koyu'nda tek başına yaşayan, bundan da son derece mutluluk duyan bir bukalemundur.

Koya gözü gibi bakar, kuşlar dışında kimseyi koya kabul etmez, ancak bir sabah uyandığında koya atılmış çöpler görür.

Çöpleri çöpe atar, geri döndüğünde yeniden çöp atıldığını görür, ertesi gün yine ve yine...

Maki artık yorulmuş ve çok kızmıştır, üstelik çöplerle tek başına mücadele edemeyeceği için, mecburen arkadaşlarını aramaya başlar.

Fakat Maki'nin arkadaşlarının bir kısmı kış uykusundan yeni uyanırken, bir kısmı da göçtedir, kimisi de daha önce Maki'ye kırıldığı için gelmek istemez, kimisi de çok yoğundur.

Maki tek başına her gün çöpleri toplamaktan yorgun düşer ve arkadaşlarını yardıma nasıl çağıracağını kara kara düşünür.

Yüzüne çarpan bir broşür sayesinde hayvanları oraya nasıl çekeceğini anlar.

Böylelikle İnci Koyu'nda sürekli çöp toplamak zorunda kalan Maki, yardım isteğini akla gelmeyecek bir yöntemle yapar: Müzik festivali organize ederek!

Bu festivale katılmak için yola çıkan kahramanlarımızın başına gelen çeşitli maceralar, festival süresince de devam eder.

Sonunda unutulmaz bir müzik grubu kuran kahramanlarımız tüm sorunları çözecek bir planı da uygulamaya koyarlar.

Yapımcılığını Siyahmartı Animasyon Ajansı'nın üstlendiği filmin senaryosunu Arzu Yurtseven yazdı.

Nurullah Yenihan ve Pelin Tuğçe Şen'in yönetmenliğinde tamamlanan filmin müzikleri de Burak Çambel imzalı.

 

Penceremden

Yönetmen: Marçal Forés / Oyuncular: Julio Peña, Clara Galle, Pilar Castro, Hugo Arbues, Rachel Lascar, Eric Masip, Natalia Azahara, Guillermo Lasheras, Marià Casals, Lucía de la Puerta, Emilia Lazo / Süre: 116 dakika
 

 

Kulağa inanılmaz gelse de bu hikâyede her şey bir Wi-Fi şifresiyle başlar, çünkü Wi-Fi'nin farklı dünyaları bir araya getirme kapasitesi vardır…


Ariana Godoy'un popüler romanından uyarlanan ve Netflix'in İspanya Yapımı Gençlik Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Through My Window (A través de mi ventana) adlı bu filmde; Raquel uzun süredir yan komşusundan hoşlanmaktadır.

Raquel, çekici ve gizemli komşusu Ares'e çılgınca ve geri dönülemez biçimde âşıktır, ancak çocukluğundan beri âşık olduğu yakışıklı komşusunu gizlice izlese de henüz onunla hiç konuşmamıştır.

Şimdiye dek onu hep uzaktan izlemiştir, çünkü kabul etmesi güç olsa da henüz birbirlerine tek kelime bile etmemişlerdir.

Raquel, amacına ulaşmak için her şeyi kaybetmeye hazır biri değildir, özellikle de kendini kaybetmeye hiç niyeti yoktur, fakat diğer taraftan o masum ve umutsuz bir kız da değildir, Ares'i kendine âşık etmeye kararlıdır.

İlerleyen süreçte komşusu Ares de ailesinin tüm itirazlarına rağmen Raquel'e ilgi duymaya başladığında aralarında tutkulu bir ilişki gelişir.

 

Tatlı Kızlar

Yönetmen: Trey Fanjoy / Oyuncular: Ashanti, Ava Grace, Aliyah Mastin, Frankie McNellis, Tessa Brooks, Chris Gauthier, Skylar Radzion, Dylan Ratzlaff, Tiernan Hickson, Jennifer Tong, Serena Crouse, Lilah Fitzgerald, Djouliet Amara, Elysia Rotaru, Nicolas Ouellette, Vera Frederickson, Miles Phoenix Foley, Nicole Major, Jalen Saip, Zya Acala, Cindy Busby, Kelci Hahn, Victor Lau, Wesley MacInnes, Aason Nadjiwan, Micaela Nyland, Berkeley Ratzlaff, Jenna Lea Rosen, Marcus Zane / Süre: 90 dakika
 

 

Bir sonraki pop yıldızı sen olabilirsin…


Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Honey Girls adlı bu müzikal filmde; üç genç müzisyen, bir sonraki büyük solo performansları için pop yıldızı Fancy G'nin ev sahipliğinde düzenlenen bir yetenek yarışmasına katılır, ancak yeteneklerinin birlikte daha iyi olduğunu keşfederler.

Üç genç müzisyenin de hayallerinde büyük bir şarkıcı olmak ve dünyaca ünlü olmak vardır.

Bu üç genç yetenek aslında birbirleri ile dostturlar ve bir araya gelerek tanıdık bir şarkıyı değiştirip bu şarkının yeni bir versiyonunu hazırlarlar.

Tam da bu sırada ünlü yıldız Fancy G genç bir yeteneği keşfetmek için büyük bir yarışma düzenler; bu yarışma da tek kural solo olmaktır, bu da hiçbir grubun kazanamayacağı anlamına gelmektedir.

Yarışmaya tek tek katılan dostlar kendi şarkıları üzerinden hem yarışmada hem de online olarak büyük bir hızla yükselmeye başlarlar ve bu da Fancy G'nin dikkatinden kaçmaz.

Kendilerine Honey Girls adını veren ve uzun zamandır dost olan bu grup sonunda bir karar vermek zorunda kalacaklardır.

Bu önemli karar ise ya birbirlerini unutacaklar ve solo devam edecekler ya da yarışmayı unutup grup olarak müzik dünyasında tanınmak için mücadele edeceklerdir.

Bu film için Sharon Price John'un hikâyesini senaryoya uyarlayan isimler ise Mike Mariano ve Cindy McCreery'dir.

Bu eğlenceli ve müzikle dolu filmde başrol oyuncu kadrosunu ise dünyaca ünlü şarkıcı Ashanti'nin yanı sıra Ava Grace ve Aliyah Mastin isimleri üstlenmektedir.

 

Tinder Avcısı

Yönetmen: Felicity Morris / Oyuncular: Kristoffer Kumar, Erlend Ofte Arntsen, Ayleen Charlotte, Cecilie Fjellhøy, Natalie Remøe Hansen, Pernilla Sjöholm / Süre: 114 dakika
 

 

Pamaklarının bir hareketiyle değişen, imerinilen film gibi hayatlar ama bu filmlerde bazen kötü adamlar da vardır...


Netflix'in Gerçek Suç Belgeselleri kategorisinde bu hafta gösterime giren The Tinder Swindler adlı bu filmde; bir renadevu uygulaması olan Tinder'da kendine milyarder çapkın süsü veren usta bir düzenbaz ile onu alt etmek için harekete geçen kadınların ağızları açık bırakan öyküsü anlatılıyor.

Günümüzde internetin ve sosyal medyanın hangi boyutlarda zarara yol açabileceğinin net bir örneği olarak karşımıza çıkan bu yapım, güven ilişkisinin önemini ortaya koyuyor.

Bir adam kendini jet sosyeteden zengin bir iş insanı gibi tanıtarak etkilediği kadınların milyonlarca dolarını çarpar, şimdiyse kurbanlarından bazıları intikam peşindedir.

Kaydır, kaydır, kaydır… İnternetten sevgili bulmak kolay değildir.

Bu yüzden, yakışıklı ve çapkın bir milyarderle eşleşen Cecilie onun tam da hayallerindeki gibi biri olduğunu görünce buna inanmakta zorlanır, ne var ki gerçekler hayallerin taban tabana zıddıdır.

Cecilie bu sözde uluslararası iş adamının aslında söylediği kişi olmadığını keşfettiğinde adam çoktan onu soyup soğana çevirmiştir.

Ancak mağdurlar yalnızca dolandırılmakla kalmaz, söylediklerine göre tıpkı bir korku filminin içinde gibi hissetmelerine yol açan mesajlar, aramalar, fotoğraf ve videolar da alırlar.

Kendisini milyarder bir elmas satıcısının oğlu olarak tanıtan ve Simon Leivev ismini kullanan dolandırıcı, ilk randevularında kadınları beş yıldızlı bir otele götürür ve özel jetiyle seyahat ettirir.

Böylece varlıklı biri olduğu konusundaki düşünceleri iyice güçlendirir.

Üstelik kadınlar Simon'ı internette arattıklarında tıpkı kendilerine söylendiği gibi varlıklı bir adamla karşılaşırlar.

Aylar boyunca kadınlarla flört etmeye devam eden Simon, daha sonra kendisinin ve korumalarının şiddete uğramış haldeki fotoğraflarını konuştukları kadınlara göndererek maddi olarak zor durumda olduğunu ve kendi varlıklarına erişemediğini iddia ederek kadınlardan kendisine para göndermelerini talep eder.

Bunun üzerine aylar boyu kendisiyle konuşan ve böyle bir durumda şüphe duymak yerine sadece endişe ve korku içerisinde kalan kadınlar, Simon'ın istediği miktardaki parayı kendisine göndermekten başka bir çareleri kalmaz.

Simon adındaki bu dolandırıcı planının düzgünce işlemesi için en ince ayrıntıları bile hesap etse de arkasında bıraktığı mağdur sayısı arttıkça yakayı ele vermeye daha da yaklaşır.

Bu peri masalının son bulduğu yerde ise gerilim dolu bir intikam öyküsü başlar.

Cecilie adamın hedef aldığı diğer kadınlara ulaşır ve el ele veren kadınlar artık kurban olmaktan çıkarlar: Bu Tinder Avcısı nihayet dengini bulmuştur.

Norveç basını ve Interpol olayın içine dahil olduğunda Simon için yolun sonu görünmeye başlar.

Asıl adı Shimon Hayut olan ve ülkesi İsrail'den dolandırıcılık, sahtecilik ve hırsızlık suçlamalarından Avrupa'ya kaçmak zorunda kalan Tinder Avcısı, internet üzerinden aşkı arayan kadınların duygularını ve cüzdanlarını sömürmesinin bedelini, arkasında bıraktığı üç İskandinav kadının bir araya gelmesiyle öder.

"Hayat Avcısı" ve "Kedilere Bulaşmayın" adlı filmlerin yapımcılarının imzasını taşıyan bu sürükleyici belgesel, bir sahtekârın gerçek kimliğini ortaya çıkaran ve onun yargı önünde hesap vermesi için mücadele eden kadınları konu alıyor.

 

Yakuza Prensesi

Yönetmen: Vicente Amorim / Oyuncular: MASUMI, Jonathan Rhys Meyers, Tsuyoshi Ihara, Eijiro Ozaki, Kenny Leu, Toshiji Takeshima, Mariko Takai, Nicolas Trevijano, Iuri Saraiva, Ricardo Gelli, Nduduzo Siba, Charles Paraventi, André Ramiro, Toshi Tanaka, Yumiko Yuba, Issamu Yazaky, Hidetoshi Imura, Ken Kaneco, Atsumi Iwakiri, Carol Holly, Kaio Lee Kuroda, Joe Hirata, Lucas Oranmian, Pedro Abhull, Marcos Becker, Clara Kaori Morita Ishikawa, Alice Ayumi Morita Ishikawa / Süre: 111 dakika
 

 

Her kılıcın bir hikayesi vardır…


beIN CONNECT'in yayın kuşağında bu hafta gösterime giren Yakuza Princess adlı bu film; anne ya da babasını bilmeden büyüyen ve hayatını kılıç ustası olmaya adamış genç bir kadın olan Akemi'nin hayatını konu almaktadır.

Akemi tam hayatı hakkındaki gerçekleri büyük babasından öğrenme zamanı geldiğinde, büyükbabasının ölmesi üzerine ailesi hakkındaki gerçekleri öğrenme hayali de yok olur.

Akemi çok üzgündür ve ustasına sürekli olarak ailesi hakkında bilgi alabilmek için baskı yapmaktadır, ancak ne ustası ne de çevresindekiler Akemi'nin ya da ailesinin kim olduğu hakkındaki gerçekleri ona söylememe konusunda kararlıdır.

Ama Akemi'nin hayatına hafızasını kaybetmiş olan genç bir adam girdiğinde, Akemi için gerçeklere açılan kanlı ve savaş dolu bir kapı da açılmış olur, çünkü Akemi'nin hayatına ansızın giren Shiro hiçbir şey hatırlamasa da kaderinin Akemi ile bir olduğunu söylemektedir.

Böylelikle Akemi bu yabancı ile birlikte ailesini bulma cesaretini kazanır.

Ailesini araştırmaya başlayan Akemi tek tek tüm dostları gezer, büyükbabasının arkadaşlarına kadar giden ve yardım isteyen Akemi sonunda ona yanıt vermeye başlayan birilerini bulduğunda kendisi hakkındaki korkunç gerçeği de öğrenir; Akemi bir Yakuza'dır ve aslında Akemi son kalan Yakuza'dır.

Babası bir Yakuza lideri olan ve bir doğum günü partisinde tüm ailesinin katledildiğini ve son anda kendisini birilerinin koruyup katliam alanından kaçırdığını öğrenen Akemi, o anda intikam ateşiyle dolar.

Akemi bazı ipuçlarını takip edip tüm gerçekleri daha detaylıca öğrendiğinde onun için çeteler arası savaş da başlamış olur.

Japonya'da uluslararası suç örgütü başkanı Yakuza öldürülünce onun tek varisi olan Akemi düşmanlardan korunma amacıyla bebekken yurt dışına gönderildikten yıllar sonra kökenini keşfeden Akemi, zulmedenlere karşı bir savaş başlatır.

Bu sırada Akemi'nin kim olduğunu öğrenen rakip çeteler de harekete geçmek üzerelerdir ki şu ana kadar onun yaşadığını bile düşünmeyen rakip çeteler onun ölmesi ve Yakuza klanının yok olması için her şeyi göze almışlardır.

Ancak son kalan Yakuza olarak babasının onurunu kurtarması gereken Akemi'nin yanında sadece Shiro vardır.

 

Yıldızlar da Kayar

Yönetmen: Günay Günaydın / Oyuncular: Cem Kılıç, Ceyda Olguner, Cezmi Baskın, Hakan Burak Bozdoğan, Volga Sorgu, Müge Çoşkun / Süre: 103 dakika
 

 

Bir popstar kendi krallığında doldururken kesesini, elbet bir gün doğruları söyleyen biri görür onun da kaybettiğini…


Sinemalarda bu hafta gösterime giren Yıldızlar da Kayar adlı bu film; altı ay boyunca bir köyde kalmak zorunda kalan bir popstarın, bu köyde başından geçen olayları konu ediniyor.

Her söylediği gündem olan, magazin haberlerinden inmeyen ülkenin popstarı Berkcan, yaşadığı talihsiz bir olay nedeni ile sosyal medyada bir anda yerden yere vurulur ve kamuoyu baskısı sonucu mahkeme kararı ile bu ışıltılı hayatından altı ay mahrum edilerek, bir köyde yalnız başına ve teknolojiden uzak bir şekilde yaşamaya mahkûm edilir.

Köyde oldukça zor günler geçiren popstarı, köyün ilkokul öğretmeni olan Zeynep öğretmen ve kız kardeşi dışında hiç kimse tanımıyordur.

 

Zaman

Yönetmen: Tsz Pun Ko / Oyuncular: Yin Tse, Bo-Bo Fung, Suet Lam, Suet-Ying Chung, J.J. Jia, Sam Lee / Süre: 99 dakika
 

 

Hayat kısa, ölüm kaçınılmaz…


Netflix'in Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren Time adlı bu filmde; emekli bir suikastçı ve eski ortakları, genç bir kadın onlardan hizmet talep edene kadar, diğer yaşlıların hayatlarını sona erdirmelerine yardımcı olarak yeni bir amaç buluyor.

Bir zamanlar hızlı kılıcıyla ünlü olan emekli bir suikastçı artık acımasız becerileriyle hayatını idame ettirmekte başarılı değildir.

Günlerden bir gün, tekrar göeve çağrıldığında, özel görevleri yerine getirmek için şoförüyle ortak olur; bu yeni görevinde, kendilerini öldürmek isteyen yaşlı insanların isteklerini yerine getirir.

Fakat bu arada, ailesi ve sevgilisi tarafından terk edilmiş genç bir kız tarafından görevlendirilen Yaşlıların Meleği (Elderly's Angel) ekibi, görevini tamamlamak için dikkat çekici bir yol bulur.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2021 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.

beIN CONNECT

Dijital içerik platformu beIN CONNECT; şubat ayında kütüphanesine eklediği birbirinden keyifli içerikleriyle evlerinizi ısıtacak, neşenize neşe katacak.

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde şubat ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • 10. Köy Teyatora (2014)
  • Alem-i Cin (2018)
  • Cehennem Melekleri (Hell's Angels, 1930)
  • Cin Bebek 2 (2020)
  • Hızlı ve Tüplü (2017)
  • Kuzular Firarda (Shaun the Sheep Movie, 2015)
  • Mojin: Kayıp Efsane (Xun long jue / The Lost Legend, 2015)
  • Oyunun Kuralı (Tempo, 2003)
  • Özgürlük Yürüyüşü (Selma, 2014)
  • Salinger Yılım (My Salinger Year, 2020)
  • Turu ve Sirk Maceraları (La gallina Turuleca / Turu, the Wacky Hen, 2019)

FilmBox

SPI International bünyesinde, ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan FilmBox'un yanı sıra Türkiye'de yayın yapan diğer kanallarıyla da kaliteli yapımlar sunuyor.

6 kıtada 42 televizyon kanalı ve dijital servisleriyle faaliyet gösteren 90 milyon aboneye sahip global bir medya şirketi olan SPI International bünyesinde aksiyon ve gerilim filmlere ağırlık veren FilmBox Extra, en parlak yıldızları, aksiyon, gerilim, heyecan dolu sürükleyici öykülerle birleştiren filmlerle serüvenin temposunu ekranlara taşıyor.

Şubat ayının bu ilk haftasında, FilmBox Extra ekranlarında izleyebileceğiniz, macera sinemasının en heyecanlı öykülerini ve dünya yıldızlarını evinize getiren film prömiyerlerinden bazıları şöyle;

  • Hellboy (2019)
  • Yeniden Doğuş (Howling, The: Reborn, 2011)
  • Yenilmez 4 (Boyka: Undisputed IV, 2016)

Aksiyon filmlerini, kesintisiz ve HD kalitesinde FilmBox Extra ekranlarında izlemek isteyen sinema severler, kanala VodafoneTV 16'ncı kanal ve Türksat KabloTV 337'nci kanal üzerinden veya www.filmbox.com web sitesi ve FilmBox+ uygulaması kullanarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından ulaşabiliyor.


MUBI

MUBI, izleyicilerin uzun zamandır beklediği 74'üncü Cannes Film Festivali'nin öne çıkan filmlerini şubat ayı programında sinemaseverlerle buluşturuyor.

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin, dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında şubat ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Beyaz Şeyh (Lo sceicco bianco / The White Sheik, 1952)
  • Güneşe Yolculuk (1999)
  • Kadın Kadındır (Une femme est une femme / A Woman Is a Woman, 1961)
  • Küçük Asker (Le petit soldat / The Little Soldier, 1963)
  • Piyanist (La pianiste / The Piano Teacher, 2001)

Netflix

190'dan fazla ülkede 214 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in şubat ayının bu ilk haftasında kütüphanesine eklediği filmler şöyle;

  • 47 Ronin (2013)
  • Açık Çek (Hall Pass, 2011)
  • Addams Ailesi (The Addams Family, 1991)
  • Akrep Kral (The Scorpion King, 2002)
  • Alpha ve Omega: Eve Dönüş Macerası (Alpha and Omega, 2010)
  • Amerikan Pastası VIII: Buluşma (American Reunion, 2012)
  • Anaconda (1997)
  • Arabulucu (The Negotiator, 1998)
  • Aşk Mektupları (Letters to Juliet, 2010)
  • Avcı: Kış Savaşı (The Huntsman: Winter's War, 2016)
  • Ayın Elemanı (Employee of the Month, 2006)
  • Babasının Oğlu (That's My Boy, 2012)
  • Barışçı (The Peacemaker, 1997)
  • Batman Başlıyor (Batman Begins, 2005)
  • Baykuş Krallığı Efsanesi (Legend of the Guardians: The Owls of Ga'Hoole, 2010)
  • Bekar Anneler Kulübü (Tyler Perry's The Single Moms Club, 2014)
  • Beyaz Gürültü (White Noise, 2017)
  • Biz Beraberiz (Hum Saath-Saath Hain, 1999)
  • Boleyn Kızı (The Other Boleyn Girl, 2008)
  • Brian Banks (2018)
  • Büyük Dövüş (Warrior, 2011)
  • Büyük Şamata (Caddyshack, 1980)
  • Büyük Şamata 2 (Caddyshack II, 1988)
  • Çılgın Hırsız (Despicable Me, 2010)
  • Çılgın Hırsız 2 (Despicable Me 2, 2013)
  • Diktatör (The Dictator, 2012)
  • Eve Hoş geldin Roscoe Jenkins (Welcome Home, Roscoe Jenkins, 2008)
  • Felekten Bir Gece (The Hangover, 2009)
  • Gerisayım (Countdown, 2019)
  • Gizli Noel (Christmas Under Wraps, 2014)
  • Gün Batarken (After the Sunset, 2004)
  • Hediye Operasyonu (Arthur Christmas, 2011)
  • Hırsızlar (Takers, 2010)
  • İntikam (The Foreigner, 2017)
  • İstediğini Sor (Ask Me Anything, 2014)
  • İtalyan İşi (The Italian Job, 2003)
  • Jackass: Büyükbaba (Bad Grandpa, 2013)
  • Jackass: Büyükbaba .5 (Bad Grandpa .5, 2014)
  • Johnny English'in Dönüşü (Johnny English Reborn, 2011)
  • Kanlı Elmas (Blood Diamond, 2006)
  • Kara Şövalye (The Dark Knight, 2008)
  • Kırmızı Başlıklı Kız: Kötülere Karşı (Hoodwinked Too! Hood vs. Evil, 2011)
  • Kırmızı Köpek: Gerçek Mavi (Red Dog: True Blue, 2016)
  • Kızıl Ejder (Red Dragon, 2002)
  • Kızlar Erkeklerden Ne İster? (Angus, Thongs and Perfect Snogging, 2008)
  • Konukevi (Guest House, 2020)
  • Köstebek (Donnie Brasco, 1997)
  • Küçük Kadınlar (Little Women, 1994)
  • Limit Yok (Limitless, 2011)
  • Minamata (2020)
  • Mutlu Gilmore (Happy Gilmore, 1996)
  • New York Prison Break: The Seduction of Joyce Mitchell (2017)
  • Ninja Kaplumbağalar (Teenage Mutant Ninja Turtles, 2014)
  • Omuz Omuza (Stepmom, 1998)
  • Patsy & Loretta (2019)
  • Rüzgârı Dizginleyen Çocuk (The Boy Who Harnessed the Wind, 2019)
  • Sana Karşı Ben: Bay S'nin Kan Davası (Me Against You: Mr. S's Vendetta, 2020)
  • Sana Karşı Ben: Bay S'nin İntikamı (Me contro Te - Il film: La vendetta del Signor S, 2020)
  • Scooby-Doo (2002)
  • Seçkin Katiller (Killer Elite, 2011)
  • Sefer Mutluluğu (Expedition Happiness, 2017)
  • Senin İçin Ben Kimim! (Hum Aapke Hain Koun..!, 1994)
  • Son Durak 3 (Final Destination 3, 2006)
  • Son Samuray (The Last Samurai, 2003)
  • Son Ültimatom (The Bourne Ultimatum, 2007)
  • Şanslı Biri (The Lucky One, 2012)
  • Şeytan (The Exorcist, 1973)
  • Şeytanın Avukatı (The Devil's Advocate, 1997)
  • Şut ve Gol (Kicking & Screaming, 2005)
  • Tanrının Kitabı (The Book of Eli, 2010)
  • Taşıyıcı 3 (Transporter 3, 2008)
  • Tatlı Bela (Erin Brockovich, 2000)
  • Tek (The One, 2001)
  • Teksas Katliamı (The Texas Chainsaw Massacre, 2003)
  • Teksas Katliamı: Başlangıç (The Texas Chainsaw Massacre: The Beginning, 2006)
  • Temizlikçi (Cleaner, 2007)
  • Tetikçi (The Contractor, 2007)
  • Top Gun (1986)
  • Transformers: Ay'ın Karanlık Yüzü (Transformers: Dark of the Moon, 2011)
  • Transformers : Yenilenlerin İntikamı (Transformers: Revenge of the Fallen, 2009)
  • Uçuş 93 (United 93, 2006)
  • Uzaydan Gelen Fırtına (Geostorm, 2017)
  • Varlıktan Yokluğa (From Prada to Nada, 2011)
  • Vay Kaynanam Vay (Monster-in-Law, 2005)
  • Watchmen (2009)
  • Wonder Woman (2017)
  • Yedek Polisler (The Other Guys, 2010)
  • Yedi Dayanılmaz Gün (This Is Where I Leave You, 2014)
  • Yeni Öğrenci (The New Guy, 2002)
  • Yeşil Fener (Green Lantern, 2011)
  • Yılbaşı Gecesi (New Year's Eve, 2011)
  • Zor Baba (Meet the Parents, 2000)

PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin yabancı filmler kategorisinde şubat ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;
99. Blok (Brawl in Cell Block 99, 2017)

  • Canavar (Beast, 2017)
  • Cyrano de Bergerac (1990)
  • Don Kişot'u Öldüren Adam (The Man Who Killed Don Quixote, 2018)
  • Hayata Röveşata Çeken Adam (En man som heter Ove / A Man Called Ove, 2015)
  • İki Kişilik Aile (Demain tout commence / Two Is a Family, 2016)
  • İmparator'un Yolculuğu 2 (L'empereur / March of the Penguins 2: The Call, 2017)
  • Kara Büyü (Gokseong / The Wailing, 2016)
  • Kimim Ben? (Un illustre inconnu / Nobody from Nowhere, 2014)
  • Neon Şeytan (The Neon Demon, 2016)
  • Ölümcül Oyun (Ich seh, Ich seh / Goodnight Mommy, 2014)
  • Prensim (Mon roi / My King, 2015)
  • Saklı Kalanlar (The Secret Scripture, 2016)
  • Sanal Devrim (Virtual Revolution, 2016)
  • Savaş (Krigen / A War, 2015)
  • Tek Aşkım (The One I Love, 2014)
  • Tonio (2016)
  • Velayet (Custody, 2016)
  • Vox Lux (2018)
  • Yolun Sonu (The End of the Tour, 2015)

Tivibu

Tivibu, pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş macera, aksiyon ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun izleyicisine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde şubat ayının bu ilk haftasında öne çıkan filmler şöyle;

  • Ayin (Hereditary, 2018)
  • Benim Jenerasyonum (My Generation, 2017)
  • Jackie (2016)
  • Joker (2019)
  • Nomadland (2020)
  • Örümcek-Adam: Eve Dönüş (Spider-Man: Homecoming, 2017)
  • Piranalar (La paranza dei bambini / Piranhas, 2019)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin şubat ayının bu ilk haftasında yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

  • 5'ten 7'ye Cleo (Cléo de 5 à 7 / Cléo from 5 to 7, 1962)
  • Beyaz Balina (2017)
  • Bırakma Beni (Never Leave Me, 2017)
  • Bozkır (2019)
  • Güneş / Güneşin Çocukları (Khorshid / Sun Children, 2020)
  • Keloğlan ile Cankız (1972)
  • Kral Şakir: Oyun Zamanı (2018)
  • Rampage: Büyük Yıkım (Rampage, 2018)
  • Santa Fe Yolu (Santa Fe Trail, 1940)
  • Sınırı Geçmek (Guo Zhao Guan / Crossing The Border, 2018)
  • Subay ve Casus (J'accuse / An Officer and a Spy, 2019)
  • Ufak Sahtekârlıklar (Small Time Crooks, 2000)

Festival ajandası

12 Punto 2022

TRT Sinema Müdürlüğü tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenecek olan 12 Punto 2022'ye başvurular devam ediyor.

Sinema ile ilgilenen herkesin merakla beklediği, Türkiye'nin en büyük senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu olan etkinliğe başvurular www.trt12punto.com adresinden 12 Şubat 2022 tarihine kadar yapılabilecek.

Türkiye'de sinema sektörüne yönelik yapılan ilk ve tek proje olma özelliği taşıyan, TRT'nin 4'üncüsünü gerçekleştireceği "12 Punto 2022" adlı bu etkinlik bu yıl da Türk ve dünya sinemasının önde gelen isimlerini bir araya getirecek.
 


Uzun ve kısa metrajlı film projeleri kabul edilecek

12 Punto 2022'ye uzun ve kısa metrajlı film proje başvuruları 12 Şubat 2022 Cumartesi gecesi saat 23.59'a kadar devam edecek.

Başvurular sadece www.trt12punto.com adresi üzerinde yer alan başvuru formu üzerinden gerçekleştirilecek.

Ön jürinin uzun metraj projeleri değerlendirmesinin ardından 12 finalist proje, 12 Nisan 2022 tarihinde açıklanacak.

Uzun metrajlı film kategorisinde uluslararası jüri tarafından seçilen 12 finalist arasından 3 projeye TRT Ortak Yapım Ödülü, 3 projeye TRT Ön Alım Ödülü ve 6 projeye de TRT Proje Geliştirme Ödülü verilecek.

Kısa metrajlı film proje başvuruları arasından 12 projeye ise TRT Kısa Film Yapım Ödülü verilecek.

Ödül kazanan proje sahipleri 12 Nisan'da açıklanacak, haziran ayında ise senaryo geliştirme atölyeleri gerçekleştirilecek, çekimlerin tamamlanmasının ardından da filmler TRT 2'de yayınlanacak.

Türk yapımcıların düşük paylı ortak olduğu uluslararası ortak yapımlar da 12 Şubat 2022 tarihine kadar 12 Punto 2022'ye başvurabilecek.

2020'de ilk kez verilen TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü ile birlikte, Türk sinemasının gerçek manada uluslararası bir kimlik kazanmasının önü de açılıyor.


Geçen yıl 500'e yakın uzun ve kısa metrajlı proje başvurusu yapıldı

2021 yılında uluslararası jüri üyeleri arasında Oscar Adayı TRT Ortak Yapımı Quo Vadis Aida? Filminin yönetmeni Jasmila Zbanic, Ken Loach'un filmlerinin yapımcısı Rebecca O'Brien, Asya Pasifik Film Ödülleri Başkanı Tracey Vieira, Berlin Film Festivali Ortak Yapım Marketi Direktörü Martina Bleis ve dünyanın en önemli satış ajanslarından Memento'nun Alım Direktörü Sata Cissokho yer almıştı.

Geçen yıl etkinliğe, 500'e yakın uzun ve kısa metrajlı film proje başvuruları yapılmıştı.


12 Punto 2022'de uzun metrajlı projeler için başvuru süreci nasıl işliyor?

12 Punto 2022'ye başvuran projeler, bağımsız ve profesyonel sinemacılardan oluşan 5 kişilik ön jüri tarafından değerlendirecek.

Finale kalan projelerin ekipleri haziran ayında gerçekleştirilecek 12 Punto 2022 haftası esnasında dünyaca ünlü senaryo ve pazarlama danışmanları ile toplantılar gerçekleştirecek.

Ardından projelerini uluslararası sinema sektörünün en önemli isimlerinin yer aldığı uluslararası jüriye sunacaklar.

12 Punto 2022'ye başvuracak projelerin; "Ana yapımcısı Türk bir yapımcı olan uzun metrajlı film projeleri", "Türk bir yapımcının düşük paylı ortak olduğu uluslararası uzun metrajlı film projeleri" ve "Kısa film projeleri" şartlarını taşıması gerekiyor.

Uzun metrajlı proje başvurularının bir yapım şirketi tarafından yapılması gerekiyor, kısa film kategorisinde ise böyle bir şart yer almıyor.


41. İstanbul Film Festivali

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 8-19 Nisan 2022 tarihlerinde yapılacak 41'inci İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Yarışma, Ulusal Belgesel Yarışması, Ulusal Kısa Film Yarışması ve Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'nü kapsayan Türkiye Sineması filmlerini değerlendirecek olan jüri üyeleri belirlendi.

Festivalin Ulusal Yarışma jüri başkanlığını, yönetmen ve senarist Onur Ünlü üstleniyor.

Onur Ünlü başkanlığındaki Ulusal Yarışma Jürisi'nin diğer üyeleri oyuncu Demet Evgar, görüntü yönetmeni Barış Özbiçer, sanatçı ve eğitmen İnci Eviner ve yapımcı Marsel Kalvo.


Ulusal Yarışma Ödülleri

Ulusal Yarışma'da Altın Lale En İyi Film, Jüri Özel Ödülü, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Müzik olmak üzere toplam 10 dalda ödül veriliyor.

Ulusal Yarışma'da Altın Lale En İyi Film 150 bin TL, Onat Kutlar anısına verilecek Jüri Özel Ödülü'nü kazanan film 50 bin TL, En İyi Kadın ve En İyi Erkek Oyuncu 10 bin TL ile ödüllendirilecek.

En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanana Alametholistic tarafından 10 bin TL, jürinin En İyi Özgün Müzik dalında seçtiği film müziğinin bestecisine LU Records tarafından 5 bin TL verilecek.

Anadolu Efes, En İyi Yönetmen Ödülü'ne layık görülen isme 50 bin TL verecek.


Ulusal Belgesel Yarışma Jürisi

İstanbul Film Festivali'nin belgesel sinemayı ve belgeselcileri desteklemek amacıyla düzenlediği Ulusal Belgesel Yarışması'nda en iyi filme 20 bin TL değerinde En İyi Belgesel Ödülü verilecek.

Ulusal Belgesel Yarışması jüri üyeleri yönetmen Kıvılcım Akay, akademisyen ve sinema yazarı Melis Behlil ve yönetmen Yunus Emre Yalçın.


Ulusal Kısa Film Yarışma Jürisi

Ulusal Kısa Film Yarışması, İstanbul Film Festivali tarafından kısa film yapımını özendirmek, bu alanda gelişimi desteklemek ve nitelikli kısa filmleri izleyiciye buluşturmak amacıyla yapılıyor.

Jürinin seçeceği En İyi Kısa Film, Anadolu Efes tarafından 10 bin TL ile ödüllendirilecek.

Ulusal Kısa Film Yarışması jüri üyeleri yapımcı Cihan Aslı Filiz, oyuncu Aslı İnandık ve yönetmen Malaz Usta.


Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü Jürisi

2012 yılında kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verilen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü'nü kazanan filmin yönetmenine sonraki çalışmalarını teşvik etmek üzere 30 bin TL ödül veriliyor.

Seyfi Teoman İlk Film Ödülü iki yıldır bireysel bağışçıların desteğiyle İKSV'nin Lale Kart Üyelik Programı tarafından veriliyor.

Festivalin Türkiye Sineması bölümünde yer alan Türkiye yapımı uzun metrajlı kurmaca ilk filmler bu ödüle aday olabiliyor.

Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü jürisinde yönetmen Nisan Dağ, sinema yazarı ve film programcısı Cédric Succivalli ve yapımcı Çağıl Bocut yer alıyor.


Türkiye Sineması Tema Sponsorluğu'nda 33 Yıl

İstanbul Film Festivali'nde yapımı 2021-2022 döneminde tamamlanan filmlerin yer aldığı "Türkiye Sineması" bölümü, bu yıl 35'inci kez Anadolu Efes'in katkılarıyla gerçekleştirilecek.

41'inci İstanbul Film Festivali'nde Türkiye Sineması bölümündeki filmler Ulusal Yarışma, Ulusal Belgesel Yarışması ve Ulusal Kısa Film Yarışması başlıkları altında izleyicilerle buluşacak.

Anadolu Efes, Ulusal Kısa Film Yarışması'nda En İyi Kısa Film'e 10 bin TL, En İyi Yönetmen Ödülü'ne layık görülen isme 50 bin TL, Köprüde Buluşmalar'ın ana destekçisi de olan Anadolu Efes Work in Progress Ödülü olarak da 30 bin TL veriyor.


HOPE Alkazar

Tarihi Alkazar Sineması'nın yerinde Nike'ın destekleriyle hayata geçirilen HOPE Alkazar'da film gösterimleri, "Başka Sinema" iş birliğiyle başladı!

HOPE Alkazar'ın sinema salonunun perdeleri, efsanevi müzisyen David Bowie'nin, kariyerindeki ilk dönemini anlatan STARDUST'ın Türkiye prömiyeri ile açılıyor.
 

 

HOPE Alkazar, açılışının üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, İstanbul'un spor, kültür ve sanat topluluklarını bir mıknatıs gibi kendine çekmeye başladı.
Beyoğlu'nun sembolik adreslerinden tarihi Alkazar Sineması'nın kapıları da bu şekilde, "Hareketin Sahnesi" olarak yeniden açılmış oldu.

Şimdi de HOPE Alkazar topluluğunun heyecanla beklediği bir diğer dönüm noktasına gelinmiş durumda; tarihi sinemanın perdeleri, sinemaseverleri bir keşif yolculuğuna çıkaran Başka Sinema iş birliğiyle, izleyici tarafından yoğun ilgi görmüş, aralarında festivallere katılmış ve ödüllü filmlerin de yer aldığı, tematik seçkilerden oluşan gösterimlerle yeniden açılıyor.

Başlangıç için ise çok özel bir yapım seyirciyle buluşuyor.

HOPE Alkazar, 2016 yılının ilk günlerinde hayata gözlerini yuman efsanevi müzisyen David Bowie'nin, kariyerinin başlarında, Amerika'da ünlenmeye çalışırken gerçekleştirdiği turneyi anlatan STARDUST'ın Türkiye prömiyeri ile ilk seyircilerini ağırlıyor.

Prömiyerin ardından da sinemaseverler Stardust'ı 10 ve 17 Şubat'ta saat 21.00'de suare seanslarında izleyebilecekler.

Başka Sinema program ortaklığındaki film gösterimleri Stardust prömiyerinden sonra gençlik, umut ve ilham hikayelerine odaklanan ilk seçki ile devam edecek.

Gösterim programına ve film detaylarına web sitesinden erişebilirsiniz.

Stardust gösteriminin biletleri Mobilet üzerinden satın alınabilir.

Bilet fiyatları öğrenciler için 30 TL, tam 35 TL.


STARDUST: Bowie'den önceki David ile Tanışın!

2020 | Biyografi - Dram - Müzik | 109' | İngilizce; Türkçe altyazılı

Müzik tarihinin en büyük ikonlarından biri… Peki, bu maskenin arkasındaki gerçek genç kimdi?

1971'de 24 yaşındaki David Bowie, Mercury Records yayıncısı Ron Oberman ile Amaerika'ya ilk yolculuğuna çıkar ancak henüz kendisi için hazır olmayan bir dünyayla karşılaşır.

İlham veren anların perde arkasına bir bakış sunan STARDUST'ın yönetmen koltuğunda Gabriel Range oturuyor.

David Bowie'ye ise Canavar (Beast), Kazı (The Dig) ve Emma gibi filmlerle adından çok söz ettiren oyuncu Johnny Flynn hayat veriyor.

Bowie'nin hem kişisel hayatına hem de sahne kimliğine ışık tutan film, sanatçının kendi bestelerinin yanı sıra döneminde onu etkileyen müziklere de yer vererek seyirciyi adeta 70'lere götürüyor.


HOPE Alkazar Hakkında

Hareket etmenin dönüştürücü gücüne inanan, sporcular ve tüm yaratıcı fikirleri her zaman desteklemeyi kendine görev edinen Nike, HOPE Alkazar ile beraber ortak bir hareket platformu oluşturdu.

HOPE Alkazar, alışılmışa kafa tutarak anlamlı bir değişim yaratmak, kimliğini ve sahiplendiklerini dünyaya anlatmak, kolektif bir bilinçle birlikte dönüştürmek için harekete geçenlerin buluşma noktası olarak konumlanıyor.

Fikirleri ve çalışmaları ile fark yaratan kişi ve toplulukları spor, kültür ve sanat ekseninde, sosyal iyilik amacıyla buluşturuyor.

Yenilenen Nike İstanbul mağazasının hemen yanında yer alan HOPE Alkazar, Nike'ın ve program ortaklarının gençlere umut olmak ve birlikte daha iyiyi hayal etmek için hayata geçirdikleri bir ‘hareketin sahnesi' olma özelliğini taşıyor.   

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU