Bu köşede zaman zaman Brezilya siyaseti ve devlet başkanı Lula da Silva hakkında görüş ve yorumlarımı paylaşıyorum.

Başkan Lula, göreve geleli 2 yıl geride kalmış bulunuyor.

Aralık ayı başında beyin kanaması geçiren ama kısa sürede sağlığını toparlayan ihtiyar delikanlı Lula, daha önce 2 dönem devlet başkanlığı yapmış, sonrasında rüşvet suçlaması ile hapis cezası alıp, 2 yıl yattıktan sonra serbest kalmıştı.

Daha da önemlisi, 2021 yılında federal mahkeme, Lula'nın yargılanmasının, yargı yetkisi bulunmayan ve tarafsızlığını koruyamayan bir mahkeme tarafından yapıldığına hükmederek verilen cezaları iptal etmişti.

Dolayısıyla Lula da Silva siyasal haklarını yeniden kazanmıştı.

Üstüne üstlük federal mahkeme Lula'yı mahkûm eden yargıç Sergio Moro'nun önyargılı bir yargılama yaptığına karar vererek, yargıç Moro'nun Silva hakkındaki bütün ithamlarını da geçersiz kılmıştı.

Yani siyasetin morgundan sağ çıkıp, feleğin çemberinden geçip, yeniden zirveye çıkan bir liderden söz ediyoruz.

Başkan Lula 2 yıl önce koltuğa otururken, halkına bazı taahhütlerde bulunmuştu.

Bunlar arasında en önemlileri işsizlikle mücadele ve enflasyonun düşürülmesiydi.

Nihayetinde Brezilya'da son yılların en düşük enflasyon rakamına (yıllık 4,8) ve bu ülke tarihinin en düşük işsizlik oranına (Ağustos 2024: 6,6 - Kasım 2024: 6,1) ulaşıldı.

21'inci yüzyılda hem dünya genelinde hem Latin Amerika genelinde halk siyasilerden somut kazanımlar bekliyor.

Lula, rasyonel ve özgürlükçü bir reformist sol lider olarak bunun bilincinde ve başararak ilerliyor.

80 yaşında ama oldukça dinamik bir ruh ve karaktere sahip olduğunu bu iki yıllık süreçte ispatladı.  

Geçen yıl ortalarında yine bu köşede, "Lula'nın daha yeni başladığını ve 21'inci yüzyılın yeni sosyalizminin şafağının Brezilya'da sökebileceğini" söylemiştim.

Bu görüşümü hâlâ koruyorum.

Zira gelinen süreçte yaşanan sosyoekonomik ve politik gelişmeler, ihtiyar delikanlı Lula'nın ömrünün sonbaharında bu işi nihayete erdirmeye kararlı olduğunun da bir ispatı.

Belki de Brezilya, daha farklı, daha özgürlükçü ve demokrat, fazlasıyla insancıl ve doğaya saygı duyan yeni bir liberal sosyalist anlayışın laboratuvarı haline gelebilir. 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.