Fransa'nın en çok okunan gazetesi olmanın yanında, dünyada bir referans gazetesi olarak kabul edilen Le Monde, ocak ayının ortası itibarıyla, Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili İngilizce bir köşe yayımlayacağını duyurdu.
Le Monde'un eski Washington muhabiri Gilles Paris tarafından günlük olarak yazılacak olan makaleler, gazetenin çok dilli yayıncılık aracılığıyla uluslararası kamuoyuna ulaşma hedefini ortaya koyuyor.
Sarı Yelekliler hareketi başta olmak üzere kitle eylemleri, grevler, Kovid-19 salgını ve reform projeleriyle çalkalanan 5 yılın ardından Fransa, 10 Nisan 2022'de cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidecek.
Seçimler, yüksek olasılıkla 2017'de olduğu gibi ikinci tura uzayacak ve en yüksek oyu alan iki aday, 24 Nisan'da karşı karşıya gelecek.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, adaylığını henüz ilan etmemiş olmakla beraber, kamuoyu araştırmalarına göre kazanma olasılığı en yüksek isim.
Merkez siyaseti temsil iddiasında olan Macron'un karşısında ortak bir aday üzerinde anlaşamayan Fransız solu, parçalı bir görüntü vermekte.
Ekolojistler, Sosyalist Parti ve uç solu temsil eden Boyun Eğmeyen Fransa olmak üzere önde gelen sol partilerin her biri, yarışa kendi adayıyla giriyor.
Sağ siyasete bakılacak olursa, merkez ve uç sağdan olmak üzere toplam üç ismin adaylığı açıklandı. Özellikle uç sağda seçmen desteğinin sola nazaran daha konsolide olduğu görülüyor.
Le Monde'da Gilles Paris'nin hazırlayacağı ve "The French Test" başlığını taşıyacak olan köşede, nisan seçimleri ve adaylarla ilgili araştırmalar ve günlük analizler yer alacak.
Here we go! https://t.co/ygxriq1BVs
— Gilles Paris (@Gil_Paris) January 8, 2022
Seçim gündemli İngilizce yayının haberi, 8 Ocak'ta Le Monde eski Washington muhabiri Gilles Paris tarafından Twitter'da duyuruldu.
Köşenin ay ortası itibarıyla yayımlanacağı, seçimlerin ilk turuna tam olarak 3 ay kala, 10 Ocak'ta, Le Monde'un Twitter hesabından da İngilizce olarak paylaşıldı.
A partir de la mi-janvier et tout le long de la #présidentielle2022, l’éditorialiste du Monde Gilles Paris, correspondant de la rédaction à Washington jusqu’à l’été 2020, tiendra une chronique quotidienne en anglais sur l’actualité politique française https://t.co/1FIckidQwv
— Le Monde (@lemondefr) January 10, 2022
Fransız siyasal kültürüne içeriden bir bakış
Paris'nin duyuruyu yaptığı İngilizce yazısında, Fransızcaya has tabirler ile bunların çeviri ve açıklamalarına bolca rastlanıyor.
Bunlardan biri de Macron'un 5 Ocak Çarşamba günü kullandığı, Fransızcaya has yaygın bir argo sözcük olan "emmerder".
Cumhurbaşkanı, Le Parisien gazetesine verdiği röportajda aşı olmayanlara hayatı zorlaştırmak istediğini, tercümesi güç olan bu fiille ifade ettiğinde, Macron'un sözleri birbirinden farklı çevirilerle uluslararası medyaya yansımıştı.
Hatta bir sözcük tarihte ilk kez New York Times gazetesinde geçtiği zaman bunu paylaşan "New New York Times" adlı Twitter hesabı, o gün emmerder sözcüğünü paylaşmıştı.
emmerder
— New New York Times (@NYT_first_said) January 5, 2022
Gilles Paris, makalesinde bu kelimenin mecaz ve gerçek anlamlarını da aktarıyor. Anlaşılıyor ki, İngilizce olarak hazırlanacak bu köşe, basit çeviriler ve bilgilendirmelerle sınırlı olmayıp, seçim gündemini Fransız sosyal ve siyasal kültürüyle beraber yabancı okuyucuya aktarma niyetini taşıyor.
Fransa'nın en köklü gazetelerinden biri, neden seçim döneminde İngilizce bir köşe yayımlama kararı aldı? Bu kararı sadece köşe yazarı Paris'nin lisan tercihine indirgemek, yanıltıcı olacaktır.
Le Monde'un resmi hesabından duyurulan bu haberin, gazetenin stratejisi ve yayın politikasına ilişkin bir fikre dayandığı söylenebilir.
Fransa gündemi veya Avrupa ve dünya siyasetine Fransa seçimlerinin etkisiyle ilgili bilgi edinmek ya da araştırma yapmak istediğinizi varsayalım.
Öncelikli olarak Fransız medyasına mı, yoksa başka ülkelerin gazetelerine mi başvurmayı tercih edersiniz?
Le Monde, İngilizce içerikler aracılığıyla, seçim gündemine ulaşmak isteyen ama Fransızca bilmeyen okurla arasındaki dil bariyerini kaldırıyor.
Böylece yabancı okuyucuyu kendine çekebilmeyi ve Fransız seçimlerini haberleştiren dünya kaynakları arasında, içeriden bir göz olarak öne çıkmayı hedefliyor.
İngilizce içerik üretiminin Fransa'daki nadir bir örneği
Avrupa'da ulusal dilin yanında İngilizce yayıncılığın işleyen örneklerinden birini, İspanya'nın önemli gazetelerinden El País'te görüyoruz.
El Pais, ara yüzü ve içerikleri bütünüyle İngilizce olmak üzere ayrı bir yayına sahip. Ülkemizde ise buna benzer Hürriyet Daily News gibi örneklerin yanı sıra Duvar English gibi daha yeni oluşumlar var.
Günlük Fransız gazetelerinin basılı veya dijital versiyonlarında ise çok dilli yayıncılık pek yaygın değil. Yıllar önce Le Figaro'nun böyle bir girişimi oldu fakat devam etmedi.
Gazetenin web sitesindeki Le Figaro in English başlıklı sayfa, en son 2007'de güncellenmiş. İngilizce konuşanlara yönelik hazırlandığı belirtilen bu platform için bir Twitter sayfası bile oluşturulmuş olsa da en son paylaşımlar, 2012 yılında yapılmış ve şu anda gazetenin sitesinde herhangi bir İngilizce içeriğe ulaşılamıyor.
Le Monde'un sitesinde ise bazı İngilizce yazılar mevcut. Ancak bunların bulunduğu sayfa, esas Fransızca haberlerin yer aldığı sayfalara göre çok daha az güncelleniyor.
Kapsamı çok daha dar olan İngilizce içerikler, Fransa'ya ilişkin haberlerden ziyade uluslararası gündemle ilgili. Yani Le Monde'un İngilizce bir sürüme sahip olduğu söylenemez.
Okurlarına İngilizce seçeneği sunan bir diğer gazete, hisselerinin yüzde 51'ine Le Monde'un sahip olduğu Le Monde diplomatique. Ancak orada da ağırlık, dünya haberlerine veriliyor.
Ayrıca Le Monde diplomatique, aylık olarak çıkması, yüksek fiyatı ve hacimli sayılarıyla, günlük gazetelerden çok daha farklı bir yerde konumlanıyor.
Le Monde'un günlük sayılarında seçim gündemiyle sınırlı da olsa her gün İngilizce bir içeriğin yayımlanması, Fransız medyası için yenilikçi bir adım.
Bu hamleyle gazetenin Fransa seçiminden kaynaklanan çevrimiçi trafiğin bir kısmını kendi sitesine çekmesinin daha mümkün olacağını öngörmek mümkün.
Şimdilik seçimle kısıtlı olan bu girişim, zamanla süreklilik kazanabilir. Aslında seçim dönemi, Le Monde'un İngilizce yayıncılığı denemesi için bir fırsat sunuyor.
Eğer gazete çalışanları ve yöneticileri, bunu bir tecrübe olarak değerlendirip verim alırlarsa, Le Monde'un El País gibi daha kalıcı bir modeli benimsemesi beklenebilir.
Gazetenin internet ortamında İngilizce bir sürüm sunması, yabancı okuyucuya ulaşarak, ziyaret edilen siteler arasında üst sıralara çıkmasını sağlayabilir.
Ulusal medyada İngilizce yayın, rekabet potansiyeli taşıyor
Medya ve haber endüstrisinde, dünyada en çok ziyaret edilen sitelerin başında Yahoo, Naver, QQ ve MSN gibi çeşitli internet hizmetleri sağlayan şirketlerin web siteleri bulunuyor.
Bu siteleri takip eden haber odaklı mecralar arasında BBC.CO.UK, CNN ve New York Times, Guardian ve Fox News yer alıyor (Türkiye'den Sözcü ve Hürriyet de ilk 50'de).
Bilgi teknolojileri şirketi Similar Web'in Ocak 2022 raporuna göre Le Monde, kendi sektöründe dünyada 100. sırada geliyor.
Web Technology Surveys tarafından yapılan bir diğer güncel araştırma ise yüzde 63,3 kullanım oranıyla İngilizcenin internet içeriklerinde en çok kullanılan dil olduğunu ortaya koyuyor.
Dijitalleşme, çoklu stratejiler gerektiren ve birçok farklı araçla ilerleyen bir süreç. İngilizce yayıncılık da bu anlamda önemli bir gücü temsil ediyor.
Güvenilirlik ve prestij açısından hâlihazırda zaten markalaşmış bir isme sahip olan Le Monde, hem site ara yüzünün hem de içeriklerin güncellendiği İngilizce bir sayfa ile internette en çok ziyaret edilen haber kaynakları arasında ilk 50'ye yükselebilir.
Böylece listenin başını çeken İngiliz ve Amerikan dev içerik üreticileriyle rekabeti söz konusu olabilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish