Avrupa Birliği'nin (AB) iklim ve enerji ile ilgili politikalarının yanı sıra, Paris Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 2°C'nin çok altında tutma hedefine ulaşmak ve 1,5°C'de tutmak için ciddi çaba sarf edilmekte.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, Avrupa'da kış aylarında yeterli ısıtma yapılamayan soğuk evler yüzünden her yıl 38 binden fazla insan erken ölmekte.
Avrupa'da yeni çocukluk astımının yüzde 15'i, iç ortam rutubetten dolayı oluşmakta.
AB'de binalar enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40'ından ve sera gazı emisyonlarının yüzde 36'sından sorumlu. Binalar bu nedenle Avrupa'daki en büyük enerji tüketicisidir.
İnsanlar, ömürlerinin yüzde 90'nını binalarda geçirmekte.
AB'de binalarının yaklaşık yüzde 35'i 50 yaşın üzerinde ve bina stokunun neredeyse yüzde 75'i enerji verimsiz, çoğu mevcut binalar yalıtım ve enerji verimliliği gereksinimleri yerine getirilmeden önce inşa edilmiş.
Avrupa'da binalar benzersiz ve çeşitli. Kıtanın kültürünü yansıtırken, birçoğu da eski ve enerji verimsiz.
Bina stokunun yaklaşık yüzde 85'ini temsil eden 260 milyondan fazla bina 2001'den önce inşa edilmiş ve çoğu 2050'den sonrada ayakta kalacak.
Avrupa'da mevcut binaların çoğu enerji verimli değil. Birçoğu ısıtma ve soğutma için fosil yakıt kullanmakta.
Isıtma ve soğutmada eski teknolojiler ve enerji savurgan cihazlar kullanılmakta.
Enerji yoksulluğu, milyonlarca Avrupalı için önemli bir sorun olmaya devam etmekte.
İklim tarafsızlığına ulaşma, bina stoğunun karbondan nasıl arındırılacağına bağlı.
Daha iyi ve daha enerji verimli binalar, ekonomiye ve topluma ek faydalar sağlarken vatandaşların yaşam kalitesini, konforunu, üretkenliğini, çalışma veya öğrenme performanslarını artırır.
Binalar, küresel ısınmanın etkisiyle artan sıcaklıklara, aşırı ve anormal hava olayları gibi mevcut iklim şartlarına ve gelecekteki değişikliklere karşı hazırlıklı değil.
AB'de 14 Ekim 2020 tarihinde binaların derin yenilenmesi ile ilgili tebliğ yayımladı.
AB'de derin bina yenileme;
- AB ülkeleri için güçlendirilmiş uzun vadeli yenileme stratejileri geliştirmek,
- Enerji kullanımının ve emisyonların azaltılmasını sağlamak,
- AB'nin 2030 yılı, sera gazı emisyon azaltım hedeflerini karşılamak,
- 2050 yılına kadar ulusal bina stoklarını karbondan arındırmayı hedefleyen güçlü uzun vadeli yenileme stratejilerini oluşturmak,
- İklim değişikliği etkilerine karşı dayanıklılığı artırmak,
- Akıllı ve verimli ısıtma ve soğutmayı karbondan arındırmak,
- Enerji tüketimini en az yüzde 60 oranında azaltmak,
- Enerji verimliliği artırmak,
için çok önemli.
En ucuz enerjinin en başta kullanmadığımız enerjidir.
AB'nin sera gazı emisyonlarının yüzde 36'sı, 2015 yılında, yeni kurulan 2,7 milyon ısıtma cihazıyla, bireysel verimsiz fosil gaz kazanları, AB'de yeni inşa edilmiş veya yenilenmiş konutlar için hala açık ara önde gelen ısıtma teknolojisi.
AB ülkeleri, yeni yapılacak binaların ve derin yenilemeden geçecek mevcut binaların ısıtma ve soğutma sistemleri, çatılar ve duvarlar gibi yapı elemanlarının yalıtılması, sızdırmazlıkların önlenmesi, enerji verimsiz pencerelerin verimli pencerelerle değiştirilmesi için maliyet açısından optimum enerji performansı gereksinimleri belirlemesini hedeflenmiş.
Bu yıl içinde revize edilmesi beklenen ve özellikle binalar için zorunlu asgari enerji performansı standartlarını getirmeyi planlayan Binaların Enerji Performansı direktifi kritik olacak.
Aynı şekilde, ısıtma ve soğutmanın karbondan arındırılması için önemli etkileri olan cihazlar ve ekipman için Ecodesign kurallarında yapılan güncellemelerin de bu yıl yapılması bekleniyor.
Yaklaşık 34 milyon Avrupalı, evlerini yeterince ısıtmaya ekonomik gücü yetmediği için, yenileme aynı zamanda enerji yoksulluğuna karşı önemli bir tepkidir.
Derin yenileme, evlerini yeterince konforlu tutmaya ekonomik gücü yetmeyen 34 milyon Avrupalı için önemli bir fırsat olan enerji ve kaynak açısından verimli olarak derin yenilenecek evler, insanların sağlığını, konforunu, verimliliğini ve refahını geliştirirken enerji faturalarını da düşürecek. Çalışma veya öğrenme performanslarını artıracak.
Yenileme dalgası stratejisinin bir parçası olarak yayınlanan Enerji Yoksulluğuna İlişkin Komisyon Tavsiyesinde ((AB) 2020/1563) ana hatlarıyla belirtildiği gibi, savunmasız kişilerin sağlık ve refahını iyileştirecek ve enerji faturaları azaltıracak.
AB ülkelerinde her yıl ortalama olarak ulusal yapı stokunun yılda yüzde 1'inden daha azı yenilenmekte (Üye Devlet oranları yüzde 0,4 ile yüzde 1,2 arasında değişmekte). Bu fevkalade düşük bir rakam.
2030 yılına kadar konut ve konut dışı binaların yıllık bina yenileme (renovasyon) oranını yılda yüzde 1'den en az yüzde 3'e çıkarılması ve derin enerji yenilemelerin teşvik edilmesi amaçlanmakta.
Güçlerin her düzeyde bu hedeflere doğru harekete geçirilmesi, 2030 yılına kadar enerji verimsiz ve konforsuz 35 milyon binanın (okul, hastane ve idari binalar gibi kamu binaları dahil) yenilenmesi ile inşaat sektöründe 160 bine kadar ek yeşil iş alanı oluşturulabilir.
2050 yılına kadar AB çapında binalarda iklim nötrlüğüne ulaşmak için, artan yenileme hızı ve derinliği 2030 sonrasında da sürdürülecek.
Bina stoku enerji performansının iyileştirilmesi, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu temel zorluklardan birisi. Avrupa politikaları, AB, 2030 hedeflerine ulaşmak için binalardaki enerji tüketimini azaltmaya odaklanmış.
Isıtma mevsiminde enerji kayıplarını önlemek için bina kabuğu, yani duvarlar, çatılar ve zemin standartlara uygun daha iyi yalıtılmalı ve pencereler enerji verimli hale getirilmeli.
Aynı zamanda, binaları soğutmada enerji talebinden kaçınmak için yazın, aşırı ısınmaya karşı daha iyi korunması gerekir.
Bu yüzden binaların dış kabuğunu yalıtılarak enerji tüketimini azaltmak, yenilenebilir enerji üretimini ve kullanımını artırmak ve yerel iş alanları oluşturmak için en büyük fırsatlardan biri, neredeyse sıfır enerjili binalar (NZEB'ler) ile temsil edilmekte.
2030 yılına kadar mevcut binaları yenileme oranının iki katına (en az yüzde 3) çıkarılması, AB için 1990 göre yüzde 55 emisyon azaltma hedefine ulaşma için önemli bir adım.
2030 İklim Hedef Planı, enerji verimliliğinin uygulamaya konması temel bir bileşen olduğuna işaret ediyor. Yenileme ile enerji verimliliği açığını kapatmak ve 2030'a kadar daha fazla enerji tasarrufu sağlamak için anahtar rol olarak tanımlıyor.
Fit For 55 direktifi hedef değeri, 2050 yılına kadar Avrupa'yı karbon nötr hale getirmek.
'Neredeyse sıfır enerjili bina', çok yüksek enerji performansına sahip bina anlamına gelmekte. Neredeyse sıfır enerjili binalarda öncelikli hedef tekniğine uygun yalıtım.
Ve ihtiyaç duyulan neredeyse sıfır veya çok düşük miktardaki enerji, yerinde ve yakınında üretilen yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji dahil çok önemli ölçüde karşılanacak.
EPBD/Kapsamın ötesinde: Elektrik tüketimi-cihazlar;
- Çok katlı binalardaki (örneğin; asansörler, güvenlik aydınlatması vb.) bina aletlerinin, BİT'lerin, bina hizmetlerinin elektrik tüketimi EPBD (Energy performance of buildings directive) kapsamı dışında.
- Binaların elektrik tüketiminin CO2 emisyonları açısından önemli etkisi var.
- Binalarda elektrik tüketimindeki artış eğilimi söz konusu.
- Akıllı ve de verimli Isıtma/soğutma sistemi ile enerji tüketimini azaltarak, enerji dengesindeki elektrik payı çok daha yüksek olacak.
Binalarda akıllı ve verimli ısıtma ve soğutma sistemi ile enerji tüketimi ve sera gazı salım azaltma için temel bileşenlerden biri.
31 Aralık 2020'den itibaren tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili binalar (NZEB) olacak. NZEB standardı 31 Aralık 2020'den sonra yapılacak tüm yeni binalar ve yenilecek mevcut binalar için geçerli olacak.
31 Aralık 2018'den itibaren tüm yeni kamu binalarının zaten NZEB olması gerekiyor. Kamu sektörü kuruluşları için standart, 31 Aralık 2018'e kadar sahip olunan ve kullanılan tüm yeni binalar için geçerli olacak.
Bina sakinlerinin sağlığı ve esenliği, örneğin hava kalitesi ve havalandırma dikkate alınarak ele alınmakta.
AB yenileme dalgasındaki eylemler ile, binaların toplam nihai enerji tüketimlerinin yüzde 14 oranında ve sera gazı emisyonlarının en az yüzde 60 oranında azaltılması planlanmakta.
2015 yılına göre akıllı ve verimli ısıtma ve soğutma sistemi ile enerji tüketimi, yüzde 18 oranında azaltılması hedeflenmiş.
Binalar, AB'nin karbon nötrlüğü, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için vazgeçilmez.
Mevcut binalarda derin yenileme oranlarında önemli artışlar olmadan, yalnızca milyonlarca iş alanı oluşturma fırsatını kaçırmakla kalınmayacak, daha da önemlisi, eylemsizliğin sonuçlarıyla uğraşmak zorunda kalacak olan gelecek nesil de yüzüstü bırakılacak.
AB'de binaların derin yenilenmesi için 2050 yılına kadar yılda 243 milyar avro; bunun 179 milyar avro/yıl konutlar ve 64 milyar avro/yıl konut dışı binalar için gerekli olacak.
Fransa, kamu binalarının, sosyal konutların ve özel konutların yenilenmesine iki yılda yaklaşık 7 milyar euro ayırmış.
Kötü yalıtılmış binalar, ciddi bir enerji yoksulluğu sorunu oluşturur.
Pandemi boyunca konutlar, milyonlarca insan için günlük yaşamın odak noktası olmuştur: uzaktan çalışanlar için bir ofis, çocuklar ve öğrenciler için geçici bir kreş veya sınıf, çoğu için çevrimiçi alışveriş veya eğlence merkezi.
Bu yüzden konutların kışın ılık, yazın serin olmasına ihtiyaç var. Binalara yatırım yapmak hem konforlu ve sağlıklı yaşama hem de inşaat sektörüne ve makroekonomiye önemli bir teşvik sağlayacak.
Konut sektörü toplam enerjinin ¼'ünden fazlasını tüketir ve bina tüketiminin üçte ikisini oluşturur.
AB ülkelerinde 2017 yılı verilerine göre enerji tüketiminin sektörel dağılım Şekil 4'te verilmiştir.
AB ülkelerinde 2017 yılı verilerine göre konutlarda enerji tüketimi Şekil 5'de verilmiştir.
Karbon Emisyon ticaretinden elde edilen milyarlarca avronun bir kısmının yenileme dalgasına kanalize edilmesi, yalnızca emisyon fiyatından yedi kat daha fazla karbon tasarrufu sağlayacak.
Avrupa Birliği'nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 55 oranında azaltma hedefine ulaşması, kritik öneme sahip.
AB'de birçok ülke yeni bina yapılmasında ve mevut binaların derin yenilenmesinde birincil enerji tüketim (fosil yakıt) hedef değeri ortalama 50 kWh/m2/yıldır. AB'de 15 ülkede tekniğine uygun yalıtım, akıllı ve verimli ısıtma ve soğutma sistemi ile enerji tüketim hedef değeri ortalama 50 kWh/m2/yıl değeri uygulamakta.
AB'de birçok ülke, A sınıfı Enerji Kimlik Belgesi (EPC) derecesinin maksimum 50 kWh/m2/yıl olması gerekmekte.
AB'de;
- "Eşiğin altında" yenileme ile (x <yüzde 3),
- Hafif yenileme ile (yüzde 3 ≤x≤ yüzde 30),
- Orta yenileme ile (yüzde 30 <x≤ yüzde 60),
- Derin yenileme ile ise (x > 60yüzde ),
oranında enerji tasarrufu sağlanır.
27-AB ülkesinde, "orta" tadilata tabi tutulan tüm binaların yenileme öncesi ortalama birincil enerji tüketiminin yaklaşık olarak 156 kWh/m².yıl olduğu "orta" bir yenilemede (yüzde 30 <x≤ yüzde 60) elde edilen ortalama yıllık enerji tasarrufunun 46,8 - 93,6kWh/m².yıl olacağı tespit edilmiştir.
AB Enerji Performansı Direktifi değişikliğine göre 2020'nin sonunda tüm yeni binalar ve derin yenilenme yapılacak binalar neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (nZEB'ler) olmalı.
Tekniğine uygun iyi yalıtılmış (duvar, çatı, zemin ve zemin katın), yüksek performanslı pencereler ve doğramalar ve sızdırmaz bir zarf sayesinde, verimli bir yapı (bina), soğuk duvarlar ve gizli cereyanlardan kaynaklanan rahatsızlığı önler ve ısı kaybını sınırlar.
Enerji verimli hale getirilen binalarda enerji tüketiminin azaldığı görülür.
14 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanan Fit For 55 çerçevesinde mevcut binalarda derin yenileme yapılarak karbon yoğun binalardan karbon az salım yoğun binalara ve 2050 yılına karbon nötr binalara geçiş sağlanacak.
Yenilenebilir enerjinin şebekeye entegrasyonu kolaylaşacak. Binalarda atık ısının kullanılması teşvik edilecek ve ısı pompaların kullanımı artırılacak.
Kirletici vasfı yüksek yakıtlara (fosil yakıtlara) ek bir fiyat konacak, üreticileri yenilik yapmaya ve temiz enerjiye yatırım yapmaya teşvik edecek ve bunu son kullanıcılara sunacak. Tüm ısıtma seçenekleri için eşit bir oyun alanı sağlanacak.
2050'de, Fit For 55 çerçevesinde, adil, insan merkezli, sağlıklı, kaynakları verimli kullanan, karbondan arındırılmış, dayanıklı ve yaşayabilir bir ekonomiye ulaşılacak.
Binalar, enerji verimli ve sera gazı salım azaltımlı hale getirildiğinde şehirlerin havası daha temiz olacak, hava kirliliği kaynaklı erken ölümlerde daha az olacak, sağlık kuruluşlarına başvurular azalacak, enerji faturaları düşecek, doğal kaynaklar korunacak ve ısı adası etkisi azalacak.
Dijital teknolojiler, bir binanın tüm yaşam döngüsü (tasarım, inşaat ve işletme) boyunca verimliliğini artırır.
Bina değer zincirinde daha fazla dijital, rekabet gücünü ve yenilikçiliği artırmak için kritik öneme sahip.
Ayrıca, yapı stokunun dönüşümü için toplumdan destek ve farkındalık yaratmada önemli olan tüketici için tam şeffaflık sunar.
İnşaat sektörünün dijitalleşmesi AB için stratejik.
Fit For 55'e (55'e uyumda) iki kritik kelime: verimlilik ve karbonsuzlaşma.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish