Yapılan bir anlaşma ile Afganistan’ın Taliban’a devredildiğini göz ardı etmekten başlamak üzere, Taliban’ın zafer kazanarak ABD’yi Afganistan’dan çıkmaya mecbur ettiği tarzında bir algıya katılmayı engelleyen birçok unsur bulunmaktadır. Hele Afganistan’ın önemi için “İmparatorluklar Mezarlığı Afganistan” gibi yapılan abartılar gerçek gündemden bir uzaklaşmaktır. Esasında Afganistan’ın önemini kendisinden ziyade, hem tarihte hem günümüzde, Asyavrupa hâkimiyeti için elzem olan Merkezî Türkistan Hedef Alanı ve Fergana Vadisi Kilitmekanı’na ulaşma veya korumada bir vasıta oluşundan kaynaklanmaktadır. Bilinen ilk büyük devletlerden itibaren, Afganistan’ın da dâhil olduğu coğrafyada yaşanan rekabetleri dikkate alarak günümüzde hatta önümüzdeki dönemde yaşanacakları hakkında bazı tahliller yapmaya çalışacağız. Tabi ki, küresel devletler için, strateji söylenmez icra edilir, düsturu gereğince konuyu ele almak gerektiğinin de farkındayız.
Daimî küresel stratejiler açısından konumuza başlamadan önce Afganistan probleminin yakın döneminin değişimlerini hatırlamak gerekir. Soğuk Savaş sırasında, ABD, Çin Halk Cumhuriyeti’nin BM’de daimi üyeliğin yolunu 1971’de açması ve 1978’de de resmi ilişkileri kurması Sovyetler Birliği’ni iyice yalnızlaştırmıştı. Bunu takib eden yılda, 1979 İran İhtilali’nin ABD karşıtlığına dönüşmesi ve Sovyet Rusların Afganistan’ı işgali (24/12/1979-15/2/1989) yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Sovyet Rusları zor durumda bırakmak isteyen ABD, Pakistanla birlikte mücahitleri desteleyerek ve Afganistan’ı Sovyetler Birliği’den ayırmıştı. 1991’de Sovyetler Birliği dağılırken, ABD tek küresel güç olarak ortaya çıkmıştı. 1994’de bir milis gücü olarak ortaya çıkan Taliban, 1996’da Afganistan’da iktidarı ele geçirmişti. Taliban, kendilerini Sünni Müslüman olarak vasıflandırmalarına rağmen, İslamî ve tarihî uygulamaların aksine her alanda totaliter ve yalnız kendi anlayışlarını doğru kabul edip uygulamaya başlamışlardı. Hatta Emevi Müslüman Devleti(661-750) döneminden itibaren Müslümanların İslam akidesi bir aykırılık görmeyerek dokunmadıkları Buda heykellerini bile yıkmışlardı.
Bu arada Asyavrupa’da ABD karşıtlarının desteği ile Çin-Rusya Federasyonu yakınlaşması ABD’yi acilen tedbirler almaya yöneltmişti. 11 Eylül vakası üzerine anında hareket geçen ABD, 2001 yılında Afganistan’ı işgal etmişti. Bundan dolayı ABD, terörü önleme gerekçesi Afganistan’ı işgal ederken, esas amacı uzun süre Sovyet Rusya ve Çin’in işgalinde olan Türkistan Hedef Alanı’na girerek burada nüfuzunu yerleştirmekti. Afganistan bahanesi ile Türkistan’da ABD askeri üslerinin bu süreçte açıldığını gözden kaçırmamak gerekir.
2013’de Çin’in ve ABD karşıtlarının “Bir Yol – Bir Kuşak” projesini ilan ve tatbike koymaları ile ABD hem küresel ölçekte hem de Asya’da strateji değişikliğinin ipuçlarını stratejistlere vermeye başlamıştı. Mesela Çinlilerin en hassas olduğu konulardan biri olan Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine baskı yapan Çinli yetkililere yaptırım uygulaması hakkında ABD Parlamentosu’nun Mayıs 2020’de aldığı karar, 18 Haziran 2020’de, uygulanmaya başlanmıştı. 2018’den itibaren Talibanla başlayan iletişim neticesinde Daho’da başlayan görüşmeler, bazı kesintiler olsa bile devam etmiş ve Şubat 2020 anlaşmasıyla da ABD’nin 2021’de Afganistan’ın boşaltılması kararına varılmıştı.
Anlaşmanın ruhu; ABD, Afganistan’ı Taliban Emirliği’ne devr etmesiydi. Bu sayede ABD, artık kendisine bir faydası kalmayan, Taliban’ın düşmanı olma pozisyonuna son veriyor ve askerlerini çekerek Taliban’ın siyasi zafer kazanmasının önünü şuurlu bir şekilde açıyordu. ABD, 11 Eylül 2021’e kadar çekileceğini açıklamasına rağmen, ABD, NATO kuvvetlerinin bulunduğu Bargam Askeri üssünü, 2 Ağustos 2021’de boşaltarak, Taliban’ın Afganistan’da iktidarı problemsiz devr alması temin ediyordu. 15 Ağustos’ta da Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkesini terk ederek ABD’nin nüfuzdaki Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmesi de sağlanıyordu. Bu sayede Taliban’ın yaklaşmadığı Kabil Havaalanı ve bir eyalet hariç, Afganistan’daki bu iktidar devrini, ABD’nin “bilemedik, anlayamadık, yanlış yaptık” tarzındaki taktiksel ve siyasi açıklamalarıyla örtülmesi imkânsızdır.
O zaman sorulması gereken soru; ABD’nin yeni stratejisi nedir? Bu sorunun cevabını Afganistan’da aramak ancak taktiksel düşünenlere has olabilir. Diğer önemli bir sorular; Afganistan hangi Stratejik Hedef Alanı’na kenarındadır? Hangi Kilitmekan’ın bir parçasıdır? Bunlara makul cevablar bulmanın yolu, stratejileri kavramak için bir laboratuar olan tarihe müracaat ederek, kadimden beri büyük devletlerin stratejileri aynı zaviyeden tahlil etmektir.
1-Türkistan Stratejik Hedef Alanı ve Fergana Vadisi Kilitmekânı
Bilinen tarihin ilk devirlerinden itibaren güçlü devletlerin kurulduğu veya güçlü devletlerin rekabet ettiklerin stratejik alanlardan birisi bugün Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Horasan(İran’da), Doğu Türkistan(ÇHC’de), Kuzey Afganistan ve Batı Moğolistan’ı içine alan Türkistan’dır. Ancak biz bu makalemizde Türkistan yerine günümüzde ABD ve karşıtları için hayatî öneme haiz Türkistan’ın Fergana Vadisi Kilitmekânı’na odaklanacağız.
Fergana Vadisi Kilitmekanı; Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve ÇHC yönetimindeki Doğu Türkistan’ın Kaşgar kısmını içine alan kuzeyde Tanrı Dağları ile güneyde Hindikuş Dağları arasındaki toprakları içermektedir. Fergana Vadisi’ndeki en önemli şehirlerden Sund Tacikistan’na; Oş, Batken, Celalabad Kırgızistan’a; Andican, Namangan ve Fergana Özbekistan’a; Kaşgar ise Doğu Türkistan/ÇHC’a aittir. Fergana Vadisi’ni en büyük su kaynağı Tanrı Dağlarından gelen Narinderya ve Karaderya nehirlerle beslenen ve Aral gölüne ulaşan Siriderya/Seyhan oluşturmaktadır. Fergana Vadisi tarihin ilk dönemlerinden beri ticarî, tarım, eğitim ve sanat alanlarında önemli bir konuma sahibtir.
Tarihî ipek yolunun esas hattının geçtiğin yer de Fergana Vadisi olup, bugün de dünyanın en önemli kilitmekânlarından birisidir. Hele hele Çin’in stratejileri veya Çin karşı oluşturulacak stratejiler acısında daha da kıymetli hale gelmiştir. İşte ABD’nin Taliban’a Afganistan’ı devr ederek, onu uzun vadede Çin ve müttefiklerine karşı kullanmayı hedeflediğini anlamaktayız. Konumuzun anlaşılması için tarihî tecrübelerden kronolojiye riayet ederek örnekler vermek elzemdir.
2-Fergana Kilitmekânı’nda İskit Hâkimiyeti
Fergana Kilitmekânı’na sahib olan ilk büyük güç İskitler olmuştu. İskitlerin güney sınırları, doğudan batıya doğru; Kansu-Tanrı Dağları, Fergana Vadisi, Hazar civarı, Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlara, Orta Avrupa’ya kadar uzanmaktaydı. Kısacası bugünkü Moğolistan’ın batısındaki Asya toprakları ve Doğu ve Orta Avrupa İskitlerin kontrolündeydi. İskitlerin rakiblerinin öncelikli hedeflerinden birisi, İskit Devleti sınırları içinde yer alan Fergana Vadisi Kilitmekânı olacaktı.
3-Med ve Perslerin Fergana Kilitmekânı’na Saldırıları
Fergana Kilitmekânı dâhil Asyavrupa’yı elinde tutan İskitlerin ilk rakibi Medler olmuştu. MÖ 6. yüzyılda Doğu Anadolu, Suriye, Irak ve Güney Azerbaycan, dâhil bugünkü İran’da büyük bir devlet kuran Medler, Türkistan Hedef Alanı’na saldırmış, İskitlerin elindeki bugün İran’ın elinde bulunan Horasan ile Türkmenistan ve Özbekistan’ın güneylerinden bazı kısımlarını el geçirmişler ve kesin zafer için Fergana Kilitmekânı’na yönelmişler ancak başarılı olamamışlardı. Med Kralı Astiyag’ı saray darbesi ile yıkan Kiros, Pers İmparatorluğu’nu MÖ 0550’de kurmuştu. Medler’in stratejilerini devam ettiren Persler, Afganistan-Hindikuş hattını yani Fergana Kilitmekânı’nın güney kısımlarını ele geçirmiş, hatta Darius(M.Ö. 522-486) dönemide bir ara Ferana Vadisinin büyük kısmını nüfuzuna alarak Aral Gölüne kadar ilerlemişti. Ancak Fergana Kilitmekânı’na sahib olamayan Persler ve kısa süre sonra da İskitlere yenilerek bölgeyi terk etmişlerdi.
4-Makedon İmparatoru İskender’in Fergana Kilitmekânı’na Saldırısı
Güney Balkanlarda güç olarak ortaya çıkan ve Pers Devleti’ni M.Ö. 330’da yıkan Büyük İskender, Türkistan Alanı’na girmek ve Fergana Kilitmekânı’na sahib olmak istemişti. Perslerin varisi olan İskender, Türkistan’ın güney kısımlarını işgal etmiş ancak içeriye fazla ilerleyememişti. Daha sonra tekrar harekete geçen İskender, M.Ö. 329 kışında Afganistan’daki Helmand Irmağı vadisinden ilerleyerek, Hindikuş Dağlarını aşarak, Fergana Vadisideki Siriderya’ya kadar ulaşmıştı. Ancak Türkistan’ın sahibi İskit Devleti’nin karşı koyması ve direnişin her alana yayılması üzerine, bir türlü zafer kazanamayan İskender, M.Ö. 328 sonbaharında bugünkü Afganistan’a, Belh’e, geri dönmek zorunda kalmıştı. Fergana Kilitmekânı’na ele geçirmekten ümidini kesen İskender, yönünü Hindistan tarafına çevirmiş ve bilahare Babil’e döndüğünde, M.Ö. 324 yılında ölmüştü. İskender’den sonra dörde bölünen ülkenin doğu kısımlarında İskender’in komutanı Selevkos(Seleukos) kendi imparatorluğunu kurmuştu. Selevkoslar da Türkistan Alanı’na girip Fergana Kilitmekânı’na ele geçirmek istemiş ancak başarı olamamışlardı.
5-Fergana Kilitmekânı’nda Hun Hâkimiyeti
M.Ö. 1200 civarında Kadim Türkistan’ın merkezinde bugünkü Moğolasitan’daki Ötüken merkezili olarak kurularak M.Ö. 3. asırda kesin bir şekilde Asya’da büyük bir güç geline gelmiş olan Hun Devleti’nin sınırları Hazar Deniz’inden Mançurya uzanmaktaydı. Bugünkü Çin’in kuzey taraflarının da dâhil olduğu Asya Hun Devleti, Fergana Kilitmekânı’na sahip olmuştu. Özellikle MÖ 58 ‘de Hun Hakanı olan Çiçi başkentini de Fergana Vadisi’ndeki Talas ırmağı kenarına taşımıştı. Bundan sonra Hunlar, hem Avrupa hem de Hind Okyanusu’na doğru ilerlemişlerdi. Birbiri ardınca çeşitli devletler kuran Hunlar M.S. 6. asra kadar küçülerek devam ettirmişlerdi. İskitlerden sonra Avrasya’nın güçlü devleti olan Hunlar; MÖ 321- 64 arasında yaşayan Selevkos İmparatorluğu’nu, ne M.Ö. 141’de Selekos topraklarına tamamen hâkim olan Partları ve ne de MS 224’de Partların yerine geçen Sasanileri Fergana Kilitmekânı’na sokmamışlardı.
6-Fergana Kilitmekânı’nada Avar-Akhun Hâkimiyeti
Asya Hun Devleti’nin yerini 216’da kurulan Asya Avar Devleti almıştı. Avarlar, 400 yıllarda sınırlara İrteriş Irmağından başlamak üzere Güney-Kuzey Moğolistan Kansu, Çin Sınır Seddi’nin bütün kuzeyi, Mançurya dahil olmak üzere Kore Yarımadasına kadar uzanan güçlü bir devlet haline gelmişlerdi. Ancak Avarlar Hunların varisi olmalarına rağmen Fergana Vadisi’ni uzun süre kontrol edememişlerdi. Zira yıkılan Asya Hun Devleti’nin güney kısımlarını Akhunlar kontrol etmiş ve 420’de bağımsız olan Akhun Devleti’nin sınırları Hazar Denizi’nin Kuzeyinden Çin Sınır Seddi’ne oradan Hindistan’ın Kuç körfezine Hürmüz’den Hazar Denizi’ne ulaşmıştı. Böylece Fergana Kilitmekânı kontrol eden Akhunların üstünlüğü ele geçirmişlerdi.
7-Fergana Kilitmekânı’nda Göktürk Hâkimiyeti
Doğu Asya’da Çinlilerle yapıkları savaşlarda yıpranan Avarlar 458’de Kuzeye çekilmek zorunda kalmışlar ve 552’de İstemi Han liderliğindeki Göktürkler tarafından ortadan kaldırılmışlardı. Böylece Avarların varisi Göktürkler büyük güç olmuşlardı. Fergana Vadisi’ne hâkim olmak için Akhunlarla mücadeleye başlayan Göktürkler, bugünkü Güney İran’da tarih sahnesine çıkan ve Akhunların düşmanı olan Sasaniler(224–651) ile işbirliğine yapmışlardı. Böylece 567’de Sasanîlerle Akhunların topraklarını paylaşmışlardı. Daha sonra Sasanilerin Türkistan’a girerek Fergana Kilitmekânı’na işgal etmek istediklerinde ise Göktürkler, Afganistan’ı zabt eden Sasanilerin Hindukuş Dağları ile Karanlık Dağlarının kuzeyine girişlerine şiddetle karşı koymuşlardı. Böylece Fergana Kilitmekanı’nın tek hâkimi Göktürkler olmuştu. Bilahare Önasya’da büyük bir güç olarak ortaya çıkan Hilafet Devleti, 642’de Sasani Devleti’ni ortadan kaldırmış, Müslümanlar Hazar ve Horasan bölgesine geldiklerinde ise Göktürklerle rekabete başlamışlardı. Bu arada Göktürk Devleti(552-659), Çinliler tarafından yıkılmış ancak kısa bir süre sonra II. Göktürk veya Kutluk Devleti(682-745) tekrar kurularak Fergana Kilitmekânı’nı kontrollerine almışlardı. Ancak Halife Devleti’nin yerini alan Emeviler, 709’da Buhara ve 711’de Semarkand’ı ele geçirerek Fergana Kilitmekânı’na batıdan girmeye çalışmışlardı. Fakat Emeviler bu hedeflerine ulaşamamışlardı.
8-Fergana Kilitmekânı’nda Uygur/Müslüman - Çin Rekabeti ve Uygur Hâkimiyeti
Çinlilerle mücadelede iyici zayıflayan Göktürklerden iktidarı 745’de Uygurlar almışlardı. Ancak yeni kurulan Uygur Devleti(745-840) ilk başta Çinlilere karşı tek başlarına karşı koyamadıkları için, Asyafrika Hakimiyet Sahası’nın kontrol eden Müslümanlardan yardım istemişti. Uygur Hakanı Bayan Çur, 751 tarihinde gerçekleşen Müslüman ve Çinlilerin karşı karşıya geldiği bugünkü Kırgızistan’ın kuzey-batısında gerçekleşen Talas Savaşı’na, Uygur Devleti’ne bağlı Karlukları yardıma göndermişti. Bu savaşta yenilen Çinliler İç Asya’dan çekilmiş, Fergana Kilitmekânı’nın doğu kısmı olan Kaşgar ile birlikte Tufan’ı hemen boşaltmışlardı. Uğurlarla müttefik olan Abbasi Müslüman Devleti, Fergana Kilitmekânı hedef almamış ve burası Uygur Devleti sınırları içinde kalmıştı.
9-Fergana Kilitmekânı’nda Karahanlı Hâkimiyeti
AbbasiDevleti(750–945) zayıflarken manevi hale dönen Abbasi Halifeliğine bağlı yeni devletler ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu dönemde Merkezî Türkistan’da Uygurların yerini alan Balasagun merkezli Karahanlılar(932–1212), devlet dini olarak, 943’de İslam’ı kabul etmişlerdi. Fergana Kilitmekânı’nı elinde tutan Karahanlılar hem Doğu hem de Batı Türkistan’a hâkim olmuşlardı. Diğer bir Türk devleti olan Gazneliler(963–1186), bugünkü Türkmenistan, Özbekistan, Afganistan, Pakistan, orta ve Kuzey Hindistan ve bugünkü Doğu İran’a elinde bulundurmuştu. Bu dönemde, Gazneliler Fergana Kilitmekânı’na yaklaşmış ancak ele geçirememişler ve Fergana Kilitmekânı’na Karahanlı Devleti hâkim olmuştu.
10-Fergana Kilitmekânı’nda Selçuklu Hâkimiyeti
Gaznelileri 1040’ta yenen ve ona varis olan Selçuklular(1037-1194) yeni bir ortaya çıkmışlardı. 1051’de Şiraz, 1052’de Umman, 1054’de Tebriz, 1055’de Bağdat, 1064’de Kars, 1071’den itibaren kademeli olarak bütün Anadolu, 1077-1078, 1078’de Suriye ve Kudüs, 1086’da Hicaz ve Yemen’i ele geçirmişlerdi. Abbasilerin varisi olarak Orta ve Önasya’nın en büyük devleti olmuşlardı. Selçuklular, Karahanlıların zayıflaması üzerine Fergana Kilitmekânı ve Doğu Türkistan’a da sahib olmuşlardı. Fergana Kilitmekânı’nı kontrol ederek Türkistan’ı elinde tutan Büyük Selçuklu Devleti, hem Asyafrika Hâkimiyet Sahası’nın en büyük devleti hem de küresel bir güç haline gelmişti.
11-Fergana Kilitmekânı’nda Moğol Hâkimiyeti
Selçulular zayıflayanca, Moğol kökenli Karahıtaylar(1124-1200) Kaşgar ve Fergana Vadisi’ni ele geçirmiş ve Balasagun’u da başkent yapmışlardı. Bu arada Selçuklulardan sonra bugünkü İran ve Türkistan’ın batısını ele geçirmiş Harzemşahlar(1097-1231), Fergana Vadisi’nin batısını kontrol etmekteydiler. Ancak kısa süre sonra bütün dengeleri deştirecek Moğol İmparatorluğu(1206-1294), doğu ve merkezî Asya’da Cengiz Han(1162-1227) tarafından kurulmuştu. Karahıtayları 1200’de yıkan Cengiz Han, Fergana Vadisi’nin büyük kısmına sahib olmuştu. Fergana Kilitmekânı’nın ekserisine hâkim olan Cengiz Han, 1211’de Çinlileri yenerek Pekin’i ele geçirmişti. Yapılan antlaşmaya aykırı olarak Harzemşahların Otrar valisi Kayır Han İnaçık’ın 1218’de Moğol kervanlarına el koyması üzerine, Cengiz Han Harzemşahlar karşı harekete geçmişti. Cengiz Han, Fergana Vadisi’nin batısını da ele geçirmek için saldırıya geçmişti. Bugün Kazakistan’da bulunan Otrar(Çimket)’i 1220’de kuzey batıdan gelerek kuşatmıştı. Bu kuşatmayı oğulları Ögeday va Çağatay’a bırakarak Buhara’ya doğru ilerlemiş, yoldaki Zernuk kalesi ve Nur şehrini alarak Maveraünnehir’e girmiş, Buhara ve Semerkand’ı kanlı bir şekilde işgal etmişti. Böylece Moğol İmparatorluğu’nun sınırları 1206-1227 tarihleri arasında, Büyük Okyanus’tan Hazar Denizi’ne kadar geniş bir coğrafyayı içine almıştı. Görüldüğü gibi Cengiz Han, daha önceki Türk devletlerinin yaptığı gibi Fergana Kilitmekânı’nı ele geçirerek, doğu ve batı istikametinde seferler düzenlemişti.
Cengiz Han, Moğol İmparatorluğu’nu oğullara arasında paylaştırdığında Fergana Kilitmekânı ile Semerkand, Buhara, Kaşgar, Turfan ve Beşbalık, Çağatay Han’ın kurduğu Çağatay Devleti’ne kalmıştı. Çağatay Devleti(1227-1370) gittikçe zayıflamış ve yerini Timurlulara bırakmıştı.
12-Fergana Kilitmekânı’nda Timur ve Şeybanî Devletleri Hâkimiyeti
Çağatay Devleti’nin iyice zayıfladığı bir dönemde, Türkistan’da kurulan Semerkand merkezli Timur Devleti(1370-1507) Asya’daki bütün dengeleri ve Moğollardan miras kalan yapıları da tamamen değiştirmişti. Timur, kısa sürede bugünkü, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Doğu Türkistan/Kaşgar, Afganistan, Pakistan, Kuzey-Batı Hindistan, bugünkü İran, Irak, Suriye, Türkiye’nin Anadolu kısmı, Azerbaycan, Ermenistan ve Güney Gürcistan’ı eline geçirerek Asyafrika Hâkimiyet Sahası’nın en güçlü devleti haline gelmişti. Timurlular, Fergana Kilitmekânı’nı kontrol altına almış Kaşgar, Yarkent, Hoten, Turfan, Hami’yi de ellerinde tutmuşlardı.
Timur Devleti zayıflarken Türkistan’da güçlenen Özbeklerden Şeybanî Han, 1500’de Buhara’yı alarak Timur Devleti’ni ortadan kaldırmış, Maveraünnehir, Harizm ve Horasan ele geçirerek Şeybaniler/Özbekler Devletini kurmuştu. Böylece Fergana Kilitmekânı Özbeklerin eline geçmişti. Fakat Safevîlerler yapılan uzun savaşlarda Şeybanîler 1598’de yıkılmış, yerini Buhara ve Harezm/Hive hanlıkları almıştı. Daha sonra merkezi Hokand olmak üzere Fergana Hanlığı 1710’da kurulmuş ve 1876’da Ruslar tarafından yıkılmıştı. Böylece Avrupalı sömürgeci güçler Fergana Kilitmekânı’na ulaşmışlardı.
13-Fergana Kilitmekânı’nda Rus-İngiliz Rekabeti
16. yüzyıldan itibaren dünyada güç Avrupalı sömürgecilerin eline geçmeye başlamış ve birkaç asır sonra bundan nasibini Türkistan Hedef Alanı ve Fergana Kilitmekânı da almıştı. 1502’de Altınorda Devleti’nin yıkılması ile bağımsızlığını kazanan Moskova Kinezliği, XVI. asırda Türklerin Kazan, Astrahan ve Sibir devletleri topraklarını işgal etmişti. Asya’da hâkim kurabilmek için Merkezî Türkistan’ı ele geçirmek gerektiğini bilen Ruslar, bu istikamette saldırıya geçmişler ve Fergana Kilitmekânı’na göz dikmişlerdi. Ruslar, stratejik açıdan çok önemli Or ve Ural nehirlerinin en fazla bir birine yaklaştığı ve Kazak topraklarını işgale en müsait olan yere, 1734-1735’te, Orenburg kalesini yapmışlardı. Kazak topraklarını işgale başlayan Ruslar; 1731’de Küçük Orda’yı, 1743’te Orta Orda’yı ele geçirmişler Fergana Vadisi’ne yönelmişlerdi. 1846’a Fergana Vadisi’nden gelen Sirderya nehrinin Aral gölüne döküldüğü yere Kazalinsk kalesi kurmuşlardı. Fergana Vadisi’nin batısındaki Taşkent’i 23 Haziran 1865 tarihinde işgal eden Ruslar, Fergana Vadisi ve etrafını elinde tutan Hokand Devleti ile 24 Haziran 1865’de imzaladığı antlaşma ile Hokand Hanlığı’nı himaye adı altında ele geçirmişlerdi. Kaşgar hariç Fergana Kilitmekânı’na sahib olan Ruslar, 1866’da Buhara Devleti’ni, 1873’de Hive Devleti’ni 1881’de Türkmenistan’ı işgal etmişlerdi.
Fergana Kilitmekânı’nı elinde bulunduran Rusların yeni hedefi, bugünkü Afganistan ve ÇHC elindeki Doğu Türkistan’ı işgal etmekti. Rusların Merkezî Türkistan ve özellikle Fergana Kilitmekânı’na tamamen sahib olmak istemesi, Hindistan’ı işgalinde Çin’i de nüfuzunda tutan İngilizleri rahatsız etmişti. 1839-1842 Birinci Afgan-İngiliz Savaşı sonunda Afganistan üzerinde himaye kuran İngilizler, Merkezî Türkistan’ı işgal eden Rusların Afganistan’a zabt etme ihtimaline karşı,1878’de ikinci defa Afganistan’a girmişlerdi. İngilizler, Fergana Kilitmekânı’nın güney kısmındaki Güney Türkistan topraklarını yani bugün Afganistan Türkistan’ı denen Herat-Hindukuş Dağları arasındaki bölgeyi, 1893’de, kendi nüfuzundaki Afganistan’a katmışlardı. Böylece Fergana Kilitmekânı’nın güney kısımlarına el koyan İngiltere, aynı dönemde, bu kiltmekânın doğu kısmındaki Kaşgar’ın Rusların eline geçmemesi için Çin üzerinden çalışmalarını hızlandırmıştı. Türkistan’daki Türk devletlerin zayıflaması üzerine Doğu Türkistan’a doğru işgallerini hızlandıran Çinliler, 1876’de Urumçi’yi, Yakup Han ölünce de 1877’de Kaşgar dâhil bütün Doğu Türkistan işgal etmişlerdi. Böylece Çinliler de Fergana Kilitmekânı’nın doğu kısmına sahip olmuşlardı. Bu sayede hem Türkistan hem de Fergana Vadisi parçalanmıştı. Esasında Fergana Vadisi Kilitmekânı; Ruslar ile Çin ve Afganistan nüfuzlarında bulunduran İngilizlerin kontrolüne geçmişti.
Almanların bir güç olarak ortaya çıkması İngilizlerle Rusları birbirine yakınlaştırmış ve Birinci Dünya Savaşı’na hazırlıkların son aşamasını gelindiği dönemde; Fergana Kilitmekânı da ikisi arasında paylaşılmıştı. 31 Ağustos 1907, İngiliz ve Rus dışişleri bakanları bir araya gelerek Petersburg Antlaşması’nı imzalamışlardı. Bu anlaşma ile mevcut sınırlar üzerinde tam bir anlaşmaya varılmış, Doğu Türkistan Çin, Batı Türkistan Rus, Güney Türkistan’ın doğu kısmı Afganistan’a bırakılmıştı. Yani Fergana Kilitmekânı’nın batısı Ruslara, güney ve doğusu ise Afganistan ve Çin’i nüfuzunda bulunduran İngilizlere bırakılmıştı. Bu durum İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar devam etmişti.
14- Fergana Kilitmekânı’da Sovyet Rus-ABD Rekabeti
İkinci Dünya Savaşı sonunda, İngiltere’nin yerini ABD almıştı. ÇHC ile Sovyet Rusya’nın iyi anlaştığı dönemde, kısa bir süre, Fergana Kitilmekânı’nın doğusu ve batısı müttefik iki ülkenin eline geçmişti. ÇHC, Sovyet Ruslardan uzaklaşıp ABD ile iyi ilişkiler kurduğu sırada, Soğuk Savaş sonlarına doğru, Sovyet Ruslar, 25 Aralık 1979 tarihinde Afganistan’ı işgal etmişlerdi. Böylece Ruslar ilk defa Fergana Kilitmekânı’nın güneyindeki Hindukuş dağlarını aşarak güneyine inmişlerdi. Ancak Anti-Komünist dünyanın lideri ABD’nin karşı çıkması ve Afganistan’da mücahitleri harekete geçirmesi üzerine, Ruslar kalıcı olamayarak Afganistan’dan 15 Şubat 1989 tarihinde geri çekilmişlerdi. Sovyet Rusya çökerken Türkistan Alanı ve Fergana Kilitmekânı’nda yeni bir rekabet başlayacaktı.
15-Günümüzde Fergana Kilitmekânı’nda ABD-Çin Rekabeti
Merkezî Türkistan’nın ve Fergana Kilitmekânı’nın değerini çok iyi biler Ruslar, SSCB döneminde yaptıkları düzenlemeler ile burayı iyice kompleks bir şekle dönüştürmüşlerdi. Fergana Vadisi’nin Sovyet Rusların işgalindeki kısmını; Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında her an çatışmalara hazır bir hale getirmişlerdi. Sovyet Rusya’nın 1991’de dağılması üzerine Türkistan’daki cumhuriyetler de bağımsızlıklarını kazanmışlardı. ABD’den çekinen Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu sınırların değişmemesi için 26 Nisan 1996’da imzaladıkları Şanghay Anlaşması ile ikisi arasındaki mevcut statünün korunmasına yönelik bir adım atmışlardı. Böylece Fergana Kilitmekânı’nın batısı Rus nüfuzunda doğusu ise Çin işgalinde kalması hedeflenmişti. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Asya’da ekonomik bir güç halinde gelmesi ve Çin’in batıya doğru açılacağı en kolay yolun tarihî İpekyolu’nun Fergana Vadisi’nden geçmesi, ABD’nin stratejisini de etkilemişti. ABD, 11 Eylül saldırılarından hemen sonra 7 Ekim 2001’de Afganistan’ı işgale başlamış ve Fergana Kilitmekânı’nın güney tarafındaki Hindikuş Dağlarına ulaşmıştı. Zaten ABD’nin Afganistan’a aniden büyük bir harekâta başlanması, hazırlıkların çoktan yapılmış olduğunun da bir deliliydi. Aynı yıl ABD, Özbekistan’daki Hanabad’da Kırgızistan’daki Manas askeri hava üslerini kurarak Fergana Kilitmekânı’nın batı kısmına da girmişti. ABD’nin Afganistan’daki terörü yok etmek için kurdukları bu üsler, Fergana Vadisi’nde olup, Afganistan’a çok ta yakın mekânlar değillerdi. Özbekistan’ın Andican iline bağlı Hanabad Özbekistan’ın kuzey-doğunda, Manas ise Kırgızistan’ın en kuzeyindedir.
ABD’nin terörü karşı kullanacağını söylediği bu üsler, ÇHC’nin buradan geçirmeyi düşündüğü Bir Kuşak Projesinin önünü kesmeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Zira Ruslarla beraber, ABD karşıtı bütün güçlerin en uygun gördükleri Çin’in Bir Yol Projesi, Fergana Vadisi Kilitmekânı’ndan geçmektedir. ABD’nin ÇHC’nin bu stratejisini başarısızlığa uğratmak hedefini iyi bilen Çin, Doğu Türkistan-Hind Okyanusu Hattın kontrol etmek istemektedir. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru, Fergana Kilitmekânı’nın doğusundaki Kaşgar ile Hind Okyanusu kıyısındaki Karaçi’ye uzanacaktır. Bu mücadele çeşitli boyutlarla devlam etmektedir.
Çin’in Fergana Kilitmakanı’ndaki faaliyetlerindan rahatsız olan Türkistanlılar ile Çinliler arasında çatışmalar da yaşanmaya başlamıştır. Mesela 7 Şubat 2020’de Fergana Kilitmekânı’nın kuzeybatısında, Kazakistan’nın Canbıl Eyaleti’ndeki 14 bin kişinin yaşadığı Manasçı yerleşim biriminde Çin kökenli Döngenler ile Kazak ve Kırgız Türkleri arasında çıkan çatışmada 10 kişi ölmüş 8 kişi de ağır yaralanmıştı. 140 yıl önce Çin’den buraya göçen Döngenlere yapılan bu saldırı, Çin’in politikalarına karış Türkistan Türklerin bir tepkisini ortaya koymaktadır.
Çin ve ABD karşıtlarının işini kolaylaştıran husus, Afganistan’ı işgal eden ABD’nin bir düşman konumda bulunması idi. Bundan kurtulmak isteyen ABD, Taliban’a iktidarı devr ederek yeni bir süreci başlatmayı 2014’ten itibaren benimsemişti. Çin’in etrafındaki Asya Müslümanları ile ilişkilerini güçlendirerek Çin’i güney ve batıdan çember almak ABD için hayatî öneme sahibtir. Çin’in bütün karşı koymalarına rağmen Uygurları desteklemede öncülük yapan ABD, Taliban ile de anlaşarak yeni süreci başlattı.
Sonuç
Afganistan; Asyavrupa hâkimiyeti, kuzeyden Hind Okyanusu, güneyden kuzeye Türkistan Hedef Alanı’na ulaşmak için çok önemli bir konumda olmasına rağmen hiçbir küresel güç sadece Afganistan için Afganistan’a gitmemiştir. MÖ. 4. asırda Makedon İmparatoru İskender’den 19. Yüzyıldaki İngilizlere kadar bütün büyük devletler Afganistan üzerinden Merkezî Türkistan Hedef Alanı veya en azından Fergana Kilitmekanı’nı ele geçirmek için stratejik hamleler yapmışlar ve bunun için de genellikle Afganistan’ı kullanmışlardı. Fergana Kilitmekânı’nın önemi, Asyavrupa Hâkimiyet Sahası’nda ikinci büyük devleti olan İskitler(MÖ 8- MÖ 3) tarafından anlaşılmıştı. Burayı İskitlerden almak için Medler, Persler, Makedonlar çok uğraşmışlar ancak hiçbiri başarı gösterememişlerdi. 17. Yüzyıla kadar Fergana Kilitmekânı büyük oranda Türk devletleri tarafından kontrol edilmiş, daha sonar ise Batılı sömürgeci Rus ve İngilizler tarafından kullanılmıştır. Soğuk Savaş sırasında, ABD’nin Afganistan üzerinden Fergana Kilitmekanı’na ulaşmasını engellemek isteyen Sovyet Ruslar, buna Afganistan’ı işgal ederek karşılık vermişler ancak başarısız olmuşlardı.
Soğuk Savaş sonrası tek küresel güç olan ABD ile küresel güç olmak isteyen Çin ve müttefiklerinin Fergana Kilitmekânı üzerinde rekabeti devam etmektedir. Bölgede etkinliğinin zayıfladığını gören ABD, 2001’de Afganistan’ı işgal ederek Fergana Kilitmekanı’na kısmen girmişti. Taliban’ın düşmanı olmanın bir avantajı kalmadığına kanaat getiren ABD, Çin ve müttefiklerinin Bir Yol Projesi’ni ortaya koymaları üzerine strateji değişikli hazırlıklarına başlamıştı. Taliban ile dost olmayı hedefleyen ABD, artık Afganistan’daki iktidarı ona devr etmiştir.
Kadimden beri hiçbir güç Afganistan’ı ne Afganistan ne de Afganlılar için işgal etmediğini dikkate aldığımızda, ABD’nin stratejik hedefinin de Merkezî Türkistan Alanı ve bunun Fergana Kilitmekanı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan dolayı Afganistan ile fazla meşgul olmak yerine, ABD’nin Çin’i kilitlenmeyi hedeflediği Fergana Kilitmekan’ı üzerine odaklanmak elzemdir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish