Dış borçlanma maliyetleri hızla artıyor!

Prof. Dr. Mete Gündoğan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Her zaman söylediğimiz bir şey var. Ağır borçlu bir ülkeyiz. Borcumuzu borçla çeviriyoruz. Bu durumumuzu da herkes biliyor. Çünkü bütün veriler herkese açık. Mal ortada.

Siz kendi vatandaşınızdan saklasanız bile size borç bulması için görevlendirdiğiniz yabancılar hiçbir şeyi saklamazlar.

Bize borç verecek olanlar da karşılığında ne alacaklarını iyi hesap ederler. Elbette edeceklerdir de çünkü para onların.

Dolayısıyla bize borç verecek olanlar, normal piyasa koşullarından borç vermezler. Bizim içine düştüğümüz koşullara göre borç verirler.

Bir bakıma bizim zor durumumuzu istismar ederler. Böyle durumlarda borçlanma her zaman bizim aleyhimize çalışır. Çok büyük riskler taşır. 

Bakınız günümüzde Amerikan tahvillerinin beş yıllık borçlanma faiz oranları yüzde 0,92'dir. Yüzde 1 bile değil. Daha da düşük faiz oranlarında olan tahviller de vardır.

Kısacası, 5 yıllıkların faiz oranları yüzde 1'in altındadır. Günümüz koşullarında böyle.

İşte siz de bu yazılanlara göre ülkemizin dış borçlanma durumu hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. 

Şimdi Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın (HMB) 16 Haziran 2021 tarihli basın duyurusuna birlikte bakalım. Duyurudan aynen kopyalıyorum.

15 Haziran 2021 tarihinde uluslararası sermaye piyasalarında kira sertifikası ihraç edilmiş olup, 5 yıl vadeli (22 Haziran 2026) ihracın tutarı 2,5 milyar ABD Doları ve kira oranı yüzde 5,125 (Mid Swap + 426,7 baz puan) olarak gerçekleşmiştir. İhraca 200'den fazla yatırımcı, ihraç tutarının yaklaşık 4 katı talep göstermiştir.


Şimdi HMB bize ne diyor?

HMB temelde bize üç grup bilgi veriyor.

Birincisi;

Bakanlık bize, bizi borçlandırdığını haber veriyor. Borcu biz ödeyeceğimize göre, borcun sahibi de biziz. Bakmayın siz "ihraç ettik, kira sertifikası geliri, yabancı yatırımcı" vb. gibi süslü püslü laflara. Kısacası, borçlandırılmışız.


İkincisi;

Normal piyasa koşullarından beş (5) kat daha fazla oranlarda borçlandırılmışız! Yani durumumuz çok çok kötü.

Dış borçlanma maliyetlerimiz kontrolden çıkmak üzere. Kullanım garantili "Yap İşlet"lerle bunu geciktirmeye çalışıyoruz.


Üçüncüsü;

Çıktığımız borçlanma ihalesine, borç tutarının 4 katı talep gelmiş! Yani 2,5 milyar dolar borç arıyormuşuz, 10 milyar dolarlık talep gelmiş. Biz sadece 2,5 milyar dolarlık borç almışız.

Elinde 7,5 milyar dolar olup da bu oranlardan bize borç vermek isteyenlere adeta "kusura bakmayın" demişiz. Duyurunun havası böyle. Nedense HMB bu havayı hep yansıtıyor.

Lakin zurnanın zır dediği yer de tam burası!

Bilirsiniz ki piyasada fiyatlar arz ve talebin eşitlendiği noktada oluşur. Yani biz yüzde 5,125 faiz ödemeye razı olarak, 10 milyar dolar borçlanabilirdik.

Ama o kadar değil sadece 2,5 milyar dolar borçlandık. Yani arzı düşürerek, talebi 2,5 milyar dolara çektik.

Peki, bu faiz oranı (yüzde 5,125) 10 milyar dolarda oluştu ise ve biz sadece 2,5 milyar dolar borçlanacak idiysek, o zaman yeni bir fiyat dengesi oluşması gerekmez miydi? 

Diğer bir ifade ile talebi 2,5 milyar dolarda tutacak idiysek, faiz oranlarını da arzı 2,5 milyar dolara eşitleyecek seviyeye kadar indirtmemiz gerekmez miydi? 

Daha pratik bir şekilde şöyle ifade edeyim; 

Yüzde 5,125 faiz oranına 10 milyar dolarlık talep geldi. Siz oranı yüzde 4,5'a çektiniz, talep 8,5 milyar dolara düştü.

Yüzde 4'e çektiniz, talep 7 milyar dolara indi… Böyle devam ederek, yüzde 2,5 dediniz talep miktarı da 2,5 milyar dolara düştü.

Siz de o dengede satışı bağladınız. Borçlanma maliyetiniz yarı yarıya azaldı.

Normalde yapılması gereken bu değil miydi?

Ama sizler faklı bir şeyler yapıyorsunuz sanki. Yoksa yaptığınızı anlatamıyor musunuz? Sayın cumhurbaşkanımızın bundan haberinin var olduğunu zannetmiyorum.

Ortada garip bir durum var. Bunu izah etmek ister misiniz? 

Eğer bir açıklamanız varsa, yazımız size tamamen açıktır. Lakin açıklamanızı iyi hazırlayın ki başka açıklamalara muhtaç olmasın! Konuyu birlikte netleştirelim. Bizi aydınlatın lütfen.

Buyurun, bekliyorum…

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU