Özgürlük, eşitlik ve silahlar: Fransa, Mısır lideri Sisi'ye en yüksek nişanını verdi

Paris, Fransız silah endüstrisinin sadık bir müşterisi olduğu için Mısırlı yöneticiye açıkça teşekkür mahiyetinde Legion d'Honneur (Şeref Nişanı) verdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (solda), Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron (soldan ikinci) ile 7 Aralık'ta Elysee Sarayı'nda bir araya geldi (Mısır Cumhurbaşkanlığı/AFP)

Mısır Cumhurbaşkanı'nı onurlandırmak ve büyük ihtimalle, Arap dünyasının en kalabalık ülkesinin otoriter yöneticisini Fransız silah endüstrisinin sadık bir müşterisi olduğu için ödüllendirmek amacıyla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır liderine 218 yıl önce Napoleon Bonaparte tarafından oluşturulan ve ülkenin en kıdemli ödülü olan Legion d'Honneur nişanını takdim etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ne var ki Paris hükümetinin verdiği ödülle ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı gibi, Abdulfettah Sisi'nin günlerce Fransa başkentindeki trafiği birbirine katan kapsamlı Fransa ziyaretindeki diğer etkinliklerde olduğu üzere törene de haber yapması için hiçbir Fransız gazeteci davet edilmedi. Etkinliklerin görüntülerini bulmaya çalışan Fransız basın kuruluşları, dünyada en yüksek düzeyde sansürün uygulandığı ülkelerden biri olan Mısır'ın devlet basınına başvurmak zorunda kaldı.

Paris Amerikan Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Ziad Majed "Fransız yetkililer kesinlikle utanç duyuyor, bu yüzden hiç kamera yoktu. Bu işi etkinliğin kendisini veya ziyareti duyurmadan yapmak istediler" dedi.

Fransa'nın Sisi'nin ziyaretini gözlerden ırak tutma yönündeki resmi çabalarının uğradığı fiyasko, biri kendini insan hakları ve özgürlük timsali olarak tanıtan, diğeriyse gezegendeki en gaddar ve baskıcı rejimlerden biri olarak ortaya çıkan ve insan hakları sicili giderek kötüleşen, hapishaneleri muhaliflerle dolu bir Arap devleti olan iki ülke arasındaki münasebetsiz kucaklaşmanın karmaşık doğasına işaret ediyor.

Son haftalarda Kahire'deki hükümet, ülkede kalan sayılı insan hakları örgütünden biri olan Mısır Kişisel Haklar Girişimi'nin üç çalışanını tutuklayarak küresel çapta itirazlara yol açmıştı. Üç adam kefaletle serbest kalsa da hâlâ belirsiz ulusal güvenlik suçlamalarıyla karşı karşıyalar. Perşembe günü İtalyan savcılar, Sisi'nin 4 görevlisini doktora öğrencisi Giulio Regeni'nin 2016'da Kahire'de kaçırılması ve öldürülmesiyle ilgili olarak suçladı.

Savunma grubu İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi hükümeti altında Mısır onlarca yıldır gördüğü en kötü insan hakları krizini yaşıyor" açıklamasında bulundu.

Fakat Macron yine de Mısır'ın cebri kaybolmalar, yargısız infazlar, işkence, berbat hapishane koşulları ve toplu duruşmaları kapsayan geçmiş performansı yüzünden Mısır'a baskıda bulunmayacağı konusunda ısrar ediyor.

Sisi'nin ziyaretinin başında Macron'un "Savunma ve ekonomik işbirliği meselelerini bu anlaşmazlıklarda (insan hakları konusunda) şart koşmayacağım. Terörle mücadele ortaklarımızdan birinin etkililiğini azaltmaktan başka işe yaramayacak bir boykot yerine emek isteyen bir diyalog politikası yürütmek daha etkili olacaktır" dediği aktarıldı.
 


Paris ve Kahire'nin ortak stratejik kaygıları onları bir araya getiriyor. Her ikisi de şiddet eğilimli İslamcı aşırılık diye tanımladıkları şeye karşı çıkıyor. Fakat daha sıradan kaygılar da var. Fransa, Mısır'a silah satışından kazanç sağlıyor. Sisi, ziyareti esnasında Kahire'ye gelişmiş Rafale savaş uçağı satan Dassault Aviation'ın ve Airbus'ın liderleriyle görüştü.

2013'te darbeyle iktidara gelen ve o zamandan beri oyların yüzde 95'inden fazlasını kazanmak için seçimlerde hile yapan Sisi, Fransa'nın Elysee Sarayı tarafından kendisine bahşedilen meşruiyetin tadını çıkarıyor. Mısırlı televizyon kanalları ve sosyal medya ağları, Sisi'nin üst düzey Fransız siyasetçiler ve seçkin şirket yöneticileriyle görüşmelerinin fotoğrafları ve görüntüleriyle dolu. Bu fotoğraflarda Mısır Cumhurbaşkanı genelde fotoğrafın merkezinde, etrafı kendisini kutladığı görülen Fransız yetkililerle çevrili.

Londra'daki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden kıdemli uzman Dr. H. A. Hellyer "Yıllardır değişmeyen ve saf pragmatizm olarak görülen epey bariz bir sinizm eğilimi mevcut" dedi.

Bunun altında yatan hesap son derece açık: Elysee'nin bölgede öncelikleri var ve insan haklarını korumak uzun bir liste halindeki bu önceliklere dahil olabilir; ama Elysee'nin insan haklarına destek ilanı bir yana bu hakları korumak öncelikler listesinin başında değil.

Fransa'nın Mısır'a, Mısır'ın Fransa'ya olduğundan daha çok ihtiyacı olabilir. Paris'in küresel çaptaki diplomatik nüfuzu, askeri gücü ve ekonomik etkisi gerilerken, güç ve nüfuzu artırmak için Mısır gibi müttefiklere ihtiyacı var. Paris'in Fransız çıkarlarına yönelttiği tehditlerin Rusya veya Çin'i bile aştığını düşündüğü ve son derece sorunlu bir ülke olarak tanımladığı Türkiye'nın emellerine karşı koyma konusunda Mısır önemli bir güç oldu.

Mısır zayıflayan bir sömürgeci güç olan Fransa'nın Libya'da, Doğu Akdeniz'de ve hatta Sudan'da bile nüfuzunu sürdürmesine de yardım ediyor.

Bu esnada Fransa da sadece insan hakları ihlallerine rağmen değil, aynı zamanda sarsılmaya devam eden Mısır ekonomisini kötü bir şekilde idare ettiği halde Mısır'a gelişmiş mühimmat ve diplomatik koruma sağlıyor.

Fransız müesses nizamındaki hoşnutsuzluk seslerine rağmen Fransa'nın siyasi eliti uzun zamandır Sisi gibi Arap yöneticilerin Ortadoğu'da istikrarı sağlayabileceği ve köktencilikle mücadele edebileceği fikriyle baştan çıkarılmış durumda.

Buradaki tehlike, Fransa'nın Mısır'a kucak açmasının hem Ortadoğu'daki hem de Avrupa'daki hoşnutsuz genç Müslümanları saflarına katmak isteyen aşırılık yanlısı gruplara retorik cephane sağlayarak ters etki yaratması.

Majed "İnsan hakları, demokrasi veya siyasi tutuklular gibi konuları gündeme getirmiş gibi davranmadılar bile. Fransa Sisi rejiminin acımasız baskısının normalleştirilmesinde rol oynuyor" dedi.

Aşırılıkla mücadele mesajı göndermek istediğinizde verilebilecek en kötü mesaj, ceza muafiyetini kabul etmek ve bu rejimle hiçbir şart koşmadan iş yapmaktır. Bu, çifte standartları ve insan hakları ihlallerini kabul ettiğimizi söylemenin bir yolu. Her türden köktencilik için mükemmel bir durum.



* Borzou Daragahi'nin makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Özgürlük, eşitlik ve silahlar: Fransa, insan hakları ihlallerine rağmen Mısır'ın Sisi'sine en yüksek nişanını verdi

independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU