Lübnan’da tecrit, baş etmesi güç koronavirüs tsunamisine karşı son savunma hattı

Yeni bir vaka, 24 saat içinde rahatlıkla yüzlerce kişiyi etkileyebilir. Doktorlar ve sağlık yetkilileri, birçok kişinin daha fazla dayanamayacağını biliyor

Beyrut'taki Refik Hariri Üniversitesi yoğun bakım servisi (Bel Trew/The Independent)

Koronavirüs düzenlemelerine karşı çıkarak önceki hafta sonu parklarda piknik yapan Londra halkının görüntülerini gösterdiğimde Lübnan'daki sağlık görevlileri dehşete düşüp afalladı.

Burada, Lübnan'daki tecrit sırasında dışarıda egzersiz yapmaya izin verilmiyor. Halkın temel malzemeler için süpermarketlere gitmesine müsaade ediliyor, birçok yerde içeriye girmenize izin verilmeden önce iki kez ateşiniz ölçülüyor.

Kara, deniz ve havadan tüm sınırlar kapalı. Geceleri sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zaten yıpranmış haldeki ekonomiyi hırpalayan ve daha da fazla kişiyi yoksulluk sınırının altına iten sıkı düzenlemeler erkenden devreye sokuldu. Lübnan'da sadece 600 onaylanmış koronavirüs vakası bulunurken Kovid-19'la ilişkili 20 ölüm (14 Nisan rakamlarına göre 641 vaka, 21 ölüm -ed.n.) kaydedildi ancak henüz ani bir artış olmadığı için de kısıtlamalar işe yarıyor gibi görünüyor.

Aslına bakılırsa doktorlar, hemşireler, sağlık görevlileri ve hatta sağlık bakanı bile tecridin, ülkenin muhtemelen yıkıcı bir koronavirüs salgını karşısında -tek olmasa da- başlıca savunma hattı olduğunu söyledi.

Haliyle Britanyalıların, konuştuğum doktorların iki metre mesafeyle oturulsa bile hastalığın kolayca bulaşabileceğini söylediği bir parkta güneşlenmek için düzenlemeleri ihlal etmesi onlara göre delilikti; hele de Birleşik Krallık'ta ölü sayısının tırmanması ve o esnada ülkenin başbakanın bile yoğun bakımda tedavi görmesi göz önünde bulundurulduğunda.

Halkın, sağlık çalışanlarınınkiler de dahil başkalarının canını neden riske attığını sorguladılar.

Neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir mali krizin yıkıp geçtiği Lübnan, hastalığa verdiği yanıtın boyutunu genişletemeyeceği için hata yapmayı göze alamaz. Nightingale hastaneleri kurup, binlerce solunum aygıtı ithal edemez.

Sağlık Bakanı Hamad Hasan kendisiyle yaptığım görüşmede, tüm hastalıklar için ülke çapında bin 250 suni solunum cihazı bulunduğunu ve koronavirüs hastaları için sadece 700 yoğun bakım yatağının hazır olduğunu ifade etti.

Kendi suni solunum cihazlarını üretmeye çalışıyor olsalar da hastalığa verdikleri yanıtı büyük ölçüde artıracak erişilebilir fonlara sahip değiller. Bu nedenle sayıları yıkıcı boyuta varabilecek ölümlerin önüne geçmenin gerçekten de tek yolu evde karantina uygulamak oluyor.

Ülkenin başlıca koronavirüs hastanesi olan Refik Hariri Üniversite Hastanesi'ne geçen hafta yaptığım ziyaret sırasında kurum yöneticisi, Birleşmiş Milletler'in (BM) bağışladığı kişisel koruyucu ekipman kitlerinin önünde otururken bana bağışlar sayesinde ayakta kaldıklarını anlattı. (Ekonomistlerin neredeyse beş parasız kaldığını söylediği) Lübnan hükümetinin bile hastaneye geçen yıldan milyonlarca dolarlık ödenek borcu var. 2020 için hiçbir şey ödemediler.
 


Dünyada kişi başı en çok mültecinin düştüğü ülke olan Lübnan büyük bir mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor ki bu da baskıyı artırıyor.

Birçok kişinin çadır benzeri ilkel yapılarda yaşadığı kamplarda sosyal mesafe ya da herhangi bir gönüllü tecrit uygulaması neredeyse imkansız.

Suriyeli ve Filistinli mülteciler bana gönderdikleri videolarda, kamplarda daha da sıkı uygulanan sokağa çıkma yasağı kapsamında yiyecekleri karne usulü dağıtmaya çoktan başladıklarını söyledi. Kenarda parası olanlar, olmayan komşularına yardım ediyor.

Tecrit, insanların maddi olarak güçlerinin yetmesini geçtim, düzgün bir şekilde uygulayamadığı bir lüks.

Ama deniyorlar. Refik Hariri'deki yoğun bakım ünitesinin başkanı, sadece bir koronavirüs vakasının öğleden sonraya kadar yüzlerce kişiyi etkileyebileceğini söyledi.

BM'nin ilgili kurumları mülteciler için acil koronavirüs hattı oluşturduklarını ve tedavi için ödeme sözü verdiklerini belirtiyor ancak Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı (UNRWA) tarihinin en kötü finansman krizinin pençesinde bulunuyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, BM'nin koruma planlarını düzgün bir şekilde devam ettirmemesinden şikayetçi.

Ülke nefesini tutmuş bekliyor gibi.

Kimse ciddi bir krizin ortasında temelde ekonomiyi durdurmanın gerçekte nasıl bir etkisi olacağını kestiremiyor.

Doktorlar ve sağlık yetkilileri, birçok kişinin daha fazla dayanamayacağını biliyor.

Ne var ki sahip oldukları tek umut bu.

 

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU