Koronavirüsten korunmaya yönelik çalışma modelleri ve uygulama yöntemleri

İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya, koronavirüs pandemisi döneminde çalışma modelleri ve uygulama yöntemleri hakkında merak edilenleri Independent Türkçe için cevapladı

Fotoğraf: Pixabay

Son günlerde dünyada etkisini artıran koronavirüs salgını Türkiye’de de kendini gösterdi ve ardı ardına hükümet tarafından tedbirler alınmaya başlandı.

Hiç kuşkusuz salgın, çalışma hayatını da olumsuz yönde etkiliyor. Birçok sektörde işler durma noktasına geldi ve başta ücret ödemeleri olmak üzere birçok mali yükümlülük yerine getirilemiyor.

Ayrıca işverenler ve çalışanlar bazı esnek çalışma yöntemleri üzerinde kafa yormaya başladılar.

Bu nedenle de vatandaşlardan birçok soru alıyoruz. Bu yazımızda alınması gereken tedbirler, işverenlere ve çalışanlara rehberli yapacağız.

Yaşanan en küçük krizde işverenler tarafından çalışanlarını ücretsiz izne çıkarma ön plana çıkıyor.

Oysa bu yaklaşım son derece tehlikeli ve bir derece de risklidir. Biz, işverenlerimize ücretsiz izni son çare olarak düşünülmesi gerektiğini öneriyoruz.

Hükümetin almış olduğu tedbirler, ilk etapta kısa süreli de olsa riskleri ortadan kaldırmaya yönelik.

Alınan tedbirler nelerdir?

  1. Kısa çalışma uygulamasının kolaylaştırılması ve hızlandırılması
  2. Telafi çalışma modelinin yaygınlaştırılması ve süresinin 4 aya çıkarılması
  3. Uzaktan çalışma modeline geçilmesi.

Kısa çalışma uygulaması nedir?

Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.

Kısa çalışma uygulaması bakımından “genel ekonomik kriz”
 

Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisi ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlardır.

Kısa çalışma uygulaması bakımından “bölgesel kriz” 

Ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlardır.

Kısa çalışma uygulaması bakımından “sektörel kriz”

Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlardır.

Kısa çalışma uygulaması bakımından “zorlayıcı sebepler”

İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkan bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.

Kısa çalışma kapsamında;

  • İşçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesi,
  • Genel Sağlık Sigortası primleri ödenmesi,

hizmetleri sağlanmaktadır.

İşyerinde kısa çalışma uygulanabilmesi için;

İşverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.

İşçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için;

  • İşverenin kısa çalışma talebinin uygun bulunması,
  • İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50'nci maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması (Kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar). Bu Sürenin kısaltılması yada bu süreçte dikkate alınmaması ön görülmektedir.
  • Kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması, gerekmektedir.

Kısa çalışma talebinde bulunulması ve talebin değerlendirilmesi

İşverenler, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle Kısa Çalışma Talep Formu'nu ve kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi manyetik ve yazılı ortamda doldurarak kısa çalışma başvurusunda bulunulabilir.

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebeplerin varlığının işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarınca iddia edilmesi veya bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde konu, İŞKUR Yönetim Kurulunca değerlendirilerek karara bağlanır.

Deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar için diğer zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan başvurular için Yönetim Kurulu Kararı aranmaz.

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebeplerle ilgili Yönetim Kurulunca alınmış bir karar bulunmuyorsa işverenlerce başvurular Kurum birimi tarafından reddedilir.  

İşverenin kısa çalışma talebinin uygunluğuna ilişkin İş Müfettişleri tarafından uygunluk tespiti gerçekleştirilir.

Uygunluk tespiti tamamlandıktan sonra, kısa çalışma uygulanacak işçi listesinin değiştirilmesine ve/veya işyerinde uygulanan kısa çalışma süresinin arttırılmasına yönelik işveren talepleri, yeni başvuru olarak değerlendirilir.

İşverene kısa çalışma talebinin sonucunun bildirilmesi 

Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerden dolayı işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğunun İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işverene İŞKUR tarafından bildirilir.

İşveren de durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirir.

İlan yoluyla işçilere duyuru yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır.

Kısa çalışma talebi uygun bulunan işveren Kurumca bildirilen sürede güncelleyerek gönderir.

Kısa çalışma ödeneği süresi, miktarı ve ödenmesi

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ıdır.

Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçemez. 

Kısa çalışma ödeneği, çalışmadığı süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir.

Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir.

Telafi çalışması nedir ve nasıl uygulanır?

İş Kanunu'nda;

Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.


Telafi çalışması yaptırılabilmesine olanak tanıyan hallerden ilki, zorunlu nedenlerle işin durmasıdır.

İşverenin telafi çalışması yaptırabilmesi için zorunlu nedenle işyerinde işin asgari bir süre (örneğin İK 24/IH veya 25/III'de olduğu gibi en az bir hafta) durmuş olması şart değildir.

İşyerinde iş, zorunlu nedenle bir gün durmuş olsa bile bu koşul gerçekleşmiş sayılır. 

Tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir.

Bu halde, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir.

Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, (Bu süre Cumhurbaşkanlığı kararı gereğince dört aya çıkarılmıştır. Bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir [Ek cümle: RG-25/8/2017-30165]) turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.

Uzaktan çalışma nedir?

İçinde bulunduğumuz süreç içerisinde en etkili ve korunma sağlayacak çalışma modellerinden bir tanesi de uzaktan çalışma modeli.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 14’ncü maddesinde uzaktan çalışma ile ilgili düzenlemeler yapılmış olup buna göre uzaktan çalışma tanımı şu şekilde verilmiştir:

İşçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş göreme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.


Uzaktan çalışma sözleşmesinin düzenlenme şekli

Uzaktan çalışma, işçi ve işveren arasında düzenlenir yukarıda tanımdan da anlaşılacağı üzere sözleşme yazılı olarak düzenlenmek zorundadır.

Uzaktan çalışmada normal çalışan işçiler arasında fark olup olmayacağı

Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz.  

4857 sayılı İş Kanunu'nda yer alan maddeye göre, işverene bağlı olup bir fiil işyerinde çalışan işçi ile yine işveren bağlı olup işyerine gelmeden işyeri dışında kendi evinde veya başka bir yerde çalışan işçi arasında hiçbir fark yoktur.

Normal çalışmaya tabi işçinin bütün hakları uzaktan çalışma modeline tabi işçi için de geçerlidir.

 

Sorularınız için: [email protected]

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU