DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, grup toplantısını yaptı. Toplantıda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TÜİK'in aralık ayında yüzde 1,03, ocak ayında yüzde 5,03 ve şubat ayında yüzde 2,27 olarak açıkladığı enflasyon oranlarını hatırlatarak, kış aylarında bu denli dalgalanmaların yaşanmasının olağandışı olduğunu belirtti. Bu durumu, hükümetin halka maaş vermekten kaçınma çabası olarak nitelendiren Davutoğlu, "'Halkı enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz' diyenler, halkı tank gibi ezdiler, halkın üzerinden tank geçti" dedi. Ayrıca, Emekli Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz'in, "TÜİK'in enflasyon verilerinin asılsız olduğu" gerekçesiyle açılan davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.
"Subayevleri'nde oturan Tayyip Erdoğan'ı, Beştepe'de oturan Tayyip Erdoğan'a şikayet ediyorum"
Davutoğlu, sağlık beslenme harcamaları ve gelir adaletsizliğine dikkati çekerek, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için aylık 23 bin 940 TL harcama yapması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, bu rakamın asgari ücretten bile yüksek olduğunu vurgularak, "4 kişilik bir aile Çırağan Sarayı'nda bir iftara giderse 24 bin lira. Yani bir ailenin bir ayda yaptığı ramazan masrafını, bir iftarda harcayan bir kesim var bu ülkede. Birisi kıtlık Türkiyesi diğeri mutlu azınlık Türkiyesi. Biri İkinci Dünya Savaşı şartlarında yaşayan Türkiye diğeri Lale Devri'nde yaşayan Türkiye. İki Türkiye bir yerde yaşayamaz" dedi.
Ayrıca, "Beştepe'de oturan Tayyip Erdoğan'ı, Subayevleri'nde oturan Tayyip Erdoğan'a şikayet ediyorum" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişteki yaşam koşullarıyla şimdiki hayatını karşılaştırdı ve yönetimi eleştirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Açların ahı, tokların sofrasını zehir eder"
Davutoğlu, TÜİK'in geçen yıl açıkladığı büyüme endeksine dikkat çekerek inşaat ve finans sektörlerinin rant oluşturarak parayı paylaştığını, sanayiye ise kaynak kalmadığını belirtti. Davutoğlu, "Bir rant ekonomisi ve gelir adaletsizliği var. Açların ahı, tokların sofrasını zehir eder" diyerek hükümeti eleştirdi.
"Mehmet Bey, o vergi memurlarını çekip, holdinglere gönder"
Davutoğlu, esnafın yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkati çekerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslendi. "Cengiz Holding'e 30, Limak ve Kalyon'a 19'ar kez vergi muafiyeti verdiniz. Tüm esnafı toplasanız, bu ayrıcalıkların yanına yaklaşamaz" diyerek vergi adaletsizliğini eleştirdi. Davutoğlu, şöyle konuştu:
Mehmet Bey, o vergi memurlarını çekip, holdinglere gönder. Sen benim başbakanlık dönemimde maliye bakanıydın, o zaman esnaf böyle zulüm görüyor muydu? O Mehmet Şimşek nereye gitti? Çünkü talimat veriyorsunuz: 'Vergi açığını kapat, ama nasıl kapatacaksın? Esnafa yüklenerek mi?' Bunları yapmanıza rağmen 2023 enflasyonu yüzde 39'du, şimdi yine yüzde 39. Esnafı soy, zulmet ama bir adım ilerleme kaydetme. Yarın iktidara gelince imar affı değil, esnaf affı getiririz.
"Samimi olmak şartıyla..."
Davutoğlu, bu yıl Ramazan'ın Nevruz'la birleştiğine dikkat çekerek, "21 Mart hem ramazan hem de Nevruz. Gönül ister ki, 21 Mart Nevruz baharın gelişiyle Türkiye'de de toplumsal barışın gerçekleştiği bir bahar olsun" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'deki PKK lideri Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıyı hatırlatan Davutoğlu, "Biz iyi niyetle atılan, terörden arındırılmış Türkiye'ye ulaşacak her yol ve yöntemi destekleriz, samimi olmak şartıyla" dedi. "Sayın Erdoğan alışılmışın ötesinde sessiz ve kararsız, ne dediğini bilmiyor, topu yuvarlıyor" diyen Davutoğlu, Erdoğan ve Bahçeli'nin farklı düşünceleri varsa, oturup anlaşarak topluma bir proje sunmalarını istedi.
"Üç ayaklı bir masa oldu. AK Parti, MHP, DEM hatta İmralı..."
Davutoğlu, Öcalan'ın çağrısının hem olumlu hem olumsuz yanları olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Ben ülkenin menfaatine bakarım. Kimseyi bilinçli şekilde kötülemem ve karalamam. Birinci olumlu yönü, 2013'te silahlı grupların Türkiye'den çıkmasını söylerken, şimdi direkt olarak örgüt tasfiyesinden bahsediyor. İkinci olarak, yeni açıklama devlet yapısını tartışmıyor, üniter devlet yapısı içinde demokratikleşmekten bahsediyor. Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan'ın geçen sene söyledikleri ve bu sene söylediklerini yan yana koyarsanız, 'Altılı Masa'nın yedinci ayağı' ile şimdi üç ayaklı bir masa oldu. AK Parti, MHP üçüncü ayak da DEM oldu, hatta İmralı oldu... Barış getirecekse eyvallah biz onlar gibi davranmayız. Ülke batsın da ben iktidar olayım demeyiz.
Takvimlendirilmiş somut bir yol haritası görmeden hiçbir zaman inanmam. Bahçeli sürekli vites yükseltirken, Erdoğan sürekli el frenini çekiyor. Erdoğan'dan, bir kere de süreç doğrudur ve hedefe ulaşacak gibi bir açıklama duymadık. Bahçeli hasta yatağında tüm DEM Partilerle görüşüyor. Peki, biz kime inanacağız? AK Parti konuşabilir; hükümetten kimse, yani İçişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı, konuştu mu? 2013 yılında bütün parti seferber olmuştuk. Kamu diplomasisi yapılmıyor, halka izah edilmiyor. Sayın Erdoğan çıkın ve halka ne yapmak istediğinizi söyleyin, sır perdesi arkasında kalmayın. Kaç cumhurbaşkanı seçimi kazanacaksınız Kürt sorunu ve başörtü sorununu istismar ederek, yapmayın. Çözebiliyorsanız çözün, çözemiyorsanız biz gelelim, biz çözelim.
ANKA