Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2024 yılında yapılan bir çalışmaya göre, Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 31,3'ü (85 milyon 372 bin 377 nüfusun yaklaşık 26 milyon 721 bin 554 insanımız) çatısı sızdıran (akıtan), duvarları nemli, pencere çerçeveleri çürümüş vb. problemli evlerde yaşıyor.
Bu evlerde yaşayanların sağlıklı yaşaması mümkün değil.
2023 yılı verilerine göre Türkiye'de ortalama hane halkı büyüklüğü 3,14 kişi.
2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nde kayıtlı toplam konut sayısı eylül sonu itibarıyla 38,4 milyon oldu.
Çatıları akan, duvarları nemli olan ve pencere çerçeveleri çürümüş olan evler, nemli, küflü ve mantarlı olur ve Konut Kalite Gösterge Endeksi sıfırdır.
Yüzde 70 ve üzeri bağıl nem, iç mekanların soğuk yüzeylerinde küf büyümesini artıran faktörler olduğu için nemli ortamlar mantar büyümesini teşvik eder.
Nem ve küf riski ciddi sağlık sorunları meydana getirir.
Türkiye'de yaklaşık her 3 vatandaştan 1'i nemli, küflü ve mantarlı evde yaşıyor.
Nem veya ıslak evlerde iç mekanlar rutubet kokar, küf kokar.
İç mekanlarda ciddi seviyede hava kirliliği oluşur.
Çatısı sızdıran, duvarları nemli, pencereleri çürümüş evler küflü, mantarlı ve mikroplu olur.
Rutubet, küf ve mantar, insanları hasta eder.
Özellikler çocuk sağlığı için çok tehlikeli.
Çocuklarda akıl sağlığı sorunlarına ve hafıza bozukluğuna yol açabilir.
Küflü ve nemli evler, insani yaşamı için uygun değil.
Bu tür evlerde yaşayanlar nemli ve küflü hava solurlar.
Yüksek konsantrasyonda küf solunması solunum yetmezliğinden kalp krizine ve takiben erken ölüme neden olur.
Nemli evlerde yaşayanların çoğu KOAH hastası olur.
Nemli ve küflü evlerde sık görülen rahatsızlıklar hapşırma, burun akıntısı, kırmızı gözler ve deri döküntüleridir.
Ve küfler ayrıca bağışıklık sistemini etkileyebilir ve astım atakları gibi daha ciddi sorunları tetikleyebilir.
Küf, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için hastalık veya aldıkları ilaçlar nedeniyle daha tehlikeli olabilir.
İnsanlar ömrünün yüzde 90'ı iç mekanlarda geçiyor.
Kısaca nemli evler şu belirti ve hastalıklara yol açabilir:
- Astım, astım atakları, egzama ve baş ağrısı riskinin artmasına,
- Mide bulantısı ve kusmaya,
- Solunum yolu enfeksiyonlarına,
- Nefes almada zorluklara,
- Daha yavaş bilişsel gelişmesine,
- Daha yüksek sakatlık riskine,
- Hafıza bozukluğuna,
- İşlere odaklanma sorununa,
- Yorgunluğa,
- Göz, kulak ve cilt tahrişine,
- Çocuklarda akıl sağlığı sorunlarına,
- Ve dermansız hastalığa tutulmasına.
Nemli evlerde yaşayan bazı insanlar, diğerlerinden daha hassastırlar:
- Bebekler ve çocuklar
- Daha yaşlı insanlar
- Atopik egzama gibi mevcut cilt problemleri olanlar
- Alerji ve astım gibi solunum problemleri olanlar
- Kemoterapi görenler gibi zayıflamış bir bağışıklık sistemi olanlar.
Nemli evlerde yaşayan insanlar sürekli hasta olur ve iyileşmeleri nemli ortamda yaşadığı sürece mümkün değil.
Nemli ve küflü evlerde, nemli ve ıslak ortamları seven ve küfle beslenen, hamam böcekleri, banyo böcekleri, mantar böcekler, kırkayaklar ve kulağakaçan böcekleri gibi, böcekler için yaşam alanı olur.
Rutubetli iç mekanlar, böcek türleri için ideal üreme ve yaşam alanlarıdır.
İç mekanlarda nem ve küfün varlığı yaşayanların ruh sağlığını olumsuz etkiler.
Evlerdeki küf, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için hastalık veya aldıkları ilaçlar nedeniyle daha tehlikeli olabilir.
Nemli evlerde yaşayanlar sürekli kronik sağlık sorunu yaşarlar.
ABD'de 4,6 milyon insan, evlerindeki rutubet ve küf nedeniyle rahatsızlanıyor.
26 milyon 721 bin 554 insanın yaşadığı çatları akan, duvarları nemli evleri yeterli şekilde ısıtmazsınız, ısıtmak için aşırı enerji tüketilir. Evler sürekli soğuk olur.
TÜİK verilerine göre halkın yüzde 30,2'sı izolasyon nedeniyle ısınma sorunu yaşıyor, yani evlerini ısıtamıyor.
Diğer yandan yüksek nem oranı binanın taşıyıcı bileşenlerini hızlı şekilde korozyona, yani çürümeye uğratır.
Nemli evlerde gizli cereyan etkili olur.
Evlerin iç mekanlarında nem oranı yüzde 70'den yüksek olduğu zaman insan sağlığı için çok tehlikelidir.
Çatıları sızdıran, duvarları nemli ve pencere çerçeveleri çürümüş evlerde yaşayanlar olarak Türkiye, Avrupa birincisidir.
Çoğu fakir ve ihtiyaç sahibi insanlar riskli, rutubetli ve küflü evlerde yaşıyor.
Bodrum ve zemin katlarda oturan apartman görevlileri ve aileleri nemli, küflü ve mantarlı evlerde yaşıyorlar.
İç mekanlardaki sınır değerlerinin üzerinde (yüzde 70'ın üzerinde) bağıl nem, evleri çürütür, mobilyalara ciddi zarar verir ve yiyecekler hızlı şekilde küflendirir.
Evlerde sızdıran çatılar, nemli duvarlar ve çürümüş pencere çerçeveleri önlenmeden iç mekanlarda nem, küf ve mantar sorunu önlenemez.
İnsanlar hasta olarak ve yaşamaya devam eder.
Unutmayalım, duvarı nem tüketir, insanı küf ve mantar hasta eder; erken öldürür.
Kışı sevmem ben, çatısı akan evler, ayakkabısı delik çocuklar, ocakları yanmayan analar ve utanan babalar gelir aklıma.
Ali Şeriati
İnsanların konut hakkını korumak, insanlarımızın güvenle yaşamasını sağlamak için Türkiye'nin akılcı, bilimsel ve güvenli bir sosyal konut hamlesine ihtiyacı var.
Almanya'da evin çatısını, ısıtma ve yalıtımını (izolasyonunu) lisanslı firmalara yaptırılıyorsunuz, faturayı belediyeye veriyorsunuz ve belediye yüzde 80'e yakını ödüyor.
Sosyal devlet böyle olur.
Kaynaklar:
- https://www.indyturk.com/node/311581/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/binalar%C4%B1-ve-insanlar%C4%B1-hasta-eden-nem
- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1319562X1200040X
- https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Yoksulluk-ve-Yasam-Kosullari-Istatistikleri-2024-53714
- https://tr.euronews.com/2023/07/30/aile-yapisi-ve-konut-5-evden-birinde-tek-kisi-yasiyor-tek-kisilik-haneler-8-yilda-yuzde-73
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish