Uzun zamandır sportif açıdan başarısız bir kulüp Fenerbahçe.
Özellikle futbolda, kronikleşen sorunlar yaşıyor.
Neyi doğru, neyi yanlış yaptığı da artık birbirine karışmış durumda.
Evet, sportif açıdan yıkım yaşıyor Ali Koç'lu Fenerbahçe.
Ama her şeyi de denedi Ali Koç.
Eski hocasını, eski oyuncusunu, dünya yıldızını, ünlü teknik direktörünü, çok sayıda transferi, az sayıda transferi, eski idari menajerini…
Akla ne gelirse, hepsini ısrarla denedi.
Ama olmuyor, olmuyor...
Maddi açıdan kulübü rahatlatsa da beklenen şampiyonluğu bir türlü getiremedi Ali Koç.
Başarısız Ali Koç.
Evet, başarısız ama bu başarısızlıkta kendi taraftarının da büyük bir payı var aslında.
Fenerbahçe'nin başarısızlığında taraftarın da payı var
Mesut Özil transferinde sosyal medya üzerinden baskı yaratan, Mourinho'nun geleceğini duyup mutluluktan uçan, Emre Belözoğlu'nun sportif direktörlüğünde "Alo Ben Emre Abin" diye sloganlarla gurur duyan da aynı taraftar.
Kendi stadında oyuncusunu yuhalayan, takımın üzerinde stres yaratan, basketbol maçında mağlup durumda olduğu için salonu terk eden de aynı taraftar.
Galatasaray'ı kendine takıntı yapan, kendi takımından çok Galatasaray'ın ne yediğini, ne içtiğini, ne kadar parası olduğunu hesaplayan da aynı taraftar.
3-5 yorumcunun gazına gelip, teknik direktörlerini kahve sohbetlerine aparan, harcayan, yok eden ve gitmeleri için kampanyaların en önünde yer alan da aynı taraftar.
Sayısız oyuncusunun ayrılması için mobbing yapan da aynı taraftar.
Daha fazla reyting ve etkileşim almak için teknik direktörlerine hakaret eden yorumculara "Doğru söylüyor" diyen de aynı taraftar.
Geçen yıl, Dzeko geliyor diye mutluluktan uçan, bu yıl ise "Neden gitmiyor?" diyen de aynı taraftar.
Basketbol şubesinin küçülmesini isteyen, "Obradoviç'e ne gerek?" diyen, sonra da "Basketbol şubesi kötü yönetiliyor" diyen de aynı taraftar.
Stada, kendi için giden, rakibe baskı oluşturamayan, her şey yolundayken sadece tezahürat yapan da aynı taraftar.
Kulüpler üzerinden menfaat ve etkileşim peşinde koşan yorumcu ve sosyal medya hesaplarını alkışlayan da aynı taraftar.
Sürekli şikayetçi olan, sürekli tüketen ve sürekli transfer isteyen de aynı taraftar.
Fenerbahçe'yi destekleyenler taraftar olmayı unuttu
Sonuç olarak taraftar, Ali Koç'u kendi istedi ve kendi getirdi.
Hatta birçok karara taraftar da imza attı.
Bu yüzden başarısızlıkta sadece Ali Koç'un değil, taraftarın da payı var; hem de azımsanmayacak ölçüde.
Çünkü uzun süredir taraftar olmayı unuttu, Fenerbahçe'yi destekleyenler.
Belki de Fenerbahçe'nin, taraftar transferine ihtiyacı var, bu yüzden.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
