31 Temmuz gecesi Tahran’da gerçekleştirilen saldırı ve HAMAS siyasi ve diplomatik kanat lideri İsmail Haniye’nin hedef alınması, bölgedeki siyasi ve uluslararası dengeleri sarsabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ancak, olayın tüm yönlerini ve etkilerini anlamak için eldeki somut veriler ve bilgiler ışığında operasyonun nasıl yürütüldüğünü incelemek faydalı olacaktır.
Olayın hemen ardından yayılan bilgi kirliliği ve şehir efsaneleri, halkın ve medyanın dikkatini dağıtmaktadır. Bu yüzden, somut verilere ve güvenilir kaynaklara dayanarak yapılan analizler, olayın gerçek boyutlarını anlamak için kritik öneme sahiptir.
Öncelikle bu operasyonun ya da bu tip kritik hedeflere karşı yapılabilecek operasyonların genel hatlarını çizelim:
Operasyonun başlangıcında yapılması gereken ilk şey "İstihbarat Toplama ve Planlamadır." Bu süreç, "Hedef Tespiti" ile başlar. İsmail Haniye'nin nerede bulunduğu ve güvenlik önlemleri hakkında ayrıntılı bilgi toplamak, ajandası, takvimi ve tahmini planları gibi verilere ulaşmak bu aşamanın temel unsurlarıdır. Ardından "Gözlem" kısmı devreye girer. Haniye’nin hareketleri ve günlük rutinleri hakkında sürekli gözlem yapılır ve veri toplanır. Bu süreçte bireysel alışkanlıkları, sosyal, beşeri veya kültürel yatkınlıkları gibi bilgiler de elde edilir.
Sonrasında bu veriler analiz edilir ve bir "istihbarat ürünü" ortaya çıkar. Bu ürünle birlikte, operasyonun bir sonraki segmenti olan "Lojistik ve Hazırlık" kısmı başlar. Öncelikle burada hedefi nasıl etkisiz hale getireceğinizi belirlemek önemlidir. İsmail Haniye gibi hedefler, spesifik imha şekilleri gerektirebilir. Hedefin bulunduğu konum, lokasyon ve o bölgede bulunma sebepleri gibi değişkenler sizi farklı yollara itebilir. Bu sebeple, bu faktörleri belirlemeniz operasyonun en önemli kısmıdır. Bu aşama, temel olarak operasyonda kullanılacak "İmha Yöntemi, Araç, Ekipman Temini ve Personel Seçimi" ile başlar.
Bu konuda yukarıda belirttiğimiz gibi birçok kontamine olmuş bilgi bulunmaktadır. Bazıları ütopik, bazıları gerçekçi, bazıları ise komplo teorilerinin bile önüne geçemeyecek durumdadır;
* Bir muharip savaş uçağı ile Haniye’nin kaldığı kata uzaktan atılan cruise füzesi?
* SİHA veya dron teknolojileri ile yapılan bir saldırı?
* İran sınırları dışından ateşlenmiş seyir füzesi?
* Güdümlü uzun mesafe taarruz füzeleri?
* Hedefe yakın bölgelerden yapılan omuz üstü ‘anti personel – anti tank’ tipi füze saldırısı?
* Daha önce Haniye’nin kalacağı yerin tespit edilmesi üzerine ciddi bir hazırlık ve gözlem teknikleri ile hazırlanmış bir örtülü operasyon?
* HAMAS ya da İran casusluğu ile gerçekleşmiş bir iç hesaplaşma?
Bu ihtimaller düşündükçe çoğaltılabilir. Hepsi de olabilir, hiçbiri olmayıp bambaşka varyant ya da muadil bir operasyon/harekât da olabilir. Ancak sizin burada asıl işiniz, bunlardan biri ya da bambaşka bir yol ile hedefi imha etmeyi kesin ve kat'i olarak belirlemektir.
Bu aşamadan sonra, karar verdiğiniz imha etme sürecini gerçekleştirmek üzere "Operasyon Alanına Sızma" evresi devreye girer. Bu, yapacağınız taktik/harekâtın düğmesine basılması aşamasıdır. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli kural, kesinlikle "Gizlilik" prensibine uymaktır. Ayrıca "Herkesin bilmesi gerektiği kadar bilgi" felsefesini benimsemelisiniz. Sizi bu operasyonda başarısız kılabilecek en yüksek risk burada bulunmaktadır; verilecek küçük bir gizlilik açığı tüm operasyonu trajik bir film senaryosuna çevirebilir. Taktik/harekât başladıktan sonra işiniz bitti mi? Ne yazık ki, operasyon henüz yeni başlamıştır, özellikle bundan sonraki alanda.
"Güvenlik Önlemleri" bundan sonra asla taviz veremeyeceğiniz bir alandır. Yerel güvenlik güçlerinin dikkatini çekmemek için alınan önlemler, yapılacak imha etme türüne göre alınacak alarm durumları, alternatif plan ve senaryolar, farklı yöntemlerle ele alınacak emniyet önlemleri, hedefin durumuna göre kararlaştırılacak risk artırma ve risk azaltma yöntemleri, alandaki personelinizin inisiyatif kullanma hakkı ve genel güvenlik stratejilerine etkileri gibi unsurlar dikkate alınmalıdır.
Artık operasyon nihai sonucuna gelmiş ve "Hedefin Etkisiz Hale Getirilmesi" aşaması başlamıştır. Bu aşamada, yukarıda bahsedilen ve kamuoyunda ortaya çıkan ihtimallerden biri devreye girmiş olabilir. Daha da önemli olan, hedefin en savunmasız olduğu anın belirlenmesi ve bu anın etkili bir şekilde kullanılmasıdır. Bu tespiti yapmak için yoğun, güncel ve alandan canlı istihbarat gerekmektedir. İşin en zor kısmı burasıdır, çünkü bu durum ciddi bir personel, teknolojik teçhizat, lojistik ve ikmal ihtiyacı doğurur. Elde edilen veriler doğrultusunda, planlanmış olan "Saldırı Tekniği" uygulanarak hedefe yönelik doğrudan bir saldırı ya da uzaktan etkisiz hale getirme yöntemleri kullanılır.
Hedefin imha edildiğine dair ihtimaller doğrulandıktan sonra, operasyonun kritik bir aşaması başlar: "Operasyon Sonrası Kaçış ve Güvenli Bölgeye Dönüş." Bu aşama, yürütülen örtülü operasyonun açığa çıkmaması, açığa çıkması halinde ciddi yaptırımlar ve ağır uluslararası sonuçlardan kaçınılması için olduğu kadar personel güvenliği açısından da hayati öneme sahiptir. İlk olarak, bir "Çıkış Stratejisi" geliştirilmelidir; yani operasyon ekibinin hızla ve güvenli bir şekilde olay yerinden uzaklaşması sağlanmalıdır. Ardından, "İzleri Temizleme" süreci devreye girer. Bu aşamada, geride iz bırakmamak için gerekli önlemler titizlikle uygulanır.
Sonuç olarak, 31 Temmuz gecesi Tahran’da gerçekleştirilen saldırı, bölgedeki siyasi ve uluslararası dengeleri derinden etkileyebilecek bir gelişmedir. Operasyonun nasıl yürütüldüğüne dair yapılan bu detaylı analiz, istihbarat toplama ve planlamadan, lojistik ve hazırlık aşamalarına, operasyon alanına sızmadan güvenlik önlemlerine ve nihai olarak hedefin etkisiz hale getirilmesine kadar tüm süreçleri kapsamaktadır. Bu tür kritik operasyonların başarısında, gizlilik prensibine riayet etmek, somut verilere dayanarak hareket etmek ve operasyon sonrası kaçış ve izleri temizleme aşamalarını titizlikle yönetmek hayati öneme sahiptir. Bilgi kirliliği ve şehir efsanelerinin yaygın olduğu bu gibi durumlarda, güvenilir kaynaklara dayanarak yapılan analizler, olayın gerçek boyutlarını anlamak için kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, elde edilen somut veriler ışığında yapılan bu tür detaylı incelemeler, gelecekte benzer operasyonların daha etkin ve başarılı bir şekilde planlanmasına katkı sağlayacaktır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish