Gareth Southgate sırada ne olduğunu ve İngiltere teknik direktörlüğüne devam edip etmeyeceğini anlamaya çalışırken, İspanya ne yapacağını çok iyi biliyor. Bu, (Avrupa şampiyonu olmayı kutlamak dışında) 2026 Dünya Kupası'na aynı yaklaşımla, aynı fikirle gitmek.
Takımlar arasındaki en büyük fark ve İspanya'nın kazanmasının ana nedeni bu. Euro 2024'ün dersi ve mirası bu olmalı. İdeoloji pragmatizme galip geldi. İngiltere, İspanya'nın oyuncularının yeteneklerini nasıl güçlendirdiğine ve sahaya çıkıp ikna edici bir performans sergilemelerini nasıl sağladığına bakabilir. Uzun zamandır beklenen kupayı nihayet getirebilecek başka bir yol daha var.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu, İngiltere her kaybettiğinde, kazananlarla karşılaştırarak altyapıda köklü reformlardan bahsettiğimiz eski günlere geri dönmek değil. Ne de olsa Futbol Federasyonu işin zor kısmını çoktan halletti. Buradaki hayal kırıklığının bir kısmı da bu. İngiltere, (en azından kağıt üzerinde) muhtemelen bir bütün olarak İspanya'nınkinden daha üstün olan, turnuvadaki en iyi kadroyu oluşturabilecek yetenekler üretti.
Yine de İspanya kelimenin tam anlamıyla çok daha iyi bir takım çıkardı. Bu kadar iyisi çok nadir görülmüştü.
İspanya, 2002 Dünya Kupası'nda Brezilya'nın ardından büyük turnuvalar tarihinde 7 maçtan 7 galibiyet çıkaran ikinci takım oldu. Daha önce de sık sık belirtildiği gibi, bu 7 maç da sıradan bir 7 maç değildi. Euro 2024'teki diğer en iyi takımlara karşıydı. Galip gelen teknik direktör Luis De La Fuente'nin daha sonra söylediği gibi:
Fransa ve ardından İngiltere'yle oynadığınızda, bu oyunculardan başka ne istenebileceğini merak ediyorsunuz.
Yine de İspanya şikayet etmedi, bunun onları etkilemesine izin vermedi, "kuranın zor tarafı" hakkında konuşmadı. Sadece sahaya çıktılar ve gerekli tavrı göstererek kazandılar. Bunu, finalin sonunda ilk tercihleri olan orta sahalarının yokluğuna rağmen gerçekleştirdiler. Pedri'nin çeyrek finalde sakatlanmasının ve Gavi'nin bu yılı kadro dışı bırakılmasının ardından Rodri devre arasında sakatlanarak çıkmak zorunda kaldı.
Yine de maç orada kazanıldı, İspanya topa sahip oldu ve oyunu kontrol etti. Bu harika bir karşı presle tamamlandı. İngiltere'nin işini gerçekten zorlaştıran da buydu, zira sık sık geriye dönmek zorunda kaldılar. Oyunda en sık rastlanan görüntülerden biri, bir İspanyol oyuncunun topu hızla geri kazanmak için topa vurmasıydı.
De La Fuente "Bir fikre sadık kaldık" diye ekledi.
Buna karşın, Southgate neredeyse ilerledikçe uyduruyor gibiydi. Orta sahadan yedeklere kadar ilerleyişinin büyük bir kısmı deneme yanılma yöntemiyle geçti. Trent Alexander-Arnold iki maça merkez orta sahada başladı ve sonra bir daha oyuna alınmadı. Conor Gallagher ilk maçlarda sıkça kullanıldı ancak sonraki aşamalarda neredeyse hiç oynamadı. Oynamak için üçüncü grup maçının sonuna kadar beklemek zorunda kalan Cole Palmer, İngiltere'nin finalde öne çıkan tek oyuncusuydu. Jarrod Bowen ilk iki maçta oyuna girdikten sonra bir daha görülmedi.
Takım, Southgate'in 26 kişilik kadroda kimlerin yer alacağına geç karar vermiş ve ardından onları nasıl kullanacağını anında bulmak zorunda kalmış gibi hissettiriyordu. İspanya'yla büyük bir tezat oluşturan bir ifade de Southgate'in ne yapacağına dair "net bir fikri" yokmuş gibi görünmesiydi.
Bu en çok hücumda kendini gösterdi. İngiltere'nin ilerideki oyunu, gollerinin çoğundaki düşük xG'nin de gösterdiği gibi, bireysel yetenek ve sihir anlarına bağımlı hale geldi. Hollanda karşısındaki yarım saat dışında, İngiltere'nin uzun süreli bir baskı ya da yaratıcılık dönemi olmadı. Asla bir kuşatma olmadı. Sonuç olarak, İngiltere hücum oyuncularının güçlü yönlerine göre oynamadı. Sanki çoğunlukla kaybetmemeye çalışıyorlardı. Daha büyük bir şeye uymuyordu.
Forvet oyuncularını serbest bırakan İspanya açıkça kazanmak istiyordu. Nico Williams ve Lamine Yamal önderliğindeki bu kadro artık kesinlikle daha büyük bir şeyin parçası. 4 Avrupa Şampiyonluğu'nun yanı sıra İspanya'nın 2008'de bu ideolojiyi düzgün bir şekilde tanıtmasından bu yana 10 büyük kupadan 4'ünü getiren bir mirasın parçasılar. Eğer kadınlar futbolunu dahil ederseniz bu 5 kupa eder ve İspanya'nın bir fikri nasıl ifade ettiğiyle İngiltere'nin kendi yolunu nasıl çizdiği arasında paralellikler vardı.
Southgate'i en çok üzmesi gereken şey de bu. O İngiltere'yi yavaş yavaş zafere yaklaştırmaya çalışırken, diğer takımlar düşüp yükseldiler ve daha fazla kupa kazandılar. Southgate, İngiltere'nin başındayken İspanya bir Dünya Kupası eleme maçı bile kazanamadı ama işte İngiltere'nin özlemini çektiği büyük kupayla karşımızdalar. Aynı şey İngiltere'yi kupada yenen son takım olan Euro 2020 şampiyonu İtalya için de geçerli.
Southgate bu acı dolu yıllara henüz son vermedi. Bunun yerine İngiltere için muazzam bir tarihi gelişme teşkil eden ancak olumlu hatırlanmayacak bir rekordan sorumlu oldu. Üst üste iki Avrupa Şampiyonası finalini kaybeden ilk ülke oldular.
Şimdi, İngiltere yine çok yaklaşmışken, aslında daha da uzaklaşmış hissediyorlar. Southgate, nispeten katı çizgiler içinde performans göstermesi gereken bir takımla oynayarak kendi sınırlarına geldi. Belki de eksik olan budur. Belki de bu yüzden artık ayrılmayı düşünmeli.
Southgate'in temelleri attığı ve platformu oluşturduğu İngiltere'nin belki de hücum oyuncularından daha fazlasını ortaya çıkarabilecek daha ilerici bir koça ihtiyacı var. Başka bir deyişle, bir fikre daha yakın.
Burada oyun için de daha büyük bir şey var. İspanyol yaklaşımının kazanması aslında futbol için daha iyi olabilir. Bu, artık Avrupa'da çok yaygın bir argüman.
Turnuva kazanmanın bu açıdan hâlâ bir mirası var. Antrenörler ve futbol federasyonları işe yaradığını gördükleri şeyleri kopyalıyorlar. Southgate'in 2016'da Portekiz'in ve 2018'de Fransa'nın zaferine tanık olduktan sonra yaptığı da buydu. Ancak bu daha muhafazakar, anlara dayalı yaklaşımın bir kupa kazanmasının üzerinden en az 8 yıl geçmiş olacak.
Antrenörler ve federasyonlar şimdi İspanya'nın yaptıklarını kopyalayacak ve bu da çoğu insanın izlemeyi tercih ettiği futbol tarzının bu olduğu gerçeğiyle daha da güçlenecek.
İngiltere'nin buna bakması iyi bir fikir olabilir. Sonunda fark yaratabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal
© The Independent