Uzayın yeni süper gücü Hindistan

Dr. Ümit Alperen Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Amit Dave/Reuters

Hindistan Uzay Araştırmaları Organizasyonu'nun (ISRO) 14 Temmuz'da Ay'ın güney bölgesine gönderdiği Chandrayaan-3 (Hintçede 'ay aracı' demek) uzay keşif aracı 23 Ağustos'ta başarılı bir şekilde yumuşak iniş yaptı.

Böylece Hindistan, ABD, Sovyetler ve Çin'in ardından Ay'a ayak basan dördüncü ülke oldu.    

ISRO'nun YouTube üzerinden canlı yayımladığı Chandrayaan-3'ün Ay'a inişini, 8 milyondan fazla insan canlı izledi.

YouTube'da ikinci olarak en çok canlı izlenen ise 6,15 milyon izleyici ile Brezilya-Güney Kore maçı oldu.

Yani, Hindistan'ın Ay'a ayak basması bütün dünyanın ilk gündemi oldu. Hindistanlılarda bunun haklı gururunu yaşıyorlar. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rusya Uzay Ajansı Roscosmos da 47 yıl aradan sonra Luna-25 isimli aracını Ay misyonu için fırlatmıştı.

Fakat Roscosmos, 19 Ağustos'da Luna-25 ile irtibatın kesildiğini açıklamasından bir hafta geçmeden Hindistan ayak bastığını açıklaması sürpriz oldu.

Hindistan, diğer üç ülkeden farklı olarak, uzmanlara göre, Ay'ın daha az bilinen ve zor bir bölgesi olan güneye iniş yapan ilk ülke unvanını aldı.

ABD, Sovyetler ve Çin inişi daha kolay olan Ay'ın ekvator çizgisine yakın bir yere inmişti.

Chandrayaan-3'ün hedeflerinden birisi bilim insanlarının Ay'da insan yerleşimini destekleyebileceğini söyledikleri su, buz ve değerli elementleri keşfetmek. Görev süresi de 14 gün.


Chandrayaan: Hindistan'ın Ay misyonu

Uzay çalışmalarını 1960'larda başlatan Hindistan'ın Ay'a yönelik ilk somut başarısı Ekim 2008'e uzanıyor.

ISRO Ekim 2008'de Hindistan'ın Chandrayaan-1 uydusunu başarılı bir şekilde Ay'ın yörüngesine göndermeyi başarmıştı. 

Chandrayaan-1'in başarısının ardından ISRO gözünü Ay'a dikti. ISRO Chandrayaan-3'ten önce Ay'a ayak basma girişimini Chandrayaan-2 ile denedi.

Fakat Chandrayaan-2'yle inişe 2,1 kilometre kala irtibat kesildi ve misyon başarısız oldu.

Gecikmeli de olsa başarısız girişimden sadece 4 yıl sonra ISRO, Chandrayaan-3'le bu misyonunu gerçekleştirdi.

Üstelik Chandrayaan-3'ün bütçesi 74,6 milyon dolar. Diğer ülkelerin çalışmalarıyla ya da Hollywood filmlerinin bütçeleriyle kıyaslandığında oldukça mütevazı.

ISRO, Ay misyonu Chandrayaan'ın yanı sıra, Mars misyonu (Mangalyaan), Venüs misyonu (Shukrayaan) üzerinde de çalışıyor.

ISRO, Mangalyaan misyonu kapsamında fırlattığı aracı Eylül 2014'te Mars yörüngesine başarılı bir şekilde gönderdiği duyurmuştu.

ISRO, 2018'den beri de çalıştığı diğer bir misyon da Venüs, yani Shukrayaan-1.

Bu çerçevede ISRO Shukrayaan-1 aracını yerli üretim GSLV Mk-2/3 roketiyle Aralık 2024'te Venüs atmosferine ulaşması için fırlatmayı planlıyor.


Rekabetsel teknolojik inovasyona etkileri

Chandrayaan-3'ün başarısı Hindistan'ın teknolojik gelişmesini göstermesi açısından da dikkat çekici.    

Bilindiği üzere uzay çalışmaları ya da Ay'a inişler sembolik olmanın dışında ciddi bir teknolojik birikimi ve teknolojik tetiklemeyi de beraberinde getiriyor.

Hindistan'ın da aya inişi, iletişim, uzaktan algılama teknolojilerinin gelişimine önemli bir katkısı olması kaçınılmaz.

Buna ek olarak, uzay çalışmaları hava tahminleri, yeraltı suları, iklim değişikleri, küresel ısınma vb. araştırmaları içinde hayati önemde.

Hindistan da iklim değişikliklerinden en çok etkilenecek ülkelerin başında gelmesi nedeniyle de Delhi için bu çalışmalar kritik.

Ayrıca ülkeler uzayın derinliklerinde araştırma yapabilmek, diğer gezegenlere seyahatler için de artık aya üs kurma çalışmaları içerisindeler.

Ay'da ve diğer gezegenlerde yapılacak enerji, maden vb. keşiflerle de rakiplerine de fark atabilecekler.

Bunların yanı sıra Hindistan uzay sektörünü eğer başarılarını devam ettirebilirse trilyon dolarlık bir ekonomiye dönüşebilme potansiyeli de var.  


Artan uzay yarışının jeopolitik rekabete muhtemel yansımaları

Chandrayaan-3'ün aya başarılı inişinin önümüzdeki dönemlerde hem Hindistan iç siyasetinde hem de kürede ve uzayda yansımalarının olması kaçınılmaz.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, BRICS Zirvesi için bulunduğu Güney Afrika'da, Chandrayaan-3'ün aya inişini "yeni Hindistan'ın zafer çığlığı" olarak niteledi.

Şüphesiz Chandrayaan-3'ün başarısı Modi için ciddi bir siyasi kazanım iken Hindistan için de olumlu küresel etkilerinin olması muhtemel. 

Küresel boyutta bakıldığında, Chandrayaan-3'ün Ay'a inişi, zaten ekonomik büyümesi ile gündemde olan Hindistan'ı uluslararası platformlarda da ileriye taşıması muhtemel.

Önümüzdeki 5 yılda mevcut büyüme hızıyla dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olması beklenen ve dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan'ın, arzu etmesine rağmen, 5 ülkeden oluşan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi olması kısa ve orta vadede zor görünüyor.

Fakat Hindistan, bu son başarılı misyonuyla aynı zamanda BMGK Daimi üyesi olan ABD, Çin ve Rusya'nın bulunduğu daha dar bir kulübün üyesi oldu.

Rusya'nın son başarısız ay misyonunu da dikkate aldığımızda bu kulüp daha da daralıyor.

Ayrıca daha önce de İsrail, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri de Ay'a iniş girişimlerinde bulunmuş fakat başarısız olmuşlardı.
 

 
Ayrıca Hindistan'ın bu başarısı büyük güçler arasındaki rekabeti de artırabilir.

Hatırlanacağı üzere, ABD'nin öncülüğünde 2020 yılında 8 ülkeyle birlikte uzayda yapılacak keşiflerin ana ilkelerini, hatlarını oluşturan, uzayda işbirliğini hedefleyen Artemis Antlaşması imzalanmıştı.

Hindistan da geçen haziran ayında Başbakan Modi'nin Amerika ziyaretinde Artemis Antlaşması'nın imzacılarından birisi oldu. 

Ağustos 2023 yılı itibarıyla, ABD'nin müttefiki ve ortağı konumundaki 28 ülkenin imzaladığı Artemis Antlaşması'nın sadece iki katılımcısı Hindistan ve ABD Ay'a iniş yapabildi.

Dünyanın diğer iki önemli uzay gücü Çin'in ve Rusya'nın katılımcısı olmadığı Artemis Antlaşması Hindistan'ın bu başarılı girişimiyle motivasyon üstünlüğü sağlayacağı bir gerçek.

Yine hazirandaki Modi'nin Amerika ziyaretinde ABD-Hindistan arasında uzayda işbirliği antlaşması da ISRO'nun NASA'nın tecrübelerinden faydalanma imkanı sağlayacak.

Bu sayede de Hindistan özellikle uzayda rakip olarak gördüğü Çin'e karşı önemli bir avantaj potansiyeli bulunuyor.

Dolayısıyla bu soru da yeryüzündeki jeopolitik rekabeti uzaya taşınıp taşınmayacağı sorusunu da akla getiriyor. 


Sonuç yerine

ISRO'nun kurucu isimlerinden uzay bilimci Ramabhadran Aravamudan, yazdığı 'ISRO: Kişisel Bir Tarih' kitabında roket parçalarının bisikletlerle ve kağnılarla çekildiğinden bahseder.

Kağnıyla bisikletle roket taşıyan, 1969'da kurulan ISRO'nun diğer ülke uzay ajanslarıyla kıyasla mütevazı bir bütçeyle başarılı uzay çalışmaları yapabilmesinin etkileyici olduğunu belirtmeliyim. 

Artık dijital ekonomi çağında yaşıyoruz. Artık ülkelerin sürdürülebilir teknolojik inovasyon yeteneği küresel sistemde güç dengelerinin belirlenmesinde en önemli faktörlerden güç çarpanlarından biri haline geldi.

Üçüncü denemede Chandrayaan-3'ün Ay'a başarılı bir şekilde inmesi de Hindistan'ın bu konudaki ısrarını ve ulaştığı kapasiteyi göstermesi açısından önemli.  

Bu nedenle de önümüzdeki yıllarda Hindistan'ın uzay çalışmalarının ülkenin önemli bir güç çarpanı olacak.

Şubat 2022'de yine Independent Türkçe'de yazdığım "Hindistan: Uzayın sessiz süper gücü" başlıklı yazımı, "1930'larda istikbal göklerde idi; ama artık istikbal göklerin de ötesinde, uzayda" cümlesi ile bitirmiştim.

Buna bir ek olarak da darısı geç de olsa 2018'de kurulan Türkiye Uzay Ajansı'nın başına…

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU