İşletmelerin depreme hazırlanması neden önemli?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Denny Müller/Unsplash

Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkisi altına alan depremler sonrasında şirketlerin kendilerini doğal afetlerden nasıl koruyacaklarını ele almaları gerekiyor.

Çünkü birçok şirketin herhangi bir deprem hazırlığı bulunmuyor. Bu nedenle büyük depremlerin şirketler üzerinde ölümcül etkileri olabiliyor, faaliyetler durabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şirketlerin bir doğal afetten sonra tekrar faaliyete geçmesi haftalar, aylar ve bazen yıllar alabiliyor.

Hangi sektörde olursa olsun şirketlerin bir doğal afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılacaklar için hazırlığa başlaması gerekiyor.

Çünkü aylarca artçı sarsıntıların ve hatta potansiyel olarak daha büyük depremlerin beklenmesiyle depremden kaynaklanan mali hasar, fiziksel yaralanmalar ve kayıplar işletme sahiplerini oldukça zorluyor.

İşletmelerin doğal afetlerde zorlu bir senaryoyla yüzleşmeye hazırlıklı olması gerekiyor.  


İşyerinde bir depremle nasıl yüzleşilir?

İşletmenize ve çalışanlarınıza yönelik riskleri belirlemeli 

Şirketler bulundukları şehri doğal bir afet vurması halinde fiziksel olarak nasıl etkileneceklerini belirlemeli.

Doğal afetin türünü, sağlık risklerini ve kamu hizmetleri üzerindeki etkisini (örneğin elektrik, su, gaz erişimi) göz önünde bulundurmalı. 


Bir acil durum planı oluşturmalı 

Bir risk değerlendirmesi yaptıktan sonra acil durum planı hazırlanmalı.

Afetle birlikte hem saha içinde hem de saha dışında çalışanlara sorumlulukların nasıl devredileceği belirlenmeli, acil durum kitleri önceden hazırlanmalı, binanın içinde nerede saklandığını bilen kişiler tespit edilmeli, bir afet sırasında ve sonrasında personelle iletişime geçme planı oluşturulmalı.

Çalışanlarla, müşterilerle iletişim kurmak için hangi yöntemlerin kullanılacağı, e-postadan telefon görüşmesine ve yazılı mesajlaşmaya kadar çok çeşitli seçeneklerin ana hatları çizilmeli, çalışanların iletişim bilgilerinin güncel olması sağlanmalı.

İlk yardım ve afet bilinci oluşturulması konusunda personel eğitimi sağlanmalı, tüm işletmeler kendi arama-kurtarma ekiplerini oluşturmalı, gerekli olacak güvenlik ekipmanlarını önceden sağlamalı.

Çünkü eğitim, bir doğal afet meydana geldiğinde çalışanların kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olur ve ofisteki kaos ve korku düzeyini azaltır.

Ayrıca, bir doğal afet sırasında, çalışanların ve işyerine gelen ziyaretçilerin sağlığı ve güvenliği, işletmelerin ana kaygısı olmalı.

Afetin çalışma saatleri içinde gerçekleşmesi halinde binanın nasıl güvenli bir şekilde tahliye edileceği, güvenli buluşma yerlerine yönlendiren toplantı noktaları üzerine çalışılmalı, önceden deprem tatbikatı yapılmalı.

Deprem anında, özellikle güvenlik bölgeleri ve tahliye/dolaşım yollarında, kaza oluşturabilecek veya insanların yaralanmasına neden olabilecek tüm koşulların düzeltilmesi ve/veya ortadan kaldırılması gerekir.

Aslında, acil durum planı bir sağlık ve güvenlik gerekliliğidir. Doğal afetlerin öngörülemez doğası göz önüne alındığında, acil durumlar için önceden planlama yapmak en iyi uygulamadır. Deprem tatbikatları yılda en az bir kez yapmalı. 


Uzaktan çalışmaya geçiş 

İşyerleri hasar nedeniyle müsait değilse, onarımlar sırasında çalışanların evden veya farklı bir yerden çalışmasına izin verilmeli. 


Önemli verileri yedeklemeli 

İşletmeler, bir afet olasılığına karşın önemli evraklarını güvenle saklamalı. İşyeri dışında bir yerde kopyalarını tutmalı.

Banka hesap özetleri, sigorta poliçeleri, tedarikçi ve nakliye irtibat listeleri, çalışan bilgileri, bilgisayar yedekleri ve diğer belgelerin kopyalarını bulutta saklamalı.

Bu, şirketlere nerede olurlarsa olsunlar bilgilere erişmelerini sağlayacaktır.


Bir sigorta şirketiyle görüşmeli 

Her şirket bir felaket durumunda kaybını azaltmak için sigorta yaptırmalı.

Deprem anında hangi sigortanın sağlanacağını ve şirketin nelere ihtiyacı olduğunu öğrenmek için mevcut sigorta poliçesi incelenmeli.

Eksikler varsa mevcut poliçenin limitlerine bakılmalı ve daha kapsamlı bir hale getirilmesi sağlanmalı.


Bina güçlendirmeleri

İşletmelere sismik güçlendirme gerekip gerekmediğini görmek için binalarını denetletmeleri tavsiye ediliyor. 


Afet sonrası iletişimi tasarlamalı  

Şirketler afet ve sonrasında iletişimin nasıl sağlanacağını detaylandırmalı. Kriz iletişim planında müşterilere, ekiplere yer verilmeli.

Müşterileri doğal afetin işletme üzerindeki etkisi hakkında bilgilendirmek için sosyal medya gönderilerinden, e-postalardan veya basın bültenlerinden yararlanılmalı.

Şirket çalışma saatlerini kısalttıysa veya belirsiz bir süre için kapalı olacaksa, müşterileri gecikmenin iş yapma yöntemini nasıl etkileyebileceği konusunda bilgilendirmeli ve tekrar çalışmaya başladığında haber vermeli.  


Afet fonu ayırmalı 

Şirketler, pandemide de deneyim ettiği gibi afet gerçekleşmeden önce gelir edememe durumuna karşılık olarak bir kenara bir afet fonu ayırmalı.

 
Doğal afetlerde çalışan hakları

İşverenler, çalışanların afet sırasında ve sonrasında yönetmek zorunda kalabilecekleri çeşitli çalışan hakları üzerine çalışmalı.

Afetten sonra izin hakları, ödeme koşulları, sağlık ve güvenlik nedenleriyle çalışmayı reddetme hakkı gibi…

Çünkü çalışanların afetle birlikte yolların kapanması nedeniyle işyerine ulaşamaması, hasta veya yaralı olması, çalışanın bakmakla yükümlü olduğu kişinin hasta veya yaralı olması, vb. durumlarda işveren ödeme yapılıp yapmayacağını belirlemek için iş sözleşmelerine veya işyeri politikalarına başvurmalı.

İş sözleşmelerinde bu kapsam yoksa eklenmeli. Bir deprem durumunda, şirketin deprem stratejisinin olmaması bu güvenliği engellemişse, hata işverene düşebilir. Bu nedenle, çalışanların fiziksel sağlığını korumak için bir plana sahip olmak çok önemli. 


İş sağlığı ve güvenliği idaresi kurulmalı 

Bir depreme hazırlıklı olmak ve hızlı bir şekilde müdahale etmek için şirketler bünyelerinde iş sağlığı ve güvenliği idaresi kurulmasını gündeme almalı. 


Depremin ekonomik bir boyutu var

TÜİK tarafından bu hafta açıklanan 2022 verilerine göre, deprem bölgesindeki toplam 10 ilde 13,42 milyon kişi yaşıyor ve bu toplam nüfusun yüzde 15,7'sini oluşturuyor.

Dünya çapında ülkeler, felaketlerden ders aldıkça, zaman zaman afet yönetimi uygulamalarını yükselttiler.

Bir sonraki büyük depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz, ancak hayatta kalmak ve etkisini en aza indirmek için şimdiden harekete geçebiliriz.

Özellikle Türkiye gibi oldukça sismik bir ülkede, herhangi bir zamanda daha büyük veya daha küçük bir deprem meydana gelebilir.

Bu nedenle, her şirketin tüm çalışanlar tarafından açıkça bilinen eylem ve tahliye planlarına sahip olması ve bunları uygulaması gerekli.

Depremler evde veya işte uyarı yapılmadan meydana geldiğinden ve büyük hasara neden olabileceğinden, herkesin zarar görmemesi için acil duruma hazırlıklı olması çok önemli.

Ne yazık ki, birçok işletme bu tür bir doğal afete hazırlıklı değil ve çalışanlarını risk altında bırakıyor.

Şimdiden planlama yapmak, çalışanların güvenliğini artırabilir ve olaydan sonra iş sistemlerin çalışır durumda kalmasına yardımcı olabilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU