Tüm dünyada 2 yıla yakın süredir devam eden Kovid-19 salgını bitmeden Doğu Afrika'da yeni bir salgın baş gösterdi.
Daha önce binlerce kişinin ölümüne sebep olan ebola salgını Uganda'da hızla yayılıyor.
Etkileri çok şiddetli olan ebola virüsünün ölüm oranı hayli yüksek.
Uganda Hükümeti vaka sayılarının artmasının ardından virüsün yoğun olarak görüldüğü iki bölgeyi karantinaya aldı.
Ebola salgınının seyrini ve bölgede yaşanan son gelişmeleri deneyimli Ugandalı gazeteci Godfrey Olukya'dan öğrendim.
Uganda'da vaka sayısı hızla artıyor
19 Eylül tarihinde Ugandalı 24 yaşındaki bir kişide nadir görülen Sudan varyantı olduğu belirtilen rbola virüsüne rastlandı.
Akabinde bu kişi hayatını kaybetti ve Uganda Sağlık Bakanlığı 8 şüpheli vaka daha olduğunu söyleyerek durumu salgın olarak ilan etti.
Ülkenin batısında yer alan ve başkente 160 kilometre mesafedeki Mubende ve Kasanda bölgelerinde görülen ilk vakaların ardından salgın kısa sürede hızla yayıldı.
Bir ay içerisinde ölüm sayısı 44'e yükselirken vaka sayısı 60'a ulaştı. Komşu ülkeler Kenya ve Tanzanya sınır bölgelerinde çeşitli önlemler aldı.
Kenya genel seçimlerinin galibi William Ruto, Kenya parlamentosunun açılışında yaptığı konuşmada ülkesini rbola salgınına karşı koruyacağını söyledi.
Uganda-Tanzanya arasındaki sınır kapılarından giriş yapanların sağlık taramasından geçirilmeye başlandı. Ruanda da sınırda önlemleri arttırdı.
Başkentten uzak bölgelerde görülen ilk vakaların ardından 7 Ekim tarihinde salgın başkent Kampala'ya sıçradı ve ilk ölüm yaşandı.
Afrikalı sağlık bakanları toplandı
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) çağrısı üzerine, Burundi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya, Liberya, Ruanda, Sierra Leone, Güney Sudan, Tanzanya ve Uganda'dan sağlık bakanları, diğer hükümet yetkilileri ve Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri Uganda'nın başkenti Kampala'da düzenlenen üst düzey acil toplantıda bir araya gelerek Ebola salgınına karşı bir dizi karar aldılar.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan açıklamada, temaslı izleme, hızlı uyarı bildirimi, bilgi paylaşımı ve acil durum müdahale ekiplerinin ortak eğitimi gibi bir dizi karar alındığı açıklandı.
Uganda Sağlık Bakanı Jane Ruth Aceng, 500 civarında Ebola aşısını İngiltere ve ABD'den alacaklarını açıkladı. Buna ek olarak önümüzdeki aylarda 40 bin doz daha aşı geleceğini kaydetti.
Sağlık çalışanları greve gitti
Salgının başlamasının ardından sağlık çalışanlarına yeterli koruyucu ekipman sağlanmadığı gerekçesiyle sendikalar tarafından grev çağrısı yapıldı.
Sağlık çalışanlarının hizmet vermemesi salgının önlenmesini güç hale getirdi.
Uganda Sağlık Bakanlığı ise gerekli koruyucu ekipmanların sağlanacağını grevin bir an önce sonlandırılması gerektiğini söyledi.
Grev kısa sürede sona erdi lakin Ugandalı 5 sağlık çalışanı Ebola virüsü sebebiyle hayatını kaybederken 65 sağlık çalışanı ise karantinaya alındı.
Uganda Sağlık Bakanlığı yetkilileri halka çağrıda bulunarak yerel şifacılara değil hastanelere müracaat etmelerini hatırlatıyor.
Özellikle başkent dışındaki bölgelerde hastaneye ulaşım imkanının kısıtlı olması ve halkın alışkanlık gereği yerel şifacıları sık sık tercih ettiği biliniyor.
Uganda'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi
Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni, Ebola vakalarındaki artıştan dolayı 16 Ekim'de ulusa sesleniş konuşması yaptı.
Ebola virüsüne karşı tedbirlerin artırıldığı bilgisini paylaştı. Virüsünün en yoğun görüldüğü Mubende ve Kasanda bölgelerine giriş çıkışların üç hafta süreyle yasaklandığını söyledi.
Bölgede 19.00 ile 06.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağını ifade etti.
Başkan Museveni, ibadethaneler, barlar, spor salonları, saunalar ve diğer eğlence mekanlarının kapatılacağını, okulların ise açık kalacağını açıkladı.
Museveni, "Sorunun ciddiyeti göz önüne alındığında, hükümet, salgının daha fazla yayılmasını önlemek ve halkı korumak için hepimizin harekete geçmesini gerektiren ekstra önlemler alıyor" şeklinde konuştu.
Halk arasında panik havası var
Ugandalı gazeteci Godfrey Olukya'nın aktardığı üzere, Uganda'da panik havası yaşanıyor ve insanlar korkuyor.
Hükümetin yeterince önlem almadığını düşünüyorlar. Özellikle sağlık çalışanlarının bu süreçte koruyucu ekipman sıkıntısı çekmesi halk arasındaki korkuyu daha da artırdı. Salgınla etkili mücadele edilmediği algısı oluştu.
Ebola'nın yoğun görüldüğü bölgelerin karantinaya alınması halk tarafından olumlu karşılandı.
Karantinalar sayesinde salgının daha hızlı kontrol altına alınacağını düşünüyorlar.
Kovid-19 salgının uzun sürmesi ve tüm dünyayı etkisi altına alması sonucu insanlar salgın durumunda nasıl davranması gerektiğini öğrendi.
Ugandalılar hızlıca Kovid-19 sürecindeki alışkanlıklarına geri döndüler. Sosyal mesafeyi koruyor, ellerini yıkıyor ve sokağa çıkmıyorlar. Kendilerini bu virüse karşı korumaya çalışıyorlar.
Ebola virüsünün ölüm oranı yüzde 50-80 düzeyinde
Dünyadaki en büyük Ebola salgını 2013-2016 yılları arasında Batı Afrika ülkeleri Gine, Liberya, Sierra Leone'de görüldü.
12 bin kişinin hayatını kaybettiği bu salgının kontrol altına alınması 3 yıl sürdü.
Oldukça tehlikeli ve bulaşıcılığı yüksek bu virüs türü ilk defa 1976 yılında Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde görüldü.
Maymun ve yarasadan insana geçtiği bilinen ebola virüsü kan ve vücut sıvalarının temasıyla bulaşıyor. Ölüm oranı yüzde 50-80 düzeylerinde olan ebola virüsü, kanamalı ateş, bulantı ve kusmaya yol açıyor.
Kovid-19 pandemisinin ölüm oranı yüzde 3 olarak açıklanmıştı. Bu oranlardan da anlaşılacağı üzere Ebola virüsünün ciddi bir ölüm tehlikesi bulunuyor. Ebola aşısı ise 2019 yılında bulundu.
Batı Afrika'da tarihin en büyük Ebola salgını yaşandıktan sonra dünyadaki en büyük ikinci Ebola salgını Doğu Afrika'da görüldü.
Bu salgın çoğunlukla Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde yayıldı. Temmuz 2018'de ülkenin kuzeyinde ortaya çıkan ve 2 yıl süren salgında 2 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Kongo'da büyük salgınlar kontrol altına alınsa da dönem dönem küçük çaplı ebola salgınları yaşanıyor.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin komşuları olan Sudan ve Uganda gibi ülkelerde de sık sık olmasa da bazı dönemler ebola virüsüne rastlanıyor.
Uganda'da 2012'de 17 kişinin hayatını kaybettiği salgından bu yana geniş çaplı bir Ebola salgını yaşanmamıştı.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish