Sezon başından beri tartışmalardan uzak kaldı Galatasaray ve Okan Buruk. Eleştiriler olsa da genel olarak sıyrıksız geçiyordu haftalar.
Tembel galibiyetler ve son dakika golleri ile yarışın içindeydi ama oyun olarak bir lezzet bırakmıyordu damaklarda sarı kırmızılılar.
Okan Buruk, sade ama beklenti yaratan bir teknik adam görüntüsü ile göreve başladı ve kredisi de fena değildi aslında. Şampiyonluk yaşamış bir teknik adamdı ve bu topraklarda iş yapan sebep olan, camianın çocuğuydu ayrıca.
Bakıldığında, iyi bir transfer dönemi de geçiyordu Galatasaray. Türk futbolunun ve taraftarların sevdiği tarzda transferler yapılıyordu. Yaşlı ama ismi olan ve yıldız oyuncular Florya’ya gelmişti.
Kâğıt üzerinde her şey iyi görünüyordu. Yeni yönetim, transfer sihirbazı genç yönetici, şampiyon ve camia içinden gelen teknik adam, heyecan yaratan transferler ile yüksek taraftar desteği ve enerjisi.
Ayrıca spor kamuoyu başka teknik adamlarla meşguldü ve tartışmalar genelde Valerien İsmael üzerindeydi. Yani Okan Buruk korunaklı alanda kalıyordu.
Oluşan şartlar ve havalı transferleri ile beklenti yaratıyordu Galatasaray.
Okan Buruk Kayserispor mağlubiyeti ile korunaklı alandan çıktı
Fakat sezon başlangıcı ile Galatasaray, oyundan çok başka şeylere odaklanıyordu. Transfer edilen Avusturya pasaportlu Yusuf Demir’in yabancı statüsünde oynaması, tartışmaya açıldı önce. Hâlbuki bunu bilerek transfer etmişlerdi Yusuf Demir’i.
Sezon devam, ederken değişme ihtimali olmayan yabancı kuralını masaya yatırdılar. Arkasından dünyaca ünlü golcüsü Icardi’nin özel hayatı öne çıktı. Sonra da hakemler ile şikayetler arttı Galatasaray’da.
Geniş bir yelpazeye yaydı enerjisini sarı kırmızılılar.
Ama o yelpazenin içinde, sadece oyun ve oyun gelişimi yoktu.
Galatasaray 9 maçta 5 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 2 beraberlikle, 10 gol atıp, 7 gol yedi. Organize ve üretken bir takım görüntüsü yok Galatasaray’ın.
Sahaya yayılımdan takımın boyuna kadar, henüz kompakt bir takım sunamadı Okan Buruk. Ve bireysel açıdan, bir oyuncunun gelişimi ya da formu da dikkat çekmiyor hala. Henüz iki farklı bir galibiyet alamadı sarı kırmızılar.
Kaybedilen Kayserispor maçı ile korunaklı alandan çıkmış oldu Okan Buruk ve eleştiriler de artmış oldu.
Galatasaray yönetiminin açıklaması işe yaradı ve zaman kazanıldı
Eleştiriler arttığında ise Galatasaray yönetimi, Fenerbahçe’nin son oynadığı maçtan sonra bir açıklama yaptı. Ve bu şekilde hakem kararlarını tartışmaya açarak, taraftarını konsolide etmek istedi Galatasaray yönetimi belki de.
Geçen haftalarda, Trabzonspor maçlarında ortaya çıkan tartışmalı hakem kararlarında açıklama yapmayan Galatasaray’ın, Fenerbahçe maçı ile ilgili açıklama yapması, stratejik bir hamle gibi duruyor.
Bakıldığında taraftarların, takıma ve teknik adamına olan eleştirileri ile tereddütlerini, desteğe çevirmek açısından bu açıklama zaman kazandırmış gibi görünüyor.
Bu tür stratejileri, geçmişte hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş uygulamıştı. Saha içi yolunda gitmeyince, enerjiyi dışarda aradı çoğu zaman 4 büyükler.
Sonuç olarak Galatasaray, daha önce uygulanmış, plan olmayan sportif tercihlerle ile yola çıktı. Havalı ve ses getiren transferler ile meydan okudu rakiplerine. Teknik adamından çok, transferlerine güvendi belki de.
Şimdi ise teknik adamına yardımcı teknik adam getirdi yurtdışından. Aslında bu son hamle Galatasaray yönetiminin, teknik adamını sorguladığını da gösteriyor.
Galatasaray 1,5 yıl içinde 28 transfer 3 teknik adam gördü
Maalesef Türkiye’de, hiçbir kulübün sportif bir sistem içerisinde yönetildiğini ve gelen teknik adamların o sisteme, değer kattığını görmedik. Dolayısı ile Okan Buruk’un işi zor.
Geçen yıl 15, bu yıl 13 transfer yapan Galatasaray, bir yıl içinde üçüncü teknik adam ile çalışıyor. Tüketimle beraber, tüketim hızı da artmış.
Bakıldığında, teknik adamından çok transferlerine güvendi Galatasaray yönetimi. Bir şekilde kısa vadede sonuç alacağını düşündü belki de. Şimdi ise teknik adamına yardımcı getirdi yurtdışından.
Bu sportif model ve tüketimle, henüz başarılı olan takım görülmedi. Olsaydı, geçmiş yıllarda Fenerbahçe başarılı olurdu.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
