Tuna Kiremitçi: Romancılıkta olgunluk dönemini polisiye romanlarımla yaşıyorum

Sayım Çınar, Independent Türkçe için Tuna Kiremitçi ile konuştu

Tuna Kiremitçi, Independent Türkçe için Sayım Çınar'ın sorularını yanıtladı

Sevgili Tuna, yıllardır kültür-sanat odaklı işlerin içindeyiz... Çok yönlü bir sanatçısın. Kendi tam olarak nereye oturtuyorsun?

Yazar olarak görüyorum kendimi. Şarkı ve roman yazarıyım. Edebiyatla müziği çeşitli şekillerde buluşturan bir dünyam var. Müzik bağlamında bunu kent ozanlığı olarak tarif etmek mümkün. Romancılıkta da sanırım olgunluk dönemini polisiye romanlarımla yaşıyorum.

 

Oksijen gazetesinde koltuğunda rahat mısın? Her hafta yazmak sende ne gibi değişimlere yol açıyor?

Hem gazetemi hem de köşemi seviyorum. Her hafta yeni bir polisiye roman hakkında inceleme yazıyorum. Bazen röportajlar da yapıyorum. Bu da suç edebiyatının dünyadaki seyrini yakından izlememi sağlıyor. Yeni yaklaşımlar, cinayet ve soruşturma biçimleri keşfediyorum. 
 

 

Yeme-içme, gastronomi hayatında tam olarak nerede? 

Benim için kırk yaşımdan sonra önem kazanan konular bunlar. Zamanla iyi kötü bir gustom oluştu. En çok Ayhan Sicimoğlu'nun takip ediyorum. 
 

 

Sürekli gittiğin mekanlar hangileri ve müdavimi misin?

Bomonti'deki Batard, Arnavutköy'deki Eftelya Restoran, Kadıköy'deki Zevk Lokanta ve Cihangir'deki Journey... Müdavimleri sayılırım evet. 


Evde yemek yaptığın oluyor mu? 

Şimdilik hayır. Ama en ciddi gelecek planım evde yemek yapmayı öğrenmek. Yaşlanırken Alzheimer olmaktan, yemek yapmayı ve İspanyolca öğrenerek korunmayı düşünüyorum. 
 

 

Evde yapılan yemekler sana neyi anlatıyor?

Yatılı okulda ev yemeği yemek uzak bir rüyaydı... O yüzden ev yemeği hep sıcak bir yuva duygusu çağırır bana. 


İçinden yemek geçen romanlar denildiğinde aklına ne geliyor?

Aslı Perker'in "Sufle" romanı. Eğer gastronomik roman diye bir tür varsa Aslı'nınki onun başyapıtıdır. Tavsiye ederim. 
 

 

'Lezzet' sizin için ne ifade ediyor?

Kozmosa dağılan mutluluk. Zihinle damak arasında kuantum köprüsü. Marcel Proust'un romanındaki çikolatanın hem kahramanı hem de okuru kayıp zamanın peşinde yolculuğa çıkaran lezzeti gibi. 


"Daha önceki bir röportajımda neden polisiye roman?" diye sormuştum. "Polisiye yazmak aslında emeklilik projemdi" demiştin. Hala böyle mi düşünüyorsun?

Hayır, şu an üçüncü Başkomiser Perihan Uygur romanını yazmakla meşgulüm. Polisiye okurlarıyla harika bir ilişkim var. Son yıllarda iyice benimsedik birbirimizi. Yeni emeklilik planımsa yemek yapmayı öğrenmek oldu. 
 

 

Yazmaktan hoşlanan bir müzisyen olduğun kesin... Zaten şiir de yazıyorsun. Seni kalbinden vuran şairler hangileri?

Attilâ İlhan, İsmet Özel, Oktay Rifat, Enis Batur, Küçük İskender ve Gülten Akın... Türkçeyi onlardan öğrendim desem yeridir. 
 


Edebiyat dünyasıyla müziği bir arada yürütüyordun. Bu geçişi çok hissetmedik, hep müzisyendin sanki…

Hem müzik hem de edebiyat 14-15 yaşımdan beri hayatımda. Eşzamanlı geliştiler, iki kanat gibi... Ama ilk kez pandemi günlerinden beri ikisini de aynı anda profesyonel olarak yapıyorum. Öncesinde birine odaklandığım yıllarda diğerinden uzaklaşırdım. İlk kez iki kanatla birden uçuyorum şimdi. 
 

 

Edebiyat çevreleri de senin müziğini benimsemeye başladı. Türk popüler müziğine nasıl bakıyorsun?

Açıkçası Türk popüler müziğiyle pek ilgili değilim. Ben kendi bahçemi çapalıyorum. Orada ürettiğim şarkıları insanlarla paylaşıyorum. Müzisyen de olduğum için edebiyat dünyasının yazarlığımı kabullenmesi uzun sürdü ama sonunda alıştılar. 


Galatasaray Liseli olduğunu biliyoruz. Beyoğlu'nda okula gitmek, sana iyi gelmiş olmalı..

Bizim Galatasaray'da okuduğumuz 90'lı yıllardaki Beyoğlu uluslararası bir kültür-sanat merkeziydi. Taksim'den Tünel'e yürürken bile sanat eğitimi alıyordu insan. O nedenle İstiklal Caddesi mezunuyum desem yeridir. 
 

 

Son olarak yeni projelerini sormak isterim…

Yeni Başkomiser Perihan Uygur polisiye romanını yazıyorum. Bir de müzikle edebiyatı birleştirdiğim sahne performansım devam ediyor çeşitli şehirlerde. Onu daha da geliştirmeyi tasarlıyorum.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU