Toplu mezarlardan "torbalarda çürümeye terk edilmiş" cesetlere Buça'daki dehşet

Rusya'nın çekilmesinin ardından harap olmuş kentteki yaraları sarmaya çalışan Buça sakinleri, "kimsenin hayal bile edemeyeceği" kadar kötü vahşetlere tanıklık ettiklerini anlatıyor

Tanya Nedaşkivska, Buça'da öldürülen kocasının yasını tutuyor (AP)

Tren istasyonundan şehir merkezine giden Vokzalnaya Sokağı, Buça'nın Ukrayna'daki savaşın şiddet ve gaddarlığının üzücü sembolü haline nasıl geldiğinin şoke edici bir örneği.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sokağın 4'te üçü, Ukrayna füzeleriyle paramparça edilmiş Rus tanklarının kömürleşmiş iskeletleriyle dolu. Zırhlılardan fırlayıp bahçelere düşen ya da duvarlara gömülen parçalarla sokağın iki tarafındaki evlerin tamamı hasar almış.

Son tankın durdurulduğu yerin ilerisindeki küçük alanda, Rusların öldürdüğü sivillere ve onların haftalardır terk edilmiş haldeki cesetlerine ait kemik parçaları ve kan duruyor.

Buça'da yaşayan Dimitro Zamohilni, "Öldükten sonra çöp poşetleriymişçesine çürümeye terk edilmişler" diyor.

O esnada karga sürüleri cesetlerin üzerine üşüşüp gagalayarak gözlerini yiyordu. Böyle bir şeyin olacağını, gerçekten de böyle bir şeyin evimin yakınlarında olacağını göreceğimi hiç düşünmemiştim. Bu kadar sıradan bir yerde bu kadar kötü bir şeyi kim nasıl hayal edebilirdi ki?

Ancak Buça artık sadece "sıradan bir yer" değil. Kiev'in kuzeybatısındaki, son sayımına göre 36 bin 971 kişilik nüfusa sahip bu kent, şimdi korkunç sebeplerle uluslararası ilginin odağı haline geldi: Şehrin sakinlerinden (kadın, çocuk ve erkek, genç ve yaşlı) yüzlerce kişinin katledilmesi. Bu, Vladimir Putin'in savaş suçlarından yargılanması çağrılarına neden oldu.

Ruslar, bir dizi kasabadan olduğu gibi Buça'dan da çekildi. Güya bu bölgelerden, Putin'in esas amacı olduğu söylenen Kiev'in ele geçirilmesi ve Moskova karşısında daha uysal bir rejimin kurulması için yıkıcı bir saldırı düzenleyeceklerdi.

Suikast girişimleri de dahil onu görevinden etme çabalarından kurtulan Ukrayna Devlet Başkanı, pazartesi günü bir otobüs dolusu medya mensubuyla birlikte Buça'ya geldi. Kendisinin "soykırım" diye tanımladığı, Rusya'nın işgal ettiği diğer köy, kasaba ve kentlerde de benzerleri gerçekleştirilen toplu katliamları göstermek istemişti.

Çelik yelek giyen Volodimir Zelenski, "Binlerce kişinin öldürüldüğünü ve işkence gördüğünü biliyoruz, uzuvları kesildi, kadınlara tecavüz edildi ve çocuklar katledildi... Varillerde ve bodrumlarda boğulmuş ve işkence görmüş ölüler bulundu" dedi.
 

buchaafp2.jpg
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 4 Nisan Pazartesi günü Buça'da basın mensuplarına konuştu (AFP)


Ancak Zelenski, böylesine acılara yol açanlarla masaya oturmaya hâlâ hazır. Ukrayna Devlet Başkanı, "Burada yaptıklarını gördüğünüzde onlarla konuşmak çok zor" diye durumu kabullenirken yine de görüşmelerin hızlandırılamasını talep ediyor.

Rusya Federasyonu toplantı sürecini ne kadar uzatırsa, bu hem onlar hem bu durum hem de bu savaş için o kadar kötü oluyor.

Devlet Başkanı, maiyeti ve onlara katılan medya mensupları şehirden ayrıldı. Buça halkı yaraları sarmaya çalışmaya, gıda teslimatları için sıraya girmeye, hasar gören evlerini yaşanabilir kılmakla uğraşmaya, hastanelerdeki yaralıları ziyarete, kaybolan aile mensuplarıyla arkadaşlarını aramaya ve yaşamlarını ellerinden geldiğince devam ettirmeye döndü.

Bazılarının elleri arkadan bağlanmış, bazılarının kafasına çuval geçirilmiş, bazıları da başının arkasından vurulmuş cesetler, Ukrayna birlikleri ve gönüllülerce oyuklarla dolu, kapkara sokaklardan toplanıyor.

Görünen o ki, Ruslar bu cesetlerin çoğunu toplu mezarlara gömüyor. St. Andrew ve Pyervozvannoho All Saints Kilisesi'nin arkasındaki en büyük toplu mezarda gömülen kişi sayısının 60'la 320 arası ya da belki de daha bile fazla olduğu tahmin ediliyor.

Siyah plastik torbalardaki cesetlerin atıldığı 14 metre uzunluğundaki çukurun etrafında kahverengi toprak yığınları oluşturulmuş. Bazı torbaların yırtılmasıyla cesetlerin kolları ve bacakları dışarı sarkmış. Gömülenlerin uzuvları serbest kalıp topraktan gün yüzüne çıkmış; birinin avuçları dua eder gibi kıvrılmış.
 

buchaap3.jpg
Buça'daki toplu mezarda duran plastik torbalardaki sivil cesetleri (AP)


Kentin 29 kilometre batısındaki koruluktaysa başka bir mezar var. Burada bulunan cesetler arasında, yakınlardaki Motizhin beldesinin belediye başkanı Olga Sukhenko'nun yanı sıra eşi ve oğlu da vardı. Komşu belde Kopiliv'in belediye başkanına göre Sukhenko'nun parmaklarının ve kollarının kırıldığı ortaya çıkmış.

Hâlâ evlerde duran cesetler var. Bunlardan biri de kollarında kan lekeleriyle yatağında uzanmış halde bulunan 89 yaşındaki Alla Minorava. 25 Mart'ta ölmüş. Evini ele geçiren Rus askerleri, Minorava'nın komşularına onu vurduklarını söylemiş.

Sergey Malik, "Onu neden vurduklarını söylemediler. Bir sebep bulmak zor, yaşlı bir kadındı, onlar için pek de tehdit oluşturmuyordu" diyor.

Buradaki cinayetlerin çoğu bir anlam ifade etmiyor. Onun gibi diğer yaşlıları, genç erkek ve kızları da öldürdüler.

Minorava'nın torunları, Ruslar evlerini talan ederken diğer aile mensuplarıyla beraber bodruma saklanmış. Çamaşır makinesi dahil ev eşyaları çalınırken, televizyon seti gibi diğer eşyalar da parçalanmış.

Malik, "Bodrumda saklananlar, özellikle de çocuklar dehşete kapıldı. Rusların sarhoş olduğunu, üstlerindeki evlerini paramparça ettiklerini duyabiliyorlardı" diyor.

Ama en azından zavallı Alla gibi hayatlarından olmadılar.
 

buchaafp4.jpg
Buça'daki sokakta yerde yatan cesetler (AFP)


50 yaşındaki Sergey Simolenski, hayatta kalmasının tek nedeninin dövmesi olduğuna inanıyor. Ukraynalı adam, "Beni birkaç kez tutukladılar. Bir keresinde ellerim duvara dayalı halde üç saat boyunca ayakta dikilmemi istediler" diyor.

Sonunda başımın arkasına silah dayadılar, emniyet kilidinin açılırken çıkardığı tık sesini duydum, ateş edeceklerini biliyordum. Sonra dövmemi gördüler, eskiden deniz piyadesi olduğumu anladılar ve gitmeme izin verdiler.

Simolenski, 1990'ların başında Sovyet ordusunda askerlik yaparken Gürcistan'daki savaşta görev almış. Şimdiyse Ukrayna'daki Rus güçlerine karşı öfkeden başka hiçbir şey hissetmediğini söylüyor.

Bu felaketin arkasında Putin'in olduğunu hepimiz biliyoruz. Rus askerleri bana emirlere uyduklarını söyledi ama onlar asker ve neyin savaş suçu teşkil edeceğini bilirler.

Korkunç bazı şeyler yaptılar. Birilerini tutuklayıp bağladıklarını ve başlarından vurduklarını gördüm. Kaç kişi öldürdüler? 600 veya 700 civarı diyebilirim. Cesetleri sokaklarda bıraktılar, geçen gün köpeğin tekinin bir adamın kafasını yediğini gördüm. Sokaklarda çok fazla köpek var çünkü sahipleri burayı terk etti ya da kayboldu. Bu köpeklerden bazıları saldırganlaştı, sürü halinde oraya buraya koşturuyorlar, çocuklara saldırdılar.
 

buchaafp5.jpg
Buça'daki okula taşınan bir ceset (AFP)


Natalya Yakovenka yalnız başında kaldırımda durup bir eve bakıyor. Bu, kaybolan erkek kardeşi Artem'in evi. Yakovenka, "Ailesini uzağa gönderdi ve tek başına yaşıyordu" diyor.

Eskiden Ukrayna ordusunda olduğu için Rusların onu alıp uzaklara götürdüğünü duyduk. Ama o engelli, artık savaşabilecek durumda değil. Bir ceset bulmuş olabileceklerini duydum ama nerede? Morgda mı, mezarlıkta mı?

Buça'da adli tabiplik yapan Serhiy Kaplinski, meslektaşlarıyla birlikte şimdiye kadar 100 ceset topladıklarını belirtiyor. 8 Mart'ta, Rusların yerel yetkilileri yakaladığını duyduktan sonra kentten kaçmadan önce mezarlığa 60 kadar ceset gömmüş. Bunların 15'inin doğal nedenlerden hayatını kaybettiğini, geri kalanınınsa şarapnel yaraları olduğunu ya da yakın mesafe de dahil silahla vurularak öldürüldüğünü belirtti.

Andri Klionçonduk, Vokzalnaya'daki çatışmada bacağından vurulmuş.

O kadar çok top ateşi, o kadar çok füze vardı ki silah sesini duymadım bile. Ama ani bir ağrı ve sonrasında da ıslaklık hissettim. Benim kanımdı. Bu 27 Şubat'ta, tüm o tanklar imha edildiği zaman oldu. O gün çok sayıda Rus öldürüldü. Sokağın aşağısında o kadar fazla kişiyi öldürmelerinin sebebi de bence bunun intikamını almaktı. Birçoğunu da tutukladılar.

Ukrayna Savunma Bakanlığı, Rus güçlerinin kullandığı kışlanın işkence odası olduğunu belirttiği yerin yeni fotoğraflarını yayımladı. Kiev ordusu, buradaki cesetlerin diz çökerken vurulduğunu ve infaz öncesinde de en az bir kişinin dizlerine ateş edildiğini öne sürdü.
 


Rus birlikleri, tren istasyonunun yakınlarındaki yağmalanan dükkanların arka odalarını karargah olarak kullanmış. Geriye kalan tek şey, civardaki evlerden alınan nevresimlerin yere serildiği yataklardı, örtülerden birinin üzerindeyse "New York'u seviyorum" motifi vardı. Dışarıdaki bir duvar yazısı ise "Rus gücü"nü ilan ediyordu. Arkadaki küçük arazi de boş ve kırık alkol şişeleriyle doluydu.

Buça'nın kenar semtlerinde, vurulan diğer bir Rus tankları yığını yatıyor. Ukrayna askerleri burada enkazlardan kurtarabildiklerini topluyordu. Buça için yapılan vahşi muharebenin ölü sayısının parçası olan, tanınmayacak kadar zarar görmüş ve yanmış genç erkeklerin cesetlerini de çıkarıyorlardı.

 

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU