Bazı tarihçiler Newroz'u, binlerce yıl öncesine, Babil tarihine dayandırır. Birçok kültürün karışımıyla gelişerek sınırları aşmış, farklı efsanelerle zenginleşmiştir.
Özellikle Mezopotamya, Orta Asya ve Kafkasya'da binlerce yıldır baharın başlangıcı olarak "yeni gün anlamında" kutlanmaktadır.
Bu kültüre göre Newroz, baharla başlayan yenilenmenin, tazeliğin, canlılığın oluşturduğu heyecanı birlikte kutlamak ve yaşamaktır.
Buna göre denilebilir ki Newroz, "eskiye ya da eski yıla ait kötülüklerin, uğursuzlukların ve kıtlığın sona erdiği, yeni bir sevinç, umut ve bereketin başladığı gün" olarak farklı kültürlerle farklı toplumlar tarafından kutlanmaktadır.
Her toplum, kendi örf ve geleneklerini de katarak yüzyıllar boyu bu bayramı sevinçle karşılamaya kutlamaya devam etmiştir.
Bir dine ve kültüre ait kılmak yerine her kültüre ait ortak bir bayram olarak kutlanması barışı simgelemesi açısından daha anlamlıdır.
Zerdüştlük aidiyeti ile tanımlamak da gerçekçi görünmüyor. Zerdüştlüğün kutsal kitabı "Avesta" da "Ekin Bayramı" diye Newroz'dan söz edilmesi ve özne olarak ateşin yer alması onun dini bir bayram olduğunu göstermez.
Zerdüştlük, M.Ö. 7'nci yüzyılda hayat bulmuş tek tanrılı bir dindir. İddia edildiği gibi bu dinin mensupları ateşe tapmıyordu.
Zerdüştlükte ateş, ilahi bir güç kaynağı olarak suç ve günahlardan arındıran kutsal bir semboldür.
Bu yönüyle Zerdüştlükle bağlantısı kurulsa da gerçekçi olmadığını düşünüyorum. Çünkü Zerdüşt öncesi dönemlerde de Newroz etkinliklerinin yapıldığı tarihçiler tarafından anlatılmaktadır.
Birçok inanış ve geleneksel ayrıntıya rastlamak mümkündür. "Hz. Adem'in yaratıldığı gün", "dünyanın yaratıldığı gün", "Nuh Peygamber'in gemisinin Tufandan sonra karaya oturduğu gün" gibi "bütün insanoğlunun bayramı" olarak tanımlayanlar da olmuştur.
Siyasal anlam yükleyerek "özgürlük ve kurtuluş bayramı" olarak kutlayan Kürtler olmuştur.
Haklarını teslim etmek gerekirse, Kürtler kadar bu bayramı coşkuyla ve siyasal anlam yükleyerek kutlayan başka bir halk yoktur.
Kürler açısından Newroz, başlangıcından itibaren siyasal anlam taşımaktadır.
Efsaneye göre Asurlar döneminde Demirci Kawa, zalim kral Dehhak'ı öldürerek yüksek bir dağın en tepesine odun yığarak büyük bir ateş yakar.
Kürtlerin özgürlük ve kurtuluşunu simgeleyen bu ateş, Newroz bayramı olarak hep aynı tarihlerde yakılarak günümüze taşınmıştır.
Dehhak'ın saltanatına son veren özgürlük ateşini yakıp etrafında genç-yaşlı, kadın-erkek, çoluk-çocuk hep birlikte rengarenk giysiler içinde şarkılar, halay ve zılgıtlarla kutlanması, zafer çığlıklarının atılması muhteşem bir tablo oluşturmaktadır.
Bu tablodan rahatsız olmak yerine özgürlük arayışlarının sivil ve siyasal bir alana bayram havasında taşınmasından memnuniyet duymak gerekir.
Özgürlük bayramını, hiçbir kesimin zorbalık ve şiddetle gölgelemesine rıza göstermemeliyiz.
Kürtlerin, özgürlük taleplerini şiddet yerine sivil zeminlerde, özellikle de bayram şenliğinde güçlü bir biçimde ortaya koymaları takdir edilmeli ve desteklenmelidir.
Şiddet, haklı talepler için asla araç olmamalıdır. Şiddet içermeyen Newroz bilinci ve direnişi, tek başına Kürtlerin haklı taleplerini dile getirmeye yetmektedir. Şiddet, haklı taleplerin karşılık bulmaması için kullanılan sinsi bir yöntemdir.
Özgürlük bilinci gelişen Kürtlerin silahlı mücadeleye ve şiddet kullanmaya ihtiyacı yoktur.
Aksine tarafların şiddeti, haklı talepleri gölgelemektedir. Direnişin gücünü arttıran sivil ve siyasal mücadeledir. Bunların başında da NEWROZ gelmektedir.
Silahların gölgesi, operasyonlar, kan ve ölüm, saldırı ve terör artık yaşamımızdan çıkmalı, bayram halayları, zılgıt ve şarkılar, kardeşlik ve özgürlük türküleri yaşama renk ve sevinç katmalıdır.
Kürtler de haklı taleplerini, sivil-siyasal mücadelelerini bayramlarla güçlendirmeli ve kitleselleştirmeli.
Özgürlük arayışında olan her toplum için Newroz bir direniş zemini olabilir. Tarihte olduğu gibi bugün de NEWROZ sadece Kürt halkının kutladığı bir bayram değildir.
Bahar bayramı olarak merkezi Mezopotamya olsa da coğrafyamızın büyük bir bölümünde çoşku içinde kutlanmaktadır.
Bu bağlamda NEWROZ, uzak doğuluların, Kafkasların, Bellucilerin, Afganların, Türkmenlerin, Azerilerin, Farsların, Kürtlerin, Süryanilerin ve coğrafyamızın tüm halklarının ortak bayramıdır.
Kötülüklerden, düşmanlıklardan, zulüm ve haksızlıklardan arınma ve temizlenme anlamında coğrafyanın bütün halkları tarafından kutlanmaya da devam edecektir.
Baharın başlangıcı olarak coğrafya halklarının tamamının ve özelde de ‘özgürlük bayramı' olarak Kürt halkının NEWROZ bayramını kutluyorum.
Ülkemiz, coğrafya halkları ve Kürtler için ‘Özgürlük ve Barış' yolunu açmasını diliyorum.
NEWROZ kutlu olsun.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish