Çoğumuz sabahları iklim krizi hakkında endişelenerek uyanmıyoruz. Bu nedenle iklim kampanyacıları genellikle çevreci mesleklerin faydalarından bahseder veya yeşil sanayi devrimini teşvik eder: Bu, söz konusu küresel ancak anlaşılması zor tehdidi günlük yaşamın dertleriyle daha fazla ilişkilendirme girişimidir.
Fakat Fabian Derneği ve Avrupa İlerici Çalışmalar Vakfı'ndan (FEPS) gelen yeni araştırmamız, bunun işe yaramadığını tespit ediyor ve kampanyacıların daha geniş bir kitleye ulaşmasının başka bir yolu olduğunu gösteriyor.
The Independent'ın yayımladığı araştırmamızın gösterdiği gibi iklim aktivistleri ve politikacılar, kullandıkları dil ve kişileri hareketten uzaklaştırmaları nedeniyle nüfusun bazı kısımlarına ulaşamıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İklim krizi her zaman kişilerin aklında ön planda değil fakat çoğu kişi bunu endişeleri arasında görüyor. Artık iklim krizi orta sınıfların ya da yeni havalimanı pistlerinin inşasını durdurmak için yeraltını kazan kararlı aktivistlerin özel alanı da değil. Halk iklim krizini anlıyor, bunun önemli olduğunu düşünüyor ve hükümetin harekete geçmesini istiyor.
Ancak önümüzde bazı zor kararlar var. Yaşanacakların habercisi olarak, bazı sağcılar mevcut olan enerji krizini halihazırda yanlış tanıtıyor; daha yüksek faturalar için çevreci vergileri suçluyor ve sözümona fiyatları düşürmek amacıyla daha fazla petrol sondajı veya hidrolik kırmanın savunulacak yanlarını buluyor.
Bu, politikacılara, aktivistlere ve kampanyacılara; bu tehditle mücadeleye gerçekten ilgi duyan herkese bir uyandırma çağrısı olmalı. İklim değişikliği hakkındaki endişeler ne abartılmalı ne de hafife alınmalı.
Daha iyi politikalar uygulamamız gerekiyor ama iklim değişikliğine yönelik eylemlerin olası faydaları hakkında konuşurken de daha iyi olmalıyız; özellikle de böyle bir eylemin gerekli olduğuna daha az ikna olmuş gruplarla.
Fabian Derneği ve FEPS, ileriye dönük olası bir yol bulmak için detaylı bir anket yürüttü. Nüfusun büyük bölümünün ister istihdam yaratma, ister endüstriyel gerilemeyi tersine çevirme, ister kapitalizmi dönüştürme fırsatı olsun, iklim eyleminin ekonomik faydaları hakkındaki argümanlara inanmadığını tespit ettik.
Bu mesajların yalnızca "boşuna dil dökmek" olduğunu tespit ettik; daha fazla orta sınıf, İşçi Partili ve Brexit karşıtı seçmeni ikna ettiler ancak işçi sınıfını, yaşlı, Muhafazakar Partili ve Brexit yanlısı seçmenleri ikna etmediler.
Bazen bu tür bir dil, davaya zarar bile verir. Araştırmaya katılanların yüzde 30'u "yeşil sanayi devrimi" terimine "Hayal aleminde yaşıyorsunuz", "çöp" ya da "hüsnükuruntu" gibi olumsuz veya şüpheci tepkiler verdi. Bazıları bunu mantığa aykırı bulabilir fakat kişilerin iş yaratma vaadinde bulunan politikacılara bu kadar şüpheci yaklaşması veya bir devrim beklentisinin onları soğutması şaşırtıcı olmamalı.
Peki ya ne yapabiliriz? Jargonu bir kenara bırakarak ve abartılı retoriği azaltarak başlayabiliriz. "Çevreci meslekler" farklı kişiler için farklı şeyler ifade eder, bu yüzden en azından daha açık ve somut konuşabiliriz; kalabalıklar toplama olasılığı daha düşük olsa bile kazanların yerini alan güvenli işlerden veya yalıtım montajından bahsedin.
Fakat görünen o ki en güçlü mesajlar hiç de ekonomik mesajlar değil. Kişiler, iklim kriziyle ekonomik olmayan faydalar, özellikle de "iyi bir yaşam hakkı" veya "doğayla dengede olma" ihtiyacı arasındaki bağlantıya daha fazla ikna oluyor. Kişiler "harekete geçmeyi çocuklarımıza borçlu olduğumuzu" da düşünüyor. İşçi sınıfı, yaşlılar, Muhafazakarlar ve Brexit yanlısı seçmenler de dahil hemen hemen tüm gruplar bu mesajlara olumlu yanıt verdi.
Dikkat çekici bir şekilde, daha şüpheci olma eğilimindeki Muhafazakar Parti seçmenleri ve Brexit yanlısı seçmenler için, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak, iklim krizine karşı harekete geçmek için en popüler argüman oldu. Bu duygunun ancak son haftalarda daha da güçlendiğini tahmin edebiliriz.
İklim kriziyle mücadele daha acil hale geliyor ve zor olacak; daha kolay eylemlerin çoğu zaten gerçekleştirildi. Fakat bunun nüfusun çoğu için birinci öncelik olmasını da bekleyemeyiz. Gelirler kırılma noktasına geldiği için aileler zaten mücadele ediyor ve daha fazla mücadele edecek. Kişiler gayet anlaşılır bir şekilde dünyanın sonundan ziyade ayın sonu için endişeleniyor.
İklim kampanyacılarının önünde zor bir seçim var: Kendi dillerini konuşmaya devam edip daha geniş kalabalıkları bilfiil dışarıda bırakmak ya da konfor alanlarının çok ötesine geçen güçlü bir halk koalisyonu kurmak Böyle bir karar kolay olmalı.
Luke Raikes, Fabian Derneği'nde Araştırma Direktörüdür
https://www.independent.co.uk/climate-change/opinion
Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan
© The Independent