Herkesin yaşam koşulları farklı ama onlarınki temelde aynı. Bir göçmen Honduras’tan da El Salvador’dan da geliyor olabilir. Kaçakçının birine sınırı yasadışı yollarla geçebilmek için 5 bin dolar ödemiş veya sınır kapısında sığınma talep etmek için kafileyle birlikte yüzlerce kilometre yol yürümüş olabilir.
İyi ödeme yapan bir iş arıyor olabilirler. Çetelerin şiddetinden kaçmaya çalışıyor ya da zaten küresel ölçekte düşmüş fiyatlardan muzdarip kahve yetiştirme işini mahveden mantar istilasından etkilenmiş olabilirler. Detaylar değişebilir. Ama bir şey Amerika Birleşik Devletleri'ne girmek isteyen yüzbinlerce Orta Amerikalıyı birleştiriyor: Daha iyi bir yaşam istiyorlar ve bunu almak için her şeyi riske atmaya hazırlar.
Bu tür bir çabanın sonuçları kötüye gittiğinde, Meksika’nın Matamoros şehrinden ABD’nin Teksas eyaletindeki Brownsville şehrine gitmek için Rio Grande Nehri’nden geçmeye çalışırken akıntıya kapılan ve Meksikalı bir gazetecinin fotoğrafladığı 26 yaşındaki Alberto Martínez Ramírez ve 23 aylık kızı Valeria’nın yüzüstü yatan cansız bedenlerinin görüntüsü gibi korkunç kareler aklımıza kazınıyor. San Salvador’un doğusundaki bir mahalleden gelmişlerdi. Alberto’nun eşi ve Valeria’nın annesi Tania Vanessa Avalos ölümlerini izledi.
Birçok kişi neredeyse pornografik hissettiren görüntüleri, küçük kızın son anlarını elinin durduğu yerden tespit etmeye dahi çalışarak didik didik etti. Ancak bu görüntüden öğrenilecek çok az şey var. Her yıl sayısız göçmen Orta Amerika’dan ABD’ye gelmeye çalışırken telef oluyor. Ki sayıları Afrika ve Asya’dan gelenlerle gün geçtikçe artıyor.
Daha bu ay Hindistan’ın Punjab eyaletinden göçen 6 yaşındaki kız çocuğu Gurpreet Kaur, annesi su aramak için onu birlikte yolculuk ettikleri göçmen grupla bıraktığı esnada Arizona’nın batısındaki Lukeville Çölü’nde yaşamını yitirdi. Social Work dergisinde Oxford University Press tarafından yayımlanan 2012 tarihli bir çalışmaya göre, 1994’ten bu yana Sonoran Çölü’nün çoğunlukla ücra köşelerinde en az 5 bin kişi hayatını kaybetti. Çoğu zaman bu cesetlerle karşılaşmıyoruz bile. Tabiat koşullarının sıcağı ve rüzgarıyla örtülüyor ve toza dönüşüyorlar.
Ramirez ve kızının fotoğrafının internette yayılmasından sadece birkaç saat sonra, birçok kişi ABD başkanını suçlamak için hızlı davrandı. 2020 seçimlerinin Demokrat başkan adaylarından Beto O’Rourke “Trump bu ölümlerden sorumlu. İdaresi yasalarımızı takip etmeyi reddettiği için göçmen aileler sınır kapılarından girip sığınma talep etmek yerine kaçak yolları deniyor. Bu da daha fazla ızdıraba ve ölüme sebep oluyor” açıklamasında bulundu.
2020’de şansını deneyecek bir diğer isim Kamala Harris de benzer bir tavır takındı. “Bu aileler genellikle aşırı şiddetten kaçıyor” diyen Harris sözlerine şöyle devam etti:
Peki ya geldiklerinde ne oluyor? Trump, ‘Geldiğiniz yere geri dönün’ deyiveriyor. Bu insanlık dışı!
ABD-Meksika sınırındaki göç krizi bütün kitlesel hareketler gibi epey karışık. Ancak yine de göze çarpan birkaç husus var. Kayıtlar, ırkçı bir söyleme sahip ve aileleri ayırmakla tehdit eden Trump’ın, Orta Amerika’dan gelen göçmenlerin ABD’de hoş karşılanmayacağı sözünü sınırda hayata geçirdiğini gün gibi gösteriyor. Trump’ın dilinden tiksinebilirsiniz, politikalarını hiç hoş karşılamıyor da olabilirsiniz fakat tutarlı biri olmadığını söyleyemezsiniz.
Aynı zamanda da yüzbinlerce insan gelmeye devam ediyor. Geçen yılın rakamlarına göre ABD’ye sığınma talep eden göçmen sayısı yüzde 67 arttı. Bu yüzden de Trump, ABD’ye gelmeden önce kendi ülkeleri dışında bir ülkede yaşamış olan göçmenlerin sığınma talebinde bulunmasını yasaklamayı düşünüyor.
The Independent geçen yıl, Güney Meksika taraflarında kafileye katılan ve daha yakın bir zamanda Honduras’tan hareket eden göçmenlerle konuştuğunda, kimse Trump’ın kendilerine karşı tavrından şüphe duymuyordu. Başkanın duruşunu biliyorlardı ancak çoğunlukla tanrının onları koruyacağı inancından büyük olmayan umutlarla kararlı bir şekilde devam ettiler.
Trump’ın geçen yıl tüm yasadışı göçmenlerin suçlu olarak yargılanmasına ve binlerce ailenin dağılmasına sebep olan emrinin yarattığı tartışmaların farkındaydılar. Ve çocuklarını yanına almanın değerini de biliyorlardı. Kuzeye yolculuğun ilk adımı olan Honduras’ın Guatemala sınırına yakın dağlarında neredeyse hiç oğlanın ve yetişkin erkeğin olmadığı, sadece annelerden, kız çocuklarından ve yaşlılardan oluşan köyler mevcut. Bir kadın “Çocuğun bir vize gibi olduğunu biliyoruz” dedi.
2015’ten bu yana ABD’yi terk eden ve eve dönen Meksikalıların sayısı girenlerin sayısından daha fazla. Katı uygulamalar da ABD ekonomisinin yavaşlaması da sebepler arasında. Meksika’nın ekonomisi istikrarlı bir şekilde büyüdüğü ve artık üst orta gelirli bir ülke olarak kabul edildiği için yaşamın ABD’de mi yoksa Meksika’da mı daha iyi olduğuna dair tutumlar değişiyor.
Ancak aynı şey Honduras, Guatemala veya El Salvador için henüz geçerli değil. Bu ülkeler yıllarca süren (ve Washington’un her zamanki gibi asker destekli sağcı hükümetlerden yana olduğu) iç savaşların ve de ABD pazarının taleplerini karşılayan uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı büyük yolsuzlukların yarattığı hasarları iyileştirmeye çalışıyor.
İşsizlik hala çok yüksek ve iyi işler çok az. Ancak geçen ay genç Honduraslı öğrencilerle konuşurken hepsi ABD’de fırsat kovalamak zorunda kalmaktansa kendi ülkelerinde yaşayıp çalışmayı tercih edeceklerini söyledi. Yöneticilere ve girişimcilere göreyse çözüm daha fazla yabancı yatırım almakta ve yeni iş imkanları sağlamakta. İçlerinden biri “Honduras da Kıta Amerikası’nın bir parçası. Amerikan rüyasının burada da hayat bulmasını istiyoruz” dedi.
El Salvador halkının yakın zamanda yolsuzlukla mücadele ve iş kurma vaatleriyle kampanya yürüten Nayib Bukele'yi cumhurbaşkanı olarak seçmeleri şaşırtıcı değil. İşte tam burada Trump’ı suçlamak mümkün. Bu ay bölgelerdeki yurttaşlara “ceza” olarak Guatemala, El Salvador ve Honduras’a gönderilecek 550 milyon doları kesti. Sorunun daha da kötüye gitmesi muhtemel.
En son ve bariz olan nokta ise şu: Kimse düşük seviye bir iş arayışı için Kanada’dan ABD’ye kaçak yollarla girmeye çalışmaz. Buna ihtiyaçları yok. Bunu yapacak kadar güç durumda değiller. Ama Orta Amerika halkı daha iyi bir hayat uğruna canlarını tehlikeye atmak zorunda kalıp kuzeye gitmeye çalıştığı müddetçe daha çok ölüm, daha çok ceset göreceğiz. Bunun gibi birçok fotoğraf daha olacak.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu
© The Independent