Taksicinin düz mantıksızlığı...

Hakan Gülseven Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Bir arkadaşım buluşacağımız yere taksiyle geldi. Konuşmayı seven bir şoför kardeşimize denk gelmiş. Şoför kardeşimiz konuşmuş da konuşmuş...

"Akaryakıt zamları çok iyi oldu" deyince bizim arkadaş çok şaşırmış, "Nasıl iyi oldu yahu?" diye tepki göstermiş.

Taksici gevrek gevrek sırıtarak anlatmaya başlamış:

Trafik rahatladı bir kere. Akaryakıt fiyatı iki katına fırlayınca insanlar toplu taşımaya yöneldi. Trafik rahatlayınca biz de eskiden yaptığımız işin fazlasını yapıyoruz. Zaten parası olan müşteri biniyor taksiye. İş sıkıntımız yok. Allah Tayyip Erdoğan'dan razı olsun...


Bu taksici mantığı, Titanik batarken şampanya servisinin ve dolayısıyla cebine giren bahşişin artmasına sevinen garson mantığıdır.

İstanbul taksicilerinin keyfi yerinde.

Malum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin belediye işletmesinde taksileri devreye sokup taksi sayısını artırma projesi iktidar bloğu tarafından engelleniyor.

İstanbul'da taksi plakasının değeri de yükseldikçe yükseliyor. Plaka değeri milyonları buldu.

İstanbul'da, durağı da değerlenen taksi plakaları 3,5 milyon liradan 6,5 milyon liraya kadar değişiklik gösteriyor.

Acayip bir piyasa...

Plaka kiraları aylık 10 bin liraya dayandı. Evet, plakalar kiralanıyor, zamanında yolunu bulup plaka almış zevat her ay yattığı yerden 10 bin lira kazanıyor.

Kimilerinde sayısı yüzlerle ifade edilen plaka var. Plaka ağaları...

Peki taksi sahipleri ne kadar vergi ödüyor?

Asgari ücretliler kadar, hatta onlardan da az!

Yani plakalar 10 bin liraya kiralanıyor, bu kiralardan vergi alınmıyor, toplam kazançtan alınan vergi ise asgari ücretli işçinin 
ödediği vergiyi ancak buluyor!

Ha, bir de aynı plakadan ikişer üçer çoğaltıp korsan taksi işletenler var, hatta eski Beyoğlu Emniyet Amiri "Hortum Süleyman" namıyla tanınan şahıs kendisinin de korsan taksi işlettiğini, pek çok polisin bu yolla "ek kazanç" elde ettiğini itiraf etmişti.

Şimdi, binlerce taksi, milyonluk plakalar, binlerce liralık aylık gelirden söz ediyoruz ama ortada vergi yok! Nasıl olacak bu işler?

İktidar bu durumu, yani taksi sahiplerinin vergi falan ödemediğini bilmiyor mu?

Bal gibi biliyor.

Plaka ağalarının yönlendirdiği bir grup taksi simsarı iktidar tarafından kollanıyor.

Bir şekilde taksi plakası edinmiş kişiler, yattıkları yerden, altı yıl tıp eğitimi almış, yine yıllarını uzmanlık eğitimine gömmüş hekimlerden fazla para kazanıyor. Üç kuruş göstermelik vergi yatırıp ceplerini dolduruyorlar.

Madenciler, öğretmenler, metal, cam, otomotiv işçileri, liman işçileri, itfaiyeciler... Hepsi peşin peşin vergilerini veriyor. Yetmiyor, tükettikleri her üründe KDV, ÖTV bilmem ne "V" olarak dolaylı vergi veriyorlar.

Hiçbiri taksiciler kadar kazanamıyor.

Halbuki taksileri vergilendirmek son derece basit.

Acayip teknolojik ilerlemeler var. Misal, dikiz aynalarına taksimetre yerleştirildi. Taksimetre kapatıldığı andan itibaren orada yazan tutarın fişini çıkarmak ve bu tutarı vergilendirmek çok basit.

Ama böyle bir adım atılmıyor...

Bu durum sadece taksicilerden ibaret değil. Pek çok farklı sektörde benzerleri yaşanıyor.

Türkiye batarken günü kurtardığına sevinen "değişik" insan malzemesi insanın sinirlerini bozuyor...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU