COP26'dan duyulan hayal kırıklığı anlaşılabilir ama yine de umut var

En önemli şey, sadece toplantının sonundaki bildiri metni değil, gelecek yıl boyunca nelerin yaşanacağı

12 Kasım 2021'de iklim aktivistleri COP26 sürerken Glasgow'da protesto düzenlemişti. Bu tür birçok eylemden biri olan protestoda açılan şemsiyede "iklim krizi" ve "hemen harekete geçin" yazıyor (AFP)

Başarı mı başarısızlık mı? Yoksa ikisi birden mi? Kömür kullanımının azaltılmasında son dakikada sağlanan uzlaşıyla COP26'nın sonuçları gelecek haftalarda ince elenip sık dokunacak.

Hızlı karara varmak cazip gelse de önceki iklim zirvelerinden çıkarılan en önemli derslerden biri, toplantı sonundaki bildiri metninden ziyade takip eden yılda yaşanacakların daha önemli olduğudur. İşte bu sağlık uyarısını göz önünde bulunduran beş düşünce.

Birincisi, kömür kullanımını azaltma ihtiyacının belirtilmesi büyük bir ilerleme. Zayıflatılmış bir dille de olsa Hindistan ve Çin'in bu alana dahil olması devasa bir şey. Sanırım nihayetinde çevresel kaygılar kadar ekonomi de kömür kullanımının son bulma hızını belirleyecek. Şansın da yardımıyla, yenilenebilir kaynakların düşen maliyeti kömürü yakmak için fazla pahalı hale getirebilir. Fakat resmi taahhütler gerçekten önemli.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İkincisi, STK'lerin hükümetleri zorlamadaki rolü gerçekten önemliydi ve bu en çok Glasgow'da belirgin bir hal aldı. Genellemek gerekirse hem iklim krizinin tehlikelerini hem de yeni teknolojilerin getirebileceği girişim fırsatlarını formüle etmede daha etkili ve tutarlı oldular. Politika yapımının tam merkezindeler.

Üçüncüsü, bu yeni teknolojileri desteklemek için ticari bir para duvarı harekete geçirilecek. Geçen hafta dünya ekonomisini karbondan arındırma çabalarına harcanacak büyük paranın koordinasyonu için Mark Carney ve Michael Bloomberg'in yönettiği girişim hakkında yorum yapmıştım. Geçen birkaç gün içinde piyasa tepkisi bu argümanı gayet güçlendirdi.

Bunun en önemli örneği, elektrikli kamyon üreten ABD'li girişim şirketi Rivian'ın New York borsasındaki çıkışıydı. Değeri 91 milyar dolara (yaklaşık 1 trilyon 20 milyar TL) ulaşmıştı. Bu Ford veya General Motors'un değerinden daha yüksek. Bazıları bu değerlemenin tuhaf olduğunu savunsa da hem Amazon hem de Ford destek veriyor. Dolayısıyla ABD kurumsal aristokrasisinin hem yeni hem de eski üyeleri, paralarını bu yeni teknoloji örneğinin arkasına koyuyor.

Dördüncüsü, çevresel, sosyal ve kurumsal (ESG) yatırımlar küresel pazarlarda hızla yayılıyor ve Glasgow da buna daha fazla hız kazandırdı. Bir çark etkisi söz konusu. Özellikle bu kaygılar yatırım portföylerinde giderek daha önemli hal aldı. Şirketlerin ürün ve hizmetlerine "yeşil göz boyama" yapması elbette önemli bir mesele olsa da bu yalnızca tek bir doğrultuda giden bir hareket. ESG perspektifiyle incelemeden geçirilmeyen yeni yatırımların finansmanı, belki de yatırımı işlevsiz kılmaya yetecek kadar pahalı bir hal alıyor. İncelemeden geçenler, paranın daha iyi koşullarla mevcut olduğunu görüyor.

Sonuncusu, gençler daha yeşil bir ekonomik sistem yönündeki baskıdan yana. Yine bu da Glasgow'daki delegeleri etkileyen bir şey oldu. Mesele değişimin hızıyla ilgili ve buna gençler güç verecek. Bu siyasetle alakalı bir şey değil. Tüketici tercihleri ve teknolojiyle alakalı.

Genç tüketiciler, satın aldıkları mal ve hizmetlerin çevreye duyarlı (ya da en azından mevcut en iyi uygulamaları benimseyen) yollarla üretilmesinde ısrar ederek hızı belirleyecek. Bu uygulamanın iyileştirilmesine gelince, karbonsuzlaştırmaya hız kazandıracak yeni teknolojilerin çoğu henüz mevcut değil. Yakın geçmiş rehber alınırsa, bu teknolojileri gençler, belki de şu anda halen öğrenci olanlar geliştirecek. Ne de olsa geçmişteki büyük sıçramalar, yerleşik şirketlerden değil genç dönüşümcülerden geldi.

Bu sözlerin hiçbiri, birçok kişinin hissedeceği hayal kırıklığı hissini küçümsemek için değil. COP26 daha da ileri gidebilirdi. Fakat (şehrin 1980'lerde kullanılan reklam sloganından alıntı yaparsak) Glasgow olabileceğinden çok daha iyiydi. Gerçek bir ilerleme vardı. Söz konusu ilerlemeden gerçekten emin olmak veya daha fazlasının elde edilebileceğinden hareketle umutsuzluğa düşmek için önce bir yıl bekleyelim.

Bakalım Çin, Hindistan ve ABD gerçekte ne yapacak. Bakalım Carney-Bloomberg girişimi ne kadar hız kazanacak. Fakat COP26 kesinlikle zaman ve enerji kaybı değildi ve bu, dünyanın mevcut sıkıntılı halinde iyi bir şey.



https://www.independent.co.uk/climate-change/opinion

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU