İnsanlık tarihinin en önemli konferansı olan COP26 yaklaşırken*, Amazon yağmur ormanlarının derinliklerindeki yerli Waorani halkının kadın lideri Nemonte Nenquimo, Doğa Ana'yı yok etmektense ona saygı duymamız için güçlü bir eylem çağrısında bulundu.
Bu, Amazon'un sevgiyle çarpan kalbinden dünya liderlerinin kaderimize karar vermek için birkaç gün içinde bulaşacağı Glasgow'un acımasız beton kalbine bir yakarıştı. Ceibo İttifakı ve Amazon Frontlines'ın kurucusu olan Nenquimo'nun doğup büyüdüğü yağmur ormanın ortasında, yüzü geleneksel kabile boyalarıyla süslenmiş ve neredeyse 9 aylık hamileyken yaptığı tutku ve vakar dolu bu çağrı, video yoluyla Edinburg'da COP26 öncesi düzenlenen TED Geri Sayım zirvesindeki izleyicilere ulaştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Nenquimo "Ormanlarımız yanıyor; petrol sızmaya, madenciler topraklarımızı istila etmeye devam ediyor ve sömürgeciler yurtdışındaki toplumları beslemek için ormanlarımızı kesiyor" dedi. Nenquimo'nun konuşmasını tanıtan sunucu izleyicilere, dünya üzerinde kalan kadim ormanların neredeyse yüzde 50'sinin hayret uyandıran bir şekilde dünyanın dört bir yanındaki yerli halklar tarafından korunduğunu söyledi. Bu, dünyanın kara parçalarının yüzde 28'ine tekabül ediyor.
Nenquimo kendi Waorani kabilesinin, dünyanın dört bir yanındaki diğer yerli halkların ve dünyanın yerli olmayan "Cowori" toplumlarının felsefi görüşlerindeki farklılıklar ve dünya ormanlarıyla nasıl ilişki kurduğumuz hakkında etkili bir konuşma yaptı. Yerli topluluklar için ormanlar onların evleri, besin kaynakları, eczaneleri olmakla kalmıyor; hayatlarının ruhani iskeletini de onlar oluşturuyor.
Nenquimo ormana dair bilgisinin, ona duyduğu sevgi ve saygının kendisine kabile büyükleri ve bir öğretmen olarak ormanın ta kendisi tarafından nasıl aktarıldığından sevgiyle bahsetti. Cowori'ninse ormanları kaynak çıkarmaya devam edebileceğimiz yerler olarak gördüğünü ama bu süreçte onları yok ettiğimizi söyledi. Doğanın haklarını veya kendi halkının yiyecek, su, yaşam ve barınma için ormanlara bağımlı olduğu gerçeğini umursamadığımızı dile getirdi. Yolların, misyonerlerin, petrol şirketlerinin ve sömürgecilerin gelişinin evini nasıl mahvettiğini anlattı.
Amazonlar, Toprak Ana'nın atan kalbidir ve eşi benzeri yoktur. Biz Coworilerin fosil yakıtlı, yıkıcı sanayi devrimimizle atmosfere saldığımız milyonlarca ton CO2'yi emme kapasitesine sahip olan bu kalp, dünyanın daha da hızla ısınmasını önlemede hayati önem taşıyor.
Nenquimo yıkıcılığımızın sadece yerli halkları değil, bu süreçte kendimizi de yok etme tehlikesi taşıdığı uyarısında bulundu. "Yakarışlarımızı duymak size kalmış" dedi. Dünya Meteoroloji Servisi'nin atmosferdeki sera gazlarının durumuna ilişkin ekim sonunda sunduğu acı rapor ve bunu takiben Amazon Ana'nın kalbinin ürettiğimiz CO2 fazlasını emmeyi bıraktığı ve büyük kısmının kesilmesi, insan kaynaklı kuraklığa yenik düşmesi veya yanması sonucu aslında atmosfer için net CO2 kaynağı haline geldiğini belirten vahim haberler devasa ormanın mucizevi bulut oluşturma yeteneklerinin buldozerlerle yok edildiğini gösteriyor.
Nenquimo özellikle de Amazon'a kalkınma vaatleri ve zarar vermeme sözleriyle gelen bazı petrol şirketlerinin ikiyüzlülüğüne ve yıkıcılığına atıfta bulundu. "Çevreyi etkilemeyeceğini, atık üretmeyeceğini ve çevredeki yağmur ormanlarına zarar vermeyeceğini söyleyerek süslü sözlerle geliyorlar... ama bu bir yalan" diye haykırdı. Nenquimo'nun kabilesi gibi topluluklar nehirlerini, balıklarını, halklarını ve ruhlarını kirleten petrol sızıntılarını temizleyemiyor. Videoyu izleyenlere insanların fiziksel olarak hastalandığını söyledi. Petrol sondajının sona erdirilmesi çağrısında bulundu:
Orman bizim evimiz, nokta.
Fakat yine de, yerli halklara zarar verilmeye devam edilse de dostluk ve kardeşlik eli uzattı. "Yerli halklar olarak ormanlarımız için binlerce yıl öncesine giden derin bir sevgi ve saygı duyuyoruz. Bunların hepsini size öğretemesek de sizden tek istediğim saygı" dedi. "Toprak Ana, sizin [Cowori] onu kurtarmanızı beklemiyor. Ona saygı duymanızı bekliyor." Nenquimo'nun özellikle bu son sözleri benim için derin anlam taşıyor. Batılıların yerli halkları "desteklememiz" için bize çağrıda bulunduğunu duyduğumda çoğu zaman sinirleniyorum. Yerli topluluklar binlerce yıldır doğayla uyum içinde yaşarken biz sadece birkaç yüzyılda doğal yaşamın tamamını yok olmanın eşiğine getirdik.
Bu toplulukların bizim desteğimize ihtiyacı yok. Büyümemize ve ormanlarına yıkım getirmek yerine doğayla binlerce yıl daha uyum içinde yaşama kabiliyetlerini ortadan kaldırmayı bırakmamıza ihtiyaçları var. Batılı ekonomiler ormanın ölüsüne değer veriyor. Yerli topluluklarsa ormanların sürdürdüğü harikulade hayatın kendisine değer veriyor. Waorani lideri, konuşmasını ortak insanlığımıza yönelik bir çağrıyla bitirdi ve petrol tüketmeyi ve ormanları yok etmeyi bırakmamız için bize meydan okudu.
Sadece bizim çocuklarımız için değil, sizin çocuklarınız ve dünya üzerinde yaşayan herkes için.
Siz Cowori, bizimle aynı değerleri paylaşabilirsiniz. Orman hakkında sahip olduğumuz bilgiye saygı duymayı öğrenebilirsiniz. Müttefiklerimiz olabilirsiniz.
Uyanın ve bu kadarının fazla olduğunu görün.
Kesinlikle.
Umalım ki dünya basınının ve hükümet liderlerinin kalpleri sadece Waorani'nin değil, dünyanın dört bir yanında gelecek nesillerin tamamının kaderine karar vermek için Glasgow'da toplandığında Nenquimo'nun yerli bilgeliğinin sözlerini duyar. Nenquimo'nun mesajı basit: Doğayı sevin, petrol tüketmeyi ve ormanlarımızı yok etmeyi bırakın. Biz seni duyuyoruz Nenquimo ama onlar da duyacak mı?
* COP26'dan önce 28 Ekim 2021'de yazılan bu yazıyı zirve gerçekleşirken de güncelliğini kaybetmediği için yayımlıyoruz.
https://www.independent.co.uk/climate-change/opinion
Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral
© The Independent