Derek Chauvin cinayetten suçlu bulundu, bu son değil, başlangıç

Gençken yardım istemek için polise gitmiştim, daha sonra gitmemeyi öğrendim

Derek Chauvin, 8 hafta içinde hüküm verilmesini beklemek üzere kelepçeli biçimde götürülmeden önce avukatıyla konuşuyor (AP)

Teksas'ta büyüyen eşcinsel bir siyahi olarak, acımasız bir "eşcinsel dayağı" mağduru olmam üzerine kanlar içinde ve dehşete kapılmış halde bir polis memurunu durdurmuştum. Bana el uzatmak yerine, "AIDS yayıyor olmasaydın kıçına tekme yemezdin" demiş ve aracını sürerek uzaklaşmıştı.

Polisin benim gibi kişilere "koruma ve hizmet" sağlamak için var olup olmadığını sorguladığım tek etkileşimim bu olmadı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Birkaç yıl önce Houston'daki kız kardeşimi ziyaret ettiğimde, silahlarını yüzümüzden birkaç santim ötede sallayan iki kişi tarafından gasp edildik. Soyguncular istediklerini aldıktan sonra kız kardeşim ve ben afallamış bir vaziyetteydik. Polise gidip gitmeme hususunda ciddi bir tartışma yaşadık. Nihayetinde, bir soygundan daha fazlasının kurbanı olabileceğimiz endişesiyle gitmedik.

İşte Derek Chauvin'in mahkumiyeti bu sebeple sürpriz oldu: 21 Nisan’da tüm cinayet suçlamalarından suçlu bulundu ve şimdi 40 yıla kadar hapisle karşı karşıya. Siyahi ve kahverengi insanları öldüren beyaz polislerin yaptıklarının yanına kaldığını görmeye o kadar alışmıştık ki şimdi nasıl tepki vereceğimizi neredeyse bilmiyoruz.

Chauvin'in mahkumiyeti George Floyd'u geri getirmeyecek. Beyaz polislerin daha fazla siyahiyi öldürmesine de engel olmayacak. Ancak bu bizim için nihayet "Siyahilerin Hayatı Önemlidir" demek ve buna inanmak için bir fırsat. Umarım bu, kamu güvenliğini tüm topluluklardaki herkese gerçekten hizmet edecek şekilde dönüştürmeye yönelik çalışmanın başlangıcı olur.

Kentucky'deki evinde uyuyan Breonna Taylor'ın insaniyetini veya Kaliforniya'da büyükannesinin arka bahçesinde duran Stephon Clark'ın insaniyetini veya Ohio'da halka açık bir parkta oynayan 12 yaşındaki Tamir Rice'ın insaniyetini görmeyen polislerle aynı şekilde, Derek Chauvin de George Floyd'un insaniyetini görmedi. Koyu ten rengi gördüler ve silahlarını çekerek karşılık verdiler.
 


Siyahiler kendi gördükleri şeyi nihayet beyaz Amerikalıların ve seçilmiş yetkililerin de görmesini ümit etmeye devam ediyor: Polis birimleri, beyaz olmayan insanları sürekli biçimde tehlikeye atan "önce vur, sonra mazeret uydur" zihniyetiyle işliyor. Asayiş memurlarıyla herhangi bir etkileşimin ölümcül bir yanlış yola sapabileceğinin idraki, kolektif akıl sağlığımıza ciddi hasar veriyor. Bize zarar verenlerin maaşlarının vergilerimizle ödendiğini bilmekse travmatik.

Sanki beline bağlı silahları kullanma yetkisine sahip kişilerden değil de meyve salatasından bahsediyormuşuz gibi, bize bunun sadece birkaç "çürük elmadan" ibaret olduğu söyleniyor. Tarih bize iyi bir polisin aşırı güç kullanımını durdurmaya çalışması halinde bile cezalandırıldığını gösterdi. Örnek olarak, kelepçeli şüphelinin boğazını koluyla sıkan başka bir polise müdahale ettiği için 2008'de kovulan siyahi polis memuru Cariol Horne vakasını ele alalım. Bu hafta, 13 yıllık uzun bir mahkeme mücadelesinden sonra, kendisine geriye yönelik ödeme ve emeklilik sağlayan kararı elde etti. Hâlâ adil değil ama bu bir başlangıç.

Seçilmiş yetkililer, New York eyaletinin siyahi başsavcısı Letitia James'in, bu anlamsız şiddetin sona ermesi için polis birimlerinin rutin trafik uygulamaları ve ufak ihlallerin peşine düşmeyi bırakması yönündeki önerisine kulak vermeli. "Kapıyı çalmama" izinlerini yasaklayan "Breonna Yasası"nı geçiren Virginia gibi eyaletlerin izinden gitmeli ve aramalarda daha fazla memurun vücut kamerası takmasını zorunlu kılmalılar.

Başka bir deyişle: Daha fazla değişime hazırlıklı olmaları gerekiyor. Mahkemenin söz konusu kararı bir son değil; çok uzun süredir başarısız oldukları siyahilerin insaniyetini kabullenme konusunda, polise çağrıda bulunan bir hareketin başlangıcı.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU