Asya'da pandeminin uğramadığı tek ülke Türkmenistan imiş. Takılan maskeler ise kum fırtınasına karşı tedbirmiş.
Seyahat etmeye getirilen yasaklar ise işin cabası. Yönetimin halkı yalanla yönetmek istemesinin, kafamızın almadığı bir nedeni olsa gerek.
Salgını ülkeye sokmadığını iddia eden Türkmenistan'da, geçen yılın ağustosundan beri ücreti çalışanlardan kesilmek kaydıyla pahalı koronavirüs testi yaptırmaları emredilmişti.
Kovid hastası yok dense de Aralık 2020'de Aşgabat'ta bir bulaşıcı hastalıklar hastanesi açılmıştı. Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov bu hastaneyi bizzat açtı.
İsveç yapımı suni solunum cihazlarıyla donatılan 200 yataklı hastanede bir dizi "solunum yolundaki bulaşıcı hastalıkların" ve "havadaki damlacıklarla bulaşan hastalıkların" tedavi edebildiği belirtildi.
Açılış konuşmasında ise ülkesinde "önleyici tedbirler sayesinde bugüne kadar koronavirüs vakası görülmemesini" büyük başarı olarak niteledi.
Peki, öyleyse bu hastaneye neden ihtiyaç duyuldu?
Bu konuda ancak spekülasyon yapabiliriz. Muhtemelen yüksek seviyedeki yöneticiler Kovid-19'a yakalandıklarında burada tedavi edilecekler.
Diğer yandan başka bir gerçek Türkmenistan'da hastanelerin yetersiz kaldığı ile ilgili olanı. Birçok hastane hastaların kendi ilaç, battaniye, yiyecek-içeceklerini, hatta odalarını ısıtmak için sobalarda yakılacak odunu da getirmesini bekliyor.
Türkmenistan'da pandeminin varlığı, iki diplomatın Kovid-19'a yakalanması, birinin ise ölmesi ile dünya kamuoyuna bir parça malum olmuştu.
Büyük Britanya'nın Aşgabat'taki Büyükelçisi, amatör şarkıcı Hugh Stanley Philpott, YouTube kanalında hastalığa yakalandığı haberini ve bir de şarkısını paylaşmıştı.
Ölümcül vaka ise Türkiye Büyükelçiliğinde dinî ateşe olan Kemal Uçkun'un 11 gün hastanede yattıktan sonra kurtarılamayarak vefat etmesi oldu.
Eşi kocasının na'şının Türkiye'ye gönderilmesini talep etmiş. Ancak uçuş yasağı yüzünden götürülememiş.
Güzide Uçkun Sözcü gazetesine, eşinin muhtemelen Kovid-19 semptomları göstermesine rağmen antibiyotik ile tedavi edildiğini söyledi.
Anlaşılan pandemi salgını ciddi boyutlara ulaşınca Devlet Başkanı Berdimuhammedov, 25 Aralık 2020'de Türkmen televizyonunda meyankökünün Kovid-19'a çare olabileceğini söyleyerek bilim adamlarına bu yönde çalışmalar yapmasını emretmişti.
"Dünyadaki bütün akademisyenler bu korkunç enfeksiyona karşı etkili mücadele yollarını arıyorlar. Bunlardan biri meyankökü olabilir" diye buyurdu, Türkmenlerin atası.
Her ne kadar Türkmen hükümeti ülkede tek bir Korona vakası olduğunu bildirmedi ve doktorlara bu teşhisi koyma yasağı getirildiyse de ülkenin lideri sanki başka türlü düşünmeye başlamış.
Gerçi Dünya Sağlık Örgütü aylarca inceleme yapmak için başvurmuş, sonunda iki kişilik heyeti hastalık imkân çerçevesinde inceleme yapmışlar.
Sonuç olarak bazı tedbirlerin, örneğin seyahat kısıtlaması, maske ve el yıkama gibi tedbirlerin alındığını görmüşler.
Solunum rahatsızlıkları veya zatürre tanı sebeplerinin belirsiz olduğu ifade edilmiş. Anlaşılan 'çocuğun' adını koyma safhasına gelinmemiş.
Tıbbi kaynaklar ve Türkmen vatandaşları bütün Türkmenistan'daki hastanelerde zatürre veya Kovid-19 hastalarındaki semptomlara benzeyen teşhisler konulmuş çok sayıda hasta olduğunu bildiriyorlar.
Cumhurbaşkanın meyankökü tavsiyesinden sonra Türkmenistan'ın doğusundaki Lebab bölgesinde devlet kuruluşlarında, okullarda, sağlık merkezlerinde çalışanlar ve okul çocuklarının şahsi sağlık kutularını yanlarında taşımaları emredilmiş.
Bu kutuda diğer tıbbi malzeme ile birlikte muhtemel akciğer hastalıklarına karşı meyankökü şurubu ihtiva eden şişe de bulundurulacak.
Ne zekice, tıpta reform! Bu bir diş tabibinin tavsiyesini emir addetme çaresizliğine işaret ediyor gibi.
Son çare olarak da Rusya Doğrudan Yatırım Vakfı, Türkmenistan'ın Sputnik-V aşısına talip olduğunu bildirdi.
Kovid-19 ülkede yok, ancak tedbirleri var. Yani dışarıda maske takılması zorunlu. Alışveriş merkezleri, gıda ve kırtasiye hariç diğer işyerleri kapalı.
Toplu düğün ve taziye gibi etkinlikler yasaklanmış. Şehirlerarası seyahatlerde giriş ve çıkışlar kontrollü yapılmakta. Türkmenistan'a tarifeli sefer yapan yabancı havayolları seferlerini iptal etmiş ya da ertelemiş vaziyette.
Ticaret de çok yavaşlamış ve azalmıştır. Hatta bir ara ülkede açlık ve kıtlık haberleri dolaşmıştır.
Kısacası Türkmenistan ne kadar itiraf etmese de Kovid-19'un pençesinden kurtulamamıştır.
Peki, böyle bir inkarın neye faydası oldu?
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
