Bir zamanların fırsatlarla dolu şehirlerinden doğdukları kırsal köylere doğru sıcağın altında yüzlerce kilometreyi bitkin biçimde yürüyen bir milyon insan hayal edin. Bu, Hindistan'ın büyük tersine göçü. Geriye doğru muazzam oranlarda atılan fiziki ve sembolik bir adım.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son 10 yıllar boyunca, iş arayan 140 milyon kırsal Hindistanlı şehirlere akın ederek Delhi'yi dünyanın en büyük ikinci, Mumbai'yi de en büyük 6. metropolü haline getirdi. İnşaat işçileri, güvenlik görevlileri, şoförler, tezgahtarlar, hastane ve otel çalışanları bu dev yaratığa güç veriyor.
Çaycılıktan başbakanlığa gelen Narendra Modi, savunmasız işçilere dair bir iki şey biliyor olmalı. Ancak bu grubun son aylarda maruz kaldığı acılar, Modi'nin Kovid-19'a verdiği ve Hindistan'ın ABD'yi geçerek dünyanın en çok enfeksiyon sahibi ülkesi olma yolunda ilerlemesine yol açan yanıtın bir kabahati.
Bu yazı kaleme alınırken, Hindistan'da kaydedilen 7,6 milyon vaka ve 115 bin ölü, hastaneleri kırılma noktasına getirmişti. Yeni vakalar son günlerde azalmış olsa da, gelecek dini bayram sezonunda büyük olasılıkla ani bir artış yaşanacak. Ülke genelinde kısıtlamalar ve tecritler çoktan kaldırıldı. Enfeksiyonlar yerine antikorları tespit eden yakın tarihli serolojik bir araştırma, Hindistan'ın gerçek vaka sayısının 63 milyonun üzerinde olabileceğini gösteriyor.
Modi geçen martta 1,35 milyar Hindistanlıyı tecride zorladığında ülkedeki vaka sayısı 600'ün altındaydı. Erzak toplamakla geçen yalnızca 4 saatte panik başladı. Böylesine ani ve mantıksız bir eylem, Modi'nin kaba liderliğinin tüm özelliklerini taşıyordu.
Ekonomi çökerken, 100 milyondan fazla iş yok oldu. Mayısa kadar tecridin eğriyi düzleştirmediğini gören ülke, tecridi kademeli biçimde hafifleterek vakalardaki hızlı artışın yolunu açtı. Milyonlarca işsiz kent çalışanı otobüslerle, trenlerle ve yaya olarak yola koyularak virüsü ülke genelinde yaydı. Sadece küçük Bihar eyaletine 2,2 milyon insan döndü.
Kovid-19'un gelişi bariz şekilde kaçınılmazdıysa da, sahadaki etkisi ekonomik ve sağlık sonuçlarının temel aldığı refah, kast ve coğrafya eşitsizliklerini gözler önüne serdi. Modi tecridi çok erken uygulayarak vaka sayılarını azaltmadan ekonomiyi alabora etti. Daha fazla açıklık ve planlamayla enfeksiyon eğrisi bükülebilir, aynı zamanda ekonomik etki azaltılabilir, hastaneler daha hazır olabilir ve ani iş kayıpları önlenebilirdi. Öte yandan, Modi'nin hükümetle uyumlu bağışlara dayalı milyar dolarlık "Başbakanlık Bakım Fonu" şeffaf olmaması sebebiyle tartışmalara yol açtı.
Ancak son dönemdeki artış daha da karmaşık. Ve Modi'nin lehine bir durum olarak, Hindistan sağlık hizmetleri genellikle eyalet düzeyinde ele alınıyor. 8 ay sonra birçok kişi maske takmaktan ve sosyal mesafeden bıktı. Ülkede, sosyal medyadan yayılan, virüsü Müslümanları taşıdığı veya vejetaryen diyetin Kovid'i uzak tutabileceği gibi acayip iddialara sahne olan ciddi bir yanlış bilgi sorunu var. Art arda gelen hükümetler, sağlık hizmeti tedarikini demokratikleştirmekte başarısız olurken, Hindistan kentlerinin çoğu, özellikle de kalabalık gecekondu mahalleleri patojenin hızla yayılmasına oldukça yatkın. Hindistan aynı zamanda dünyanın en düşük Kovid-19 testi yapma oranlarından birine sahip.
Durga Puja ve Diwali mega festivalleri yaklaşırken, durum iyileşmeden önce daha da kötüleşecek. Bazı uzmanlar, hükümetin dindarları yatıştırmak için sağlık risklerini görmezden gelmesinden korkarken, aylardır düşük satışlar yaşayan küçük tüccarlar da umutsuzca mallarını satmanın peşinde. Kerala'daki son Onam festivali iyiye işaret etmiyor: Hindistan'ın en güçlü mücadelelerinden birini veren eyalette vakalar 5'e katlandı. Yaklaşan sisli kış virüsü daha da kötüleştirebilir.
Yüzde 89 olan ve giderek yükselen dünya çapında rekor düzeydeki iyileşme oranı bir umut ışığı. Bu, belki de Hindistan'ın nispeten genç nüfusu ve Delhi gibi bazı bölgelerdeki agresif test ve takiple alakalı.
Ancak Kovid-19 basit bir şekilde, otoriterliğe yaklaşan Hindistan'ın başına gelen ıstırapların sonuncusu. 2014'te cesur ekonomik vaatler ve sıradan insan imajı Modi'yi iktidara taşımış olabilir, ancak iktidarda tutan şey kimlik politikaları oldu. Geçen yılki bölücü kampanya sonrasında büyük bir çoğunluk kazanarak geri döndü.
Lideri olduğu iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP), camilere hakaret eden ve öğrencileri döven Hindu milliyetçilerini cesaretlendirdi. Şubatta başkentteki Müslüman karşıtı ayaklanmalarda 53 kişi öldürüldü. Öte yandan Modi'nin tartışmalı vatandaşlık yasası, Müslüman olmadıkları sürece Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan gelen yasadışı göçmenlere af sağlayarak ülke çapında protestolara yol açtı.
Basın susturuldu ve yerel gazeteciler, olumsuz haberler yaptıkları için giderek daha fazla suçlamayla karşı karşıya kalır hale geldi. Bu durum pandemi süresince daha da arttı, düzinelerce gazeteci işlerini yaptıkları için, Hindistan'ın Kovid-19'la mücadelesine dair yanlış bilgi yaymakla suçlanarak tutuklandı.
Hindistan'ın baş düşmanı Pakistan'ın da hak iddia ettiği Keşmir ise tecritlere gayet alışık. Bölge, Ağustos 2019'dan bu yana güvenlik gerekçesiyle medya ve internet kesintisiyle beraber tecrit altında tutuluyor. Ayrıca yabancı fonlu STK'lara karşı yürütülen tuhaf savaşta, geçen ay Uluslararası Af Örgütü'nün Hindistan şubesi dahil 15 bin kapatma yaşandı. Bu hayır kurumlarının birçoğunun, Hindistan'ın koronavirüsle mücadelesinin ön saflarında olacağı hayal edilir.
Pandemi dikkatleri başka yöne çekerken, Modi son zamanlarda Hindistan'ın karmakarışık bürokrasisini elden geçirmek ve çiftçilik, eğitim ve çalışma mevzuatını modernleştirmek için bir kısmı popüler olan bir yığın kanunu aceleyle geçirmekle meşgul. Başbakan'ı eleştirenler, sert tarzının sonuç getirdiğini ilk kabul edenler arasında yer alıyor.
Yine de Kovid-19, Hindistan ekonomisini daraltıp milyonların Modi'nin büyük vaatlerine ne olduğunu merak etmesine yol açarak başbakanlığına damgasını vuracak. Uzmanlar, Hindistan ekonomisinin bu yıl yüzde 9 küçüleceğini tahmin ediyor.
Ancak yükselen vaka sayısı ve milyonlarca aç işçi, iktidar partisinin odak noktasının çok uzun zamandır uyum değil bölünme olduğu dünyanın en büyük demokrasisinde yer alan daha derin bir rahatsızlığı yansıtıyor. Azınlıkların da ekonomik gerilemeden korkmak için nedenleri var, bu da BJP'nin oy kazanmak için topluluklar arasındaki gerilimleri kışkırtmaya başvurmasına neden olabilir.
Sivil özgürlüklerin çöküşünü ve Kovid-19 vakalarının tırmanışını seyreden milyonlar açısından, Modi'nin Hindistan'ı hızla bir kabusa dönüşüyor.
* Charlie Mitchell'in makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Kovid'in Hindistan üzerindeki yıkıcı etkisi Narendra Modi'nin başarısızlıklarının işareti ve durum daha da kötüleşecek
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent