Netanyahu'nun tekrar seçilmesi İsrail’i daha da büyük bir kutuplaşma safhasına itecek

Sözünü sakınmayan solun ve Arap partilerin parlamentoda güçlü bir şekilde temsil edilmemesi, Netanyahu’nun seçim öncesindeki en tartışmalı vaatlerini yerine getirmesine yol açacak

Netanyahu'nun sağcı Likud partisi geçen hafta, şimdiye kadarki en büyük zaferini sağlayarak İsrail parlamentosunun 120 koltuğundan 36’sını kazanmıştı / Fotoğraf: AA 

Netanyahu olmak ya da olmamak - bu şaka geçen hafta sosyal medyada çokça yapıldı.

Salı günü bıçak sırtında yapılan seçimleri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 10 yıllık sağcı yönetimi için bir referandumdan fazlasıydı.

Netanyahu, İsrail tarihindeki en uzun süre hizmet veren başbakan unvanını elde etti. Şu an ise İsrail’in görev esnasında hakkında soruşturma açılan ilk başbakanı olma yolunda ilerliyor.

Hakkındaki yolsuzluk davası tehdidine ve denizaltı satışlarına dair diğer rüşvetçilik iddialarına rağmen son seçim sonuçları, koltuk sayısı açısından Netanyahu’nun şimdiye kadarki en büyük zaferini sağladığını gösteriyor. Sağcı Likud partisi, İsrail parlamentosunun 120 koltuğundan 36’sını kazandı. Bu Likud partisinin Netanyahu yönetiminde kazandığı en yüksek miktar.

Seçim gecesi Likud genel merkezindeki destekçiler İsrail bayraklarına sarılıp üzerinde “Trump” yazılı pankartlar kullanarak liderlerine “sihirbaz” diyerek tezahüratta bulundular. Havai fişek kuleleri ve ışıltılı konfetiler arasında karısını tutkuyla kucaklayan Netanyahu, geceyi “muazzam bir zafer” ilan etti.

Ancak ufak bir pürüz vardı İsrail’in popüler eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz yaklaşık 500 metre uzaklıkta daha az havai fişekle benzer bir coşkulu kabul konuşması yapıyordu.

Seçim sonuçları başlangıçta, Gantz’ın partisi Mavi Beyaz İttifakı (3 eski generalin merkezi  muhalefet lideri Yair Laid'le ittifakı) koltuk sayısında Likud’u geçtiğini gösterdi.

Günün sonundaysa, Likud 36 koltuk alırken, Mavi Beyaz İttifakı 35 koltuk kazandı ve yenilgiyi kabul etti.

Ancak buna rağmen, Netanyahu’nun kazanması dile getirdiği gibi tartışmasız bir zafer değildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mavi Beyaz İttifakı şaşırtıcı derecede iyi bir performans gösterdi. Yeni politik lider Gantz’ın bazı konularda belli belirsiz merkez sağında ve pek tanınmayan bu ufak tefek partiyle bu kadar koltuk kazanması büyük bir başarı.      

Partinin başarısı siyasi hünerinden çok, Netanyahu’nun karşısındaki tek alternatif olmasından kaynaklanıyor.

Bu İsrail’in ne kadar kesin bir şekilde kutuplaştığının bir göstergesi. Netanyahu ve Likud bu mirası dikkatli bir şekilde idare etmek zorunda kalacak.

Gelecek aylarda, Netanyahu başsavcının davanın devam edip etmeyeceğine karar vereceği ön duruşmaya çıktığında bu endişe verici kutuplaşma daha da artacak. İsrailli analistlere ve medyaya göre büyük olasılıkla başsavcı bu 3 yolsuzluk davasını bir sonraki aşamaya taşıyacak.

İsrail hukukunda başbakanın hakkında açılmış bir dava varken görevine devam etmesini engelleyen bir yasa yok. Buna rağmen, Netanyahu’nun koalisyon ortakları onunla beraberliğini sürdürecek mi? Eğer beraberliği sürdürmezlerse bu erken seçimi tetikleyebilir mi?

Bu seçimler ülkenin ve bölgenin geleceğine dair bazı diğer endişe verici belirtileri de su yüzüne çıkarıyor.

Mavi Beyaz İttifakı'nın başarısı kısmen sol kesimden alınan oylarla gerçekleşti.

Sonuç olarak, İsrail’in kurucusu David Ben Guiron’un işçi partisi geçmişte sadece 6 koltuk kazanmışken, selefi sol kesim 10 koltuk kazandı.      

Arapların egemenliğindeki partiler de 2015’te kurulan seçim ittifakından sonra yılların en düşük Arap katılımlarından birinin ortasında 2’ye bölündü ve 3 koltuk kaybetti.  

Seçimi boykot eden Arapların çoğu, Netanyahu hükümetinin geçen sene getirdiği ve ulusun kendi kaderini tayin etmesini “Yahudilerin özgün hakkı” şeklinde tanımlayan, tartışmalı ulus devlet yasası sebebiyle bunu yaptıklarını söyledi.   

Netanyahu büyük ihtimalle şu ana kadarki en sağcı hükümetini oluşturacak. Bununla birlikte, yaklaşan suçlayıcı tehditler sırasında koalisyon ortaklarını gemide tutmak için onların isteklerini yerine getirme baskısı altında olacak.

Sözünü sakınmayan solun ve Arap partilerin parlamentoda güçlü bir şekilde temsil edilmeyişinin, Netanyahu’nun seçim öncesindeki tartışmalı vaatlerini yerine getirmeyi kolaylaştıracağını düşünebilirsiniz. Sağın istediği ancak uluslararası hukuka göre yasadışı olan Batı Şeria’nın bölgelerinin tek taraflı ilhakı gibi.

Açıkça görülüyor ki bu Filistinlilerle olan barış beklentisi için iyi bir alamet değil. Bilhassa Filistinliler arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki aylarda sunması beklenen “yüzyılın anlaşması” barış planına dair çok az umut olduğunu göz önünde bulundurduğumuz zaman.

Seçim öncesinde, Trump İsrail’in 1967’de Suriye’den zorla aldığı Golan tepelerindeki hakimiyetini ihtilaflı bir şekilde tanımıştı. Bu Netanyahu’nun popülerliğini artırdı ancak aynı zamanda Batı Şeria’da benzer eylemler gerçekleşebileceği yönünde korku da yarattı.  

Trump, halihazırda İsrail’deki ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak, şehri tartışmaya açık bir şekilde İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve Birleşmiş Milletler’in (BM) Filistinli mültecilere sağladığı yardımı kesti.  

Netanyahu’nun seçim öncesindeki son hediyesi (Netanyahu tarafından atılan İbranice bir tweette de belirtildiği gibi) Trump’ın İranlı devrim muhafızlarını terör örgütü olarak isimlendirmesiydi. Oy kullanma yerleri açılmadan saatler önce, Netanyahu ettiği bir talebi Trump’ın “karşıladığını” söyledi. Doğrudan İsrail/Filistinle alakalı olmasa da bu 2 liderin bölgedeki plan ve çıkarlarının uyuştuğunun bir göstergesi.

Tüm bunlar göz önüne alındığında Batı Şeria’nın kısmi veya tamamen ilhak edilmesi durumunda Trump ne kadar itiraz ederdi?

Her halükarda İsrail, ülke tarihi boyunca en uzun süre liderlik koltuğunda oturan ve yolsuzluk davalarıyla dikkati dağılacak Netanyahu’yla kutuplaşmanın yeni bir safhasına giriyor.

Bunların hepsi endişe verici bir barış süreci yoldayken gerçekleşiyor.

2019 bir dönüm noktası olacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Nezir Sümerkan

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU