Isı kaybetmek para kaybetmektir

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter - @ozturk_mustafa

Atmosferde sera gazı karbon dioksit (CO2) konsantrasyonunu 415,26 ppm ve global sıcaklık 1oC ulaştı.

Sera gazı konsantrasyonunda bu anormal rekor artışlar, sık aralıklarla kavurucu sıcak hava dalgalarına, kuraklığa, sel felaketlerine, orman yangınlarına ve deniz suyu seviyesinin yükselmesine neden olacak ve küresel ısınmanın negatif etkisi daha sık ve şiddetli görülecektir. 

AB'de binalar, toplam birincil enerji talebinin yüzde 40'ını tüketmekte, bu enerjinin de yüzde 60'ı ısıtma ve soğutmada kullanılmakta ve tüm sera emisyonlarının yaklaşık yüzde 36'sını üretmektedir. 

Türkiye’de her 100 doların 16 doları enerji için harcanıyor. Toplam enerji harcaması 49 milyar dolardır. Enerjinin yüzde 75’i ithal ediliyor.

Türkiye'de, 2017'de, elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 290 milyar kWh’dır.  

Türkiye'de toplam enerjinin yaklaşık yüzde 32-35'i binalarda tüketilmektedir. Binada ise enerjinin yüzde 65'i ısınma, soğutma ve havalandırmada tüketilmektedir. 

2014 yılı itibari ile enerji talebinin yaklaşık yüzde 25’ini konut ve hizmet sektörü oluştururken, sanayi yaklaşık yüzde 23 oranındadır. 

Türkiye’de konutlardaki tüm enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 70’i ısıtma, soğutma ve sıcak su üretimi amacıyla kullanılır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 istatistiklerine göre, hane halkı harcamalarının yaklaşık yüzde 9’u enerji gideridir.

Türkiye, küresel ısınmadan en fazla etkilenmekte ve özellikle Akdeniz, Ege ve Güneydoğu gibi bölgelerde Mayıs-Eylül ayları arasında aşırı sıcaklardan dolayı, binalarda soğutma için ciddi miktarda enerji tüketilmektedir.

Bu veriler de hesaplamalara katıldığı zaman konut sektöründe enerji tüketiminin çok daha yüksek olacaktır. 

Almanya’da bir binayı ısıtmak ve soğutmak için tüketilen enerji 30-60 kWh/m2/yıl düşürülmüşken Türkiye’de 250-350 kWh/m2/yıl arasında değişmektedir.

Kısaca, Türkiye’de Almanya’ya göre, ısıtma ve soğutmada 5-6 kat daha fazla enerji tüketilmektedir.   

Türkiye, iklim şartları tüm yönleri ile incelenmelidir.

Yeni iklim şartları yol haritası ortaya konmalıdır.

Yeni iklim şartlarında mantolama (yalıtım) yapılmadan önce her bir yeni ve mevcut binada ısıtma ve soğutma için;

  • Metrekare başına toplam mantolama yatırım (malzemeler, projelendirme, termal kamera çekim, uygulama dahil) maliyeti,
  • Isıtma ve soğutma için kWh enerji tüketimi/(m2 faydalı döşeme alanı ve yıl) ve küresel enerji maliyeti (TL/m2), 
  • Mantolama malzemesi kalınlığı,

verileri esas alınarak küresel maliyet hesaplamaları yapılmalı ve farklı değişkenler ile maliyet etkinlik aralığının konumu grafik çizilerek tespit edilmelidir.

Ve buna göre, optimum U değerinde/yalıtım malzemesi kalınlığında mantolama yapıldığında ekonomik optimizasyon enerji tasarrufu (kWh/m2/yıl) başına ekonomik yatırım maliyet (TL/m2) seviyesi bulunur.

Şekil 1’de, örnek bir çalışma verilmiştir. 
 

Şekil 1.jpg
Şekil 1 - Binaların yalıtımında optimum U değerinin tespiti / Görsel: Twitter - @ozturk_mustafa


Türkiye’de, 2016 yılı sonu itibariyle, sera gazı salımı yıllık 496,1 milyon ton CO2 eşdeğerine yükseldiği tespit edilmiştir.

2016 yılında kişi başına sera gazı emisyonları 6,3 tona yükselmiştir. 

Isıtma ve soğutmada enerji savurganlığına (israfına) son vermek için;

  • Isıtma ve soğutmada enerjiyi verimli kullanmak, sera gazı CO2 emisyonunu en ekonomik olarak azaltmak, yalıtırım maliyetini kısa sürede amorti etmek ve enerjide dışa bağımlılığı minimize etmek için binalarda Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri (ETİCS) (Mantolaması) yapılması şarttır.
     
  • Konforlu ve sağlıklı iç mekan şartları sağlamak, sağlık harcamalarını azaltmak, bina yıpranmasını ve erken eskimesini önlemek ve görüntü kirliliğine son vermek için binaların mantolaması (ETİCS) yapılmalıdır.
     
  • Türkiye'de 2014 yılında binalarda 65 milyon m2 ısı yalıtımı (mantolama) uygulaması ile 1,2 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri sera gazı emisyonu azaltılmıştır.
     
  • Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak çözümlerden biri, binaların projesine ve tekniğe uygun mantolamasının (ETİCS) yapılmasıdır. 
     
  • Mantolama (ETICS), hem yeni hem de mevcut binaların enerji verimliliğini artırmak için yapılır (Şekil 2).

 

Şekil 2 - Mantolama bileşenleri.jpg
Şekil 2 - Mantolama bileşenleri / Görsel: Twitter - @ozturk_mustafa

 
Kaliteli, sağlıklı ve konforlu yaşam oluşturulması, enerji tüketimini ve sera gazı salımı azaltması için binaların mantolanması (ETİCS) konusunda seferberlik ilan edilmelidir.

Özellikle doğru mantolama (yalıtım) uygulaması için;

  • AB normlarında TSE-825’nin revize edilerek soğutmayı da kapsayacak şekilde düzenleme yapılması, 
  • Termal kamera ile binanın röntgenin çekilmesi, 
  • Isıtma ve soğutma günlerine esas alınarak hesaplamaların yapılması, 
  • Gerçek verilerle uygulama projesinin yapılması,
  • Standartlara uygun kaliteli yalıtım malzemelerinin kullanılması,
  • İşin uzmanı kişilerce uygulamanın yapılması gerekmektedir. 


Binalarda yalıtımın (mantolamasının) tekniğine uygun yapılması ile ise;

  • Enerji verimli tüketilir/azaltılır.
  • Sağlık harcamaları azalır. 
  • Isıtma ve soğutmada 100 kWh/m2/yıl’ın çok altında enerji tüketilir. 
  • Fosil yakıt ve elektrik enerjisi tüketimi azalır. 
  • Enerji arz güvenliği sağlanır ve rekabet gücü artar.
  • Binanın servis ömrü uzatılır ve gençleştirilir.
  • Binaların fiziksel çirkin görüntüsü güzelleştirilir ve estetikleştirilir (yalıtım öncesi ve yalıtım sonrası bir okul binası görüntüsü).

 

mustafa ozturk.jpg
Fotograf: Twitter - @ozturk_mustafa

 

mustafa ozturk-.jpg
Fotograf: Twitter - @ozturk_mustafa​​​​​​​

 

  • Yeni iş alanları oluşturur.
  • İç mekan hava kalitesi iyileşir ve sağlık harcamaları azalır.
  • İç mekanlarda yazın serin (max. 26oC) ve kışın ılık (21-22oC) ortam oluşur (kış aylarında sıcaklık 15oC’nin değil 18oC altına düştüğünde ısıtma sistemleri çalıştırılmalı, özellikle bu yaşlılar ve çocuklar için mutlaka gerekli).
  • İnsanlar için daha konforlu ve sağlıklı ortamlar oluşur.
  • Şehirlerin ısı adasına dönüşümü önlenir.
  • Isıtma ve soğutma kaynaklı sera gazı Co2 salımı azaltılır.
  • Şehirde hava kalitesi iyileşir. 
  • Dış ortamdan gelen gürültü kirliliği azaltılır.

Projesine uygun, doğru ısı ile binalarda, ortalama yüzde 30-60 oranında enerji tasarruf edilebilecek ve enerji faturaları hissedilir miktarda düşük gelecektir. 

Hollanda kış aylarında ısınmada kullanılan doğal gaz/elektriği yaşlılar ve çocuklar soğuktan hastalanmasın, ölmesin diye, borcu olsa bile, kesmemektedir. 

Ev satın alırken veya kiralarken, ısıtmada tüketilen doğal gaz ve soğutmada kullanılan elektrik enerji faturalarını sorgulayınız.

Yalıtımsız binalar ısınma ve soğutmada şurup gibi enerji tüketir ve işletme maliyetini yükseltir. Yalıtımsız binada daire satın almayın ve kiralamayın.

Yalıtımsız ve yanlış yalıtılmış binalar, erken yaşlanır ve oturanları gizli cereyan etkisiyle sık sık hasta eder.

Aşırı enerji tüketen yalıtımsız binalar hem çevreyi kirletir hem de bütçeye zarar verir.

Dün havayı ısıtamazsınız binanızı yalıtım deniyordu, bugün havayı soğutamazsınız binanızı yalıtın deniyor.

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU