Çok fazla tıp çok sağlık değildir

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Tıbbi tetkiklerin çoğunun gereksiz yere istendiğini, bundan insanların fayda değil zarar göreceğini “tıp mafyasından” korkmadan dile getiren meslektaşlarımın sayısının artması beni mutlu ediyor.

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan “Çekilen 150 MR veya BT’den 120’si gereksiz” diyor. 1

Türk Radyoloji Derneği Başkan Vekili Prof. Dr. Can Çevikol da “Halkın kafasında ‘Tetkik istemiyorsa iyi doktor değil’ imajı var ve hastane hastane gezerek tetkik yaptıracak doktoru mutlaka buluyor” diye durumun vahametini dile getiriyor. 2

“Sağlık harcamaları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 17,5 arttı ve 140 milyar 647 milyon liradan 165 milyar 234 milyon liraya çıktı” diyen Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2018 yılına ilişkin sağlık harcamaları istatistikleri de durumun ekonomik boyutlarını gözler önüne seriyor. 3


El değmeden hastane muayenesi çağına geçtik

Modern tıbbın doktorları, hastalarını çoktandır el değmeden muayene etmeye başladı.

Başınız mı ağrıyor hemen bir MR çekiliyor. Midenizde şişkinlik mi var, endoskopisiz teşhis konmuyor. Öksürdüğünüz için akciğer tomografisi Allah’ın emri oluyor.

Çarpıntınız varsa, göğsünüz ağrıyorsa anjiyo yapılmadan hastaneden çıkmanız adeta imkansız. Onlarca çeşit kan tahlilini saymıyorum bile.

Marketlerin yiyecek içecek satılan reyonlarında görmeye alışık olduğumuz “ürünlerimiz el değmeden hazırlanmış ve paketlenmiştir” şeklindeki bir ifadenin benzerini yakında hastanelerimizde de görmeye hazır olun: Hastalarımız el değmeden muayene edilmektedir!

Hasta muayenesinin yerini tetkiklerin aldığını şu hikayecik çok güzel dile getiriyor:

Öğle yemeğine gitmek için poliklinikten çıkmak üzere olan doktora, ziyarete gelen arkadaşı sormuş:

- 'Sabahtan beri en az 30-40 hastayı muayene etmiş olmalısın, neden ellerini yıkamıyorsun?'

-'Gerek yok' demiş doktor, 'çünkü hiçbirine elim değmedi.'


Hasta: Ben MR istiyorum!

Artık sağlık sistemini sarsma aşamasına gelen tıbbi tetkik ve tahliller yerinde istendiğinde hayat kurtarıcıdır, bunu tartışmak abestir.

Fakat... Bugün birçok tetkikin gereksiz yere istendiği, bunun sağlık sistemini boş yere meşgul ettiği, bu yüzden zarar görenlerin sayılarının her geçen gün arttığı, bu incelemelerin ciddi boyutlarda ekonomik kayıplara sebep olduğu da görülmelidir.

Doktorlar artık “Ben MR istiyorum, tomografi istiyorum" şeklinde tekliflerle karşılaşmakta, hastaların bu istekleri uygun görülmediğinde ise en azından bir tartışma çıkmaktadır.

Annesinin sık sık hastaneye gitmesini, her seferinde bir takım tetkikler yapılmasını merak eden küçük kızın  “Annemin ciddi bir hastalığı mı var” sorusuna babanın verdiği “Annenin hiçbir şeyi yok SGK’sı var yavrum” cevabı bu tetkiklerin nasıl kötüye kullanıldığını çok güzel ortaya koyuyor.


Neden bu kadar çok tetkik isteniyor?

Tetkik sayısındaki artışın birçok sebebi olduğu kanaatindeyim:

BİR: Gereksiz tetkiklerin bir kısmının sebebi tıp eğitiminin yetersizliği, eksikleri ve yanlışlarıdır.

Gerekli tıbbi bilgi, tecrübe ve mahareti kazanmadan mezun olan doktorlar bu açıklarını daha fazla tetkik isteyerek kapatmak istiyorlar.

Tıp eğitiminin yeniden düzenlenmesi şarttır. Adam gibi bir muayenenin yerini alabilecek bir tetkik yoktur!

İKİ: Gereksiz tetkikler bir “defansif tıp” uygulamasıdır; hekimler başlarına bir iş gelmemesi, dava edilmemeleri için bol bol tıbbi tetkik isterler. Şüphesiz ki çok haklıdırlar.

Bugüne kadar gereksiz bir tetkik istediği için dava edilen veya şiddet gören tek bir doktor yoktur, ama bilimsel olarak gerekli olmadığı için bir tetkiki yaptırmaması yüzünden başına iş gelen sayısız doktor bulabilirsiniz.

ÜÇ: Tıp endüstrisinin ve ilerleyen teknolojinin tıbbı tetkikleri özendirmesi de önemlidir. İnsanlar MR varsa neden çektirmeyelim ki, tomografi varsa neden yaptırmayalım ki diye düşünüyorlar.

Yapılan tetkik sayısı arttıkça hasta memnuniyetinin de arttığına inanıyorum. 

DÖRT: İnsanların kafasında sağlıklı olduklarının ispatı veya hastalıklarının teşhisinin tahlil ve tetkikler yapılmadan mümkün olmayacağı algısı yaratılmıştır.

En azından bir filmi çekilmeyen, kan tahlili yapılmayan bir kimse doğru teşhis konabileceğine asla inanmamaktadır. Unutmayalım ki teşhisi aletler değil doktor koyar!

BEŞ: Teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor olmanın insanları mutlu etmesinin de rolü olabileceğine inanıyorum.

WhatsApp kullanan, Twitter olmadan yapamayan modern insanın sadece sırtının dinlenmesi, boğazına bakılması, ateşinin veya tansiyonunun ölçülmesiyle tatmin edilmesini mümkün görmüyorum.


Gelelim neticeye

Çözüm için tavsiyelerim şunlar: 

BİR: Gelişen teknolojiye ayak uydurması mümkün olmayan “demode” tıp eğitiminin yeniden düzenlenmesi şarttır. 

İKİ: Doktorlara, hastalarını rahatça dinleyebilmeleri, sorgulayabilmeleri ve muayene edebilmeleri için yeterli süre ayırma ve uygun mekan, imkanı sağlanmalıdır. 
 

ÜÇ: Vatandaşa teşhisi aletlerin değil doktorun koyduğu; daha fazla tıbbın daha iyi sağlık hizmeti demek olmadığı hatta bu yüzden hem kendilerinin hem de mutlaka tıbbi bakıma ihtiyacı olan “gerçek hastaların”zarar görebilecekleri gerçeği çok iyi anlatılmalıdır.

DÖRT: Hastalar gibi doktorlar da yapılan tetkik ve tahlillerin parasının kendi ceplerinden çıktığını bilmelidir.

Aynı sayıda hastaya bakan iki doktordan daha az tetkik isteyene ve daha az ilaç yazana da sağlık hizmetlerini belirli durumlar dışında daha az meşgul eden vatandaşlara da avantajlar sağlanmalıdır. 

BEŞ: Özel durumlar dışında tıbbi hizmetlerden mutlaka katkı payı alınmalı, sağlık sigorta primleri vatandaşların gelirlerine göre farklı olmalıdır. 

ALTI: Vatandaşlara hastalıklar değil sağlık yaşamanın yolları anlatılmalı, hastalıklarla korkutulmamalıdır.

 

 

Kaynaklar:

1 https://www.dw.com/tr/haz%C4%B1rolan-%C3%A7ekilen-150-mr-veya-tomografiden-120si-gereksiz/a-51009098
2 https://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/662029.aspx
3 http://ahmetrasimkucukusta.com/2019/11/12/yazilar/elestirel-yazilar/saglik-sistemi/saglik-harcamalari-165-milyar-lirayi-gecti/

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU