Tüm dünyanın gözü, 18 Şubat'ta Riyad'da yapılan, Suudi Arabistan aracılığıyla gerçekleştirilen ABD ve Rusya heyetleri arasındaki görüşmeye dikilmişti.
ABD tarafından Dışişleri Bakanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı ve diğer bürokratlar katılırken, Rusya tarafından Başkan Putin'in dış politika danışmanı Uşakov ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yer alıyordu.
Bu kritik görüşmelerin öncesinde, Rusya'nın önemli bir figürü, Kiril Dimitriev, yer aldı. Dimitriev, devlete bağlı bir yatırım vakfının başkanı olarak, görüşmelerin önemini vurguladı ve ABD yaptırımlarının kalkmasının önemini belirtti.
Zelenski'nin durumu ve Avrupa ile ilişkiler
Görüşmelerin hemen ardından, Münih Güvenlik Konferansı'nda ABD'nin yaklaşımının daha fazla tartışıldığını gördük.
Avrupa Birliği'nin Zelenski'yi dışlamasına dair yapılan yorumlar yanıltıcı olabilir; çünkü Münih sonrasında AB, ABD ile istişarelerine devam etti.
Rusya, Avrupa'nın çöküşü ve NATO ittifakının bozulmasından bahsetse de, Avrupa'nın içindeki güç dinamikleri değişmeden kalıyor.
Ukrayna ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler devam ederken, ABD-Rusya ilişkileri ön planda yer aldı. Rusya'nın önceliği, ateşkesin değil, yaptırımların kaldırılmasıydı.
Yaptırımların etkisi ve Rusya'nın ekonomik krizi
Rusya için, uygulanan yaptırımlar büyük bir ekonomik sorun yaratmış durumda. Kiril Dimitriev, Rusya'nın yurt dışındaki 300 milyar dolarlık Merkez Bankası parasının dondurulduğunu ve bu durumun büyük bir engel oluşturduğunu söyledi.
Avrupa Birliği ülkeleri, özellikle Almanya'nın silah yardımı, Rusya'nın bu süreci nasıl atlatacağı konusunda belirleyici olacaktır.
Aynı zamanda, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin'in Soçi'de yaptığı görüşme, Ziraat Bankası üzerindeki yaptırımların kaldırılması talebine odaklanmıştı.
Bu ekonomik baskılar, Rusya'yı ciddi şekilde etkiliyor.
Trump'ın stratejisi ve Zelenski'nin seçim durumu
Toplantının ardından Trump, Zelenski'nin düşük reytinglerine dikkat çekti ve yeni bir seçim yapılması gerektiğini söyledi.
Bu durum, Rusya ile yapılacak görüşmelerin şekli üzerine büyük bir etki yaratabilir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni yönetimi, Ukrayna'daki gelişmeleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeyi hedefliyor.
Bu noktada, Rusya ve ABD arasında psikolojik baskılarla devam eden müzakereler önem kazandı. Dışişleri Bakanı yardımcıları arasında yapılacak görüşmeler ise altyapı hazırlığı olarak değerlendirilmeli.
ABD'nin amaçları ve Ukrayna'nın yeraltı zenginlikleri
Amerika Birleşik Devletleri, yaptırımların kaldırılmasında büyük kazanç sağlamakla birlikte, Ukrayna'nın yer altı zenginliklerini de kendisine çekmeye çalışıyor.
500 milyar dolarlık bu servetin kontrolü için Zelenski'nin onayı gerekiyordu ancak Zelenski, masaya bir anlaşma metni konulmasını talep etti ve çıkar sağlamayan bir anlaşmayı reddetti.
Bu durumda, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda dikkatli bir izleme gerekir.
İran faktörü ve Rusya'nın dış politikasındaki etkiler
Bu süreçte İran da önemli bir oyuncu haline geliyor.
İran ile olan ilişkiler, ABD'nin Rusya'ya yönelik talepleri ile sıkça gündeme geliyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in sağ kolu Dimitri Peskov, İran'la olan ilişkilerin, ABD'nin isteklerine göre değişmeyeceğini açıkladı.
Bu, Rusya için önemli bir dış politika stratejisi olacak ve her iki ülke arasındaki ilişkiler dikkatle izlenecektir.
Macron ve Avrupa Birliği'nin kararları
Paris'te Macron'un toplantı ertelemesiyle Avrupa Birliği, önemli kararlar almak için beklemeye başladı. Bu dönemde, Batı İttifakı'nın geleceği büyük bir belirsizlik taşıyor.
Zelenski'nin, Avrupa ülkelerinin Ukrayna aleyhindeki açıklamaları nedeniyle toplantıya katılmama kararı alması, Rusya'nın NATO üyelerinin Ukrayna'ya yerleşmesini istememesiyle ilişkili.
Bu, büyük stratejik planlamaların bir parçası olarak, her iki tarafın diplomatik manevraları devam edecektir.
Sonuç ve stratejik yönetim
Sonuç olarak, bu görüşmelerin ardında büyük bir stratejik yönetim yer alıyor.
Trump ve Zelenski, Rusya ve Ukrayna arasındaki psikolojik savaşı yönetmeye devam ederken, her iki taraf da büyük diplomatik hamleler yapıyor.
Bu süreç, gelecekteki büyük güç dinamiklerini şekillendirebilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish