Kral Charles'ın iklim değişikliği ile mücadelesi siyaseten kabul edilebilir mi?

Doç. Dr. Dilek Yiğit Independent Türkçe için yazdı

İngiltere Kralı III. Charles, 1 Aralık 2023 Cuma günü Dubai'de düzenlenen COP28 zirvesinin açılış töreninde konuşuyor / Fotoğraf: Rafiq Maqbool-AP

 

Britanya monarşisi üzerine çalışanlar Kraliçe II. Elizabeth'in çok genç yaşta tahta çıktığına ve bu nedenle de tahta çıktığı anda siyasi tercihleri, öncelikleri ve beklentileri konusunda Britanyalıların pek de fikir sahibi olmadıklarına, ancak 74 yaşında tahta çıkan Kral III. Charles'ın Britanyalılar tarafından çok iyi tanındığına dikkat çekerler.

Avrupa monarşilerinde monarkın vatandaşları tarafından çok iyi tanınması, ilk bakışta bir avantaj gibi görünse de III. Charles'ın çok bilinen bir özelliğinin Britanya siyasetinde sorun çıkarma riski tedirginlik yaratıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

III. Charles'ın siyaseten tedirginlik yaratan bu özelliği iklim değişikliği ile mücadeleye olan ilgisidir. 

Çevre konularına olan yoğun ilgisini hiçbir zaman gizlemeyen III. Charles, tahta çıkmadan önce veliaht prens unvanıyla sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği üzerine sürekli konuştu, doğanın nasıl korunması gerektiğine dair önerilerde bulundu.

Tahta çıktıktan sonra da iklim değişikliği konusunda faaliyetlerde bulunmaktan kaçınmadığı gözlemlenen III. Charles, Kasım 2023'de Dubai'de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansına (COP28) katılım sağladı ve bu konferansta hayatının büyük bir bölümünü küresel ısınma, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin azalmasıyla ilgili varoluşsal tehditler konusunda insanları uyarmaya çalışarak geçirdiğinin altını çizdi.

Katılımcılara "Farklı zamanlarda, farklı sorunlar için kurulan çok taraflı örgütler, içinde bulunduğumuz krize yönelik olarak nasıl güçlendirilebilir?", "Sürdürülebilir bir geleceğin finansmanını ve dünyamızı daha tehlikeli hale getiren uygulamalardan uzak durulmasını nasıl sağlayabiliriz?, "Yenilenebilir enerjinin, temiz teknolojinin ve diğer yeşil alternatiflerin inovasyonunu ve dağıtımını nasıl hızlandırabiliriz?", "Tutarlı, uzun vadeli yaklaşımları garanti etmek için farklı çözümleri ve girişimleri nasıl bir araya getirebiliriz?", "Önümüzdeki 100 yıl için iddialı bir vizyonu nasıl oluşturabiliriz?" sorularını yöneltti. 

Mayıs 2024'de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri 4. Uluslararası Konferansına katılan III. Charles "Adalarımızın, okyanuslarımızın, gezegenimizin ve nihayetinde hepimizin cesur ve kararlı adımlara ihtiyacı var" dedi ve liderlere "değerli ve eşsiz gezegenimizin geleceğini güvence altına alma" sorumluluğunu hatırlattı.


Peki ama III. Charles'ın uluslararası konferanslara katılıp bu şekilde konuşma yetkisi var mı

Birleşik Kralık'ta monarkın siyasi yetkileri yoktur. Ama monarkın devlet başkanı sıfatıyla diplomatik görevleri bulunur.

Hatta Britanya'da hanedanlığın diğer üyelerinin de uluslararası ziyaretler yapmak suretiyle diplomatik görev üstlendikleri görülür.

"Kraliyet diplomasisi" olarak adlandırılan diplomatik görevleri sayesinde hanedanlık üyelerinin Britanya kültürünü, toplumunu ve insanını yansıtmak suretiyle Britanya'nın yumuşak gücüne katkı yapmakta olduğu genel kabul gören bir görüş.

Bu açıdan III. Charles uluslararası geziler/resmi ziyaretler gerçekleştirebilir, uluslararası konferanslara katılabilir; dolayısıyla III. Charles'ın uluslararası platformlarda iklim değişikliği ile mücadelesini sürdürmesi kabul edilebilir bir durum gibi görünüyor.  
 


Ama Britanya'da monarkın siyaseten tarafsız olması gerekliliği açısından ve iç politika ile dış politikada karar alma yetkisi olmadığından III. Charles'ın iklim değişikliği ile mücadelesi sorunlu bir konu haline geliyor ki, bu durumun nedeni iklim değişikliği ile mücadele konusunda III. Charles ile Birleşik Krallık hükümetinin çatışma riskinin bulunmasıdır.

Böylesine bir riskin mevcudiyeti 4 Temmuz genel seçimlerinden önce Muhafazakar Parti iktidarında iki kez gözler önüne serildi:

Birincisi, veliaht prens sıfatıyla COP26'ya katılan Charles, 2022 yılında gerçekleştirilen COP27'ye dönemin Başbakanı Liz Truss'ın tavsiyesi üzerine katılım sağladı.  

III. Charles'ın COP27'ye katılmaması Truss hükümetinin iklim değişikliği ile mücadeleyi monarkın değil hükümetin görevi olarak görmesine ve monarkın hükümetin tavsiyelerine uymak zorunda olmasına bağlandı.

İkincisi, Eylül 2023'de III. Charles'ın Fransa'ya gerçekleştirdiği resmi ziyarette iklim değişikliği konusunda kaygılarını dile getirdiği ve Veliaht Prens William'ın İklim Haftası vesilesiyle ABD'ye gittiği günlerde İklim Haftası'na katılmayı tercih etmeyen Başbakan Rishi Sunak iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik bir dizi politikaları eleştirmekte idi.

III. Charles iklim değişikliği ile mücadeleyi öncelik haline getirmiş iken, Başbakan Sunak iklim değişikliği ile mücadeleden çok bu mücadelenin maliyetine odaklanıyordu.

Oluşan bu tablonun monark ile başbakanın bir konu üzerinde çatışmakta olduğu yönünde yarattığı izlenim, monarşi ile demokrasiyi uyumlaştırmayı başarmış Britanyalılar için oldukça düşündürücüydü.

Belki de böylesine bir tablonun oluşmakta olduğunu fark eden III. Charles katılım sağladığı COP28'de yukarıda bahsi geçen soruları yöneltirken bu sorulara kendi yanıtlarını vermedi, üstelik bu soruları dillendirmekteki amacının düşünmeye sevk etmek olduğunu belirtti.

III. Charles'ın ifade ettiği soruları bizzat kendisinin yanıtlaması Birleşik Krallık'ın iç ve dış politikasına müdahale etmesi olarak okunabilirdi.

Neticede Truss ve Sunak liderliğindeki Muhafazakar Parti hükümetinin III. Charles'ın iklim değişikliği ile mücadele çabalarına ket vurmaya çalıştığı düşünülebilir; ama günümüzde asıl merak edilen 4 temmuz genel seçimlerini kazanarak iktidara gelen İşçi Partisi hükümeti döneminde III. Charles'ın iklim değişikliği ile mücadelesinde ne kadar "rahat" olabileceği, Başbakan Keir Starmer ile ne ölçüde anlaşabileceğidir.  

Aslında Britanya'nın anayasal monarşi sisteminde bu ve benzeri soruların çok da "anlamlı/önemli" olmaması gerekir; zira iklim değişikliği de dahil herhangi bir konu siyasetin kapsamına giriyor ise monarkın yetki alanından çıkar.

Dolayısıyla sorulması gereken doğru soru İşçi Partisi hükümetinin III. Charles'ın iklim değişikliği ile mücadele çabalarını ne ölçüde "siyasi" bulacağıdır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU