Avrupa'da monarşilerin sonu mu geliyor?

Doç. Dr. Dilek Yiğit Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Geçen ay Norveç basınını Veliaht Prens Haakon'un üvey oğlu hakkındaki iddialar meşgul etti; bu iddialar vesilesiyle de cumhuriyet yanlıları Norveç monarşisinin geleceğini tartışmaya açtılar.

Tartışmalar aslında iki boyutlu idi;

Birinci boyutta hanedanlık üyeleri mercek altına alınarak bazılarına atfedilen iddiaların/skandalların Norveç'in uluslararası itibarına zarar vermekte olduğunun altı çizildi.

İkinci boyutta ise Norveç'in kraliyet ailesi yerine bir cumhurbaşkanına sahip olması gerektiği vurgulandı.

Norveç'te monarşiye dair bu tartışmalar Avrupa için bir ilk değildi; daha önce de çeşitli vesilelerle Avrupa'da anayasal monarşi ile yönetilen devletlerde monarşinin sürdürülebilirliği tartışmaya açılmış ve cumhuriyet yanlıları zaman zaman monarşiye itirazlarını yüksek sesle dile getirmişlerdi.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Birleşik Krallık'ta Kraliçe II. Elizabeth'in vefatından hemen sonra monarşinin geleceğine yönelik tartışmaların yoğunlaşması dikkatlerden kaçmadı; bu tartışmalar Kral III. Charles'ın Britanyalılar arasında Kraliçe II. Elizabeth kadar sevilen bir isim olmamasını merkezine almak suretiyle "şahsiyetler" üzerinden yürütüldüğü için monarşinin bir kurum olarak tartışılmasına imkân vermedi.

Benzer bir durum İspanya Kralı Carlos'un 2014 yılında tahtından feragat etmesinin ve 2020 yılında ise İspanya'dan ayrılma kararı almasının ardından yaşanmıştı.

İspanya'da da monarşinin geleceği tartışmaları Kral Carlos'un "şahsiyeti", halefi VI. Felipe'nin babasından "farklılıkları" ve skandallar çerçevesinde yürütülmüş olduğundan, siyasi açıdan kayda değer bir içerik barındırmadı.

Belçika Kralı II. Albert da Temmuz 2013'te tahtından feragat etmişti, bu feragat sonrası basın skandallar üzerinde konuşmayı tercih etti.

Diğer taraftan II. Albert'ın oğlu Philippe'nin tahta çıkışı vesilesiyle de federal bir devlet olan Belçika'nın birlik ve bütünlüğü için monarşiye duyulan ihtiyacı dile getiren çevreler oldu. 

900 yıl boyunca hiçbir monarkın tahtından feragat etmediği Danimarka ise 2024 yılının başında Kraliçe Margrethe'in tahtından çekilmesi ile sarsıldı.

Kraliçenin bu kararının arkasında yatan nedenin oğlu Veliaht Prens Frederik etrafında dönen söylentiler olduğu, Kraliçenin bu söylentiler hanedanlığının ve Veliaht Prensin imajına fazlaca zarar vermeden evvel oğlunu tahta çıkarmak istediği ileri sürüldü.

Danimarka'da Kraliçe Margrethe'in tahtından feragat etmesi üzerine monarşinin geleceğine dair tartışmaların başlamadığı gözlemlenmiş olsa da Kraliçe'nin bu kararının ardında yattığı ileri sürülen söz konusu neden bizzat kraliçenin hanedanlığın geleceği üzerine kaygılanmakta olduğuna işaret etmişti.

Bu noktada Avrupa monarşilerinin geleceğini tartışmaya açmadan evvel, bu monarşilerin (Birleşik Krallık, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç, Lüksemburg ve İspanya) günümüze kadar varlıklarını sürdürme başarısı göstermiş olmalarının nedeni üzerinde kısaca durmak gerekir.

Fransız İhtilali'nin, I. ve II. Dünya savaşlarının etkilerinden sıyrılabilen ve Avrupa'da kurulan cumhuriyetler ile yan yana varlıklarını devam ettirebilen bu monarşilerin başarılarının nedeni değişen zamana ayak uydurabilme ve demokrasiyi benimseme kabiliyetleri idi.

Zira günümüzde Avrupa monarşilerinin sahip oldukları yetkiler sembolik olup, herhangi bir siyasi rolleri yoktur.

Siyasi açıdan tarafsız devlet başkanları sıfatıyla monarklar devletin sürekliliğini ve istikrarını temsil ederler.

Günümüzde devlet başkanlığının babadan/anneden çocuğuna intikal etmek suretiyle kalıtsal olmasının demokrasi ile ne ölçüde bağdaşıyor olduğu elbette tartışılabilir ama bu kapsamda ilginç olan demokrasi endekslerinde anayasal monarşi ile yönetilen Avrupa devletlerinin ilk sıralarda yer alıyor olmalarıdır.

İşte bu noktada siyasi yetkileri olmayan monarşi ile demokrasinin bağdaşmadığı yönündeki argümanlar zayıflamaktadır.

Üstelik Avrupa monarşilerinde görevleri ve temsil yetkileri anayasalar ve yasalar ile belirlenen/kısıtlanan monarklar demokrasinin ve anayasanın koruyucuları olarak nitelendirilmektedir.

Avrupa monarşilerinde demokrasi ile monarşinin uyumlaştırılabilmesi için başlıca 3 yöntem kullanılmıştır:

Birincisi, monarkın hükümet çalışmalarına katılmasına ve hükümet politikalarına müdahalesine izin verilmeyerek monark hükümetin dışında tutulmuştur.

İkincisi, kamu kurumlarının monarka değil hükümete ve parlamentoya karşı sorumlu olması sağlanmıştır.

Üçüncüsü ise, hanedanlık üyelerinin siyaseten tarafsız olması gerekliliği çerçevesinde siyasete girmeleri yasaklanmıştır. 

Avrupa'da monarşiler demokrasiye tabidir ve monarşilerin geleceğini yine demokrasi belirleyecektir; dolayısıyla "Avrupa'da monarşilerin sonu mu geliyor?" sorusunun yanıtı "vatandaşlar istediği müddetçe monarşiler yaşayacaktır" olacaktır. 
 


Anayasal monarşi ile yönetilen devletlerde vatandaşlar monarşiyi desteklemekte midir?

Avrupa monarşileri arasında en popüler olduğu gözlemlenen Birleşik Krallık monarşisine ilişkin olarak Statista tarafından Ağustos 2024'te açıklanan veriler1 monarşiye desteğin yüzde 65 olduğunu göstermektedir.

Britanya'da devlet başkanının seçimle belirlenmesini isteyenlerin oranı yüzde 25'te kalmaktadır.

Statista verileri 2 Kral III. Charles hakkında olumlu görüşe sahip olanların oranının Ağustos 2024 itibarıyla yüzde 63 olduğuna işaret etmektedir. 

Birleşik Krallık'ta olduğu gibi Kıta Avrupası'nda da monarşiye destek oranları oldukça yüksektir:

Danimarka'da vatandaşların yüzde 76'sı monarşinin sürdürülmesinden yana iken, cumhuriyetçilerin oranı yüzde 14'te kalmaktadır.

İsveç'e dair güncel veriler olmasa da eski veriler vatandaşların yüzde 50'sinden fazlasının monarşiyi desteklediğini göstermektedir. Norveç'te monarşiye destek yüzde 70'i aşmaktadır.

Belçika'da monarşinin sürdürülmesini isteyenlerin oranı yaklaşık yüzde 60'tır. 3

Hollanda'da vatandaşların yüzde 55'i monarşinin devamından yana iken, yüzde 24'ü cumhuriyet istemektedir.

Hollanda'yı Kuzey Avrupa'nın genelinde gözlemlenen tablodan ayıran 2008 yılından itibaren monarşiye olan desteğin sürekli azalıyor olmasıdır; zira 2008 yılında monarşiye destek yüzde 80'lere kadar çıkmıştır.

İspanyolların yüzde 58,6'sı monarşinin korunmasını isterken, İspanya'ya dair dikkat çeken husus cumhuriyet isteyenlerin oranının yüzde 32,8'e kadar yükselmiş olmasıdır.  4

Bu noktada ise sorulması gereken soru; monarşilerin neden bu kadar destek görüyor olduğudur.

Avrupa'da monarşilerin destek görmesinin nedeni vatandaşların monarşiye yönelik duygusal sadakatidir; her ne kadar "feodalizmin kalıntısı" olarak görülüyor olsalar da monarkların siyaseten tarafsız olma sorumlukları ve "törensel" olarak adlandırılan görevleri ile ulusal sadakati pekiştirdiğine inanılmaktadır.

Monarkların siyasi açıdan tarafsız olmaları toplumun her kesiminden destek görmelerine sebep olmakta ve bu durum monarkların "birleştirici" rolü olarak nitelendirilmektedir; mesela Britanya'da II. Elizabeth'in popülaritesinin "titiz tarafsızlığına" bağlı olduğu ileri sürülmüş, hatta halefi III. Charles'ın siyasete karışma eğilimi gösterme riski ülkede tedirginlik yaratmıştır. 5

Üstelik Avrupa'nın monarşileri sadece halktan değil hükümetlerden de destek görmektedir; Avrupa'da hükümetlerin monarşiye olan desteklerinin arkasında yatan neden de monarkların siyaset üstü/siyaset dışı kalmalarıdır ve monarşinin mevcudiyeti ile devlet başkanlığı makamı siyasi rekabetin dışında kaldığından, hükümetler açısından monarklar ile çalışmak cumhurbaşkanları ile çalışmaya nispetle tercih edilir nitelikte olmuştur. 6

Dolayısıyla mevcut tabloda vatandaşlardan ve hükümetlerden destek gören Avrupa monarşilerinin kısa ve orta vadede ortadan kalkmayacağı/lağvedilmeyeceği aşikardır.  

 

 

1.  https://www.statista.com/statistics/1382449/support-for-the-monarchy-in-britain/
2.  https://www.statista.com/statistics/1358914/king-charles-favorability-rating/
3.  https://www.statista.com/statistics/958555/share-of-danes-who-want-monarchy-or-republic-head-of-state-in-denmark/ - https://www.brusselstimes.com/492442/what-do-europeans-think-about-their-monarchies ve https://www.newsinenglish.no/2024/02/23/monarch-still-popular-at-age-87/
4.  https://www.statista.com/statistics/662404/opinions-on-monarchy-versus-republic-in-the-netherlands/ - https://euroweeklynews.com/2024/01/06/what-does-spain-think-about-its-monarchy/
5.  https://newrepublic.com/article/167843/royal-family-queen-elizabeth-apolitical-americans-obsessed
6.  R. Hazel ve B. Morris. (2020). European Monarchies: Guardians of Democracy.The Political Quarterly, 91(4), 841-845.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU