Mehman Aliyev: Eninde sonunda pragmatizme üstünlük verileceği unutulmamalı

Mayis Alizade Independent Türkçe için Turan Haber Ajansı ve ASTNA analizler merkezi imtiyaz sahibi Mehman Aliyev ile konuştu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 19 Ağustos 2024 tarihinde bir araya geldi. Rus Şirketi Gazprom  ile SOCAR arasında 2024 Eylül ayında büyük ölçekli bir bilimsel ve teknik iş birliği programının imzalanması bekleniyor / Fotoğraf: Sputnik

Türkiye'yi de çok yakından ilgilendirmesi gereken SOCAR-Gazprom anlaşması, burada pek ilgi görmezken Ukrayna'da neden bu kadar sert tepkiye neden oldu?

Evet, Rusya doğalgazının Ukrayna üzerinden AB'ye satılması işine Türkiye de çok yakından ilgi göstermişti.

Ancak anlaşma, Gazprom'un Azerbaycan'ın SOCAR şirketiyle imzalamayı tercih etmesiyle gerçekleşti.

Ukraynalı yorumcuların Bakü'ye sert tepki göstermesi yerinde bir yaklaşım olabilir. Ancak bu anlaşmayı perde arkasında Kiev yönetimi istediği gibi AB de bunun imzalanmasından yanaydı.

Çünkü ABD'nin sattığı gazın yüksek fiyatı Avrupa'nın imkanlarını iyice zorlarken, Rusya doğalgazının Avrupa pazarına çıkmaması durumunda sıkıntının daha da büyüyeceğini herkes biliyor.

AB'nin koşulu ise, "Evet, Rusya doğalgazı Ukrayna üzerinden gelsin, ancak satışı Rusya değil, başka bir ülke gerçekleştirsin" şeklindeydi.

Çünkü o zaman doğalgaz, Avrupa'yı tamamen tatmin edecek şekilde ihraç ediliyor ve Rusya çok az bir karla yetinmek durumunda kalıyor.

Rusya doğalgazını Avrupa'ya satan ülke ise hiçbir masrafa gerek kalmadan kazanç elde ediyor.

Bu işe tüm gücünü koyarak talip olmaya hazır Türkiye, kapasitesi çok yüksek bir ticari operasyonun dışında kalırken Azerbaycan kârını katlamış oldu.

Gazprom ile SOCAR arasında imzalanan anlaşmanın Ukrayna'da yarattığı öfke sürerken, Independent Türkçe'nin durumla ilgili sorularını Azerbaycan'ın tek bağımsız medya kurumu Turan Haber Ajansı ve ASTNA analizler merkezi imtiyaz sahibi Mehman Aliyev cevaplandırdı.
 


"SOCAR-Gazprom anlaşmasından sonra tüm yardımlar unutuluyor"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 18-19 Ağustos tarihlerinde Bakü'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından devlet petrol şirketi SOCAR ile Rus Gazprom arasında imzalanan anlaşma, Ukraynalı uzman yorumcuların SOCAR'ı boykot çağrıları yapmalarına neden oldu.

Mehman Aliyev'e göre, kuşkusuz bunun esas nedeni, Rusya saldırıları sonucunda Ukrayna'nın düştüğü ağır durumun ortaya çıkardığı psikolojik hesaplaşma duygusudur.

Mehman Aliyev, "Ukrayna, maruz kaldığı insan kayıpları ve tükenmiş ekonomisi nedeniyle toplumu da belirli ölçüde ümitsizliğe sürükledi. Bu yüzden Rusya ile imzalanmış ve bu ülkenin güçlenmesine sebebiyet verebilecek herhangi bir anlaşma sert tepki doğuruyor. Bunun anlaşılması gerekir, kuşkusuz ancak SOCAR'ın yanı sıra, Azerbaycan devletinin Ukrayna'ya yapılan insani yardımlardaki rolünü unutmamak gerekir. Fakat SOCAR-Gazprom anlaşmasından sonra tüm yardımlar unutuluyor ve Azerbaycan'ın son adımı Ukrayna'nın aşırı sert tepkilerine neden oluyor" dedi.

"Rusya doğalgazının Ukrayna topraklarından Avrupa'ya sevkine Kiev hep yeşil ışık yaktı"

SOCAR'ı Ukrayna'da eleştiren yorumcularla tartışmaya giren Azerbaycanlı yorumcular arasındaki tartışmaların içeriğinin, ağırlıklı olarak Azerbaycan topraklarının Ermeni işgali altında bulunduğu ve 2014 yılında Kırım'ın ardından Ukrayna'nın Donbas bölgesinin Rusya işgali altına düştüğü dönemlerde iki ülke yöneticilerinin sergilediği tavırlar üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Mehman Aliyev, "Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski'nin geçen temmuz ayında BBC'ye verdiği demeçte Rusyalı meslektaşı Vladimir Putin ile bir araya gelebileceğine ilişkin ifadeleri üzerinde özellikle duruluyor. Aslında bu tür bir yaklaşım, Azerbaycan toprakları Ermenistan işgali altındayken iki ülke devlet başkanlarının yüz yüze buluşmayı reddetmemelerini akla getiriyor ve Zelenski'nin yaklaşımının baba-oğul Aliyevlerin pragmatik yaklaşımlarına çok benzediği izlenimini uyandırıyor" dedi.

Mehman Aliyev, sözlerini şöyle sürdürdü:

Buradaki esas fark, Azerbaycan'ın işgalciyle tüm ekonomik ilişkilerini kesmesine rağmen Ukrayna'nın bunu yapmaması ve özellikle Rusya doğalgazının Ukrayna topraklarından Avrupa'ya sevkine Kiev'in hep yeşil ışık yakmasıdır. Bu nedenle Zelenski'nin sözlerinin savaşın sonlandırılması için liderlerin sorumluluk üstlenmesi ve barış görüşmelerine zemin hazırlanması olarak değerlendirilmesi gerektiğini herkes biliyor. Onun için savaşın her aşamasında nihai hedefe odaklanmak da doğal bir girişim olacaktır.


"Ukrayna'nın da aynı deneyimden faydalanabileceğini düşünmek hiç de hata olmayacak"

"Tüm bunları hesaba kattığımızda, Ukraynalı yorumcuların SOCAR'ı boykot çağrılarının Rusya ile savaşın açtığı derin yaralardan kaynaklanan öfkenin dışavurumu şeklinde değerlendirilmesi gerekir" diyen Mehman Aliyev, "Azerbaycan uzun süre diplomasinin imkanlarını kullanarak kendi toprak bütünlüğünü sağlamaya çalışmış, ancak bunun imkansızlığı ortaya çıkınca savaşarak kendi topraklarını kurtarmıştı. Ukrayna'nın da aynı deneyimden faydalanabileceğini düşünmek hiç de hata olmayacak" şeklinde konuştu.

Aliyev, "Geçmişte aynı sorunlarla yüzleşmiş Azerbaycan ile bugün çok ciddi sıkıntılar karşısında kalmış Ukrayna'nın durumları arasında benzerlikler çok olduğu için, Ukrayna'nın da saldırısına maruz kaldığı ülkenin liderliği ile perde arkasındaki temaslarını durdurmaması ve diplomasi kapılarını hep açık tutması kendi yararına olacaktır. Azerbaycan'ın deneyimleri bu süreçte faydalı olabileceği gibi, hep duygusal perdede devam etmek yerine eninde sonunda pragmatizme ağırlık verilmesi gerekeceği de unutulmamalıdır" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU