Antarktika'daki ozon deliği bu sene küçüldü: Sebebini kimse bilmiyor

Ozon tabakasındaki olağan dışı derecede çarpık delik son otuz yıldır görülen en küçük delik olabilir

Bilim insanları her sene Antarktika'nın üzerinde açılan ozon deliğinin bu sene son 30 yılda kaydedilen en küçük boyutta olacağını düşünüyor.

Araştırmacılar bu sene deliğin özellikle alışılmadık bir şekle sahip olduğunu, merkezine Güney Kutbu'nu almak yerine Güney Amerika'ya doğru fazlaca büküldüğünü de söylüyor.

Daha önce hiç gözlenmeyen bu ender şekil, stratosferdeki sıcaklıkların düşük seyretmesini sağlayan kutupsal girdapta önemli bir sapma olduğuna işaret ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Delik şu anda, genellikle eylül ortalarında açılan alanın yarısının altında. Hatta maksimum boyutuna şimdiden ulaşmış olabilir. Bu boyut, Antarktika kıtasından biraz daha küçük.

Trioksijen olarak da bilinen ozon, atmosferdeki elektrik yüklerinin güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınlarla birleşmesiyle atmosferin üst tabakalarında oluşan bir gaz. Ozon tabakası güneşten gelen zararlı UV ışınlarının çoğunu emiyor.

Antarktika bölgesinde görülen benzersiz hava koşullarının yarattığı inanılmaz derecede soğuk rüzgarlar nedeniyle delik, düzenli olarak her sene kapanıyor ve ardından tekrar açılıyor.

Britanya Antarktika Araştırmaları'na göre, bu yıl her zamankinden erken başlayan "bahar ısınmasının" yaşandığı eylül başlarında delik, 11 milyon kilometrekarelik bir alana ulaştı.

 

 

2018'de delik maksimum 22,9 kilometrekare alana ulaşmıştı.

Ozon deliğinin oluşum düzenindeki tuhaf kayma da şimdiye dek iki kez gözlemlendi.

2002'de kutupsal girdap, ikiye bölünerek kıtanın üzerinde iki ayrı ozon deliği oluşturmuştu.

Britanya Antarktika Araştırmaları'nda çalışan bilim insanı Anna Jones, The Independent'a bu yılki deliğin şeklinin “çok sıra dışı” olduğunu aktardı.

Jones "Antarktika'da bu tip sapmalar çok nadir yaşanır. Bu yılki sapmayı tetikleyen şeyin ne olduğunu bence kimse bilmiyor. Bu çok yeni bir durum. Birden fazla etkenin bileşimi söz konusu olabilir" diye konuştu.

Antarktika'daki kutupsal girdaba dair uydu kayıtları 1970'lerin sonlarına kadar uzansa da görülen tek büyük değişiklik 2002'deki bölünmüş girdaptı.

Dr. Jones “Bilim insanları ne olduğunu henüz tam olarak çözemedi… bakabilecekleri çeşitli şeyler var, ama kesinlikle çok sıra dışı” dedi.

Jones, kutupsal girdabın normalde nasıl işlediğini şöyle açıkladı:

Antarktika üzerinde, kış aylarında oluşan batı yönlü çok güçlü bir rüzgar sistemi var. Antarktika kıtası üzerinde çok soğuk havalar olursa, rüzgarlar da çok hızlı olur, böylece girdap da yerinde durur. Rüzgarlar, ekvatoral sıcaklıklar ve kutupsal sıcaklıklar arasındaki sıcaklık farkı tarafından belirleniyor. Antarktika'da genel olarak gözlenen şey budur. Bazen -ve bu çok sıra dışı bir durum- bu rüzgarlarda sapmalar yaşarsınız. Antarktika'da yalnızca okyanusla çevrili bir kıta söz konusu. Yer seviyesinde çok fazla bir şey yok, bu yüzden hava hiçbir şeye takılmaksızın akabilir. Kuzey Kutup Dairesi'ndeki durum bunun tam tersi. Dağlarla kaplı kara parçalarıyla çevrilmiş bir okyanus var. Kuzey Kutbu'nun etrafında akan herhangi bir hava hareketi bu kara parçalarına çarpacak ve stratosfere doğru dalgalanarak uzaklaşır, böylece Antarktika'daki kadar güçlü bir girdap oluşmaz.

Deliğin 2019'daki şeklini yalnızca bir "yankı" diye niteleyen Dr. Jones, uzun vadede ozon deliğini küçültmenin sırrının, bu tahribata neden olan insan yapımı yasa dışı kimyasallara getirilen kısıtlamaların devam etmesinde yattığını söyledi.

Buna ek olarak Jones, ozon tabakasındaki incelme nedeniyle Güney Amerika'da yaşayan insanların UV ışınların zararlarıyla karşı karşıya kaldığı konusunda da uyardı.

Jones “Mevzu ozonu tahrip eden gazların hala çevremizde, hala atmosferde olması” diyerek şunları kaydetti:

Ozonu yok ediyorlar. Deliğin Antarktika üzerinde açılmasının nedenlerinden biri Antarktika'nın orada oluşan çok güçlü rüzgar girdapları nedeniyle çok soğuk olması. Bu, buzdan oluşan bir yüzeye sahip kutupsal stratosferik bulutlara neden oluyor. Bu bulutlar da Antarktika üzerindeki ozon tabakasının tahribatında önemli bir bileşendir. Sıcaklıklar daha yüksekse ve bu kutupsal stratosferik bulutlardan daha azına sahipseniz, daha az ozonu yok edersiniz.

Ancak iklim değişikliği nedeniyle ısınan bir gezegen de ozon tabakası için kötü bir haber anlamına gelebilir. Daha yüksek atmosferik sıcaklıklar, ozon tabakasını eski haline getirmek için gereken koşulların bozulmasına da neden olabilir.

“Atmosferin alt tabakalarını ısıtırsak, aslında stratosferi soğutmuş oluyoruz” diyen Dr. Jones sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu, ozon deliğinin ömrünü uzatabilir. Bu olay, sıra dışı dinamiklerden kaynaklanan olağan dışı bir nitelik, ancak ozonu yok eden kimya hala orada. O yüzden bunu gelecek yıl tekrar göreceğimizden şüpheliyim. Henüz rahatlayamayız, bu yaşananlar ozon deliğinin bir daha görülmeyeceği anlamına kesinlikle gelmiyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU