Hong Kong'da muhalefet ve karşıt görüşlere yönelik tutuklamalar, kovuşturmalar ve yasaların kapsamlı bir şekilde elden geçirilmesi yoluyla yıllardır süren benzeri görülmemiş baskıların ardından, 7,5 milyonluk kent meydan okuyarak sesini yükseltti: Yeni sistem altında son derece riskli bir seçimde oy kullanmayı reddettiler.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son katılım rakamları, pazar günü kentin ilçe konseyi seçiminde 1,2 milyondan az Hong Konglunun (seçmenlerin yalnızca yüzde 27,5'i) oy kullandığını gösteriyor ki bu da uzmanların ve sürgündeki aktivistlerin Çin için "son derece aşağılayıcı" ve "üzücü" olacağını söylediği bir gelişme.
Pazar günkü oylama, Hong Kong yetkililerinin kuralları değiştirerek yalnızca Çin'e yeterince "yurtseverlik" beslediği düşünülen adayların seçime girebilmesini sağlamasından bu yana yapılan ilk yerel seçim oldu. Bu hamle tüm muhalefet partilerini ve 2019'daki popüler demokrasi yanlısı hareketin üyelerini bilfiil dışarıda bırakmıştı.
Pekin, uygulamanın başarıya ulaştığının kanıtı olarak kendi adaylarının zaferlerini gösterirken, kentin son reformları desteklediğini göstermek amacıyla katılımı artırmak için muazzam çaba sarf edildi.
Kent yetkilileri seçim öncesinde coşkuyu arttırmak için topluca görevlendirildi ve yurttaşlara görevlerini yapıp oy kullanmaları için çok büyük ve "acil" bir çağrı yapıldı. Oy kullanmak için ücretsiz ulaşım ve panayır tarzı eğlence dahil çeşitli teşvikler sunuldu ve hatta pazar akşamı oy kullanma süresi iki saat daha uzatıldı; hükümet günün erken saatlerinde yurttaşların oy kullanmasını engelleyen "sistem arızasını" gerekçe gösterdi.
Bunların hiçbiri işe yaramadı ve nihai katılım rakamları, protesto hareketinin zirveye ulaştığı ve demokrasi yanlısı adayların halkın meydan okumasıyla ezici zaferler kazandığı 2019'daki son yerel meclis seçimlerinde oy kullanan yüzde 71'lik rekor orandan olağanüstü bir düşüşü temsil ediyor.
Georgetown Üniversitesi Asya Hukuku Merkezi'nden araştırma görevlisi Dr. Eric Law, The Independent'a, Çin'in başarılı bir seçimi, Haziran 2020'de ulusal güvenlik adına kapsamlı yasal reformların kabul edilmesinden bu yana Hong Kong'un özerkliğini zayıflattığı yönündeki Batı eleştirilerine bir yanıt olarak kullanmayı umduğunu söyledi.
Zayıflatılmış ilçe konseyi seçimlerini rejimi 'demokratik' ve 'yüksek popülerlik kazanıyor' diye süslemek için kullanmaya çalışan hem Çin hem de Hong Kong hükümetleri adına bu bir utanç kaynağıdır.
Oyların sayısı, genel nüfusun hiç oy kullanmayarak hükümetin siyasi sisteme yaptıklarına kanmadığını [gösteriyor].
Baskılar sırasında Birleşik Krallık'a (BK) kaçan aktivist ve eski Hong Konglu siyasetçi Nathan Law'a göre, sandığa gidilmesi için eşi benzeri görülmemiş bir kampanya yürütülmesine rağmen katılımın rekor seviyede düşük kalması, "protestolar dinmiş olsa da Hong Kong halkının siyasi kargaşanın hâlâ farkında olduğunu ve hükümeti desteklemeyi reddettiğini" gösterdi.
The Independent'a konuşan Law, "Katılım Pekin için elbette üzücü" dedi.
Bu, Pekin yönetiminin Hong Kong'a yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi için bir fırsat olabilir, zira yönetim Hong Kong'un ekonomik kalkınmasını korumak için tavrını yumuşatmaya başladı.
Mart 2021'de kabul edilen seçim reformlarında Çin hükümeti, Hong Kong'un anayasası olan Temel Kanunlar'da değişime gittiğini duyurmuş, Hong Kongluların seçime katılma kabiliyetlerini büyük ölçüde sınırlamıştı.
Değişiklik, tüm adayların "yurtseverliklerini" doğrulamak için ulusal güvenlik geçmişi kontrollerinden geçmelerini ve hükümet yanlısı komitelerden adaylıklarını güvence altına almalarını gerektiriyordu. Bir dizi muhalif parti ve hareket tamamen yasaklandı.
Temmuzda kabul edilen yeni bir değişiklikle doğrudan seçilen koltukların oranı yüzde 90'lardan yüzde 20'lere indirildi ki bu oran söz konusu organlar 1980'lerde Britanya yönetimi altında ilk kez hayata geçirildiğinde bile daha yüksekti. Adayların geri kalanı Pekin'in kente atadığı lider ve hükümetin atadığı komiteler tarafından seçilecek.
Hong Kong Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden Onursal Profesör John Burns, The Independent'a, "Rekor seviyede düşük katılım oranı, yetkililerin ilçe konseyi seçim sonuçlarını Hong Kong halkının reformları desteklediğini iddia etmek için kullanamayacağı anlamına geliyor. Seçmenlerin yüzde 70'inden [fazlası] seçime katılmamayı tercih etti" diye konuştu.
Prof. Burns, katılım rakamlarının halkın memnuniyetsizliğine dair bir mesaj vermenin yanı sıra Pekin'in Hong Kong'daki yetkililerine olan güvenini sarsabileceğini ve bunu bir hesaplaşmanın izleyebileceğini söylüyor.
Merkezi hükümet, Hong Kong yetkililerinin sandığa gitme seferberliği kapasitesinden yoksun olduğunu düşünebilir.
Bu, yeni "sadece yurtseverler" sistemi altında yapılan yalnızca ikinci seçimdi. 2021'deki genel seçimde de benzer bir katılım düşüklüğü görülmüş ve katılım oranı %30,2'yle rekor düzeyde düşük kalmıştı.
Hong Kong Baptist Üniversitesi'nden siyaset bilimi ve uluslararası çalışmalar profesörü Kenneth Chan, Independent'a, "'Sadece yurtseverler' yönetimi popüler değil" diye konuştu.
Rekor düşük katılım oranı, benzeri görülmemiş propaganda kampanyaları ve her yerde seferberlik göz önüne alındığında hükümet ve müttefikleri için son derece aşağılayıcı olmalı.
Çin'e Karşı Parlamentolar Arası İttifak İcra Direktörü, BK'de yaşayan aktivist Luke de Pulford, pazar günkü seçimin açıkça bir "protesto oyu" olduğunu ve Hong Kongluların hoşnutsuzluklarını ifade edebilmelerinin tek yolunun uzak durmaktan geçtiğini söylüyor.
Pulford, "2019 ve 2023 arasında katılım oranının yüzde 50 azalması, Pekin'in Hong Kong'daki demokrasi kalıntılarını ne derece yok ettiğinin çarpıcı bir göstergesi. Çok sayıda kişi özgürlük arayışıyla başka ülkelere kaçmış olsa bile, katılım oranı inanılmaz derecede düşüktü" diye ekliyor.
Yetkililer şimdi sonucu küçümseyerek durumu kurtarmaya çalışabilir ama kanıtlar aksini gösteriyor. Bu Pekin için aşağılayıcı bir sonuçtur ve bunu fazlasıyla hak etmişlerdir.
Kapalı kapılar ardında mesajı almış olsalar da Çinli yetkililer, kamuoyu önünde şu ana kadar pazar günkü oylamayla ilgili herhangi bir sorunu kabul etmeyi reddediyor.
Hong Kong lideri John Lee, salı günü düzenlediği basın toplantısında katılım oranından bahsetmedi ve ısrarla şunları söyledi:
1,2 milyon seçmenin katılımı, seçimleri desteklediklerini, ilkeleri desteklediklerini gösterdi.
Dikkatimizi seçimin sonucuna odaklamamız önemlidir.
Sonuç, eskiden olduğu gibi yıkıcı değil, yapıcı bir ilçe konseyi anlamına gelecektir.
Çin devletinin gazetesi Global Times aktardığına göre ismi açıklanmayan merkezi hükümet yetkilileri, seçimin "adil, dürüst, katılımlı ve düzenli" olduğunu söyledi.
Yetkililer, "Batı medyasının bir kısmının... bu yılki seçime katılımın düşüklüğüne odaklanmasını" da "kötü niyetli iftira ve karalama kampanyasının" bir parçası diye niteledi.
https://www.independent.co.uk/asia
Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal
© The Independent