Türkçü-İslamcı pozisyonundan geri adım atmaması yüzünden 1937'de tutuklanarak sürgün edildiği Sibirya'nın eksi 40 derece soğunda hayatını kaybeden Hüseyin Cavid'in "Ne acaip sürü bunlar yahu" dediği güruhun hakim olduğu günümüz Azerbaycan medyasının "Uçak kuş kafilesine çarptı" haberinin fos çıkmasının ardından, özellikle Türkiye'deki uzmanların ortaya koyduğu deliller durumu değiştirirken, bizzat Rusya'nın namus ve haysiyet sahibi gazetecileri, uçağın vurulduğuna ilişkin inkar edilemeyecek video ve ses kayıtları yayımladı.
O "acaip sürü" plağı anında değiştirme yeteneğini devreye sokarak bu kez "soruşturmanın sonucunun beklenmesi" nakaratını okudu.
(Hüseyin Cavid'in "Dansı talim ediyor aksaklar; Azimet düşkünüdür alçaklar" sözünü nasıl hatırlamayacaksın?)
Ve ardından tam da Azerbaycan yönetiminin istediği şey geldi:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycanlı meslektaşından özür dilemiş -imiş.
İşte o özür telefonuna ilişkin açıklama:
Rusya hava sahasında uçağın trajik biçimde kazaya maruz kalması sonucunda yaşanmış beklenmedik olayla ilgili Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Azerbaycanlı meslektaşı İlham Aliyev'den özür dilemiştir. Vladimir Putin, trajik olayın Rusya hava sahasında yaşanmasından dolayı özür dilerken, hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten başsağlığı, yaralılara acil şifa dilemiştir.
Azerbaycan yönetimi, ne idüğü belirsiz bu açıklamayı kendi emrindeki medyaya pas ederken, işte o medya bu pası göğsüne alıp, yumuşatmaya bile vakit sarf etmeden "RusyaDevlet Başkanı, Aliyev'den özür diledi" nakaratını tedavüle dahil etti.
Oysa o açıklamada, Putin'in kendi ülkesi adına herhangi bir sorumluluk üstlendiğini kim söyleyebilir?
Ne demek "Rusya hava sahasında uçağın trajik biçimde kazaya maruz kalması sonucunda yaşanmış beklenmedik olay"?
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Halbuki uçağın Çeçenistan'ın başkenti Groznı'nın havaalanına inişine izin verilmemesi bir yana dursun, kaptan pilotun tüm yalvarışlarına rağmen kule yöneticisinin GPS cihazını kapatarak, Azerbaycan Hava Yolları'na (AZAL) mahsus uçağı Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Kazakistan'ın Aktau havaalanına yönlendirmesi trajik kazanın en önemli nedeni değil de neydi?
Adalet namına, uçağın Aktau'ya düştüğü gün Azerbaycanlı yetkililerin yanlarına uzmanları da alarak olay yerine gitmelerinden kısa süre sonra yayınlanan videolarda "uçağın vurulduğu" bizzat Azerbaycanlı uzmanlarca açık biçimde ifade edilirken, medyanın bunu "Rusya Devlet Başkanı Putin'in özür dilemesi" çerçevesine sokmaya kalkışması, uçağın vurulması kadar trajik bir olay değil miydi?
Allahtan devlet başkanı Aliyev, 29 Aralık Pazar günü kendi emrindeki televizyon kanalına yaptığı açıklamalarla hem uçağın düşme nedenini büyük ölçüde açıklığa kavuşturdu hem de Rusya'ya karşı şu talepleri çok açık biçimde öne sürdü:
Öncelikle Rusya'nın, Azerbaycan'dan özür dilemesi gerekir.
İkincisi, kendi suçunu kabullenmesi gerekir.
Üçüncüsü, suçlularla ilgili soruşturma açılmalı, onlar cezalandırılmalı ve Azerbaycan devletine, zarar görmüş yolculara ve kabin ekibine tazminat ödenmelidir.
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, bu koşullardan ilkinin 28 Aralık'ta yerine getirildiğini sözlerine ekledi.
Yani, İlham Aliyev, Rusyalı meslektaşının 28 Aralık tarihinde yaptığı açıklamayla aslında "Rusya hava sahasında uçağın trajik biçimde kazaya maruz kalması sonucunda yaşanmış beklenmedik olayla ilgili Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Azerbaycanlı meslektaşı İlham Aliyev'den özür dilemiş imiş. Vladimir Putin, trajik olayın Rusya hava sahasında yaşanmasından dolayı özür dilerken, onun 'hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten başsağlığı, yaralılara acil şifa dilemiştir" şeklindeki açıklamasını, öne sürdüğü 3 maddelik koşuldan ilkinin yerine getirilmesi şeklinde manalandırıyor.
Bunun ötesinde İlham Aliyev, uçağın Rusya içinden açılan ateşle vurulmasına rağmen "özel olarak hedef alınmadığı" inancında.
Aynı zamanda Aliyev, "İşin başında uçağın içindeki gaz balonunun patlamasına ilişkin Rusya'nın resmi kurumlarınca ortaya atılan iddianın kendilerinin moralini bozduğuna ve şaşırttığına" dikkat çekerek, bu durumun "Rusya tarafının sorunu örtbas etme niyetinde olduğunu ortaya koyduğuna" vurgu yapmayı da ihmal etmedi.
Uçağın içindeki oksijen balonunun patlamasına ilişkin ortaya atılan "kanıt" Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın "Kasımpaşalı dilberi" Mariya Zaharova'nın açıklamasında gizli:
Azerbaycan Hava Yolları'nın Groznı havaalanına inmesine izin verilmeyen uçağının vurulmasını tamamen Ukrayna'ya ciro etmesiyle kıyaslandığında çok hafif kalıyor.
İddialara göre, 3 kere iniş hamlesi yapmasına rağmen, Çeçenistan'ın başkenti Groznı'nın havaalanına inmesine izin verilmemesi bir yana dursun, Hazar Denizi üzerinden uçmaya zorlanmasının arkasındaki niyet uçağın o kadar uzun mesafeyi katedemeyip denize çakılacağı imiş. Bu durumda uçaktan sağ kurtulmak imkansız olacağı gibi 'kuş kafilesi' veya 'oksijen balonu' versiyonu tam gaz tedavüle sokulacaktı. Ancak Rus menşeli iki kahraman pilotun kendi yaşamlarını doğrudan kurban etme pahasına uçağı ön lastikleri üzerine toprağa temas ettirmeleri, yolcuların yaklaşık yarısının sağ kalmasına neden olmuştur.
Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dilerken Azerbaycan tarafının bu işin peşini bırakmayacağını umuyoruz. Sayın Aliyev'in aldığı bir kararla kaptan pilot İgor Kşnyakin, pilot Aleksandr Kalyaninov ve hukuk alanında yüksek lisans yapmış kıdemli hostes Hüküme Aliyeva'ya Azerbaycan'ın Ulusal Kahramanı titrinin verilmesi toplumun yüreğine bir nebze de olsa su serpmiştir.
AZAL uçağının 25 Aralık'ta Rusya Federasyonu'na bağlı Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Groznı'ya inmesine izin verilmemesinden önce mi, yoksa sonra mı vurulduğu detaylı biçimde araştırılırken (bu çerçevede Azerbaycan Cumhuriyeti Başsavcısı ile Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı arasındaki doğrudan temasların da önemsenmesi gerekir), uçağın inişine izin verilmemesinin yanı sıra, vurulma nedenleri de bir dizi soruyu sorma hakkını doğuruyor.
O sorulardan bazılarını burada soralım:
- AZAL'a ait yolcu uçağının Groznı Havaalanı'na iniş izni vermeyen görevli bu talimatı kimden aldı: Çeçenistan yönetiminden mii yoksa Moskova'dan gizli biçimde bir emir mi geldi? Çeçenistan yönetimi böyle bir talimatı niçin verdi, Moskova bu talimatı verirken hangi amaçları güttü?
- Azerbaycan yöneticileri, yolcu uçağının vurulduğunu en üst düzeyde dile getiriyorsa, onların bildiği bir şeyler var mı acaba?
- Öncelikle SSCB, ardından Rusya Federasyonu'nun "uyarı karışık cezalandırma" metodolojisini andıran AZAL uçağı vakası, Kremlin'in Bakü'ye karşı herhangi bir "uyarı karışık uygulama cezası" niteliği taşıyabilir mi? Durum öyleyse o zaman bu ceza, Rusya'nın belirlediği ve Azerbaycan'ın taahhüt altına girdiği hangi çizginin dışına çıkma girişimine karşı bir uyarı olabilir?
- Ukrayna'nın İHA'larla başta Çeçenistan olmak üzere Rusya Federasyonu'na bağlı Kuzey Kafkasya bölgelerine gerçekleştirdiği saldırıların, AZAL uçağının Groznı havaalanına inişine izin verilmemesi, vurulması ve Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Aktau havaalanına yönlendirilmesiyle herhangi bir ilintisi olabilir mi?
- Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birkaç gün önce Azerbaycanlı mevkidaşıyla gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Bakü'yü "Suriye'nin yeni döneminde yer almaya" davet etmesinin Azerbaycan yolcu uçağının yaşadığı acı kaderle herhangi bir bağlantısının olup-olmadığı da düşünülebilir mi?
- Ve nihayet, bizzat Rusya Devlet Başkanı Putin'e "sadakat imgesi" haline gelerek elinde sınırsız güç toplamış ve fiili aile iktidarı oluşturmuş Çeçenistan başkanı Kadırov'un tasfiyesinin startı AZAL uçağıyla ilgili yaşanmış gelişmeler üzerinden verilebilir mi? Kadırov'la ve dönemin Savunma Bakanı Şoygu ile büyük çelişkiler yaşamış Wagner grubu kurucusu Prigojin de 23 Ağustos 2023'te yaşanmış uçak kazasıyla tasfiye edilmemiş miydi?
- Ve nihayet, yolcu uçağının vurulmasının müsebbibi Rusya'ya tepki gösteren İlham Aliyev, bulunduğu tazminat talebinin sonuna kadar takipçisi olacak mı? Taleplerin yerine getirilmemesi durumunda iki ülke ilişkileri bundan ne ölçüde etkilenir?
Etkilenmeyeceğinden kuşku duyulmaması için 22 Şubat 2022'de Kremlin'de iki ülke devlet başkanları arasında imzalanan anlaşmaya bakmak yeterli olacaktır.
Ve... 25 Aralık'ta yolcu uçağının vurulması kadar Azerbaycan toplumunun fakir kesiminin içini ne burktu, biliyor musunuz?
26 Aralık'ta kara sınırlarını kapalı tutan hükümet kararnamesinin süresinin 1 Nisan 2025'e kadar uzatılması.
Yine 50 metrelik kara sınırı mesafesini geçmek için 1500 kilometre yol katetme trajedisi, yani...
Hem de "pandemi" gerekçesiyle e mi?
Tam 5 sene dolduracak hem de...
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish