Arjantin'de kökten değişim başlıyor: Javier Gerardo Milei

Emre Tirakioğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Matias Baglietto/Reuters

 Askeri cunta ve darbe hükümetleri sonrası demokraside 40. yılını kutlayan Arjantin, 19 Kasım 2023 Pazar günü genel seçimlerin ikinci turunu tamamladı.

Özgürlük İlerliyor (La Libertad Avanza) İttifakı devlet başkan adayı Javier Milei'yi yaklaşık yüzde 55 oy ile ülkenin yeni devlet başkanı olarak seçti. 

İlk tur seçimlerinin sonucunda en çok oy alan iki aday arasında, halhazırda iktidar olan Merkez Sol (yüzde 36) ve Aşırı Sağ (yüzde 30) siyasi ittifakları adaylarının yarıştığı Arjantin'de halk ikinci turda iktidarı değiştirmeyi tercih etti.

Seçimin kaybeden adayı, Ekonomi Bakanı olan Merkez Sol'un adayı Sergio Massa gayet itidalli bir şekilde seçimi kaybettiğini kabul edip Javier Milei'yi tebrik etti.

Massa, şu an devlet başkanı olan Alberto Fernandez'e seslenerek bu geçiş sürecinde 10 aralık devir teslim törenine kadar yeni başkan olacak Milei'nin isteklerine kulak verilmesi ve geçişin kolaylaştırılmasının ülkenin menfaatine olacağı çağrısında bulundu.

Her ne kadar kamuoyu genel olarak Massa'yı seçimin favorisi olarak gösterse de bu sonuçlar sürpriz değil.

Arjantin tarihinin en kötü ekonomik durumlarından birinden geçtiği bir yılda Sergio Massa ekonomi bakanı olarak görev aldı.

Dolayısıyla halk nezdinde Devlet Başkanı Alberto Fernandez' den sonra bu başarısızlığın en büyük pay sahibi olarak görülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kökten değişim: Sosyalist milliyetçilikten neoliberalizme yolculuk

Resmi olarak 10 Aralık 2023 Devir teslim töreni ile beraber Javier Milei Arjantin Devlet Başkanı olarak göreve başlayacak.

Kökten bir değişim vaat eden Javier Milei 21 Kasım'da Alberto Fernandez ile bir araya gelerek geçiş sürecinin detaylarını yaklaşık 2 saat görüştüler.

Medya organlarında her ne kadar Milei'nin bu geçiş sürecinde Fernandez'den belli başlı istekleri olacağından bahsedilse de görüşme sonrasında herhangi bir özel istekte bulunulmadığı geçiş sürecinin kolaylaştırılması adına gereken adımların atılacağını danışmanları bildirdi.

Diğer yandan Milei 10 Aralık'a kadar olacak her şeyden şu anki hükümetin sorumlu olduğunu kamuoyuna hatırlatan açık bir mektup yayımladı.

Seçim çalışmaları boyunca popülist bir siyaset güdülmüş ve çok fazla para ve yardım yapılmış, doların yükselmemesi için Çin ile swap anlaşmaları yapılıp piyasaya dolar enjekte edildi.

Bu sayede Arjantin şu an suni bir istikrarlı piyasayı yaşıyor. Bunun farkında olan Milei sert bir devalüasyon veya herhangi bir drastik ekonomi politikası değişiminden kendisinin sorumlu tutulmaması için bu açık mektubu yayınladığı öngörülüyor.

 
Milli para biriminden dolara 

Milei'nin vaatlerinden olan "dolarlaşma" kendisinin en çok üzerinde durduğu konu oldu.

İstikrarlı bir ekonomi için ABD dolarına geçmenin Arjantinlilerin menfaatine olduğunu belirten Milei son yaptığı konuşmalarda bu vaadinden vazgeçmediğini sadece bunun yaklaşık iki yıl kadar zaman alacağını, meselenin altyapı çalışmaları önceden yürütülmesi gerektiğini belirtti.

Bu süreç bittiğinde Arjantin milli para birimi olan "Arjantin pesosu'' kalkacak ve yerine tıpkı Panama ve Ekvator örneğinde olduğu gibi ABD doları gelecek. 

Enflasyon ve istikrarlı bir ekonomi için olan mücadelede başka bir ülkenin para birimine geçmek bir ülkenin ulusal çıkarları ile uyuşmayan bir durum.

Maalesef bu durum gerçek olursa Arjantin'i istikrarlı bir fakirliğe mecbur kılacak gibi gözüküyor. Gerekli adli, mali ve ekonomik reformlar yapılmadığı sürece sadece para birimini değiştirerek Arjantin'in belirli bir refah düzeyini yakalaması pek mümkün değil.

ABD doları bugün uluslararası piyasada dünyanın her yerinde geçerli, güvenilir az para birimlerinden biri olmasına rağmen o da enflasyona maruz kalıyor ve diğer yandan Doğu piyasası, özellikle Çin, Rusya ve Hindistan, Avrupa Birliği para birimi olan Euro gibi kendi ortak para birimi üzerinde çalışıyor.

Birçok ülkenin ABD tekelinden kurtulma çabasında olduğu bir zamanda Milei hükümetinin bu siyasetinin kısa ve uzun vadede ne kadar doğru olduğunu zaman gösterecek.

 
Stratejik kamu şirketlerinin özelleştirilmesi

Arjantin'de birçok kamu şirketinin özelleştirilmesi planlanıyor. YPF (Arjantin Petrol Şirketi) ve Arjantin Havayolları Arjantin'in en önemli ve stratejik kamu şirketlerinden ikisi.

YPF Arjantin'in en önemli yerli petrol şirketi. Kendine yetebilen petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olan Arjantin'de uluslararası ünlü petrol şirketlerine rakip olarak piyasada rekabet eden kendi kamu şirket olan YPF bulunuyor.

YPF'nin yüzde 51'i kamuya ait olmakla beraber geri kalan yüzde 49 ise özel şirketlere ait. 1992 yılına kadar kamuya ait olup sonrasında "El Turco'' namı ile ünlü Suriye kökenli Arjantin Devlet Başkanı Carlos Menem tarafından özelleştirilmişti.

2012 Yılında dönemin devlet başkanı Cristina Fernandez Kirchner hükümeti tarafından kamulaştırıldı ve halen günümüze kadar süren bir dava sürecinden geçiyor.

Geçen aylarda Amerikan mahkemesi Arjantin'i uygun olmayan şekilde kamulaştırmadan dolayı 16 milyar dolar ceza ödemesine hükmetmiş olsa da hüküm bir üst mahkemeye taşındı ve itiraz edildi. Hali hazırda dava günümüzde devam ediyor.

Arjantin neredeyse Avrupa kıtasının tamamı kadar büyüklükte topraklara sahip bir ülke. Neredeyse ülkenin her yerinde az da olsa nüfus mevcut ve şehirleşme var.

Topraklarının çoğu verimli ve bundan dolayı hayvancılık ve tarım yaygın. Böyle bir ülke de Kamu havayolu şirketinin özelleştirilmesi durumunda belirli bölgelere az sirkülasyon olmasından dolayı uçulmaması veya uzun aralıklı tarihlerde uçulması anlamına gelir.

Bu da Devletin o bölge ile bağlarını zayıflatacaktır. Devletin aradan tamamen çekildiği vahşi bir kapitalist piyasada, sadece özel şirketlerin boy gösterdiği bir durumda, kâr edilmeyen yerde halka hizmet olmayacak ve dolayısıyla bu devletin zaaf göstermesine neden olacaktır.  

 
Eğitim ve sağlıkta özelleştirme

Ücretsiz bir eğitim sistemine sahip olan Arjantin'de bugünlerde eğitimi özelleştirmeyi düşünen bir politikacı Ddevlet başkanı seçildi.

Detaylı bir bilgi sahibi olunmasa da kupon "Voucher'' sistemine geçeceğini belirten Milei, bu sistemin rekabet yaratacağını ve bu rekabetin daha kaliteli bir eğitim kurumlarının oluşmasına vesile olacağını belirtiyor.

Öğrencilere kupon vereceğini belirten Milei, bu kuponla öğrencinin özel veya devlet okulunu seçebileceğini bu vesileyle okulların eğitim kalitesinin artacağını ve devlet tekelinden kalkacağını iddia ediyor.

Kamuoyunda sıkça tartışılan bu konu birçok insan tarafından inandırıcı bulunmuyor. Bu kuponların bir limiti olacağını ve eskisi gibi her vatandaşın özellikle üniversite eğitimi almasının mümkün olmayacağı üzerinde en çok durulan konulardan biri.

Diğer yandan ücretsiz bir sağlık sistemine sahip olan Arjantin'de gerek Arjantinliler gerek yabancılar ücretsiz bir şekilde sağlık hizmetinden yararlanabiliyorlar. Ama bu sağlık sisteminin başarılı bir şekilde çalıştığı manasına gelmiyor.

İlaç, sağlık malzemeleri eksikliği, sağlık personeli eksikliği, hastanelerin çok eski ve gerekli bütçeyi almıyor olması da bir diğer Arjantin gerçeği.

Bunun da çözümünü yine özelleştirme de gören Milei birçok verginin halkın sırtından kalkacağı için halkın özel sağlık hizmetine para öderken zorlanmayacağını hatta daha iyi hizmet alacaklarını iddia ediyor.  
 


Meclis dağılımı ve bakanlıklar

2024 yılından itibaren Arjantin'de milletvekilleri dağılımları eğer son anda bir değişim olmaz ise bu şekilde olacak:

  • 107 Milletvekili Vatan için Birlik (Union por la Patria) İttifakı
  • 94 Milletvekili Değişim için Beraber (Juntos por el Cambio) İttifakı 
  • 38 Milletvekili Özgürlük İlerliyor (La Libertad Avanza) İttifakı
  • 18 Milletvekili diğerleri olmak üzere toplamda 

Seçim sistemine göre meclisin sadece üçte birinin değiştiği Arjantin'de seçim öncesi verdiği demeçlerde bahsettiği reformları gerekirse meclise uğramadan yürüteceğini belirten Milei kanun hükmünde kararnameler ile yasama organına danışmadan bir yönetim tarzını benimseyeceğini ima etmişti.

Seçim sonrasında, şimdilerde ise Mecliste önemli kararlar alabilmek adına şaşırtıcı görüşmeler gerçekleştiriyor.

İkinci turda aldığı karar ile Değişim için Beraber İttifakı ile beraber mücadele etme kararı almış ve bu kadar Milei'yi net bir şekilde başkanlığa taşımış oldu.

Diğer yandan Meclis başkanlığına aday olarak peronist siyasetçi Florencio Randazzo'yu gösteren Milei Mecliste Krichnerist olmayan peronist milletvekillerinin de sempatisini kazanmaya çalışıyor.

Milei'nin sadece Mecliste değil, aynı zamanda Arjantin'in federal bir devlet olmasından dolayı eyalet valilerinin de desteğine ihtiyacı olacak. 

Şu anda Arjantin'de 18 bakanlıktan yürütme Milei ile beraber ekonomi, adalet, içişleri, güvenlik, savunma, dış ilişkiler, altyapı, beşeri sermaye bakanlığı olmak üzere yeni kabine toplamda 8 bakanlıktan oluşacak.

Sonuncusu olan beşeri sermaye bakanlığı halihazırda bulunan sosyal hizmetler, sağlık ve eğitim bakanlığının görevlerini içinde barındıracak.

Yardıma muhtaç bir insan topluluğu kültürünün oluştuğunu ve bunun değişeceğini belirten Milei, Beşeri Sermaye Bakanlığının temelde bu değişim için mücadele edeceğini belirtti.


Milei hükümetinde dış politika

İlk ziyaret edeceği ülkeler ABD ve İsrail olacağını belirten Milei seçim öncesinde de uluslararası ilişkilerde nasıl bir tavır alacağını net bir şekilde belirtmişti.

Her ne kadar Brezilya sağının temsilcisi olan eski devlet başkanı Bolsonaro'dan İsrail ile yakınlığını defalarca duymuş olsak da daha önce bölgede eşi benzeri görülmemiş bir şekilde İsrail ile sıkı ittifak edeceğini belirten Milei bu yönüyle dış politika hususunda dikkat çekiyor.

Sıklıkla okuduğu kutsal kitabın Tevrat olduğunu ve dini konuları bir papaza değil hahama danıştığını belirten Milei, İsrail ve ABD'yi vazgeçilemez ittifak olarak gören Güney Amerikalı lider halihazırda Arjantin'in Çin ile sahip olduğu birçok siyasi ve ticari anlaşmayı iptal edeceğini belirtti.

Eğer Milei karar değiştirmez ise Arjantin'in şu an için BRICS'e dahil olmayacağı kesinleşti diyebiliriz.


Türkiye ile ilişkilerde muhtemel tutum

Gerek Ermeni diasporasının büyüklüğü, gerek bu diasporanın Arjantin siyaseti ve bürokrasisindeki ağırlığı sebebiyle Türkiye-Arjantin ilişkileri yaklaşık 100 yıllık diplomatik ilişkilerimiz olmasına rağmen ilerlemedi.

Milei'nin en büyük finansal destekçilerinin arasında diasporanın önde gelen isimleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin Arjantin ile olan ilişkilerinde her zamanki gibi yine bu diaspora bariyerini aşmak için mücadele etmesi gerekeceği aşikârdır. 

Arjantin Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacağını birçok medya organında farklı tarihlerde belirten Milei'nin Türkiye'ye karşı takınacağı tutumun, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerine bağlı olması şaşırtıcı olmaz.

Zamanında Türkiye'den göç etmiş Sefarad Yahudilerine ev sahipliği yapan Arjantin'de Türkiye'yi seven Türkçe konuşan çoğunluğu yaşlı bir Yahudi nüfusu olmasına rağmen Türkiye'nin bugüne kadar kayda değer bir tanınmışlığı veya yıllara dayalı oluşmuş bir dostluğu yoktu.

Türk dizilerinin bütün dünyada olduğu gibi Arjantin'de de çok tutulması Türkiye'ye ve Türk kültürüne olan ilgiyi artırdı.

Büyükelçiliğimizden sonra 2012 yılında Türk Hava Yolları ilk kez Buenos Aires'e ofis açtı ve günümüzde her gün bir uçak Arjantin-Türkiye arası uçuyor.

Diğer yandan Türk kültürüne olan ilginin artmasıyla beraber bu ihtiyaca cevap olarak Yunus Emre Enstitümüz başta 2020 yılı başında çevrimiçi Türkçe dil kurslarıyla başladığı serüvene günümüzde kendi merkezlerini açmış bir şekilde Arjantin'in yanı sıra, Meksika ve Venezuela'da da faal bir şekilde dil kurslarından, okçuluğa kadar birçok Türk kültürüne ait çeşitli aktiviteleri bölge insanı ile tanıştırıyorlar.

Türkiye'nin gerek kültürel alanda Yunus Emre Enstitüsü, eğitim alanında Maarif Vakfı, ikili ilişkilerde rol oynayan TİKA gibi kamu kurumları ve bunların yanı sıra, özel Türk STK'larının bölgedeki varlığı uzun vadede Türkiye ve Arjantin arasında hükümetler değişse bile ikili ilişkilerin çok etkilenmeyeceği bir dostluk köprüsünü kurabilirler. 

İktidar olan Merkez Sol'un ülkeyi sürdürülemez bir ekonomik buhrana sokmuş olması ve diğer yandan ana muhalefet olan Merkez Sağ'ın büyük bir hata yaparak ülkenin ekonomik gidişatının kötü olmasından dolayı oy veren vatandaşı çantada keklik görmesi ile yapılan zayıf, içi boş seçim çalışmaları halkta siyasete olan güveni iyice sarsmıştı.

Bu arada üçüncü bir seçenek olarak halkın reel problemlerini konuşan siyasete yeni girmiş bir figürün başkanlığa aday olması ile beraber Javier Milei şu an müstakbel Arjantin Devlet Başkanı olarak bütün dünya tarafından tanınmış oldu. 

Tarihinin en kötü ekonomik çıkmazlarından birinde olan bir ülkede ekonomi bakanının devlet başkanlığını kazanması neredeyse gerçek oluyordu.

Sert, küfürlü söylemleri, silah taşıma özgürlüğü, özgür organ satımı gibi kimi iddialı kimi korkutucu çıkışları ile ünlü Arjantin yeni devlet başkanının seçimlerin ikinci tura kalması ile beraber hitabının tamamen normalleşmesinin bir seçim taktiği mi yoksa değiştiğinin bir göstergesi olup olmadığını 10 Aralık'tan itibaren hep beraber şahit olacağız. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU