Üçüncü dünya savaşı, nükleer silahların kullanılacağı yıkıcı bir savaş olacak.
Sergey Lavrov
Geçen günlerde, Rusya Federasyonu bir bildiri yayımladı. Bu bildiriye göre, hipersonik Avangard füze sisteminin yeniden etkin kılındığı bilgisi kamuoyuyla paylaşıldı.
Bu durum belli başına bir felaket senaryosunu gündeme getiriyor. Zira, hipersonik füzeleri alt edebilecek bir hava savunma sistemi henüz mevcut değil.
Dolayısıyla konvansiyonel askeri tedbirler, Avangard ve az sayıdaki benzerleri karşısında etkisiz eleman haline geldi.
Elbette Rusya Federasyonu en başta bu nedenle hipersonik füzelere özel bir önem veriyor.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, esasen başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günlerde Stratejik Füze Kuvvetlerinin kritik öneminin farkındaydı. Hipersonik füzelere ise apayrı bir değer veriyordu.
Peki hipersonik füzeleri ne kadar tanıyoruz?
Hipersonik füzeler oldukça yüksek süratle yol kat edebilen silahlardır.
En düşük oranla, sesten 5 misli süratlidir. Takriben 5 mach ve üzerindeki sürat seviyelerine ulaşabilirler.
Hatta bazı hipersonik füzeler azami olarak 20-27 mach seviyelerine bile ulaşabilmektedir.
En önemlisi de hipersonik füzelere nükleer başlıklar da entegre edilebiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ayrıca manevra kabiliyetleri de muazzam. Yatay ve dikey yönlere doğru hareket edebiliyorlar.
Hatırlamakta fayda var; Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu'na göre, Rusya'nın 5 bin 997 nükleer savaş başlığı mevcut. Bunların 1500 tanesinin ise söküm talimatı verilmişti.
Dolayısıyla geriye 4 bin 500 savaş başlığı kalıyor.
Gelelim Avangard hipersonik füzesine;
Putin, 1 Mart 2018 tarihinde, Avangard'ı kamuoyuna duyurmuş ve ‘yenilmez' olarak tanımlanmıştı.
Daha sonra, 26 Aralık 2018 günü, Avangard füzesi test edilmişti. Füze Orenburg Bölgesi'nden fırlatılmış ve Kamçatka'daki hedefi tam isabetle imha edebilmişti.
Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov iki gün sonra kamuoyuna şu demeci vermişti:
Son testler, Avangard'ın 27 mach hıza ulaştığını gösteriyor. Bu hız karşısında hiçbir füze savunma sistemi Avangard'ı imha edemez. Bu stratejik silah, hem dikey hem de yatay yönde hareket edebiliyor. Sistemi diğerlerinden ayıran bu özellik, füze savunma sistemlerini etkisiz kılıyor. Bu sistemi, tespit ve imha etmek çok zor.
Elbette tüm bu başarılı tatbikat süreçleri ve Rusya devlet ricalinin bu konudaki açıklamaları başta ABD olmak üzere, büyük güçleri telaşlandıracak nitelikte.
Zaten hemen akabinde, ABD Stratejik Kuvvetler (STRATCOM) Komutanı Orgeneral John Hyten, "Bu silahın bize karşı kullanımını önleyebilecek hiçbir savunmaya sahip değiliz" ifadelerini kullanarak, Pentagon'un bu konudaki endişesini de açığa vurmuştu.
Avangard'ın deneme testlerinde ulaştığı 27 mach hız oranı, takriben 33 bin kilometre hıza tekabül ediyor.
Avangard, hem yatay hem dikey manevra yapabilme kabiliyeti sayesinde hava savunma sistemlerini de kolayca alt edebiliyor.
Uçuş yüksekliği ise maksimum 9 kilometre. Ayrıca 2000 dereceyi bulan yüzey sıcaklığına sahip.
Nihayetinde görünen o ki, bu köşedeki bir önceki değerlendirmemde bahsettiğim MİG-31 savaş uçağı ve Kinzhal füzeleriyle beraber, Avangard hipersonik füzeleri de Rusya Federasyonu'nun en büyük askeri kozları arasında yer alıyor.
Nitekim bu üç muazzam silah, muharebe stratejisi açısından bir ‘troika sistemi' olarak da görülebilir.
Kuşkusuz oldukça caydırıcı ve jeopolitik güç dengelerini de kökten değiştirecek nitelikteki Avangard füzeleri, ilerleyen süreçte daha çok kendinden bahsettirecek.
Gerçekleşmesi muhtemel bir dünya savaşı senaryosunda, eğer Avangard vb. silah sistemleri kullanılırsa, çok kısa sürede milyonlarca insanın yaşamını yitirmesi, ekosistemin mahvolması ve küresel iklim düzeninin alt üst olması gibi büyük felaketler söz konusu olabilmektedir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish