Artık terfi almak için çok çalışmak yeterli değil... Terfide nasıl öne çıkılır?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Terfi, çalışanın yetki, sorumluluk ve statüsüyle birlikte maaşının artırılarak mevcut kıdem ve konumdan bir üst pozisyona yükselmesini ifade eder.

Kişinin bilgi, beceri, yetenek, yetkinlik ve deneyimlerini kullanarak daha üst pozisyondaki işin sorumluluğunu üstlenmesidir. 

Terfide farkına varılması gereken şey, insanların otomatik olarak yukarı çıkmamasıdır. Bir açık pozisyon olması gerekir ve bu açık pozisyon için işletme içindeki birkaç nitelikli aday yarışır.

Emeklilik yaşının yükselmesi ve terfi fırsatlarının giderek azalmasıyla birlikte, çalışanların kurumsal merdiveni tırmanma konusundaki düşüncelerini de değiştirmesi gerekir. 


Terfi ne amaçla yapılır? 

Terfi almak, çalışanın motivasyonunu, verimliliğini ve aidiyetini artırmak, takdir etmek, ödüllendirmek, şirketin başarısını büyütmek amacıyla yapılır.

Çalışma hayatı içindeki herkesin kariyer hedefi, daha yüksek bir statü elde etmek, mevcut şirketi içinde ya da çalışma hayatı süresince ilerlemektir. 


Terfide nasıl öne çıkılır? 

Çalışanların terfi ettirilmesinde başlıca esaslar kıdem ve yeterlilik olarak öne çıkmaktadır ancak bunlar artık tek başına yeterli değildir. Neler gereklidir, açıklamak isterim. 

  • Terfi almanın en önemli faktörü artık çok çalışmak değil. Seçilmeyi beklemeden kendimizi göstermek, insanlara yapmak istediğimiz işi ya da almak istediğimiz terfiyi anlatarak sonra bunu elde etmek için ne yapmamız gerektiğini sormaktır. Sonrasında da bunları yapmak için eyleme geçmektir.  
     
  • Terfi sırasında daha avantajlı olanlar, kişisel markasını yaratanlar ve bunu pazarlayanlardır. Kendini pazarlayamadığı için olması gerektiğinden daha az değer görenler, gelişim alanları ve güçlü yönleri terfi edeceği pozisyonla örtüştüğü hâlde bunu üst yönetime gösteremeyenler, başarılarından bahsetmek istemeyenler bir köşede oturup keşfedilmeyi beklerler. Günümüzde kariyer basamaklarını tırmanmak için çalışanın kendisini de, yaptığı işi de duyurmasının, pazarlamasının önemi konusunda hem uzmanlar, hem de yöneticiler fikir birliği içindedir. Kendini pazarlamaktan kasıt, kendini beğenmek, başka kişilere tepeden bakmak değil kişinin yeteneğini ya da yaptığı işi gerçeklerin dışına çıkmadan, abartmadan karşı tarafa olduğundan daha alımlı bir şekilde sunmasıdır. Bunu yaparken de dozunda bırakmasıdır. Önemli olan, kişinin kendisini doğru konumlandırması; gerçek durumu oldukça açık ve ikna edici bir şekilde ifade edebilmesidir.
     
  • Kişinin sahip olduğu teknik bilginin işe yansıması terfi için kaldıraç niteliğindedir. Bir çalışanın terfi etmesi için yöneticisinin onayı gerekir ve yöneticilerin uzlaşılabilirliği yüksek olan kişileri tercih etme ihtimali daha fazladır. Hiç şüphesiz bunun sıklıkla haksız avantaj sağladığı da bir gerçektir.
     
  • Terfiyi güvence altına almak için en önemli faktörlerden biri aynı zamanda bir mentora sahip olmaktır. Başka birinden bir şeyler öğrenmenin, bilmediğimizi görmenin faydasını değerlendirmek önemlidir. 
     
  • İş yerindeki gönüllü projelere dahil olmak, başkalarının yapmak istemediği işlerden korkmamak üst düzey yöneticilerle yüz yüze görüşme olanağı oluşturabilir ve yetenekleri gösterme fırsatı yaratabilir.
     
  • İş yerinde mümkün olduğunca güçlü iş ilişkileri geliştirmeye odaklanmak da terfide etkilidir. Bir işteki yeni sorumluluk, beraberinde yeni bir unvan getirmese bile, ister yeni insanlarla tanışmak ister başka kişisel gelişim fırsatları aramak olsun, her değişimin kariyer gelişimi için bir fırsat olarak görülmesi gerekir.  

Terfi alamayan çalışan nasıl hisseder?

Uzun yıllar aynı kurumda canını dişine takarak çalışıp mevcut yerini koruyan, her terfi ihtimalinde beklenti içine giren ancak beklediği terfii bir türlü alamayan çalışan, ortaya çıkan kararın politik olduğunu ve kendi hakkının yenildiğini düşünür.

Bu hayal kırıklığının bir neticesi olarak ise çalışan, şirketine olan inancını kaybeder, talihsizliğinden şikâyet eder, bir zaman sonra küskünleri oynamaya başlar.

Önemli başarılara rağmen nerede yetersiz kaldığını sorgulamaya başlar, hangi davranışlarının kariyerini baltaladığını bulmaya çalışır.

Çok çalışmanın terfi almak için yeterli bir neden olmadığını anlar. Aynı kuruluşta kalmaya devam etmesi hâlinde nasıl yükseleceğini kestiremeyen çalışan, yönetici olma umudunu bir sonraki terfi fırsatına erteler ya da harekete geçmenin zamanı geldiğine inanarak yeni deneyimler için adım atar.

Yöneticinin kendi yerine yönetici yetiştirmek istememesi, kurumdan hiç ayrılmayacakmış ve başka yöneticiye ihtiyaç duyulmayacakmış gibi davranması, mevcut işin ilerleme imkânı sağlamaması, potansiyelli çalışanın önünün açılmaması, kişisel ve mesleki gelişimle ilgili fırsatların oluşmaması, açık pozisyonun kuruluş dışından bir kişiyle doldurulması ve terfi hakkının yönetimin kolladığı kişilere verilmesi gibi durumlar bu adımı destekler.

Ayrıca yöneticisi tarafından potansiyeli görülen hatta yöneticisinden daha yetkin ve yetenekli olan çalışanın tehdit olarak görülmesi; bu tehdidin işini kaybetme korkusuna dönüşerek daha az yetenekli birini terfi ettirme kararıyla sonuçlanması da olasıdır. 


Çalışanlardan kaynaklanan sebepler 

Bazı çalışanlar da kariyerinde ilerleyememesinin nedenlerini başka yerde arar. Oysa terfi edememek kişinin kendisinden kaynaklanan nedenlere de bağlıdır.

İletişim yeteneğini geliştirmeyen, kimseyle ilişki kurmayan, genel hâl ve davranışlarına dikkat etmeyen, kuruluşun politikalarını sürekli eleştiren, kuralları önemsemeyen, yeniliğe açık olmayan, işe dar bir perspektiften bakanlar terfi alamadıkları için çevresindekileri suçlar, her türlü hatayı, talihsizliği veya olumsuz gelişmeyi kendi dışındaki nedenlere bağlarlar.

Kendilerini tarafsız değerlendiremeyen ve yaptıklarının farkında olmayanların yanılgısı, iş arkadaşlarında ve yöneticilerinde olumlu izlenimler bıraktıklarına inanmalarıdır.

Kendinin farkına vararak anlamaya başlamayan bu kişiler, geleceğe yönelik olarak kişisel kariyer yolunu çizmekte de başarısız olurlar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU