Birleşik Krallık'tan ABD'ye giderken 14 Nisan 1912'de Kuzey Atlantik'te buzdağına çarparak batan Titanik yolcu gemisi, tarihe geçen en büyük deniz kazalarından biri olarak pek çok filme ve edebi esere konu oldu.
2 bin 224 yolcunun bin 500'ünün öldüğü kazanın ardından Titanik'in enkazı uzun yıllar süren aramanın ardından net olarak tespit edildi. Titanik bugün de merak konusu olmayı sürdürüyor.
Bu merakın da etkisiyle Titan adlı turistik denizaltı ile enkazın olduğu alana inmek isteyen 5 kişi yaşanan patlamanın ardından yaşamını yitirdi.
Kazada ölen yolcuların varlıklı kişiler olması beraberinde zengin insanlar arasında son yıllar yaygınlaşan ekstrem turizmin de tartışılmasına neden oldu.
Maddi durumu iyi olan kimi insanlar risk içeren aktivitelere de rağbet gösteriyor ve bunun için ciddi paralar harcıyor.
Peki artan maliyetlerden dolayı sıradan insanların tatile gitmekte zorlandığı Türkiye'de durum ne?
Türkiye'de de ekstrem denebilecek tatil arayışında olanlar var mı?
Ufuk Güldemir'in Kamçatka'ya ayı avı turu
Bu soruları belki de 35 yılı aşkın bir süredir turizm turları düzenleyen Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu'na sorduk.
Polatoğlu'nun bu konuda aklına gelen ilk örnek Habertürk TV kurucusu gazeteci Ufuk Güldemir'i ve bir arkadaşını Rusya'nın Pasifik kıyısındaki Kamçatka Yarımadası'na ayı avlamak için özel turla göndermesi geldi.
Güldemir, 2004 yılında Hürriyet gazetesine verdiği röportajda ayı vurmak için Kamçatka'ya gittiğini anlatmış, av anlarına dair sözleri hayvanseverlerin eleştirilerini çekmişti.
Kongo yerlileri arasında 3 gün muz yedi
Polatoğlu'nun verdiği ikinci örnek ise müzik sanatçısı Attila Atasoy'u Kongo'da turistik olmayan bir bölgede yaşayan yerlilerin olduğu bölgeye göndermesi.
"Atilla Bey, 3 gün muz yemişti" diye anlatıyor bu geziyi Polatoğlu.
"Ay'a yolculuğa 2 Türk kayıt oldu ama gerçekleşmedi"
Polatoğlu, "Gerçekleşseydi en ilginç olan turu Ay’a yolculuk olacaktı" dediği bir olayı ise şöyle anlattı:
Bir İspanyol firması Ay'a yolculuk düzenledi. Türkiye'den 2 kişi kaydoldu. Biri Ahu Aysal, diğeri müşterim ve Gezginler Kulübü Dernek Başkanı Orhan Kural'dı. Ancak gezi İspanyol firmasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle gerçekleşmedi."
Kaktüs koleksiyonu Ediz Hun'a dünyayı gezdirdi
Bir zamanların ünlü sinema yıldızı Ediz Hun'un da büyük bir gezgin olduğunu kaydeden Polatoğlu, "Dünyayı gezdi şimdi sadece kolay bulunmayan kaktüs koleksiyonu için seyahat ediyor" ifadelerini kullandı.
Niagara'da bungee jumping, karlı tepelerde heleski
Tabii tek bunlar değil. Bir müşterisinin ABD'deki Niagara Şelalesi'nde bungee jumping yapma isteğini yerine getirdiğini belirten Polatoğlu, "Heleski yapan (kayakçıları helikopter ile tepelere bırakıp oradan kaymalarını sağlayan bir spor türü) bir cerrah müşterimi çeşitli ülkelere götürdük" şeklinde konuştu.
"Ukrayna'da savaşı görmek için Harkov'a gitmek istedi"
Polatoğlu, az da olsa savaş bölgelerini görmek isteyenlerin de olduğunu belirterek, buna dair şu örneği verdi:
İtalya'da yaşayan bir Türk müşterim Ukrayna'daki savaşın başlangıcında şiddetli çatışmaların yaşandığı Harkov'a gitmek istediğini çünkü bir savaşı yerinde görmek istediğini söyledi. Gönderecek bağlantılarım vardı ama aracı olamayacağımı söyledim. Sonuçta savaşta insanlar acı yaşıyor. Bundan kaynaklı para kazanmak istemedim."
"Riskli alanlarda dalış yapmak isteyenler oluyor"
Kendisinin de dalgıç olduğunu belirten Polatoğlu, Endonezya'da bazı bölgelerin dalış açısından tehlikeli olmasına karşın buralarda dalmak isteyen müşterilerinin olduğunu da kaydetti.
Safari'de aslana taş atan Türkler
Polatoğlu, zaman zaman kimi müşterilerinin de kendilerini bilinçsizlikten riske attığını söyledi.
25 yıl önce çok bilinen bir boya firmasının bayilerini Afrika'da Botswana'ya safariye götürdüklerini aktana Polatoğlu, "Safari alanında araçtan inmek yasaktır. O sırada rehberimiz çalılıkların olduğu alanda bir aslan gördüğünü söyledi. Araç durduğunda arkadaki müşterilerden ikisinin inip aslanın olduğu çalılıklara taş attığını gördük. Aslan o an hücuma geçse kurtulma şansları yok. Kendilerini uyarıp, araca bindirerek uzaklaştık" diye konuştu.
"Fazla riske giren bir millet değiliz"
Polatoğlu, buna karşın Türklerin turizmde batılıların tersine fazla riske girmekten kaçındıkları, bu tür aktivitelere çok rağbet göstermediklerini belirterek, "ABD'li Avrupalı turistler riske daha meraklı. Çünkü hayatları daha rahat. Tatminsizlik arttıkça daha çok arayışa giriyorlar. Tabir yerindeyse rahat batıyor. Bizde ise zaten insanların bir sürü derdi oluyor, diğer aktiviteleri düşünecek hali kalmıyor" dedi.
Parası da ekstrem oluyor
Tabii ki işin bir maddiyat kısmı da var. Sonuçta ekstrem turların maliyeti de ekstrem oluyor.
Bu tür turların normal turlara göre en az 2 - 3 kat daha maliyetli olduğunu kaydeden Polatoğlu, "Örneğin Ay'a tur olsaydı kişi başı maliyeti 100 bin dolardı. Kamçatka turu kişi başı 5 gün 10 bin dolardı. Ancak orada ayı vurmak için ödedikleri 5 bin dolar ile maliyeti 15 bin doları bulmuştu" bilgisini paylaştı.
"Türk turist riskten doğan fırsatları kaçırmıyor"
Türk turistlerin kendisini bizzat riske sokmayı sevmemekle birlikte riskten doğan fırsatları da kaçırmadığını söyleyen Cem Polatoğlu, "Mısır'da, Bali'de, Tayland'da bomba patladığında otel fiyatları düşünce Batılı turist sayısı azalırken bizde buralara giden sayısı patladı. Türk turistler aynı yerde iki kere bomba patlamaz düşüncesiyle düşen fiyatları kaçırmadı" diyerek sözlerini tamamlamadı.
© The Independentturkish