Brezilya'da politik samba: Lula mı, Bolsonaro mu?

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Latin Amerika'nın en büyük, en zengin, en kalabalık ve en güçlü ülkesi Brezilya'da bu hafta sonu cumhurbaşkanlığı seçimleri var.

İki güçlü aday ve cumhurbaşkanı karşı karşıya. Bir tarafta mevcut sağcı Cumhurbaşkanı Bolsonaro, diğer tarafta ise solcu eski Cumhurbaşkanı Lula da Silva var.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Brezilya'da ay başında gerçekleşen seçimlerin ilk turu da, Jair Bolsonaro ile Lula da Silva arasında geçti. Lula yüzde 48,4 oranında oy alırken; Bolsonaro yüzde 43,2 oy aldı. Böylelikle her iki adayda ikinci tura çıktı. 

İlk turda Lula, beklendiği gibi yüzde 48-50 bandında oy alması öngörülürken; Bolsonaro beklenenden fazla oy aldı. Yani Bolsonaro'nun performansı beklentileri aştı. 

Çünkü anketlere göre seçmenlerin yüzde 31 ile 33 arasında bir oy alacağı bekleniyordu. Ancak Bolsonaro neredeyse 12 puan fazla oy aldı. Buna rağmen Lula, seçimi kazanmak için güçlü favori olmaya devam ediyor. 

Siyasi kutuplaşma birçok adayın yarıştığı ilk turda bile yarışın iki aday arasında geçmesine neden oldu. Nitekim Lula ve Bolsonaro'nun birlikte aldığı toplam oy yüzde 92 olmuştu.

Seçimde  üçüncü ve dördüncü sırayı merkez sağdan Simone Tebet (yüzde 4,16), merkez soldan Ciro Gomes (yüzde 3,04) yer aldı.

Merkezden gelen bu iki adayın oylarının Lula'ya gideceği düşünülüyor.Bunun yanında hiç sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 21 olarak açıklandı. 


Oy vermenin zorunlu olduğu Brezilya'da; sandığa gitmemek yıldan yıla büyüyen bir olguya dönüştü.

Zira bu rakam politize bir ülkede nadir görünen bir istatistik olarak değerlendiriliyor. Keza seçimde çekimser kalmak bu yıl yüzde 21'in üzerine çıkarak son 24 yılın en yüksek rakamına ulaştı.

Buna rağmen ilk turda birinci olmasına rağmen Lula da Silva destekçilerinin ummadığı ve moralini bozan sonuç; Lula'nın aldığı oy değil, beklenenden yüksek oy alan Bolsonaro'nun performansı oldu.

Nitekim Brezilyalı solcular için bir başka hayal kırıklığı havası ise; Bolsonaro ve müttefiklerinin mevcut 27 Senato koltuğundan 19'unun kazanması oldu. Yani Bolsonaro taraftarları kongre üstünlüğünü seçim kaybedilse bile ele geçirmiş oldular.


Kongre istikrarsız görünse de radikal bir değişiklik öngörülmüyor

Lula'nın seçimi kazanması muhtemel olsa da ilk tur sonuçları ülkedeki siyasi durumu Lula açısından daha da zorlaştırdı. 

Brezilya sağının Kongre seçimlerinde başarılı olması bekleniyordu ve bunu başardılar. Sao Paulo, Minas Gerais ve Rio de Jenerio'da eyalet ve belediye seçimlerinde üstün performans göstererek oylamada lider oldular.

Bu durumda Lula'nın ülkeyi yönetmek için merkez-sağcılara ihtiyacı olacak.

Bu yüzden de Lula beklenenden çok daha zorlu bir ikinci tura doğru gidiyor. Seçilse bile, göreve başlamasına devletin ve ordunun bazı kesimleriyle bir dizi anlaşma yapmaya zorlanacaktır.

Solcu İşçi Partisi (PT) ve müttefikleri, kongre seçimlerinde aşırı sağa karşı ezici bir yenilgiye uğradı. 

PT, Maoist PCdoB ve Yeşillerden oluşan solcu seçim bloğu 79 kongre üyesini seçerken, Bolsonaro'nun Liberal Partisi 99 kişiyi seçti.

Böylelikle sağcılar Meclis'teki en büyük partiye sahip olacak. Yani seçilen 513 milletvekilinin 300'ünden fazlası Brezilya siyasi yelpazesinin aşırı sağ ve merkez sağdaki partilere ait olacak.

Yani Bolsonaro, seçimi kaybedip Planalto Sarayından resmen ayrılsa bile, ideolojisi ve siyasi görüşleri mecliste var olamaya devam edecektir.


Brezilya ordusu, seçim sonuçları için yorum yapmadı

Bolsonaro, gazetecilerin oy sayımında "yolsuzluk olduğunu" düşünüp düşünmediği ve açıklanan sonuçlara güvenip güvenmediğine ilişkin sorularını yanıtlamayı reddetti. 

Bunun yerine, "Silahlı kuvvetlerin değerlendirmesini bekleyeceğim... Bu benim savunma bakanıma kalmış" dedi.

Lula'nın başkanlık kampanyası temelde Brezilya kapitalist ve geleneksel siyasi statükonun desteğini kazanmayı amaçlıyordu.

Nitekim PT, Lula'nın başkan yardımcısı yardımcısı Geraldo Alckmin gibi sağcı figürlerle ittifak kurarak, sistemi koruma niyetini açıkça ortaya koydu.

Yani solcular, sağcı aktör/statükoyla pragmatist bir tavır, Korporatist bir yönetim tasarlıyor.


Brezilya'nın mevcut 'sivil Bolsonaro hükümeti', tarihinde ilk kez ordu ile paralel oy sayımı gerçekleştirdi. 

Ne General Oliveira ne de başka bir askeri organ şu ana kadar ilk tur sonuçları hakkında konuşmadı. 

Ordunun kendisini hakem rolü üstlenmesinden sonra yaşanan bu sessizlik, önümüzdeki döneme damgasını vuracak siyasi gerilimi de gözler önüne seriyor.

30 Ekim Pazar günü yapılacak olan ikinci tur seçimleri, Brezilya ordusu tarafından yürütülen elektronik oylama makinelerinin benzeri görülmemiş bir "paralel oy sayımı" ve "denetiminin" gölgesinde gelişiyor.

Açıkçası bu detayın nereye evrileceği konusunda bir öngörüm yok.

Lula'ya verilen oylar her şeyden önce Bolsonaro'nun reddini temsil ediyordu. 

Öte yandan, Bolsonaro'nun birdenbire güçlenmesi, hem 13 yıllık iktidarının ardından PT'nin konsolide reddini ifade ediyor hem de evanjeliklerin büyük oranda Bolsonaro'yu desteklemeye devam ettiğini gösteriyordu.

İlk tur sonuçlarına göre Lula da Silva evanjeliklere ve dindarlara yönelik vaatlerde bulunarak destek isterken; Bolsonaro ise sosyal politikalara yönelik açıklamalarda bulunarak işçi ve yoksul kesimlerin desteğini istedi. 


Anketçiler neden başarısız oldu?

Brezilya seçimlerinde, telefon anketleri yüz yüze anketlerden daha yakın bir seçim öngörüyordu. Ancak yine de Bolsonaro'nun adaylığının çekiciliğini tam olarak kavrayamadılar.

Anketlerin başarısız olmasındaki en önemli etken Bolsonaro'nun beklenenden fazla oy alması oldu.  

Bunun dışında anketleri etkileyen faktörler şunlardır: 

  1. Bolsonaro ve destekçileri, oy verme konusunda medyanın ve anketçilerin küçümsemelerini açıkça dile getirdiler ve anketörlerin sorularına yanıt vermediler.
     
  2. Seçmenler stratejik oylama yapmış olabilirler. Kazanma şansı olmayan üçüncü bir aday yerine oylarını Bolsonaro'ya kaydırmış olabilirler. 
     
  3. Bolsonaro'nun düşük gelirli seçmenlere yönelik seçim vaatleri etkilemiş olabilir. 
     
  4. Anketçilerin bazıları Lula'nın ilk turda kazanabileceğini öne sürdü. Anketçilerin tamamı büyük fark atacağını açıkladı. Lula'nın kampanyası, son mitinglerinde bu son anketleri abarttı ve medya, anketleri, gazetelerin ve web sitelerinin manşetlerinde yayınlayarak geniş bir yer ve önem verdi. Bu daha önce de oldu. Keza 2002, 2006 ve 2010'da, seçimlerin ilk turda bitebileceğini öne süren anketler vardı. Ancak Lula/Dilma ilk turda seçimi kazanamadı. Medya, daha sonra ilk turda başarısız olmayı bir kayıp gibi gösterdi. 
     
  5. Eyalet düzeyinde ciddi oylama kayıpları yaşandı. Bolsonaro destekli adaylar, Sao Paulo ve Rio Grande do Sul'da etkileyici bir şekilde üstün performans gösterdi. Aslında, Bolsonaro'nun ulusal oy toplama üzerindeki marjı, kendisinin ve vali adaylarının bu iki eyalette ne kadar iyi performans gösterdiğiyle açıklanabilir.
     
  6. Bolsonaro'nun otoriter eğilimleri ve kötü koşullar altında yaşayanları koruma yükümlülüğünü küçümsemesine karşı; Bolsonaro, seçim kampanyası sırasında milyarlarca dolarlık bir refah paketi açıklarken, devlete ait petrol şirketini özelleştirmeye, silah yanlısı yasaları geçirmeye, kurumlar vergilerini düşürmeye ve kürtaj üzerindeki kısıtlamaları sertleştirmeye de söz verdi.

Lula'nın favori olmaya devam etmesi ve Bolsonaro'nun beklenenden daha iyi performans göstermesine rağmen, hala 1980'lerden bu yana ikinci tura kalan ilk Brezilya başkanı olduğunu vurgulamakta fayda var. 

Ancak solcular, Bolsonaro ve Bolsonarizmin çöktüğünü ve yok olduğunu düşündülerse yanılıyorlar. Zira aşırı sağ kesinlikle kongrede kalacak.


Sonuç olarak, 30 Ekim'deki ikinci tur oylamasına kadar; Brezilya, akut bir toplumsal ve siyasi krizin şiddetlendiği bir dönem yaşayacak.Lula'nın kazanması konusunda büyük bir beklenti var.

Ancak Bolsonaro'da LGBT karşıtlığı ve aile değerleri üzerinden yaptığı propagandanın yüksek kazanımlarını bekliyor.

Seçim zaferinden başka hiçbir sonucu kabul etmeyeceğini açıklayan Bolsonaro, sonucu ne olursa olsun iktidarda kalmaya yönelik bir dizi seçim hamlesini teşvik edecektir.

Bu durum Brezilya'nın dünyadaki algısına telafisi zor zararlar verebilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU