Her şey yolunda gitse de bir memnuniyetsizlik buluyor taraftarlar. Herkes iyi oynasa bile mutlaka bir oyuncuya takıyor birçok taraftar.
Oyunun kendisini değil, kendi doğrularını yaşıyor ve buna göre karar veriyorlar çoğu zaman.
Maalesef futbolun geldiği noktada, yeni taraftar profili böyle.
Ya hızlı bir şekilde tüketerek ya da fazla anlam yükleyerek yaşıyor takımına olan duygularını.
Bazen başarı bile yetmiyor, çünkü futbol dünyasının dinamikleri, tüketerek hareket ediyor.
Başarı gelince ya da her şey yolunda gidince, bazen de kazanmak normalleşince, artık başka detaylara bakıyor bir kısımseyirci.
Böyle durumlara bazen, ıslıklanacak bir oyuncu bulunuyor.
Çünkü bazı taraftarlar, müşteri gibi artık ve beğenmediği zaman hızlıca tepkisini gösteriyor.
Böyle olunca da duygular, taraftarlık üstünden değil, tüketicilik üzerinden hareket ediyor.
Fenerbahçe-F.Karagümrük maçında, ıslıklandı Fenerbahçe kalecisi Altay.
Maç içinde hatalı goller yiyen ve yapılabilecek hataları yapan bir oyuncunun acımasız şekilde ıslıklanması, taraftarların taraftarlık duygusundan uzaklaştığının en güzel örneklerinden biri aslında.
Takımlarının hem Avrupa’da hem de Süper Lig’de oyun ve skor olarak iyi gitmesine rağmen, sayısız maçta başarılı performanslar sergilemiş bir oyuncusuna, formsuz olma hakkı vermiyor bir kısım taraftar.
Buna bir de sürekli oyun değil, oyuncular üzerinden yorum yapan ve analiz yaptığını sanan bazı yorumcuların yorumları eklenince, Altay gibi sürekli ıslıklanacak oyuncular çıkıyor ortaya ve hedef oluyor doğal olarak.
Bu isim bir ara Gustavo Henrique oluyor bazen de Valenca. Geçen yıl bir ara Berisha olmuştu bir ara da Mert Hakan ile İrfan Can Kahveci.
Takımlar, teknik adamlar, statlar farklı tepkiler aynı
Benzer durum aslında Trabzonspor için de geçerli. Geçen yıl 38 yıl aradan sonra şampiyon olan Trabzonspor’un, başarılı olduğu zamanki taraftarı ile şimdi puan kaybeden Trabzonspor taraftarı arasında nasıl da fark var mesela.
Hatta Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın, maçtan sonra oyunculara yapılan protestolarla ilgili sitemi, dikkat çekiciydi.
Aynı şekilde Jorge Jesus’un, Altay’a gösterilen tepkilerle ilgili yorumları da benzer. JorgeJesus’un ‘Bu duruma alışkın değilim, normal karşılamıyorum’ demesi, yabancı teknik adamların yerel futbol kültürünü anlamakta zorlandığını da gösteriyor.
Şampiyon olmuş Trabzonspor’un yerli teknik adamı ile bu yıl oyun ve skor olarak taraftarını mutlu eden Fenerbahçe’nin yabancı teknik adamı, aynı şeyleri söylüyor bakıldığında.
Yani aslında futbolu, unutuyoruz bazen.
Futbol sahnesinde oyuncuların formsuz olma hakkı kalmadı
Oyunun içinde olan kötü oynama, formsuz olma, hata yapma durumlarını tamamen yok sayıyor bazı yorumcular ve bazı taraftarlar.
Tabi ki içine milyonlarcaeuro giren futboldaoyuncular, görselshow’un bir parçası olarak en iyi gösteriyi yapmak zorunda.
Dolayısıyla ya fazla anlam yükleniyorlar ya da çabuk tüketiliyor oyuncular.
Belki de sadece didişmeleri, rakiplerle uğraşmayı, hakem hatalarını, yeni transferleri, yani içinde tartışması bol olan futbolu seviyoruz.
Belki de derdimiz futbol değil.
Belki de biz gösteriden çok, o sahneyi seviyoruz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
